CALDOLON 100 mg/mL IV İnfüzyonluk Çözelti İçeren Flakon
Damar içine uygulanır.
Etken Madde
Her 4 ml konsantre çözelti 400 mg ibuprofen içerir.Yardımcı maddeler
Arginin, sodyum hidroksit, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su.Bu Kullanma Talimatında:
1. CALDOLON nedir ve ne için kullanılır?
2. CALDOLON’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. CALDOLON nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. CALDOLON’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.CALDOLON nedir ve ne için kullanılır?
- CALDOLON, damar içine uygulanan renksiz ve berrak bir çözeltidir. Her 4 mL çözelti 400
mg ibuprofen adı verilen bir etkin madde içerir. CALDOLON’un etkin maddesi olan
ibuprofen, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) olarak adlandırılan ağrı kesici bir ilaç grubuna aittir. 4 mL’lik flakon içerisinde takdim edilen konsantre çözelti kullanılmadan mutlaka seyreltilmelidir.
- CALDOLON, 1 veya 25 adet 4 mL’lik flakon içeren karton kutuda takdim edilmektedir.
- CALDOLON aşağıda belirtilen durumlarda kullanılır.
- Hafif ve orta dereceli ağrı tedavisinde,
- Opioid analjeziklerle beraber orta ve ileri dereceli ağrı tedavisinde,
- Ateş tedavisinde, kullanılır.
3.CALDOLON nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Doktorunuz, hemşireniz ya da eczacınız tarafından verilen tüm talimatlara dikkatle uyunuz.
Ağrı kesici etki için, 6 saatte bir 400-800 mg doz damar yolu ile uygulanır.
Ateş düşürücü etki için, 4-6 saatte bir 400 mg veya her 4 saatte bir 100-200 mg doz uygulanır.
Bir böbrek sorununuz varsa, doktorunuz daha düşük bir doz uygulayabilir.
Uygulamaların hangi sıklıkta yapılacağına doktorunuz karar verecektir.
Uygulama yolu ve metodu
CALDOLON, yalnızca damar içi infüzyon yoluyla verilir. Bu uygulama minumum 30 dakika sürmelidir. İlaç kullanılmadan önce seyreltilmelidir.
Seyreltilmiş çözelti oda sıcaklığında 24 saat boyunca saklanabilir.
Uygulama öncesinde, çözelti içerisinde yabancı madde ve renklenme olup olmadığı görsel olarak incelenmelidir. Yabancı madde veya renklenme var ise çözelti kullanılmamalıdır.
Değişik yaş grupları
Çocuklarda kullanımı
Yaşlılarda kullanımı
Yaşlılarda kullanımı
Yaşlı hastalar sindirim sisteminde oluşabilecek yan etkiler bakımından daha yüksek risk altındadırlar. Bu nedenle yaşlı hastalarda doz seçimi çok iyi yapılmalı, tedavi mümkün olan en düşük doz seviyesinden başlatılmalıdır.
Özel kullanım durumları
Böbrek, karaciğer ya da kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır, çünkü CALDOLON gibi NSAİİ’lerin kullanımı böbrek fonksiyonlarda bozulmayla sonuçlanabilir. Bu hastalarda doz mümkün olan en düşük düzeyde tutulmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Şiddetli böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliğiniz varsa CALDOLON kullanmamalısınız.
Eğer CALDOLON’un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CALDOLON kullanırsanız
CALDOLON’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CALDOLON kullanırsanız
Önerilenden daha yüksek dozlarda CALDOLON aldıysanız doktorunuz tarafından dikkatle takip edilmeniz gerekir.
CALDOLON'i kullanmayı unuttuysanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
CALDOLON ile tedavi sonlandınldığında oluşabilecek etkiler
Doktorunuz CALDOLON ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Doktorunuzdan habersiz tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü CALDOLON tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi CALDOLON’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, CALDOLON’u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
- Alerjik reaksiyon
- Yaygın, şiddetli aleıjik reaksiyon (anafılaksi)
- Astım, astımda ağırlaşma, nefes darlığı ya da sıkıntılı soluk alıp verme (dispne) gibi solunum yolu reaksiyonları,
- Kaşıntı (pruritus)
- Deri ve mukozalardaki küçük kanamalar (purpura)
- Yüz ve boğazda şişmeye (ödem) neden olan aşırı duyarlılık (anjiyoödem)
- Sıvı dolu kabarcıklarla birlikte seyreden iltihaplı deri hastalığı (Stevens-Johnson sendromu dahil)
- Ağızda ve vücudun diğer alanlarında su toplaması seklinde veya farklı büyüklüklerde kırmızı döküntülerle seyreden hastalık (eritema multiforme)
- Deride içi sıvı dolu kabarcıklarla, deri soyulmaları ve doku kaybı ile seyreden ciddi bir hastalık (toksik epidermal nekroliz)
- Kurdeşen (ürtiker)
- Işığa duyarlılık (fotosensitivite) ve içi sıvı dolu kabarcıklı (vezikulobülloz) döküntü
- Aseptik menenjit (beyin zarı iltihabı)
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin CALDOLON’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
• Çok yaygın: 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
• Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
• Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
• Seyrek: 1.000 hastanın birinden az görülebilir.
• Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
• Bilinmiyor: Eldeki veriler ile tahmin edilemiyor.
Çok yaygın:
• Bulantı
• Kusma
• İshal (diyare)
• Gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik (flatulans)
• Baş ağrısı
Yaygın:
• Kansızlık
• Kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin sayısında artma (trombositemi)
• Kanda potasyum, protein ve albumin azalması (hipokalemi, hipoproteinemi,
hipoalbuminemi)
• Kanda üre, sodyum, LDH (kandaki bir enzim) artışı
• Kanda nötrofıl (bir çeşit beyaz kan hücresi) sayısında azalma (nötropeni)
• Mide bağırsakta hafif kanama (gastrointestinal hemoraji)
• Kanamaya bağlı katran renkli, kötü kokulu dışkı (melana),
• Kan veya kahve telvesi gibi kusma (hematemez),
• Kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon),
• Kan basıncının düşmesi (hipotansiyon),
• Alerjik nezle (rinit),
• Uykusuzluk (insomnia), endişe ve korku sebepli huzursuzluk hali (anksiyete),
• Ödem
• Sıvı tutulması
• İdrar yapamama (üriner retensiyon)
• Baş dönmesi
• Hazımsızlık (dispepsi)
• Karın (abdominal) ağrısı/rahatsızlığı
• Yorgunluk
• Kabızlık (konstipasyon)
• Öksürük
• Bakterilerin sebep olduğu akciğer iltihabı (bakteriyel pnömoni)
• Döküntü
Yaygın olmayan:
• Trombositopeni (trombosit-kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin sayısında azalma)
• Ani gelişebilen beyaz kan hücrelerinin sayısında aşırı azalma (agranulositoz)
• Aplastik anemi (kan hücreleri sayısında ciddi azalma)
• Hemolitik anemi (bir tür kansızlık)
• Kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin kümeleşmesinin baskılanması (trombosit agregasyon inhibisyonu)
• Beyaz kan hücreleri (lökosit) sayısında azalma (lökopeni)
• Mide bağırsakta delinme (gastrointestinal perforasyon)
• Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması (gastrit)- mide yanması
• Karaciğer iltihabı (hepatit)
• Böbrek yetmezliği (renal yetmezlik)
• Ağızda doku incelmesine bağlı yara oluşumu (oral ülserasyon)
• Kreatinin maddesinin böbreklerden atıhmının azalması (kreatinin klerensi azalması)
• Görme bulanıklığı
• Görme değişiklikleri
• Duymada azalma
• Oniki parmak bağırsağında meydana gelen yara (duodenal ülser)
• Mide ülseri (gastrik ülser)
• Sarılık
Anormal karaciğer fonksiyon testi
Çeşitli formlarda toksik böbrek bozuklukları (interstisyel nefrit ve nefrotik sendrom dahil) Mide bağırsak kanaması (gastrointestinal hemoraji)
Kaşınma
Kurdeşen
Kurdeşen şeklindeki döküntü ile birlikte görülebilen ciltte ödem oluşumu (anjiyoödem) Deride ışığa duyarlı reaksiyon Deride döküntü (purpura)
Astım
Akciğerlere giden hava geçitlerinin geçici olarak daralması (bronkospazm)
Nefes almada zorluk (dispne)
Uykululuk hali (somnolans),
Uyuşma (parestezi),
rek:
• Aseptik menenjit (boyun sertliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş, yön duygusunu yitirme gibi semptomlarla birlikte)
• Ciddi aleıjik reaksiyon (anaflaktik reaksiyon)
• Kulak çınlaması (tinnitus)
• Zihin karışıklığı, bulanıklığı (konfüzyon)
• Olmayan şeyleri görme, duyma, hissetme (halüsinasyon)
• Depresyon
• Göz sinirlerinde iltihaplanma (optik nevrit)
• İç kulak rahatsızlığından kaynaklanan baş dönmesi (vertigo)
• Toksik optik nöropati (Ani görme kaybı ve gözde ağrı ile seyreden rahatsızlık)
• Karaciğer hasarı
• Deri üzerinde veya ağız yüzeyinde, acı veren, kırmızı veya mor döküntü ve kabarıklığa sebep olan hayatı tehtid edici alerjik reaksiyon (Steven-Johnson sendromu dahil büllöz deri iltihabı)
• Deride içi sıvı dolu kabarcıklarla, deri soyulmaları ve doku kaybı ile seyreden ciddi bir hastalık (toksik epidermal nekroliz)
• Ağız ve vücudun diğer alanlarında su toplaması şeklinde veya farklı büyüklüklerde kırmızı döküntülerle seyreden hastalık (eritema multiforme)
Çok seyrek:
• Karaciğer yetmezliği
• Pankreas iltihabı (pankreatit)
Bilinmeyen:
• Kalın bağırsak iltihabı (kolit) ve Crohn hastalığının alevlenmesi
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
CALDOLON gibi ilaçlar, kalp krizi (miyokard enfarktüsü) veya inme riskinde küçük bir artışa neden olabilir.
