CIPRAM20 mg film kaplı tablet
Sitalopram
Ağızdan alınır.
•
Etken Madde
20 mg sitaloprama eşdeğer 24,98 mg sitalopram hidrobromür olarak.•
Yardımcı maddeler
Mısır nişastası, laktoz monohidrat (inek sütü şekeri), mikrokristalin selüloz, kopovidon, gliserol (%85), kroskarmeloz sodyum, magnezyum stearat, hipromelloz 5, makrogol 400, titanyum dioksit (E171).Bu Kullanma Talimatında:
1. CIPRAM nedir ve ne için kullanılır?
2. CIPRAM’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. CIPRAM nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. CIPRAM’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.CIPRAM nedir ve ne için kullanılır?
CIPRAM film kaplı tabletlerin her biri 20 mg sitalopram içerir.
CIPRAM 28 tabletlik ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır.
Oval, beyaz, çentikli, “C” ve “N” baskılı film kaplı tabletlerdir. Eşit olarak iki parçaya bölünebilir.
CIPRAM selektif serotonin geri alım inhibitörüdür (SSRI) ve antidepresanlar olarak bilinen bir ilaç grubuna aittir. Beyindeki serotonin sistemine etki ederek serotonin düzeylerini yükseltirler. Serotonin sistemindeki bozukluklar depresyon ve depresyonla ilişkili hastalıkların gelişmesinde önemli bir faktördür. Bu ilaçlar hastalığınızın belirtilerine neden olan beyindeki bazı kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olurlar.
CIPRAM depresyon tedavisinde ve kendinizi daha iyi hissettiğinizde bu belirtilerin tekrarlanmasını önlemede yardımcı olmak için kullanılır.
Ayrıca, CIPRAM tekrarlayan depresyonu olan hastalarda yeni depresif nöbetlerin oluşumunu önlemek üzere uzun dönem tedavide kullanılır.
CIPRAM, panik atak eğilimi olan hastalarda ve obsesif kompulsif (saplantı-zorlantı) bozukluğu (OKB) olan hastalarda belirtilerin hafifletilmesinde yararlıdır.
Doktorunuz CIPRAM’ı başka bir amaçla da reçetelendirmiş olabilir. CIPRAM’ın size neden reçetelendirildiğine dair herhangi bir sorunuz var ise doktorunuza sorunuz.
3.CIPRAM nasıl kullanılır ?
•
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz. CIPRAM’ı her zaman doktorunuzun belirttiği şekilde kullanınız. Emin değilseniz veya daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa doktorunuz veya eczacınız ile konuşmalısınız.
Erişkinler
Depresyon
Normal doz günde 20 mg’dır. Bu doz, doktorunuz tarafından günde en fazla 40 mg’a kadar artırılabilir.
Panik bozukluğu
Dozu günde 20-30 mg’a artırmadan önce ilk hafta için başlangıç dozu günde 10 mg’dır. Bu doz, doktorunuz tarafından günde en fazla 40 mg’a kadar artırılabilir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
Başlangıç dozu günde 20 mg’dır. Bu doz, doktorunuz tarafından günde en fazla 40 mg’a kadar artırılabilir.
•
Uygulama yolu ve metodu
CIPRAM her gün, günde tek doz olarak ağızdan alınır.
CIPRAM günün herhangi bir zamanında yemeklerle veya tek başına alınabilir.
Tabletler, su ile yutulur. Tabletleri çiğnemeyiniz, tatları acıdır.
•
Değişik yaş grupları
Çocuklarda ve ergenlerde (18 yaş altı) kullanımı:
CIPRAM çocuklara veya ergenlere (< 18 yaş) verilmemelidir. Daha fazla bilgi için bkz. ‘2.
CIPRAM’ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler’
Yaşlılarda kullanımı
Yaşlı hastalarda başlangıç dozu, önerilen günlük dozun yarısı (ör: 10-20 mg) olmalıdır. Yaşlı hastalar genel olarak günde 20 mg’dan fazla kullanmamalıdır.
•
Özel kullanım durumları
Böbrek ve karaciğer yetmezliği:
Hafif veya orta dereceli böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez.
Karaciğer ile ilgili yakınmaları olan hastalar günde 20 mg’dan fazla kullanmamalıdır.
Böbrek ve karaciğer işlevi ciddi olarak azalmış hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Tedavinin süresi:
Depresyon, panik bozukluk ve OKB için kullanılan diğer ilaçlarda da olduğu gibi, bir iyileşme hissetmeniz birkaç hafta sürebilir. Durumunuzda herhangi bir düzelme hissetmeniz biraz zaman alsa da CIPRAM kullanmaya devam ediniz.
Doktorunuzla konuşmadan önce ilacın dozunu kesinlikle değiştirmeyiniz.
Tedavi süresi kişiden kişiye değişir, genellikle en az 6 ay’dır. Doktorunuz tavsiye ettiği sürece tabletleri kullanmaya devam ediniz. Kendinizi iyi hissetmeye başlasanız bile, doktorunuz söylemeden tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Altta yatan hastalık uzun bir süre devam edebilir ve eğer tedaviyi keserseniz çok yakın bir süre içinde belirtileriniz tekrarlayabilir.