Yan etkilerin raporlanması
2.CALDOLON kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
CALDOLON'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• İbuprofene veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz,
• Astımınız veya kurdeşeniniz var ise veya daha önceden ibuprofen, aspirin ve diğer NSAİİ’lere alerjik reaksiyonlar gösterdiyseniz,
• Koroner arter by-pass cerrahisi (kalp damarlarındaki tıkanıklığın düzeltilmesi ameliyatı) öncesi veya sonrası dönemdeyseniz,
• Aspirin triadınız (nazal polip, astım ve aspirine hassasiyet) var ise,
• Hamileliğinizin son 3 ayında iseniz,
• Şiddetli kalp yetmezliğiniz var ise,
• Şiddetli böbrek yetmezliğiniz var ise,
• Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz var ise,
CALDOLON'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
• Astım hastası iseniz, veya daha önce astım geçirdiyseniz; nefes darlığına yol açabilir, Önceden mide-onikiparmak bağırsağı ülseri veya başka mide-bağırsak hastalıkları geçirdiyseniz; bu tablolarda alevlenme görülebilir,
• Böbrek hastalığınız varsa; böbrek fonksiyonlarının izlenmesi gerekebilir. İbuprofen ve benzeri NSAİİ ilaçlan uzun süre kullanan kişilerde böbrek işlevlerinin bozulma riski, kalp yetmezliği ve karaciğer bozukluğu olanlarda, idrar söktürücü (diüretik) ve ADE inhibitörü sınıfı tansiyon ilacı alanlarda ve yaşlılarda yükselmektedir,
Karaciğer hastalığınız varsa,Kalp hastalığınız varsa ya da tansiyonunuz (kan basıncı) yüksek ise; vücudun çeşitli bölümlerinde su tutulması ve bunun sonucunda şişmeler (ödem) görülebilir,İbuprofen ve benzeri ilaçlar, özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreyle kullanıldıklarında, kalp krizi (miyokard enfarktüsü) ve inme (felç) riskinde küçük bir artış ile ilişkili bulunmuştur. Eğer kalp veya damar hastalıklarınız varsa, önceden inme geçirdiyseniz veya bu gibi durumlar için risk taşıdığınızı düşünüyorsanız (örneğin yüksek tansiyon, yüksek kolesterol veya şeker hastalığınız var ise ya da sigara içiyorsanız), tedavinizi doktorunuz veya eczacınız ile görüşmelisiniz.İbuprofen ve benzeri NSAİ ilaçlar uzun süreli (süreğen) kullanıldığında, önceden bu türlü bir hastalık geçirilmemiş olsa bile, mide-bağırsak kanalında ülserler, kanama ve delinme oluşabilmektedir. Bu türlü istenmeyen etkilerin ortaya çıkma riski, daha önce böyle bir hastalık geçirmiş olanlarda, yaşlı kişilerde, yüksek ilaç dozlarında ve tedavi süresi uzadıkça artmaktadır.Vücudunuzda sebepsiz olarak morarmalar, çürümeler ortaya çıkarsa, doktora başvurunuz,Üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesi, halsizlik, baş ağrısı ve kusma, ya da ensenizde katılık hissi ortaya çıkar ise hemen doktora başvurunuz; bir tür beyin zarı iltihabı (aseptik menenjit) belirtileri olabilir.Cildinizde kızarıklık, döküntüler belirir ise.Gözde ödemli iltihap (papillit) olursaGörme ile ilgili şikayetleriniz olursaDiğer NSAİİ ilaçlar ile olduğu gibi, CALDOLON infeksiyon belirtilerini maskeleyebilir. Hastalığınızın belirtilerinin rahatlamasında etkili olan en düşük dozun, en kısa süreyle kullanılması, ilacın istenmeyen etki olasılığını en aza indirecektir.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.
CALDOLON'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
CALDOLON'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz ya da hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız bunu doktorunuza söyleyiniz. Hamileliğinizin son 3. ayında iseniz CALDOLON kullanmamalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
CALDOLON’un etkin maddesi olan ibuprofenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bebeğinizi emziriyorsanız doktorunuza danışınız.
Araç ve makina kullanımı
CALDOLON’un araç ve makine kullanımı veya dikkatinizi tam olarak vermenizi gerektirecek işlerin yapılması sırasında kişi üzerindeki etkileri bakımından veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tür işleri yaparken dikkatli olunmalıdır.
CALDOLON'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her 4 mililitresinde 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; dolayısıyla sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlardan birini alıyorsanız, dozu değiştirmeniz ve/veya başka önlemler almanız gerekebilir:
• Aminoglikozit sınıfı antibiyotikler (öm. gentamisin, kanamisin, streptomosin)
• Yüksek tansiyon ilaçları
• ADE inhibitörleri, beta-blokerler ve diüretikler
• Kolestiramin
• Sülfonilüre
• Mifepriston
• CYP2C9 inhibitörleri (Karaciğerde ilaçlann etkisiz hale getirilmesinde görev yapan proteinleri durduran ilaç grubu; örmvorikonazol, flukanazol)
• Kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar (öm. varfarin)
Pıhtılaşmayı sağlayan kan pul cılklarının faaliyetini engelleyen ilaçlar (antitrombosit ajanlar,öm. Aspirin dipiridamol, klapidogrel) ve depresyon için kullanılan selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (örn., fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin)
AspirinGinkgo biloba bitkisel özütüİdrar söktürücüler (örn.,furosemid)Kalp yetmezliğinde kullanılan kalp glikozidleri (örn. Digoksin, digitoksin)Kaptopril ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.Kinolon sınıfı antibiyotikler (örn., siprofloksasin); nöbet (konvülsiyon)Diğer ağrı kesiciler (COX-2 inhibitörleri dahil diğer NSAİİ’ler; örn., aspirin, naproksen,Lityum tuzlan (ruhsal hastalıklarda kullanılır) ve metotreksat (romatizmal eklem
hastalıklarında ve bazı kanser türlerinde kullanılan bir ilaç)
Mifepriston (düşük ilacı)SiklosporinTakrolimusTiklopidinZidovudinKlasik antihistaminikler (sedatif[yatıştıncı, sakinleştirici] etkili)Fenitoin içeren epilepsi ilaçlarıyla, anksiyete (kaygı, endişe) tedavisinde veya uykudüzenleyici ilaçlarla
Burun tıkanıklığını giderici ilaçlar, trisiklik antidepresanlar (psikiyatrik hastalıklanntedavisinde kullanılır) iştah kesici ilaçlar ve bazı sinir sistemi uyancı ilaçlar veya MAOİTer (psikiyatrik rahatsızlıklann tedavisinde kullanılır), bretilyum, betanidin, guanitidin,
debrizokin, metildopa ve alfa- ve beta-adrenerjik bloker ilaçlar gibi tansiyonu düşüren ilaçlar
MoklobemidKardiyak glikozidlerle (kalp yetmezliğinde kullanılır)Ergot alkaloidler (ergotamin ve metiserjit; migren tedavisinde kullanılır)Doğumu kolaylaştırmak için kullanılan oksitosinTrisiklik antidepresanlar
5.CALDOLON'in saklanması
Seyreltme, saklama ve kullanım sonu arasındaki toplam süre 24 saati geçmemelidir.
Ambalaj açılmadan önce 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra CALDOLON'i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz CALDOLON'i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi: Alfafarma İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
Tekstilkent Ticaret Merkezi Koza Plaza A Blok K:21 No:79 Esenler İstanbul Telefon: +90 212 438 45 99 Faks: +90 212 438 46 69 e-mail:
Mefar ilaç Sanayii A.Ş.
Ramazanoğlu Mah. Ensar Cad. No:20 Kurtköy/Pendik TR 34906 İstanbul / Türkiye
Üretim Yeri:
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR.
CALDOLON nasıl hazırlanmalı ve uygulanmalıdır ?
CALDOLON, intravenöz infüzyon yolu ile kullanılır.
CALDOLON, intravenöz infüzyon öncesinde seyreltilmelidir.
Seyreltilen çözelti 4 mg/mL veya daha düşük nihai konsantrasyonda olmalıdır Seyreltme çözeltisi olarak %0,9 Sodyum Klorür, %5 Dekstroz çözeltileri kullanılabilir.
400 mg doz: 4 mL CALDOLON en az 100 mL çözelti ile seyreltilmelidir.
Çözelti ve ambalaj buna uygunsa, parenteral ilaçlar uygulama öncesinde, partikül kontaminasyonu ve renklenme açısından görsel olarak incelenmelidir. Eğer görsel olarak opak partiküller, renklenme veya diğer yabancı maddeler gözlemlenirse çözelti kullanılmamalıdır.
Seyreltilmiş çözelti, 25°C’nin altındaki oda sıcaklığında 24 saate kadar stabildir.
İnfüzyon süresi minumum 30 dakika olmalıdır.
Seyreltme, saklama ve kullanım sonu arasındaki toplam süre 24 saati geçmemelidir.
CALDOLON’un intravenöz yolla uygulanan diğer maddelerle geçimliliğiyle ilgili herhangi bir veri bulunmadığından, CALDOLON diğer ilaçlarla/maddelerle karıştırılmamalı ve her zaman ayı bir infüzyon tüpü yoluyla verilmelidir.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
CALDOLON 100 mg/mL IV İnfüzyonluk Çözelti İçeren Flakon Steril- apirojen
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde :
Her bir flakon (4 mL) 400 mg ibuprofen içerir.