Tekrarlayan depresyonu olan hastalar, yeni depresif dönemlerin oluşumunu önlemek için, bazen birkaç yıl devam eden tedaviden fayda görmektedir.
Eğer CIPRAM’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CIPRAM kullanırsanız
CIPRAM'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, hemen doktorunuz veya size en yakın hastanenin acil bölümü ile temasa geçiniz. Bir rahatsızlık veya zehirlenme belirtisi olmasa da bunu yapınız. Bir doktor veya hastaneye giderseniz, CIPRAM kutusunu yanınıza alınız.
Aşırı doza bağlı bazı belirtiler hayatı tehdit edici olabilir. Bunlar:
• Düzensiz kalp atışı
• Kasılma nöbeti
• Kalp ritminde değişiklik
• Sersemlik hali
• Koma (çevreye tepkinin verilmediği derin bilinç kaybı ve uyandırılamayacak biçimde uyku hali)
• Kusma
• Titreme
• Düşük tansiyon
• Yüksek tansiyon
• Bulantı (hastalık hissi)
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
• Huzursuzluk
• Baş dönmesi
• Gözbebeğinin büyümesi
• Terleme
• Mavimsi cilt
• Normalden daha hızlı bir şekilde nefes alıp verme (hiperventilasyon)
CIPRAM’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
CIPRAM’ı kullanmayı unutursanız
Bir doz almayı unutursanız ve yatmadan önce hatırlarsanız hemen alınız. Gece sırasında veya ertesi gün önceki dozunuzu almayı unuttuğunuzu hatırlarsanız o dozu almayınız, atlayınız. Ertesi gün, ilacınızı her zamanki vaktinde almaya devam ediniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
CIPRAM ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Doktorunuz söylemeden CIPRAM kullanmayı bırakmayınız. Tedavi kürünüz tamamlandığında, CIPRAM dozunun birkaç hafta içinde kademeli olarak düşürülmesi tavsiye edilir.
İlacın aniden kesilmesi; baş dönmesi, uyuşma veya karıncalanma hissi, uyku bozuklukları (gerçek gibi rüyalar, kabuslar, uyuyamama), endişeli hissetmek, baş ağrıları, hasta hissetmek (bulantı), kusma, terleme, huzursuz veya heyecanlı hissetme, titreme, zihin bulanıklığı veya şaşkınlık, duygusal veya aşırı hassas hissetme, ishal (yumuşak dışkılama), görme bozuklukları, çalkantı veya vurma şeklinde kalp atışı (palpitasyonlar) gibi ilacın bırakılmasına bağlı, hafif şiddette ve geçici belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, tedaviniz tamamlandığında CIPRAM’ın aniden kesilmesi yerine birkaç haftada yavaş yavaş azaltılarak bırakılması tavsiye edilir.
Bu ürünün kullanımı ile ilgili daha fazla sorunuz var ise doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi CIPRAM’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler genellikle tedavi başlangıcından birkaç hafta sonra yok olurlar. Etkilerin hastalığınızın belirtileri de olabileceğini ve bunların siz iyileşmeye başladıkça düzeleceklerini bilmelisiniz.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
Çok yaygın: 10’da 1 kişiden daha fazlasını etkileyen.
Yaygın: 10’da 1 kişiye kadar etkileyen.
Yaygın olmayan: 100’de 1 kişiye kadar etkileyen.
Seyrek: 1000’de 1 kişiye kadar etkileyen.
Bilinmiyor: eldeki verilerle sıklığı tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, CIPRAM’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Yüksek ateş, huzursuzluk, zihin bulanıklığı, titreme ve ani kas kasılmaları; bu durum, değişik antidepresanların birlikte kullanımı ile bildirilen ve serotonin sendromu adı verilen ve seyrek görülen bir durumun işareti olabilir.
• Eğer ciltte, dilde, dudaklarda veya yüzde şişme veya nefes alıp verme veya yutkunma güçlüğü hissediyorsanız (alerjik reaksiyon).
• Olağandışı kanamalar (gastrointestinal (mide bağırsak) kanamalar dahil)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin CIPRAM’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Hiponatremi (kandaki düşük sodyum seviyesine bağlı yorgunluk, zihin bulanıklığı ve kas seğirmesi)
• Hızlı, düzensiz kalp atımı, bayılma: bunlar hayatı tehdit eden ve Torsades de Pointes olarak bilinen bir durumun belirtileri olabilir.
Bunlar ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Ciddi yan etkiler çok seyrek görülür.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın yan etkiler
Uykulu hissetme
Uyuma zorluğu
Terleme artışı
Ağız kuruluğu (Diş çürümesi riskini artırdığından, dişlerinizi normalden daha sık fırçalamalısınız)
Bulantı (hasta hissetme)
Yaygın yan etkiler
İştah azalması
Huzursuzluk
Cinsel dürtü azalması
Endişe/Kaygı
Sinirlilik
Zihin bulanıklığı durumu
Anormal rüyalar
Titreme
Ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma
Baş dönmesi
Dikkat bozukluğu
Kulaklarda çınlama
Esneme
İshal
Kusma
Kabızlık
Kaşıntı
Kas ve eklemlerde ağrı
Erkeklerde boşalma ve ereksiyon sorunları
Kadınlarda orgazm olamama
Bitkinlik
Ateş
Ciltte batma hissi
Kilo azalması
Yaygın olmayan yan etkiler
Ciltte kanama bozuklukları (kolay morarma)
İştah artışı
Saldırganlık
Depersonalizasyon (kişinin vücudunun tümü ya da bir kısmına yabancılaşması şeklinde daha farklı bir algılayış içine girilmesi)
Halüsinasyon
Mani
Baygınlık
Genişlemiş gözbebekleri
Hızlı kalp atışı
Yavaş kalp atışı
Kurdeşen
Saç dökülmesi
Döküntü
Işığa duyarlılık
İşemede güçlük
Aşırı adet kanaması
Kol veya ayaklarda şişme
Kilo artışı
Seyrek yan etkiler
Kasılma nöbetleri
İstemsiz hareketler
Tat alma bozuklukları
Kanama
Hepatit (sarılık; gözlerdeki beyaz kısmın ve cildin sararması ile kendini gösterir)
Bilinmiyor:
Kendine zarar verme veya kendini öldürme düşünceleri (bkz. ‘CIPRAM’ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ’)
Kanama veya morarma riskini artıran düşük kan pulcuğu (trombosit) seviyesi
Aşırı hassasiyet (döküntü)
Baş dönmesi veya nefes alıp vermede zorluğa neden olan ciddi alerjik reaksiyon
İdrar miktarında artış
Hipokalemi (kas zayıflığı, seğirme veya anormal kalp ritmine yol açabilen kanda düşük potasyum seviyesi)
Panik atak
Diş gıcırdatma
Rahatsızlık
Olağandışı kas hareketleri veya kas sertliği
Akatizi (kasların istem dışı hareketi)
Görme bozuklukları
Düşük tansiyon
Burun kanaması
Cilt ve mukoza kanamaları dahil kanama bozuklukları (ekimoz)
Cilt veya mukozanın aniden şişmesi
Ağrılı ereksiyon
Erkeklerde ve emzirmeyen kadınlarda süt gelmesi
Anormal karaciğer fonksiyon testleri
Anormal kalp ritmi
Bu tip ilaçları kullanan hastalarda kemik kırığı riskinde artış bildirilmiştir.
Bunlar CIPRAM’ın hafif yan etkileridir.
Yan etkilerin raporlanması
2.CIPRAM kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
CIPRAM'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Çocuklar ve 18 yaşın altındaki ergenlerde kullanımıCIPRAM genel olarak çocuklar ve 18 yaşın altındaki ergenlerde kullanılmamalıdır. Ayrıca bilmelisiniz ki; 18 yaşın altındaki hastalar bu sınıf ilaçları kullandıklarında intihar girişimi, intihar düşüncesi ve düşmanlık (çoğunlukla saldırganlık, zıtlaşma davranışı ve sinirlilik) gibi yan etkilerin riski yüksektir. Buna karşın doktorunuz hasta için en yararlısı olduğunu düşünerek 18 yaşın altındaki hastalara CIPRAM reçete edebilir. Doktorunuz 18 yaşın altındaki bir hastaya CIPRAM reçete etmişse ve siz bunu görüşmek istiyorsanız lütfen doktorunuzla temasa geçiniz. 18 yaşın altındaki bir hasta CIPRAM kullanırken yukarıda yer alan belirtilerden herhangi biri gelişirse veya daha da kötüleşirse doktorunuza haber vermelisiniz.
Hastalığınıza ilişkin özel bilgi:
Depresyon veya buna bağlı hastalıkların tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarda da olduğu gibi iyileşme hemen sağlanamaz. CIPRAM tedavisine başladıktan sonra herhangi bir iyileşme hissetmeniz birkaç hafta alabilir.
Panik bozukluk tedavisinde herhangi bir iyileşmenin görülmesi genellikle 2-4 hafta alır.
Tedavinin başında bazı hastalar artan endişe hissedebilir, tedavi devam ettikçe bu kaybolacaktır. Bu nedenle, doktorunuzun talimatlarını tam olarak takip etmeniz ve doktorunuza danışmadan tedaviyi durdurmamanız veya dozu değiştirmemeniz çok önemlidir.
Bazen depresyon veya panik bozukluk belirtileri, intihar veya kendine zarar verme düşünceleri içerebilir. İlacın antidepresan etkisi tam olarak ortaya çıkıncaya kadar bu belirtilerin devam etmesi veya kötüleşmesi mümkündür. Eğer genç bir erişkinseniz (örn. 30 yaşın altındaysanız) ve daha önce antidepresan ilaçlar kullanmadıysanız bu olasılık daha yüksektir.
Bazen yukarıda bahsedilen belirtilerin farkında olmayabilirsiniz. Bu nedenle, bir yakınınız veya arkadaşınızdan davranışınızdaki değişikliklerin olası belirtilerini gözlemlemede size yardımcı olmasını istemeyi faydalı bulabilirsiniz.