Yardımcı maddeler:
Sodyum hidroksit (pH ayarlaması için, gerektiğinde kullanılır)
Yardımcı maddeler için 6. Te bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
infiizyonluk çözelti içeren flakon Renksiz, berrak, steril çözelti.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
CALDOLON,
- Hafif ve orta dereceli ağrı tedavisinde.
- Opioid analjeziklerle beraber orta ve ileri dereceli ağrı tedavisinde,
- Ateş tedavisinde, kullanılır.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozuloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
CALDOLON, en kısa sürede en düşük etkili dozda kullanılmalıdır Başlangıç tedavisine cevap alındıktan sonra, doz ve sıklık hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre ayarlanmalıdır. Toplam günlük doz 3200 mg'ı geçmemelidir.
Böbreklerdeki yan etki riskini azaltmak için, CALDOLON uygulamadan önce hastaların yeteri kadar hidrate olması sağlanmalıdır.
Ağrı tedavisinde:
Gereksinime göre. 6 saatte bir 400 mg ila 800 mg arasındaki dozlarda uygulanmalıdır. İnfuzyon süresi minimum 30 dakika olmalıdır.
Ates tedavisinde:
400 mg'lık uygulamayı takiben, gereksinime göre her 4-6 saatte bir 400 mg veya her 4 saatte bir 100-200 mg uygulanmalıdır. İnfıizyon süresi minimum 30 dakika olmalıdır.
Uygulama şekli:
CALDOLON. ancak uygun bir çözelti ile seyreltildikten sonra intravenöz infıizyon olarak uygulanmalıdır. Muhtemel geçimsizlikleri önlemek için CALDOLON sadece, % 0.9 sodyum klorür çözeltisi, %5 glukoz çözeltisi veya laktat ringer çözeltisi ile seyreltilmelidir (bkz. 6.2 geçimsizlikler).
Seyreltilen çözelti 4 mg/mL veya daha düşük nihai konsantrasyonda olmalıdır.
İnfüzyon süresi minimum 30 dakika olmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler :
Böbrek/karaciğer yetmezliği:
Böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon
17 yaşın altındaki pediyatrik popülasyonda etkinlik ve güvenilirliğine dair yeterli veri bulunmadığından, bu yaş grubunda kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon
Olası yan etkilerden dolayı (bkz 4.4) yaşlı hastalarda kullanımı sırasında dikkat edilmelidir. Genelde tedaviye en düşük doz ile başlanmalı, hastanın karaciğer, böbrek ve kalp fonksiyonları izlenmeli ve eşlik eden hastalık veya başka ilaç tedavisi olmamalıdır. Yaşlı hastalarda ciddi gastrointestinal advers olay riski artmıştır.
4.3 Kontrendikasyonlar
CALDOLON aşağıdaki durumlarda kontrendikedir,
• Ibuprofen, diğer non steroid antiinflamatuvar (NSAİ) ilaçlara veya CALDOLON içeriğindeki bileşenlerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olanlarda.
• Aspirin (asetilsalisilik asit) veya diğer NSAİ ilaç kullanımı sonrası astım, ürtiker veya allerjik tip reaksiyon öyküsü olanlarda. Bu tür hastalarda NSAİİMere karşı ciddi, nadiren ölümcül olabilen anafilaktik benzeri reaksiyonlar rapor edilmiştir.
• Koroner arter by-pass graft cerrahisi peri-operatif ağrı tedavisinde
• Gebeliğin son trimesteri
• Şiddetli kalp yetmezliği durumunda
• Şiddetli karaciğer yetmezliği durumunda
• Şiddetli böbrek yetmezliği durumunda
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Kardiyovasküler risk:
-NSAİİ'ler ölümcül olabilecek kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kardiyovasküler hastalığı olan veya kardiyovasküler hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.
-CALDOLON koroner arter by-pass graft cerrahisi perioperatif ağrı tedavisinde kontrendikedir.
Gastrointestinal (GI) risk:
NSAİl'ler kanama, ülserasyon. mide veya bağırsak perforasyonu gibi ölümcül olabilecek ciddi G1 advers etkilere yol açarlar. Bu advers olaylar herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi GI etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.
Kardiyovasküler trombotik olaylar:
Üç yıla kadar süreli çeşitli COX-2 selektif ve selektif olmayan NSAİ ilaçlara ait klinik çalışmalar, ölümcül olabilen ciddi kardiyovasküler trombotik olay, miyokard infarktüsü ve inme riskinde artma göstermiştir. Cox-2 selektif veya selektif olmayan tüm NSAİ ilaçların benzer riski olabilir. Kardiyovasküler hastalığı ya da kardiyovasküler hastalık risk faktörleri olduğu bilinen hastalar daha yüksek risk altında olabilirler. NSAİİ'larle tedavi edilen hastalarda kardiyovasküler advers olay riskini en aza indirmek için, en düşük etkili doz en kısa sürede kullanılmalıdır. Önceden kardiyovasküler semptomlar görülmemiş olsa bile, doktor ve hastalar bu tür olayların gelişimine karşı hazırlıklı olmalıdırlar. Hastalar ciddi kardiyovasküler belirti ve/veya semptomlar ve ciddi kardiyovasküler olaylar gerçekleştiğinde yapılacaklar hakkında bilgilendirilmelidir.
Koroner arter bypass graft cerrahisinden sonra ilk 10-14 günlük dönemde ağrı tedavisinde Cox-2 selektif NSAİFrın kullanılması üzerine yapılan iki büyük, kontrollü klinik çalışmada miyokard infarktüsü ve inme riskinin arttığı tespit edilmiştir, (bkz 4.3 Kontrendikasyonlar)
NSAİİ'ların kullanımıyla artan ciddi kardiyovasküler trombotik olayların riskinin, aspirin kullanımı ile azalacağına dair tutarlı bir kanıt bulunmamaktadır. Aspirin ve NSAİİ'ın beraber kullanılması, ciddi gastrointestinal olay riskini arttırır.
Hipertansiyon:
İbuprofen dahil NSAİİ'lar yeni hipertansiyon gelişimine veya var olan hipertansiyonun kötüleşmesine yol açabilirler. Her iki durumda da kardiyovasküler olayların oluşma sıklığının artmasına katkıda bulunabilir. İbuprofen dahil NSAİİ'lar hipertansiyonlu hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. NSAİİ tedavisinin başlangıcında ve tedavi süresince kan basıncı yakından takip edilmelidir.
NSAİİ alımına bağlı olarak ADE inhibitörleri, tiyazid ya da kıvrım diüretikleri alan hastalarda, bu tedavilere yetersiz yanıt gelişebilir.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem:
NSAİİ kullanan bazı hastalarda sıvı retansiyonu ve ödem gözlenmiştir. CALDOLON sıvı retansiyonu ya da kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Gastrointestinal (Gİ) etkiler, ülserasyon, kanama ve perforasvon riski:
ibuprofen dahil NSAİİ'lar mide, ince bağırsak veya kalın bağırsak inflamasyonu, kanaması, ülserasyonu ve perforasyonu gibi ölümcül olabilen ciddi gastrointestinal advers olaylara yol açabilirler. Bu ciddi advers olaylar NSAİİ'lar ile tedavi edilen hastalarda herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir semptom vererek ya da herhangi bir semptom vermeksizin ortaya çıkabilir. NSAİİ tedavisinde ciddi üst gastrointestinal advers etki gelişen beş hastadan sadece biri semptomatiktir. NSAİİ'ların neden olduğu üst gastrointestinal ülser, büyük kanama ya da perforasyon, 3-6 ay süreyle tedavi gören hastaların yaklaşık %1'inde, bir yıl süreyle tedavi gören hastaların ise %2-4'ünde ortaya çıkmaktadır. Daha uzun süreli kullanımda bu eğilim devam ederken, tedavi süresince herhangi bir zamanda ciddi gastrointestinal advers olay gelişme olasılığı artar. Ancak kısa süreli tedavi bile risksiz değildir. Önceden ülser hastalığı ya da gastrointestinal kanama hikayesi olan hastalara ibuprofen dahil NSAİİ'lar önerilirken çok dikkatli olunmalıdır. Önceden peptik ülser hastalığı ve/veya gastrointestinal kanama hikayesi olan NSAİİ kullanan hastalarda gastrointestinal kanama görülme riski, bu risk faktörlerinden hiçbirine sahip olmayan hastalara göre 10 kattan daha fazladır. NSAİİ'lar ile tedavi edilen hastalarda gastrointestinal kanama riskini arttıran diğer faktörler, beraberinde oral kortikosteroid ya da antikoagülan kullanımı, daha uzun süreli NSAİİ tedavisi, sigara içimi, alkol kullanımı, ileri yaş, genel sağlık durumunun zayıf olmasıdır. Ani ölümcül gastrointestinal olaylar en çok yaşlı veya bakıma ihtiyaç duyan hastalarda görüldüğünden, bu hasta popülasyonunun tedavisinde özellikle dikkatli olunmalıdır. NSAİİ ilaçlar ile tedavi edilen hastalarda olası bir gastrointestinal advers olay riskini en aza indirmek için, en düşük etkin doz olası en kısa sürede kullanılmalıdır. Hastalar ve doktorlar NSAİİ tedavisi boyunca, gastrointestinal ülserasyon ve kanama belirti ve semptomlarına karşı hazırlıklı olmalı ve herhangi bir gastrointestinal advers olay şüphesi durumunda derhal değerlendirme ve tedaviyi başlatmalıdırlar. Ciddi gastrointestinal advers olay olasılığı ortadan kalkana kadar. NSAİİ tedavisinin sonlandırılması da alınacak tedbirler arasındadır. Yüksek riskli hastalarda NSAİİ içermeyen alternatif tedaviler düşünülmelidir.
Aspirin ve diğer NSAİİMarın birlikte kullanımı ciddi gastrointestinal advers olay riskini artırmaktadır. Gastrointestinal hastalık öyküsü olan hastalar, özelliklede yaşlı olan hastalar, tedavinin başlangıç dönemlerinde, olağandışı herhangi bir abdominal semptomu (özellikle gastrointestinal kanama ) bildirmelidir.