Eğer tedavi sırasında sıkıntılı düşünceleriniz veya hisleriniz olursa veya yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi biri oluşursa, derhal doktorunuza bildiriniz veya en yakın hastane ile temasa geçiniz.
CIPRAM’ın yiyecek, içecek ve alkol ile kullanılması
CIPRAM aç veya tok karnına alınabilir.
CIPRAM’ın alkolün etkilerini artırmadığı görülmüştür. Yine de CIPRAM tedavisi sırasında alkol kullanılmaması tavsiye edilir.
Hamilelik
ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamileyseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuzu bilgilendiriniz. Hamile kadınlar, doktor tarafından risk/yarar değerlendirmesi yapılmadan CIPRAM kullanmamalıdır.
Eğer, hamileliğinizin son üç ayında ve doğuma kadar CIPRAM kullanırsanız, yeni doğan bebeğinizde şu etkilerin görülebileceğini bilmelisiniz: nefes alıp verme güçlüğü, mavimsi bir cilt, nöbetler, vücut sıcaklığı değişimleri, besleme güçlüğü, kusma, düşük kan şekeri, sert veya gevşek kaslar, artmış refleksler, titreme, sinirlilik, aşırı duyarlılık, uyuşukluk hali, sürekli ağlama, uykulu olma ve uyuma güçlükleri. Yeni doğan bebeğinizde bu belirtilerden biri olursa derhal doktorunuz ile temasa geçiniz.
Doktorunuz ve/veya doğumunuza yardımcı olan kişilerin CIPRAM tedavisinde olduğunuzu bilmeleri gerekir. Hamilelik sırasında, özellikle hamileliğin son 3 ayında, CIPRAM ve benzeri ilaçların kullanılması, yeni doğanda kalıcı pulmoner hipertansiyon adı verilen ve bebeğin daha hızlı nefes alıp vermesi ve mavimsi görünmesine neden olan ciddi durum riskini artırabilir. Bu belirtiler, genellikle bebek doğduktan sonraki ilk 24 saat içinde başlar. Eğer bebeğinizde bunlardan biri varsa derhal doktorunuza bildiriniz.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
CIPRAM anne sütüne geçmektedir. Emzirme döneminde bu ilaç kullanılmamalıdır.
Fertilite
Sitalopramın hayvan çalışmalarında spermin kalitesini düşürdüğü görülmüştür. Teorik olarak bu fertiliteyi etkileyebilir fakat insandaki fertiliteye etkisi ile ilgili yeterli veri yoktur.
Araç ve makina kullanımı
CIPRAM genel olarak sersemlik haline neden olmaz. Fakat yine de bu ilacı almaya başladığınızda baş dönmesi veya uyku hali hissederseniz, bu etkiler geçinceye kadar araç kullanmayınız veya herhangi bir alet veya makine çalıştırmayınız.
CIPRAM'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu ilacı almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar bir diğerinin etkisini etkileyebilir ve bu durum bazen ciddi yan etkilere neden olabilir.
Aşağıdaki ilaçları kullanıyorsanız doktorunuza söyleyiniz:
• fenelzin, iproniyazid, izokarboksazid, nialamin ve tranilsipromin etkin maddelerini içeren “seçici olmayan monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (depresyon tedavisinde kullanılır)”. Bu ilaçlardan herhangi birini kullandıysanız, CIPRAM almadan önce 14 gün beklemelisiniz. CIPRAM kullanmayı bıraktıktan sonra bu ilaçlardan herhangi birini almak için 7 gün beklemelisiniz.
• moklobemid (depresyon tedavisinde kullanılır) içeren “geri dönüşümlü seçici MAO-A inhibitörleri”
• linezolid (bir antibiyotik)
• lityum (manik depresif bozukluk tedavisi ve koruma döneminde kullanılır) ve triptofan (bir aminoasittir ve beslenme desteği olarak kullanılır)
• imipramin ve desipramin (her ikisi de depresyon tedavisinde kullanılır)
• selejilin (Parkinson hastalığında kullanılır) içeren “geri dönüşümsüz MAO-B inhibitörleri”; bunlar yan etki riskini artırır. Selejilin dozu günde 10 mg’ı geçmemelidir.
• metoprolol (yüksek tansiyon ve/veya kalp hastalığı için kullanılır); metoprolol kan seviyeleri artar fakat buna bağlı metoprolol etki artışı belirtileri veya yan etkileri bildirilmemiştir.
• sumatriptan ve benzeri ilaçlar (migren tedavisinde kullanılır) ve tramadol (şiddetli ağrı için kullanılır); bunlar yan etki riskini artırır. Bu kombinasyonu kullanırken olağan dışı bir belirti ile karşılaşırsanız doktorunuzu görmelisiniz.
• simetidin (mide ülseri tedavisinde kullanılır) yüksek dozlarda kullanıldığında; CIPRAM kan seviyeleri artabilir fakat CIPRAM’a bağlı yan etki artışı bildirilmemiştir.