İbuprofen alan hastalarda gastrointestinal kanama veya ülserasyon gelişirse tedavi kesilmelidir.
Yaşlı hastalarda NSAİİ ilaçlara karşı artan sıklıkta advers reaksiyon (özellikle ölümcül olabilen gastrointestinal kanama ve perforasyon mevcuttur.
Ciddi deri reaksiyonları:
İbuprofen dahil NSAİİ'lar. eksfolyatif dermatit, Stevens-Johnson Sendromu (SJS) ve toksik epidermal nekroliz (TEN) gibi ölümcül olabilen ciddi deri reaksiyonlarına neden olabilir. Bu ciddi etkiler herhangi bir uyarıcı semptom olmaksızın ortaya çıkabilir. Hastalar deri üzerinde ciddi belirtilerin işaret ve semptomları hakkında bilgilendirilmeli, deri döküntüsü veya başka bir aşırı duyarlılık belirtisi görüldüğü anda, CALDOLON tedavisi sonlandırılmalıdır.
Astımlı hastalar:
Astımlı hastalarda aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirin-duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölümcül olabilen ciddi bronkospazmla ilişkilendirilmiştir. Bu tür aspirin-duyarlı hastalarda aspirin ve NSAİİ'lar arasında bronkospazm dahil çapraz reksiyonlar rapor edildiğinden, CALDOLON aspirin duyarlı hastalarda kontrendikedir.
İbuprofenin bu tip hastalarda bronkospazma neden olduğu rapor edildiğinden, bronşiyal astımlı ya da bronşiyal astım hikayesi olan hastalara ibuprofen uygularken dikkatli olunmalıdır.
Oftalmoloiik Etkiler:
Çalışmalarda, ibuprofen uygulamasına dayandırılabilecek oküler değişiklikler gösterilmemiştir. Nadir olgularda, papillit, retrobulbar optik nörit ve papillödem gibi istenmeyen oküler bozukluklar, ibuprofen dahil olmak üzere NSAİ ilaç kullananlar tarafından bildirilmiştir, ancak nedensel ve etki ilişkisi saptanmamıştır; dolayısıyla ibuprofen tedavisi sırasında görme bozukluğu gelişen hastalara oftalmolojik muayene yapılmalıdır.
Karaciğer üzerindeki etkiler:
İbuprofen dahil NSAİİ'ları kullanan hastaların %15'inde, bir veya daha fazla karaciğer testinde sınırda yükselmeler görülebilir. Bu laboratuvar anormallikleri, devam eden tedavi ile ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya geçici olabilir. Hastalarda NSAİİ'larla yapılan klinik çalışmaların yaklaşık % Tinde, kayda değer ALT, AST yükselmeleri (normal üst değerlerin yaklaşık 3 veya daha fazla katı) rapor edilmiştir. Ek olarak sarılık, fulminant hepatit, karaciğer nekrozu, karaciğer yetmezlik gibi, bazıları ölümle sonuçlanan nadir ciddi karaciğer reaksiyonları bildirilmiştir, ibuprofen tedavisindeyken. hastada karaciğer fonksiyonunun bozulduğuna dair belirti ve/veya semptomlar oluşmuşsa veya karaciğer testleri anormalse, daha ciddi karaciğer reaksiyonlarının gelişimine yönelik değerlendirme yapılmalıdır. Eğer karaciğer hastalığı gelişimi ile uyumlu klinik belirti ve semptomlar veya sistemik belirtiler (eozinofıli, deri döküntüsü vb.) ortaya çıkarsa, ibuprofen tedavisi kesilmelidir.
Böbrekler üzerindeki etkiler:
Dehidrate olmuş hastalarda CALDOLON ile tedaviye başlarken dikkatli olunmalıdır.
NSAİİ'ların uzun süre kullanımı papiller nekroz ve diğer böbrek hasarları ile sonuçlanmaktadır. Böbrek toksisitesi, böbrek perfüzyonunun sağlanmasında prostagiandinlerin telafi edici etkinliği olan hastalarda görülmüştür. Bu hastalarda NSAİİ uygulaması prostaglandin oluşumunda doza bağlı bir azalmaya ve ikincil olarak böbrek yetmezliğini hızlandırabilen böbrek kan akımında azalmaya neden olabilir. Böbrek fonksiyonları bozukluğu, kalp yetmezliği ve karaciğer bozukluğu olanlar, diüretik ve ADE inhibitörleri alanlar ve yaşlılarda, bu reaksiyonun gelişme riski daha fazladır.
NSAİİ tedavisinin kesilmesi ile genellikle tedavi öncesi duruma geri dönülmektedir.
İleri böbrek yetmezliği:
Kontrollü klinik çalışmalardan ibuprofenin ilerlemiş böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanımına dair herhangi bir bilgi mevcut değildir. Dolayısı ile ileri böbrek yetmezliği olan hastalarda CALDOLON kullanılması önerilmez. Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda CALDOLON ile tedavi gerekmekteyse, hastanın böbrek fonksiyonları yakından izlenmelidir.
Aseptik Menenjit:
Oral ibuprofen tedavisi gören hastalarda ateş ve koma ile seyreden aseptik menenjit gözlenmiştir. Bu durum daha çok sistemik lupus eritematozis ve ilgili bağ dokusu hastalıkları olan hastalarda görülse de. altta yatan kronik hastalığı olmayan hastalarda da rapor edilmiştir. İbuprofen kullanan bir hastada menenjit belirti ve semptomları gelişirse, bu belirti ve semptomların ibuprofen tedavisi ile ilişkili olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Hematolojik Etkiler:
CALDOLON kullanım öncesinde seyreltilmelidir. CALDOLON'un seyreltilmeden infüze edilmesi hemolize neden olabilir. (Bkz. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli)
İbuprofen dahil NSAİİ alan hastalarda anemi gelişebilir. Bu durum, sıvı tutulması, gizli veya aşikar gastrointestinal kan kaybı, veya eritropoez üzerinde tam tanımlanmamış bir etkiden kaynaklanabilir. İbuprofen dahil NSAİİ'larla uzun süreli tedavideki hastalarda, anemi veya kan kaybı belirtisi veya semptomu varsa, hemoglobin veya hematokrit değerleri kontrol edilmelidir.
NSAİİ'lar trombosit agregasyonunu inhibe ederler ve bazı hastalarda kanama süresini uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, trombosit fonksiyonu üzerine etkileri kantitatif olarak daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Koagülasyon bozukluğu olan veya antikoagülan kullanan hastalar gibi, trombosit fonksiyonundaki değişikliklerden olumsuz etkilenebilecek hastalar dikkatlice izlenmelidir.
İnflamasvonun ve Ateşin maskelenmesi:
Ateşin ve inflamasyonun düşürülmesinde ibuprofenin farmakolojik aktivitesi, bu belirtilerin noneııfeksiyöz ve ağrılı durumların komplikasyonlarının saptanmasındaki tamlayıcı özelliklerini azaltabilir.
Anafılaktoid reaksiyonlar:
Diğer NSAİİ'lar gibi, daha önce ibuprofen kullanımı bilinmeyen hastalarda anafılaktoid reaksiyonlar oluşabilir. Aspirin triadı olan hastalarda CALDOLON kontrendikedir. Bu belirti kompleksi tipik olarak, daha önce nazal polipli veya polipsiz rinit geçirmiş astım hastalarında veya aspirin veya diğer NSAİİ'ların alımı sonrası ciddi potansiyel olarak ölümcül bronkospazm gösteren hastalarda oluşabilir. (Bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar)
Monitörizasyon:
Ciddi gastrointestinal ülserasyonları ve kanamalar belirti ve bulgu olmaksızın da gelişebildiği için doktorlar gastrointestinal kanama belirti ve semptomlarını izlemelidir. Uzun süreli NSAİİ tedavisi gören hastaların tam kan sayımı ve biyokimya testleri periyodik olarak kontrol edilmelidir. Klinik belirti ve semptomlar karaciğer ve böbrek hastalığı gelişimi ile uyumlu ise, sistemik belirtiler meydana geldiyse (eozinofili, döküntü gibi) veya anormal karaciğer değerleri devam ediyor veya daha da kötüleşiyorsa CALDOLON kullanımı sonlandırılmalıdır.
Bu tıbbi ürün her 400 mg dozunda lmmol (23mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder, yani esasında “sodyum içermez”.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Antiplatelet ajanlar ve selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSGAİ): Gastrointestinal kanama riskini arttırırlar.
Aminoglikozitler: NSAİİ'lar aminoglikozitlerin atılımını azaltabilir.
Kortikosteroidler: NSAİİ'lar ile kullanıldığında kanama ve gastrointestinal ülsarasyon riski artar. Hastalığın şiddetlenmesi veya böbrek yetmezliğinden kaçınmak için, uzuyan kortikosterid tedavisindeki hastalar, tedavi programlarına ibuprofen eklendiğinde, kortikosteroid tedavilerini aniden kesmek yerine yavaşça azaltmalıdırlar.
Bitkisel ekstreler: Gingko biloba (Japon eriği) NSAİİ'lerle kullanıldığında kanama riskini arttırabilir.
Siklosporin veya takrolismus: NSAİİ'larla kullanıldığında nefrotoksisite riski artar.
Kardiyak glikozidleri: NSAİİ'lar kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir, glomeriler fıltrasyon hızını azaltır ve plazma kalp glikozid seviyelerini arttırır. Kalp glikozidleri ile tedavi edilen hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Mifepriston: NSAİİ'lar mifepristonun etkilerini azaltabileceğinden, mifepriston uygulanımından sonraki 8-12 gün boyunca NSAİİ'lar kullanılmamalıdır.