• trombosit (kan pulcuğu) fonksiyonunu etkilediği bilinen ilaçlar (ör: bazı antipsikotik ilaçlar, trisiklik antidepresanlar, asetilsalisilik asit (ağrı kesici olarak kullanılır), ibuprofen ve diklofenak gibi non-steroid antienflamatuvar ilaçlar (eklem iltihabı (artrit) için kullanılır)); kanama anomalileri riskinde hafif artışa neden olurlar.
• St John Wort (Sarı kantaron-depresyon için kullanılan bitkisel bir ilaç); CIPRAM ile beraber kullanılması yan etki riskini artırabilir.
• meflokin (sıtma tedavisinde kullanılır), bupropiyon (depresyon tedavisinde kullanılır) ve tramadol (şiddetli ağrı için kullanılır); bunların nöbet eşiğini düşürme riski olasıdır.
• nöroleptikler (şizofreni ve psikoz tedavisinde kullanılır) ve antidepresanlar (amitriptilin, imipramin gibi); bunların nöbet eşiğini düşürme riski olasıdır.
• Sınıf IA ve III antiaritmikler gibi kalp ritmi problemleri için kullanılan veya kalp ritmini etkileyebilecek ilaçlar, antipsikotikler (ör: pimozid, haloperidol), trisiklik antidepresanlar, bazı antimikrobiyal bileşikler (ör: sparfloksasin, moksifloksasin, eritromisin IV, pentamidin, özellikle halofantrin olmak üzere anti-sıtma ilaçları), alerji hastalıklarına karşı etkili bazı ilaçlar (astemizol, mizolastin).
5.CIPRAM'in saklanması
CIPRAM’ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra CIPRAM'i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi ayın son gününe atıfta bulunur.
Hiçbir ilacı lavaboya dökmeyiniz veya çöpe atmayınız. Kullanmadığınız ilaçlarınızın imhası için eczacınıza danışınız. Bu önlemler çevreyi korumanıza yardımcı olacaktır.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi: Lundbeck İlaç Tic. Ltd. Şti.
FSM Mah. Poligon Cad. Buyaka 2 Sitesi No:8
1.Blok Kat:7
34771 Ümraniye/İstanbul
Üretim yeri : PharmaVision San. ve Tic. A.Ş.
Davutpaşa Cad. No: 145 34010 Topkapı / İstanbul
KISA URUN biLGİSİ
1.BEŞERI TIBBI URUNUN ADI
CIPRAM® 20 mg Film Tablet
2.KALITATIF VE KANTİTATIF BİLEŞİM
Etkin madde:
Her bir film tablet; 20 mg sitalopram (24,98 mg sitalopram hidrobromür olarak) içerir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddelerin listesi için, bkz. bölüm 6.1.
3.FARMASÖTIK FORM
Film Tablet
Beyaz, oval, çentikli, çentiğin her iki tarafında simetrik olarak 'C' ve 'N' baskılı film kaplı tabletler.
Tabletler eşit yarımlara bölünebilir.
4.KLİNİK ÖZELLIKLER
4.1.Terapötik Endikasyonlar
Depresyon tedavisi ve relaps/rekürenslerin önlenmesi,
Agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluğu,
Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) tedavilerinde kullanılır.
4.2.Pozoloji ve Uygulama Şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Tedavi süresi
Antidepresan etki genelde 2-4 hafta içinde görülür. Antidepresanlarla tedavi semptomatik olduğundan, iyileşmeden sonra relapsları engellemek için genellikle 6 ay gibi uygun bir süre boyunca tedavi devam ettirilmelidir. Tekrarlayıcı (ünipolar) depresyonu olan hastalarda yeni krizlerin önlenmesi için, idame tedavisine birkaç yıl devam edilmelidir.
Panik bozukluğu tedavisi amacı ile kullanıldığında CIPRAM, yaklaşık 3 ay sonra maksimum etki gösterir ve tedaviye devam edildiği sürece cevap korunur.
OKB tedavisinde etkinin başlaması 2-4 hafta olup, iyileşme zaman içinde görülür.
SSRI tedavisinin kesilmesiyle görülen çekilme semptomları
Tedavinin aniden kesilmesinden kaçınılmalıdır. Çekilme reaksiyonu riskini azaltmak için sitalopram tedavisine en az 1 - 2 haftalık süre içinde yavaş yavaş doz azaltımı yapılarak son verilmelidir (bkz. bölüm 4.4 ve bölüm 4.8). Dozun azaltılması veya tedavinin kesilmesini takiben tolere edilemeyen semptomlar meydana gelirse önceden reçete edilen doza devam edilmesi düşünülebilir. Daha sonra doktor daha yavaş bir hızla dozu azaltmaya devam edebilir.
Erişkinler
Depresyon tedavisi
CIPRAM oral yoldan tek doz olarak, günde 20 mg kullanılır. Her hastanın kişisel cevabı ve depresyonun şiddetine göre doz en fazla, günde 60 mg'a çıkarılabilir.
Panik bozukluğu tedavisi
Günlük 20 mg'lık doza çıkmadan önce ilk hafta, günde 10 mg oral doz önerilir. Hastanın vereceği bireysel cevaba göre doz, günde en fazla 60 mg'a çıkılabilir.
OKB tedavisi
Başlangıç için önerilen günlük doz 20 mg'dır. Klinik değerlendirmeye göre gerekirse günlük doz, 20 mg'lık doz artışlarıyla 60 mg'a çıkarılabilir.
Uygulama şekli:
CIPRAM günde tek doz olarak kullanılır. CIPRAM besin alımından bağımsız olarak günün herhangi bir zamanında alınabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği:
Hafif ya da orta derecede böbrek bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması gerekmez. Börek işlevi ciddi olarak azalmış (kreatinin klerensi < 20 ml/dakika) hastaların tedavisine ilişkin bilgi mevcut değildir.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer işlevi azalmış olan hastalar 30 mg/günlük dozun üzerine çıkmamalıdır.
Pediyatrik popülasyon (18 yaş altı):
CIPRAM, çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Geriyatrik popülasyon (65 yaş üstü):
Yaşlı hastalarda doz günde en fazla 40 mg'a çıkarılabilir.
CYP2C19 enzimi için zayıf metabolizörler
CYP2C19 enzimi için zayıf metabolizör olan hastalarda tedavinin ilk iki haftalık bölümünde başlangıç dozu olarak günde 10 mg kullanılması önerilir. Bireysel hasta cevabına göre doz günde 20 mg'a yükseltilebilir (bkz. bölüm 5.2).
4.3.Kontrendikasyonlar
Etken madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir (bkz. bölüm 6.1).
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI)
SSRI ile MAOI (selektif MAO-B inhibitörü olan selejilin ve reversibl MAOI olan moklobemid de dahil olmak üzere) alan ve SSRI tedavisini bırakıp MAOI tedavisine başlamış hastalarda ciddi ve bazen ölümcül reaksiyonlar rapor edilmiştir.
Bazı vakalarda serotonin sendromuna benzer özelliklere rastlanmıştır.
Sitalopram, selejilin de dahil olmak üzere, günde 10 mg ve üzeri dozlarda bir MAOI ile beraber kullanılmamalıdır.
Non-selektif MAOI'lerle tedaviye son verildikten 14 gün sonra ve moklobemid ile tedaviye son verildikten en az bir gün sonra sitalopram tedavisine başlanabilir. Sitalopram tedavisine son verildikten 7 gün sonra MAOI'ler ile tedaviye başlanabilir (bkz. bölüm 4.5).
Pimozid ile beraber verilmesi kontrendikedir.
Nadir kalıtsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.
4.4.Özel Kullanım Uyarıları ve Önlemleri
Yaşlı hastalarda ve karaciğer veya böbrek yetmezliği olan hastalarda tedavi için bakınız bölüm 4.2.
Antidepresan ilaçların özellikle çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.
Çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanımı
Antidepresanlar, çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanların tedavisinde kullanılmamalıdır. Klinik çalışmalarda antidepresanlar ile tedavi edilen çocuklar ve adolesanlar, plasebo ile tedavi edilenlerle karşılaştırıldığında intiharla ilişkili davranışlar (intihar girişimi ve intihar düşünceleri) ve düşmanlık (çoğunlukla saldırganlık, zıtlaşma davranışı ve sinirlilik) daha sık gözlenmiştir. Klinik bir gereksinime dayanarak yine de tedavi etme kararı alınırsa, hasta intihar semptomlarının ortaya çıkmasına karşı dikkatle izlenmelidir.
Paradoksal anksiyete
Panik bozukluğu olan bazı hastalar antidepresan tedavisinin başında, artan anksiyete semptomları sergileyebilir. Bu paradoksal reaksiyon, tedaviye başlanmasından itibaren
ilk iki hafta içinde çoğunlukla hafifler. Olası paradoksal anksiyojenik etkileri azaltmak için düşük başlangıç dozu önerilir (bkz. bölüm 4.2).
Hiponatremi
Muhtemelen uygun olmayan antidiüretik hormon salgısı sebebiyle, SSRI kullanımı ile beraber ender görülen yan etki olarak hiponatremi rapor edilmiştir. Özellikle yaşlı bayan hastalar riskli grup olarak görülmektedir.
İntihar/intihar düşüncesi
Depresyon, intihar düşüncesi, kendine zarar verme ve intihar (intiharla ilişkili olaylar) riskinde artış ile ilişkilendirilmektedir. Bu risk anlamlı bir remisyon oluşuncaya kadar devam etmektedir. Tedavinin ilk birkaç haftası veya daha fazla sürede bir gelişme oluşamayabileceği için hastalar bir gelişme oluşuncaya kadar yakından izlenmelidir. Genel bir klinik tecrübeye göre iyileşmenin erken evrelerinde intihar riski artabilir.
Sitalopramın reçetelendirildiği diğer psikiyatrik durumlar da intiharla ilişkili olayların riskinde bir artış ile ilişkilendirilebilir. İlave olarak bu durumlar majör depresif bozukluklar ile ko-morbid olabilir. Bundan dolayı majör depresif bozukluğu olan hastalar tedavi edilirken uygulanan önlemlerin aynısı diğer psikiyatik bozukluğu olan hastalar tedavi edilirken de uygulanmalıdır.