Kinolon türevi antibiyotikler: Hayvan verileri. NSAİİ'ların. kinolon antibiyotikleriyle ilişkili konvulsiyon riskini artırabileceğine işaret etmektedir. NSAİİ ve kinolonları birlikte alan hastalarda konvulsiyon gelişme riski artabilir.Etkileşim çalışmaları sadece yetişkinlerde yapılmıştır.
Zidovudin: NSAİİ'lar zidovudin ile birlikte kullanıldığında hematolojik toksisite riski artar. Eş zamanlı zidovudin ve ibuprofen tedavisi alan HIV (+) hemofili hastalarında hematoma ve hemartroz riskinde artışa dair belirti bulunmaktadır.
Aspirin: İbuprofen ve aspirin birlikte kullanıldıklarında, her ne kadar serbest ibuprofen klerensi değişmese de, ibuprofenin proteinlere bağlanımı azalır, Bu etkileşmenin klinik önemi bilinmemektedir. Bununla beraber, diğer NSAİİ'lar ile olduğu gibi CALDOLON ve aspirin'in birlikte uygulanımı yan etkilerde artışa neden olabileceği için önerilmemektedir.
Varfarin ve Antikoagülanlar
Varfarin ve NSAİİ'ların gastrointestinal kanama üzerine etkileri sinerjiktir. Bu ilaçları beraber kullanan hastalarda gastrointestinal kanama riski, bu ilaçları tek başına kullanan hastalara göre daha yüksektir, (bkz. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemler). NSAİİ'ların varfarin ile birlikte kullanımı ciddi bazen ölümcül kanama ile ilişkilendirilmiştir. Bu etkileşimin mekanizması bilinmemektedir ancak NSAİİ kullanımın uyardığı gastrointestinal ülserasyon veya varfarinin antikoagülan etkisi ile trombosit fonksiyonun inhibisyonuna NSAİİ'cın arttırıcı etkisinin bu duruma neden olabileceği düşünülmektedir.
Tiklodipin. klapidogrel: NSAİİ'ler, trombosit fonksiyonunun inhibisyonundan dolayı klapidogrel, tiklodipin ile kombinasyon halinde kullanılmamalıdır
Metotreksat
NSAİİ'ların tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikmesini yarışmalı olarak inhibe ettiği bildirilmiştir. Bu durum, NSAİİ'ların metotreksat toksisitesini arttırabileceğini göstermektedir. Metotreksat ve NSAİİ'lar birlikte kullanıldıklarında dikkatli olunmalıdır.
H2 Antagonistleri
İnsan gönüllülerde yapılan çalışmalarda, simetidin veya ranitidinin ibuprofen ile birlikte uygulanımı ibuprofen serum konsantrasyonları üzerine önemli bir etki oluşturmamıştır.
ADE İnhibitörleri ve Diüretikler
Anti-hipertansifler (ADE inhibitörleri. anjiyotensin reseptör blokerleri, beta-blokerler, diüretikler ve pulmoner hipertansiyonda kullanılan ilaçlar (endotelin reseptör antagonistleri, bosentan)): NSAİİ'ler, antihipertansif etkiyi azaltabilir. Seçici COX-2 inhibitörleri dahil olmak üzere NSAİİ'ler ile aynı zamanda ADE inhibitörleri ve anjiyotensin-II antagonistleri uygulandığında, böbrek yetmezliği olan hastalarda (örn. dehidrate veya yaşlı hastalar) genellikle reversibl olmak üzere akut böbrek yetmezliği için artan bir risk söz konusudur. Bu nedenle özellikle yaşlı hastalar olmak üzere böbrek yetmezliği olan hastalara bu kombinasyon dikkatle uygulanmalıdır. Kombinasyon tedavisi başladıktan sonra ve tedavi sırasında düzenli aralıklarla hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve böbrek fonksiyonu kontrol edilmelidir.
Diüretikler (tiyazid, tiyazid benzeri diüretikler ve kıvrım diüretikleri) aynen, NSAİİ'lerin nefrotoksisite riskini arttırabilir. NSAİİ'ler, muhtemelen prostaglandin sentezinin inhibisyonundan dolayı furoseınid ve bumetanidin diüretik etkisini giderebilmektedir. Ayrıca tiyazidlerin antihipertansif etkisini de azaltabilmektedir.
Kaptopril: Deneysel çalışmalar, ibuprofenin, kaptoprilin sodyum atılımına olan etkisine ters yönde etki ettiğini göstermektedir.
Lityum:
NSAİİ'ler, plazma lityum seviyesinde yükselme ve böbrek lityum klerensinde azalmaya neden olurlar. Ortalama minimum lityum konsantrasyonu %15 artar ve lityum böbrek klerensi %20 azalır. Bu etki, NSAİİ'ların böbrek prostaglandin sentezini inhibe etmeleri ile ilişkilendirilmiştir. Bu sebeple. NSAİİ'lar ve lityum birlikte kullanıldıklarında hastalar lityum toksisitesi belirtileri için izlenmelidir.
Alkol: Kanama gibi önemli gastrointestinal yan etki riskleri artabileceğinden dolayı ibuprofen ve alkolün birlikte kullanımından kaçınılmalıdır.
Sülfonilüre: NSAİİ'ler sülfonilüre grubu ilaçların etkilerini potansiyalize edebilirler. Süfonilüre tedavisi görmekte olan hastalarda ibuprofen kullanımı ile çok seyrek hipoglisemi rapor edilmiştir.
10
Selektif serotonin geri-alım inhibitörleri, SSRI (örn: paroksetin. fluoksetin. sertralin): SSRI'ler ve NSAİİ'lerin her ikisi de, örneğin gastrointestinal kanaldan kaynaklanan, kanama riskinde artışa neden olmaktadır. Bu risk kombinasyon tedavi durumunda artmaktadır. Söz konusu mekanizma muhtemelen, serotonin trombositlerdeki geri alımın azalması ile ilişkilendirilebilir.
Kolestiramin: İbuprofen ile kolestiraminin eşzamanlı uygulaması, ibuprofen absorpsiyonunu geciktirmekte ve azaltmaktadır (% 25 oranında). Bu ilaçlar en az 2 saat arayla alınmalıdır.
Takrolimus: NSAİİ'ler tarkrolimus ile beraber verildiğinde nefrotoksisite riskinde olası bir artış beklenebilir. Prostasiklinin böbrekteki azalan senezinden dolayı, NSAİİ'ler ve takrolimusun eşzamanlı uygulamasının artan nefrotoksisite riskine neden olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, böbrek fonksiyonu kombinasyon tedavisi durumunda yakın şekilde izlenmelidir.
CYP2C9 İnhibitörleri: İbuprofenin, CYP2C9 inhibitörleri ile birlikte uygulanması, ibuprofene (CYP2C9 sübstratı) maruziyeti arttırabilir. Vorikonazol ve flukanazol (CYP2C9 inhibitörleri) ile yapılan bir çalışmada, yaklaşık %80-l 00 oranında artmış bir S(+)-ibuprofen maruziyeti gösterilmiştir. Özellikle yüksek dozdaki ibuprofenin vorikonazol veya flukanazol gibi potent CYP2C9 inhibitörleri ile birlikte uygulanması durumunda, ibuprofen dozunun düşürülmesi düşünülmelidir.
4.6. Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: C (3. trimesterde D'dir)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebe kalmayı düşünen kadınlarda veya gebeliğinin birinci veya ikinci trimestrinde olan kadınlarda ibuprofen kullanılması durumunda, uygulanacak dozun mümkün olduğunca düşük ve tedavi süresinin mümkün olduğunca kısa tutulması gerekmektedir.
Gebelik dönemi
Prostoglandin sentezinin inhibisyonu, gebeliği ve/veya embriyo/fetal gelişimi olumsuz etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen veriler, gebeliğin erken döneminde prostaglandin sentez inhibitörü kullanımından sonra düşük ve kardiyak malformasyon gastroşizis riskinde bir artışı göstermektedir. Kardiyovasküler malformasyonun mutlak riski %1'den daha düşük düzeylerden yaklaşık olarak %1,5'e yükselmiştir. Riskin tedavi dozu ve süresi ile yükseldiğine inanılmaktadır. Hayvanlarda, prostaglandin sentez inhibitörü uygulanmasının pre ve post-implantasyon kayıplarında artış ve embriyo/fetal ölümlerle sonuçlandığı gösterilmiştir. Ayrıca, organogenez döneminde prostaglandin sentez inhibitörü verilen hayvanlarda kardiyovasküler malformasyonlar da dahil olmak üzere çeşitli malformasyonların sıklığında artışlar bildirilmiştir. Gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde, kesin olarak gerekli olmadıkça ibuprofen verilmemelidir. CALDOLON. gebe kalmaya çalışan veya gebeliğin birinci ve ikinci trimesterinde bulunan bir kadına verilirse, doz mümkün olduğu kadar düşük ve tedavi süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır.
Üçüncü trimester esnasında bütün prostaglandin sentez inhibitörleri fetüsü aşağıdakilere maruz bırakabilir:
- Kardiyopulmoner toksisite (duktus arteriozusun erken kapanması ve pulmoner hipertansiyon),
- Oligohidramniyoz ile birlikte böbrek yetmezliğine ilerleyebilecek böbrek disfonksiyonu
Anne ve yenidoğanda gebeliğin sonunda aşağıdakilere neden olabilir:
- Kanama zamanında uzama
- Doğumun gecikmesine ve uzun süremesine neden olan uterus kontraksiyonlarının inhibisyonu
Sonuç olarak, CALDOLON gebeliğin son trimesterinde kontrendikedir.
Laktasyon dönemi
Bu ilacın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilacın anne sütüne geçmesi ve emzirilen bebek için olası ciddi advers etki potansiyeli nedeniyle, ilacın anne için önemi dikkate alınarak emzirmenin ya da ilacın kesilmesine karar verilmelidir.
Üreme yeteneği / Fertilite
Çalışmalar ibuprofenin üreme veya gelişim üzerine toksisitesi olmadığını göstermektedir. Bununla beraber, tavşanlarda erken gebelik döneminde, vücut ağırlığında azalma ve gastrik ülser ile belirlenen, anne için 60 mg/kg/gün toksik dozda, bir kısım olaylar gözlenmiştir (yaşayan fetüs sayısında azalma ve implantasyon ve korpora lutea oranına ilişkin azalma).
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
CALDOLON, sersemlik, rehavet, yorgunluk ve görme bozuklukları gibi istenmeyen etkilere neden olabilir. Eğer bu istenmeyen etkiler görülürse, hastalar araç ve makine kullanmamaları konüsunda uyarılmalıdırlar.
Rapor edilen istenmeyen etkiler aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir:
Çok yaygın (>1/10), Yaygın (>1/100 ile <1/10). Yaygın olmayan (>1/1.000 ile <1/100), Seyrek (>1/10.000 ile <1/1.000), Çok Seyrek (<1/10.000) ve bilinmeyen (mevcut veri ile sıklığı
hesaplanamayan).
_
Sistem Organ Sınıfı | Sıklık | İstenmeyen Etki |
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
| Yaygın
| Rinit
|
Seyrek
| Aseptik menenjit (özellikle sistemik lupus eritematozus ve karma bağ dokusu hastalığı gibi otoimmün hastalığı olan hastalarda) boyun sertliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş, yön duygusunu yitirme gibi semptomlarla birlikte
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
| Yaygın
| Anemi; kanama, hemoglobin düşüşü, hipokalemi, hipoproteinemi, nötropeni, kanda üre artışı, hipematremi, ezonofıli, hipoalbuminemi, LDH artışı, trombositemi, yarada kanama
|
Yaygın Olmayan
| Lökopeni. trombositopeni, agranülositoz, aplastik anemi ve hemolitik anemi
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları
| Seyrek
| Anaflaktik reaksiyon
|
Psikiyatrik hastalıklar
| Yaygın
| insomnia, anksiyete
|
Seyrek
| Depresyon, konfüzyonal durum, halüsinasyon
|
Sinir sistemi hastalıkları
| Çok yaygın
| Baş ağrısı
|
Yaygın
| Baş dönmesi
|
Yaygın Olmayan
| Parestezi, somnolans
|
Seyrek
| Optik nevrit
|
Göz hastalıkları
| Yaygın Olmayan
| Görme bozukluğu
|
Seyrek
| Toksik optik nöropati
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları
| Yaygın Olmayan
| Duyma bozukluğu
|
Seyrek
| Tinnitus, vertigo
|
Vasküler hastalıkları
| Yaygın
| Hipertansiyon, hipotansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar
| Yaygın
| Öksürük, bakteriyel pnömoni
|
Yaygın Olmayan
| Astım, bronkospazm, dispne
|
Gastrointestinal Sistem hastalıkları
| Çok yaygın
| Mide bulantısı, kusma, flatulans, diyare
|
Yaygın
| Dispepsi, konstipasyon. melana, hematemez, gastrointestinal lıemoraji
|
Yaygın olmayan
| Gastrit, duodenal ülser, gastrik ülser, oral ülserasyon, gastrointestinal perforasyon
|
| Çok seyrek
| Pankreatit
|
| Bilinmeyen
| Kolit ve Chron hastalığı
|
| Yaygın olmayan
| Hepatit. sarılık, hepatik fonksiyon bozukluğu
|
Hepato-biliyer hastalıklar
| Seyrek
| Hepatik hasar
|
| Çok seyrek
| Hepatik yetmezlik
|
| Yaygın
| Döküntü
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları
| Yaygın olmayan
| Ürtiker. purpura. anjiyoödem, ışığa duyarlı reaksiyon
|
| Seyrek
| Steven-Johnson sendromu dahil büllöz deri iltihabı, toksik epidermal nekroliz ve eritema multiforme
|
| Yaygın
| Üriner retensiyon
|
Böbrek ve idrar hastalıkları
| Yaygın olmayan
| Tubulo interstisyel nefrit, nefrotik sendrom ve renal yetmezlik
|
Diğer
| Yaygın
| Abdominal ağrı, periferik ödem, yorgunluk
|
Klinik çalışmalarda raporlanan en yaygın advers reaksiyonlar, bulantı, gaz, kusma ve baş ağrısıdır. İbuprofen ile yapılan kontrollü denemelerde advers olaylar nedeniyle ilacın kesilmesinde en yaygın neden kaşıntıdır. (<%1)
; 'i
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Yetişkinlerde oral ibuprofene bağlı doz aşımı sonrası oluşan belirti ve semptomlar, karın ağrısı, bulantı, kusma, uyuşukluk ve sersemliktir. CALDOLON ile doz aşımının tedavisi için özel bir önlem bulunmamaktadır. İbuprofen'in bilinen bir antidotu yoktur. Doz aşımı durumunda Caldolon'un kesilmesi ve bir sağlık merkezine başvurulması gerekir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Antiinflamatuvar ve antiromatizmal ürünler (non-steroid)
ATC kodu: M01AE01
Diğer NSAİİ'ler gibi ibuprofenin de etki mekanizması tam olarak anlaşılamamışsa da, prostaglandin sentezi inhibisyonu ile ilişkili olabililir. İbuprofen antiinflamatuar, analjezik ve antipiretik etkiye sahiptir.
İbuprofen [-]R ve [+]S izomerlerinin rasemik bir karışımıdır. In-vivo ve in-vitro çalışmalar klinik etkinlikten [+]S izomerinin sorumlu olduğunu göstermektedir. Farmakolojik olarak etkisiz olduğu düşünülmekle birlikte, [-]R formu yetişkinlerde yavaşça ve tamamen olmasa da (~%60) etkin olan [+]S türüne dönüşmektedir. [-]R izomeri etkin madde seviyesini sürdürmek için depo olarak işe yarar.
5.2 Farmakokinetik özellikler
İbuprofenin farmakokinetik parametrelerini gösteren gönüllüler ile yapılmış çalışmasına ait veriler aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
İntravenöz ibuprofenin farmakokinetik parametreleri |
| 400 mg* Caldolon Ortalama (%CV) | 800 mg* Caldolon Ortalama (%CV) |
Hasta sayısı | 12 | 12 |
AUC (meg.sa/ml) | 109.3 (26.4) | 192.8(18.5) |
Cmax (mcg/mL) | 39.2 (15.5) | 72.6(13.2) |
KEL (1/sa) | 0.32(17.9) | 0.29(12.8) |
Tl/2 (sa) | 2.22 (20.1) | 2.44 (12.9) |
Al t - Eğri altında kalan alan
Cm»x = Pik plazma konsantrasyonu
CV = Varyasyon katsayısı
KEL = Birinci dcrece eliminasyoıı hız sabiti
Tl/2 = Eliminasyon yarı (Imrll
*-
60 dak. İnfUzyoıı süresi
Emilim:
CALDOLON uygulama yeri nedeniyle (intravenöz) direkt kana karışır.
Dağılım:
Bir çok NSAİİ gibi ibuprofen: plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (20 mcg/mL'de >%99 bağlanma). Protein bağlanması doyurulabilirdir
KULLANMA TALİMATI
CALDOLON 100 mg/mL IV İnfiizyonluk Çözelti İçeren Flakon
Damar içine uygulanır.
• Etkin madde:
Her 4 mİ konsantre çözelti 400 mg ibuprofen içerir.
• Yardımcı maddeler:
Arginin, sodyum hidroksit, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştirbaşkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.
Bu kullanma talimatında:
1. CALDOLON nedir ve ne için kullanılır?
2. CALDOLON'ü kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. CALDOLON nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. CALDOLON'un saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. CALDOLON nedir ve ne için kullanılır?
• CALDOLON, damar içine uygulanan renksiz ve berrak bir çözeltidir. Her 4 mL çözelti 400 mg ibuprofen adı verilen bir etkin madde içerir. CALDOLON'un etkin maddesi olan ibuprofen, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ) olarak adlandırılan ağrı kesici bir ilaç grubuna aittir. 4 mL'lik flakon içerisinde takdim edilen konsantre çözelti kullanılmadan mutlaka seyreltilmelidir.
• CALDOLON, 1 veya 25 adet 4 mL'lik flakon içeren karton kutuda takdim edilmektedir.
• CALDOLON aşağıda belirtilen durumlarda kullanılır.
- Hafif ve orta dereceli ağrı tedavisinde,
- Opioid analjeziklerle beraber orta ve ileri dereceli ağrı tedavisinde,
- Ateş tedavisinde, kullanılır.
2. CALDOLON'u kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler Kalp-damar sistemi ile ilgili riskler
- NSAİİ'ler ölümcül olabilecek trombotik (pıhtılaşma) olaylar, kalp krizi ve inme riskinde artışa neden olabilir. Bu risk kullanım süresine bağlı olarak artabilir. Kalp-damar hastalığı olan veya kalp-damar hastalık risk faktörlerini taşıyan hastalarda risk daha yüksek olabilir.
- CALDOLON koroner arter by-pass cerrahisi öncesi ağrı tedavisinde kullanılmamalıdır. Sindirim sistemi ile ilgili riskler
NSAİİ'ler kanama, yara oluşması, mide veya bağırsak delinmesi gibi ölümcül olabilecek ciddi yan etkilere yol acarlar. Bu yan etkiler herhangi bir zamanda, önceden uyarıcı bir bulgu vererek veya vermeksizin ortaya çıkabilirler. Yaşlı hastalar ciddi olan bu etkiler bakımından daha yüksek risk taşımaktadırlar.