İntiharla ilişkili olaylara ait bir hikayesi olan hastalar veya tedavi başlangıcından önce anlamlı derecede intihar düşüncesi sergileyen kişilerde intihar düşüncesi veya intihar girişimi riskinin daha fazla olduğu bilinmektedir ve tedavi sırasında dikkatli bir izleme yapılmalıdır. Psikiyatrik bozukluğu olan yetişkin hastalarda, antidepresanlara ilişkin yapılan, plasebo kontrollü bir meta-analiz çalışması, 25 yaşın altındaki hastalarda intihar davranışı riskinin, plasebo ile karşılaştırıldığında, antidepresan alanlarda arttığını göstermiştir. Yüksek risk taşıyan hastalar, özellikle tedavinin erken evrelerinde ve doz değişikliklerini izleyen dönemlerde yakından izlenmelidir.
Hastalar (ve hastaya bakım verenler), herhangi bir klinik kötüleşme, intihar davranışı veya düşüncesi ve davranışlarda olağan dışı değişiklikler ortaya çıkması olasılığına karşı hastanın izlenmesi gerektiği konusunda ve bu semptomlar ortaya çıktığında hemen bir doktora başvurması gerektiği konusunda uyarılmalıdır.
Akatizi/psikomotor huzursuzluk
SSRI/SNRI (SNRI: Serotonin-noradrenalin geri alım inhibitörü) kullanımı, akatizi gelişimi (subjektif olarak hoş olmayan veya sıkıntılı huzursuzluk ile karakterize ve çoğu kez oturamama veya hareketsiz duramama ile karakterize hareket etme ihtiyacı) ile ilişkilendirilmiştir. Bu durum çoğunlukla tedavinin ilk birkaç haftası içinde oluşmaktadır. Bu semptomların geliştiği hastalarda, dozun arttırılması zararlı olabilir.
Mani
Manik-depresif hastalarda, manik faza doğru değişim görülebilir. Hasta manik faza girerse sitalopram kesilmelidir.
Nöbetler
Her ne kadar hayvan çalışmalarında sitalopramın epileptojenik potansiyeli olmadığı gösterilmiş olsa da, diğer antidepresanlar gibi sitalopram da nöbet öyküsü olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Diyabet
Diğer psikotropik ilaçlarda olduğu gibi sitalopram, diyabet hastalarında antidiyabetik tedaviyi ayarlamayı gerektirecek kadar insülin ve glukoz cevaplarını değiştirebilir. Ek olarak, depresyon hastalığının kendisi de hastaların glukoz dengesini etkileyebilir.
Serotonin sendromu
Sitalopram serotonerjik etkisi olan ilaçlarla (sumatriptan veya diğer triptanlar, tramadol ve triptofan gibi) beraber kullanılırsa dikkatli olunmalıdır.
SSRI tedavisi gören hastalarda ender olarak 'serotonin sendromu' rapor edilmiştir. Ajitasyon, konfüzyon, tremor, miyokloni ve hipertermi gibi semptomların birlikte oluşumu bu durumun gelişimine işaret edebilir (bkz. bölüm 4.5).
Kanama
SSRI'lar ile tedavide ekimoz ve purpura gibi yüzeyel kanama bozuklukları bildirilmiştir. SSRI'larla tedavi edilen yaşlı hastalarda gastrointestinal kanama riski artabilir. Özellikle oral antikoagülanlar ve trombosit işlevini etkilediği bilinen bazı ilaçlarla (örneğin; atipik antipsikotikler ve fenotiyazinler, trisiklik antidepresanların çoğu, asetilsalisilik asit ve non-steroidal antienflamatuvar ilaçlar (NSAII), tiklopidin ve dipiridamol) birlikte SSRI kullanan veya kanama bozukluğu öyküsü olan hastalar tarafından kullanılması konusunda özenli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).
Sitalopramın minör bir metaboliti olan didemetilsitalopramın artmış miktarları duyarlı bireylerde teorik olarak QTc aralığını uzatabileceğinden; yatkınlığı etkileyebilecek faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak, önceden kardiyak durumu olan 277 hastanın da içinde bulunduğu, toplam 2500 hastanın EKG takiplerinin yapıldığı klinik çalışmalarda, klinik olarak anlamlı bir değişiklik bildirilmemiştir.
Glokom
Diğer SSRI'larla olduğu gibi, sitalopram midriyazise neden olabileceği için dar açılı glokomu olan veya glokom hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
EKT (Elektrokonvülsif terapi)
SSRI'ların ve EKT'nin eşzamanlı uygulanması konusunda kısıtlı klinik tecrübe olduğu için dikkatli olunmalıdır.
Geri dönüşümlü etki oluşturan, selektif MAO-A inhibitörleri
Serotonin sendromuna yol açma riski nedeniyle sitalopram ve MAO-A inhibitörlerinin beraber kullanımı genellikle önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.5).
Non-selektif, irreversibl MAO-inhibitörleri ile beraber tedavi konusunda daha fazla bilgi için bölüm 4.5'e bakınız.