CALDOLON'u aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer:
• İbuprofene veya bu ilacın içindeki yardımcı maddelerden birine karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz,
• Astıınınız veya kurdeşeniniz var ise veya daha önceden ibuprofen, aspirin ve diğer NSAİİ'lere alerjik reaksiyonlar gösterdiyseniz,
• Koroner arter by-pass cerrahisi (kalp damarlarındaki tıkanıklığın düzeltilmesi ameliyatı) öncesi veya sonrası dönemdeyseniz,
• Aspirin triadınız (nazal polip, astım ve aspirine hassasiyet) var ise,
• Hamileliğinizin son 3 ayında iseniz,
• Şiddetli kalp yetmezliğiniz var ise,
• Şiddetli böbrek yetmezliğiniz var ise,
• Şiddetli karaciğer yetmezliğiniz var ise.
CALDOLON'u aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer:
• Astım hastası iseniz, veya daha önce astım geçirdiyseniz; nefes darlığına yol açabilir, Önceden mide-onikiparmak bağırsağı ülseri veya başka mide-bağırsak hastalıkları geçirdiyseniz; bu tablolarda alevlenme görülebilir,
• Böbrek hastalığınız varsa; böbrek fonksiyonlarının izlenmesi gerekebilir. İbuprofen ve benzeri NSAİİ ilaçlan uzun süre kullanan kişilerde böbrek işlevlerinin bozulma riski, kalp yetmezliği ve karaciğer bozukluğu olanlarda, idrar söktürücü (diüretik) ve ADE inhibitörü sınıfı tansiyon ilacı alanlarda ve yaşlılarda yükselmektedir,
• Karaciğer hastalığınız varsa,
• Kalp hastalığınız varsa ya da tansiyonunuz (kan basıncı) yüksek ise; vücudun çeşitli bölümlerinde su tutulması ve bunun sonucunda şişmeler (ödem) görülebilir,
• İbuprofen ve benzeri ilaçlar, özellikle yüksek dozlarda ve uzun süreyle kullanıldıklarında, kalp krizi (miyokard enfarktüsü) ve inme (felç) riskinde küçük bir artış ile ilişkili bulunmuştur. Eğer kalp veya damar hastalıklarınız varsa, önceden inme geçirdiyseniz veya bu gibi durumlar için risk taşıdığınızı düşünüyorsanız (örneğin yüksek tansiyon, yüksek kolesterol veya şeker hastalığınız var ise ya da sigara içiyorsanız), tedavinizi doktorunuz veya eczacınız ile görüşmelisiniz.
• İbuprofen ve benzeri NSAİ ilaçlar uzun süreli (süreğen) kullanıldığında, önceden bu türlü bir hastalık geçirilmemiş olsa bile, mide-bağırsak kanalında ülserler, kanama ve delinme oluşabilmektedir. Bu türlü istenmeyen etkilerin ortaya çıkma riski, daha önce böyle bir hastalık geçirmiş olanlarda, yaşlı kişilerde, yüksek ilaç dozlarında ve tedavi süresi uzadıkça artmaktadır.
• Vücudunuzda sebepsiz olarak morarmalar, çürümeler ortaya çıkarsa, doktora başvurunuz.
• Üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesi, halsizlik, baş ağrısı ve kusma, ya da ensenizde katılık hissi ortaya çıkar ise hemen doktora başvurunuz; bir tür beyin zarı iltihabı (aseptik menenjit) belirtileri olabilir.
• Cildinizde kızarıklık, döküntüler belirir ise.
• Gözde ödemli iltihap (papillit) olursa
• Görme ile ilgili şikayetleriniz olursa
Diğer NSAİİ ilaçlar ile olduğu gibi, CALDOLON infeksiyon belirtilerini maskeleyebilir. Hastalığınızın belirtilerinin rahatlamasında etkili olan en düşük dozun, en kısa süreyle kullanılması, ilacın istenmeyen etki olasılığını en aza indirecektir.
Bu uyanlar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışın.
CALDOLON'un yiyecek ve içecek ile kullanılması
Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle eş zamanlı kullanılmasında sakınca bulunmamaktadır.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz ya da hamile olabileceğinizi düşünüyorsanız bunu doktorunuza söyleyiniz. Hamileliğinizin son 3. ayında iseniz CALDOLON kullanmamalısınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
CALDOLON'un etkin maddesi olan ibuprofenin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Bebeğinizi emziriyorsanız doktorunuza danışınız.
Araç ve makine kullanımı
CALDOLON'un araç ve makine kullanımı veya dikkatinizi tam olarak vermenizi gerektirecek işlerin yapılması sırasında kişi üzerindeki etkileri bakımından veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tür işleri yaparken dikkatli olunmalıdır.
CALDOLON'un içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her 4 mililitresinde 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; dolayısıyla sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Aşağıdaki ilaçlardan birini alıyorsanız, dozu değiştirmeniz ve/veya başka önlemler almanız gerekebilir:
• Aminoglikozit sınıfı antibiyotikler (örn. gentamisin, kanamisin, streptomosin)
• Yüksek tansiyon ilaçlan
• ADE inhibitörleri, beta-blokerler ve diüretikler
• Kolestiramin
• Sülfonilüre
• Mifepriston
• CYP2C9 inhibitörleri (Karaciğerde ilaçların etkisiz hale getirilmesinde görev yapan proteinleri durduran ilaç grubu; örn:vorikonazol, flukanazol)
• Kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar (örn. varfarin)
• Pıhtılaşmayı sağlayan kan pulcuklarının faaliyetini engelleyen ilaçlar (antitrombosit ajanlar, örn. Aspirin dipiridamol, klapidogrel) ve depresyon için kullanılan selektif serotonin geri-alım inhibitörleri (örn., fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin)
• Aspirin
• Ginkgo biloba bitkisel özütü
• İdrar söktürücüler (örn.,furosemid)
• Kalp yetmezliğinde kullanılan kalp glikozidleri (örn. Digoksin, digitoksin)
• Kaptopril ile birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.
• Kinolon sınıfı antibiyotikler (örn., siprolloksasin); nöbet (konvülsiyon)
• Diğer ağrı kesiciler (COX-2 inhibitörleri dahil diğer NSAİİMer; örn., aspirin, naproksen. Lityum tuzlan (ruhsal hastalıklarda kullanılır) ve metotreksat (romatizmal eklem hastalıklarında ve bazı kanser türlerinde kullanılan bir ilaç)
• Mifepriston (düşük ilacı)
• Siklosporin
• Takrolimus
• Tiklopidin
• Zidovudin
• Klasik antihistaminikler (sedatif[yatıştıncı, sakinleştirici] etkili)
• Fenitoin içeren epilepsi ilaçlarıyla, anksiyete (kaygı, endişe) tedavisinde veya uyku düzenleyici ilaçlarla
• Burun tıkanıklığını giderici ilaçlar, trisiklik antidepresanlar (psikiyatrik hastalıklann tedavisinde kullanılır) iştah kesici ilaçlar ve bazı sinir sistemi uyancı ilaçlar veya MAOİ'ler (psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır), bretilyum, betanidin, guanitidin, debrizokin, metildopa ve alfa- ve beta-adrenerjik bloker ilaçlar gibi tansiyonu düşüren ilaçlar
• Moklobemid
• Kardiyak glikozidlerle (kalp yetmezliğinde kullanılır)
• Ergot alkaloidler (ergotamin ve metiserjit; migren tedavisinde kullanılır)
• Doğumu kolaylaştırmak için kullanılan oksitosin
• Trisiklik antidepresanlar
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandıysanız lütfen doktorunuza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. CALDOLON nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz, hemşireniz ya da eczacınız tarafından verilen tüm talimatlara dikkatle uyunuz.
Ağrı kesici etki için. 6 saatte bir 400-800 mg doz damar yolu ile uygulanır.
Ateş düşürücü etki için, 4-6 saatte bir 400 mg veya her 4 saatte bir 100-200 mg doz uygulanır.
Bir böbrek sorununuz varsa, doktorunuz daha düşük bir doz uygulayabilir.
Uygulamaların hangi sıklıkta yapılacağına doktorunuz karar verecektir.
Uygulama yolu ve metodu:
CALDOLON, yalnızca damar içi infüzyon yoluyla verilir. Bu uygulama minumum 30 dakika sürmelidir. İlaç kullanılmadan önce seyreltilmelidir.
Seyreltilmiş çözelti oda sıcaklığında 24 saat boyunca saklanabilir.
Uygulama öncesinde, çözelti içerisinde yabancı madde ve renklenme olup olmadığı görsel olarak incelenmelidir. Yabancı madde veya renklenme var ise çözelti kullanılmamalıdır.
Değişik yaş gruplarında kullanım:
Çocuklarda kullanım:
CALDOLON'un 17 yaş altındaki çocuklarda kullanımı araştırılmamıştır. Bu nedenle ilacın çocuklarda kullanılması önerilmez.
Yaşlılarda kullanım:
Yaşlı hastalar sindirim sisteminde oluşabilecek yan etkiler bakımından daha yüksek risk altındadırlar. Bu nedenle yaşlı hastalarda doz seçimi çok iyi yapılmalı, tedavi mümkün olan en düşük doz seviyesinden başlatılmalıdır.
Özel kullanım durumları Böbrek/karaciğer/kalp yetmezliği:
Böbrek, karaciğer ya da kalp yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır, çünkü CALDOLON gibi NSAİİ'lerin kullanımı böbrek fonksiyonlarda bozulmayla sonuçlanabilir. Bu hastalarda doz mümkün olan en düşük düzeyde tutulmalı ve böbrek fonksiyonları izlenmelidir.
Şiddetli böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliğiniz varsa CALDOLON kullanmamalısınız.
Eğer CALDOLON'un etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CALDOLON kullandıysanız:
CALDOLON dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
Size kullanmanız gerekenden daha fazla CALDOLON uygulandıysa karın ağrısı, bulantı, kusma, rehavet ve baş dönmesi dahil olmak üzere bazı etkiler ortaya çıkabilir.
Önerilenden daha yüksek dozlarda CALDOLON aldıysanız doktorunuz tarafından dikkatle takip edilmeniz gerekir.
CALDOLON'u kullanmayı unutursanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
CALDOLON ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Doktorunuz CALDOLON ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Doktorunuzdan habersiz tedaviyi erken kesmeyiniz, çünkü CALDOLON tedavisini durdurmak hastalığınızın daha kötüye gitmesine neden olabilir.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, CALDOLON'un içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. Bunların en yaygın olanları genellikle hafif şiddettedir ve muhtemelen kısa bir süre sonra kaybolurlar.
Aşağıdakilerdcn biri olursa, CALDOLON'u kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
- Alerjik reaksiyon
- Yaygın, şiddetli alerjik reaksiyon (anafılaksi)
- Astım, astımda ağırlaşma, nefes darlığı ya da sıkıntılı soluk alıp verme (dispne) gibi solunum yolu reaksiyonları,
- Kaşıntı (pruritus)
- Deri ve mukozalardaki küçük kanamalar (purpura)
- Yüz ve boğazda şişmeye (ödem) neden olan aşırı duyarlılık (anjiyoödem)
- Sıvı dolu kabarcıklarla birlikte seyreden iltihaplı deri hastalığı (Stevens-Johnson sendromu dahil)
- Ağızda ve vücudun diğer alanlarında su toplaması seklinde veya farklı büyüklüklerde kırmızı döküntülerle seyreden hastalık (eritema multiforme)
- Deride içi sıvı dolu kabarcıklarla, deri soyulmaları ve doku kaybı ile seyreden ciddi bir hastalık (toksik epidermal nekroliz)
- Kurdeşen (ürtiker)
- Işığa duyarlılık (fotosensitivite) ve içi sıvı dolu kabarcıklı (vezikulobülloz) döküntü
- Aseptik menenjit (beyin zan iltihabı)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise. sizin CALDOLON'a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Yan etkiler görülme sıklıklarına göre aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
• Çok yaygın: 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
• Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
• Yaygın olmayan: 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
• Seyrek: 1.000 hastanın birinden az görülebilir.
• Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
• Bilinmiyor: Eldeki veriler ile tahmin edilemiyor.
Çok yaygın:
• Bulantı
• Kusma
• İshal(diyare)
• Gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik (flatulans)
• Baş ağrısı
Yaygın:
• Kansızlık
• Kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin sayısında aıtma (trombositemi)
• Kanda potasyum, protein ve albumin azalması (hipokalemi, hipoproteinemi,
hipoalbuminemi)
• Kanda üre, sodyum, LDH (kandaki bir enzim) artışı
• Kanda nötrofıl (bir çeşit beyaz kan hücresi) sayısında azalma (nötropeni)
• Mide bağırsakta hafif kanama (gastrointestinal hemoraji)
• Kanamaya bağlı katran renkli, kötü kokulu dışkı (melana),
• Kan veya kahve telvesi gibi kusma (hematemez),
• Kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon),
• Kan basıncının düşmesi (hipotansiyon),
• Alerjik nezle (rinit),
• Uykusuzluk (insomnia), endişe ve korku sebepli huzursuzluk hali (anksiyete),
• Ödem
• Sıvı tutulması
• İdrar yapamama (üriner retensiyon)
• Baş dönmesi
• Hazımsızlık (dispepsi)
• Karın (abdominal) ağrısı/rahatsızlığı
• Yorgunluk
• Kabızlık (konstipasyon)
• Öksürük
• Bakterilerin sebep olduğu akciğer iltihabı (bakteriyel pnömoni)
• Döküntü
Yaygın olmayan:
• Trombositopeni (trombosit-kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin sayısında azalma)
• Ani gelişebilen beyaz kan hücrelerinin sayısında aşırı azalma (agranulositoz)
• Aplastik anemi (kan hücreleri sayısında ciddi azalma)
• Hemolitik anemi (bir tür kansızlık)
• Kan pıhtılaşmasına aracılık eden hücrelerin kümeleşmesinin baskılanması (trombosit agregasyon inhibisyonu)
• Beyaz kan hücreleri (lökosit) sayısında azalma (lökopeni)
• Mide bağırsakta delinme (gastrointestinal perforasyon)
• Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması (gastrit)- mide yanması
• Karaciğer iltihabı (hepatit)
• Böbrek yetmezliği (renal yetmezlik)
• Ağızda doku incelmesine bağlı yara oluşumu (oral ülserasyon)
• Kreatinin maddesinin böbreklerden atılımının azalması (kreatinin klerensi azalması)
• Görme bulanıklığı
• Görme değişiklikleri
• Duymada azalma
• Oniki parmak bağırsağında meydana gelen yara (duodenal ülser)
• Mide ülseri (gastrik ülser)
• Sanlık
• Anormal karaciğer fonksiyon testi
• Çeşitli formlarda toksik böbrek bozuklukları (interstisyel nefrit ve nefrotik sendrom dahil)
• Mide bağırsak kanaması (gastrointestinal hemoraji)
• Kaşınma
• Kurdeşen
• Kurdeşen şeklindeki döküntü ile birlikte görülebilen ciltte ödem oluşumu (anjiyoödem)
• Deride ışığa duyarlı reaksiyon
• Deride döküntü (purpura)
• Astım
• Akciğerlere giden hava geçitlerinin geçici olarak daralması (bronkospazm)
• Nefes almada zorluk (dispne)
• Uykululuk hali (somnolans),
• Uyuşma (parestezi),
Seyrek:
• Aseptik menenjit (boyun sertliği, baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş, yön duygusunu yitirme gibi semptomlarla birlikte)
• Ciddi alerjik reaksiyon (anaflaktik reaksiyon )
• Kulak çınlaması (tinnitus)
• Zihin karışıklığı, bulanıklığı (konfiizyon)
• Olmayan şeyleri görme, duyma, hissetme (halüsinasyon)
• Depresyon
• Göz sinirlerinde iltihaplanma (optik nevrit)
• İç kulak rahatsızlığından kaynaklanan baş dönmesi (vertigo)
• Toksik optik nöropati (Ani görme kaybı ve gözde ağrı ile seyreden rahatsızlık)
• Karaciğer hasarı
• Deri üzerinde veya ağız yüzeyinde, acı veren, kırmızı veya mor döküntü ve kabarıklığa sebep olan hayatı tehtid edici alerjik reaksiyon (Steven-Johnson sendromu dahil büllöz deri iltihabı)
• Deride içi sıvı dolu kabarcıklarla, deri soyulmaları ve doku kaybı ile seyreden ciddi bir hastalık (toksik epiderınal nekroliz)
• Ağız ve vücudun diğer alanlarında su toplaması şeklinde veya farklı büyüklüklerde kırmızı döküntülerle seyreden hastalık (eritema multiforme)
Çok seyrek:
• Karaciğer yetmezliği
• Pankreas iltihabı (pankreatit)
Bilinmeyen:
• Kalın bağırsak iltihabı (kolit) ve Crohn hastalığının alevlenmesi
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
CALDOLON gibi ilaçlar, kalp krizi (miyokard enfarktüsü) veya inme riskinde küçük bir artışa neden olabilir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. CALDOLON'un saklanması
CALDOLON 'u çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
CALDOLON infüzyon çözeltisi tercihen hemen kullanılmalıdır. Çözelti hemen kullanılmadığı takdirde, kullanılmadan önce saklanması sağlık mesleği mensubunun sorumluluğundadır; çözelti 2-8°C'de saklanmalıdır.
Seyreltme, saklama ve kullanım sonu arasındaki toplam süre 24 saati geçmemelidir.
Ambalaj açılmadan önce 25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihinden sonra CALDOLON 'u kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz CALDOLON'u kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
Alfafarma İlaç San. ve Tic. Ltd. Şti.
İstoç Ticaret Merkezi Mahmutbey Malı. 16. Yol
Sokak No: 14 Ada No:39 Bağcılar/istanbul
Tel : 0 212 659 37 11
Faks : 0212 659 01 99 e-mail:
Üretim Yeri:
Mefar İlaç Sanayii A.Ş.
Ramazanoğlu Mah. Ensar Cad. No:20 Kurtköy/Pendik TR 34906 İstanbul / Türkiye
Bu kullanma talimatı 25/09/2013 tarihinde onaylanmıştır.
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR.
CALDOLON nasıl hazırlanmalı ve uygulanmalıdır ?
CALDOLON, intravenöz inftizyon yolu ile kullanılır.
CALDOLON, intravenöz infıizyon öncesinde seyreltilmelidir.
Seyreltilen çözelti 4 mg/mL veya daha düşük nihai konsantrasyonda olmalıdır Seyreltme çözeltisi olarak %0.9 Sodyum Klorür, %5 Dekstroz çözeltileri kullanılabilir.
400 mg doz: 4 mL CALDOLON en az 100 mL çözelti ile seyreltilmelidir.
Çözelti ve ambalaj buna uygunsa, parenteral ilaçlar uygulama öncesinde, partikül kontaminasyonu ve renklenme açısından görsel olarak incelenmelidir. Eğer görsel olarak opak partiküller, renklenme veya diğer yabancı maddeler gözlemlenirse çözelti kullanılmamalıdır.
Seyreltilmiş çözelti, 2-8 °C'de 24 saate kadar stabildir.
İnfıizyon süresi minumum 30 dakika olmalıdır.
Seyreltme, saklama ve kullanım sonu arasındaki toplam süre 24 saati geçmemelidir.
CALDOLON'un intravenöz yolla uygulanan diğer maddelerle geçimliliğiyle ilgili herhangi bir veri bulunmadığından, CALDOLON diğer ilaçlarla/maddelerle karıştırılmamalı ve her zaman ayı bir infüzyon tüpü yoluyla verilmelidir.
13