St. John's Wort
St. John's Wort (Hypericum perforatum) içeren bitkisel preparatlar ile SSRI'ların beraber kullanımı yan etki insidansında artışa yol açabilir (bkz. bölüm 4.5).
SSRI tedavisinin kesilmesiyle görülen çekilme semptomları
Tedavi aniden kesildiğinde genel olarak çekilme semptomları görülür (bkz. bölüm 4.8). Sitalopram ile yürütülen rekürans önleme çalışmasında aktif tedavinin kesilmesinden sonraki yan etkiler sitaloprama devam eden hastaların %20'sine karşı tedavinin kesildiği hastaların %40'mda görülmüştür.
Çekilme semptomlarının riski tedavi süresi ve dozu ile doz azaltma hızını içeren birkaç faktöre bağlı olabilir. Baş dönmesi, duyusal bozukluklar (parestezi dahil), uyku bozuklukları (imsomnia ve yoğun rüyalar dahil), ajitasyon veya anksiyete, bulantı ve/veya kusma, tremor, konfüzyon, terleme, baş ağrısı, diyare, palpitasyon, duygusal instabilite, irritabilite ve görme bozuklukları en yaygın olarak bildirilen reaksiyonlardır. Bu semptomlar genellikle hafif ve orta şiddettedir fakat bazı hastalarda şiddetli olabilirler.
Çoğu zaman kesilen tedavinin ilk birkaç günü içinde ortaya çıkarlar fakat istemeden doz atlamış olan hastalarda bu tür semptomların görülmesine ilişkin çok seyrek rapor bulunmaktadır.
Bu semptomlar genellikle kişiye özgüdür ve çoğu zaman iki hafta içinde çözümlenmesine rağmen bazı bireylerde bu süre uzayabilir (2-3 ay veya daha fazla). Bundan dolayı tedavi kesileceği zaman sitalopram hastanın ihtiyaçlarına göre birkaç hafta veya aylık sürede yavaş yavaş azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.2; SSRI tedavisinin kesilmesiyle görülen çekilme semptomları).
Yardımcı maddeler
Film tabletler laktoz monohidrat içermektedir. Galaktoza toleransı olmayan, Lapp laktaz eksikliği olan veya glükoz-galaktoz emilimi kötü olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.
4.5. Diğer Tıbbi Ürünler ile Etkileşimler ve Diğer Etkileşim Şekilleri
Farmakodinamik etkileşmeleri
Farmakodinamik seviyede; sitalopramın moklobemid ve buspiron ile birlikte kullanımı sonucu birkaç serotonin sendromu vakası görülmüştür.
Sitalopramla olan klinik deneyim, nöroleptiklerle herhangi bir klinik etkileşim ortaya çıkarmamıştır. Ancak, diğer SSRI'larla olduğu gibi, farmakodinamik etkileşim olasılığı dışlanamaz.
Kontrendike kombinasyonlar
MAOI'ler (non-selektif ve selektif A (moklobemid)) - 'serotonin sendromu' riski (bkz. bölüm 4.3).
Pimozid
Çalışmanın başından itibaren sürekli olmamasına karşın, günde 40 mg rasemik sitalopram ile tedavi edilenlere 11 gün süresince 2 mg tek doz pimozidin beraber uygulanması pimozidin EAA ve C
mak
s değerlerinde artışa yol açmıştır.
Uzun QT sendromuna neden olan diğer ilaçlarla birlikte kullanım:
Pimozid ve sitalopramın beraber kullanımı QTc aralığında yaklaşık olarak 10 msn'lik anlamlı bir artış ile sonuçlanmıştır. Pimozidin düşük dozunda elde edilen etkileşim nedeniyle sitalopram ve pimozidin beraber kullanımı kontrendikedir.
Kullanımında önlem gerektiren kombinasyonlar
Selejilin (selekti/MAO-B inhibitörü)
Sitalopram (günde 20 mg) ve selejilinin (günde 10 mg) (selektif bir MAO-B inhibitörü) beraber alındığı bir farmakokinetik/farmakodinamik etkileşme çalışmasında, klinik olarak ilgili etkileşmeler gözlenmemiştir. Hastalar selejilin-sitalopram kombinasyonunu iyi tolere etmişlerdir.
Serotonerjik ilaçlar
Lityum ve triptofan.
Sitalopramın lityumla beraber verildiği klinik çalışmalarda farmakodinamik etkileşmelere rastlanmamıştır. Ancak, SSRI'lar lityum veya triptofan ile beraber verildiğinde etki artışına dair raporlar mevcuttur, bu sebeple, sitalopramın bu ilaçlarla beraber kullanımında dikkat edilmelidir. Serotonerjik ilaçların (tramadol, sumatriptan) beraber alınması 5-HT'ye bağlı etkilerin artışına yol açabilir.
St. John's Wort
SSRI'lar ile St. John's Wort (hypericum perforatum) arasında istenmeyen etkilerin artışı ile sonuçlanabilecek dinamik etkileşmeler olabilir (bkz. bölüm 4.4).
Kanama
SSRI'lar ile tedavide ekimoz ve purpura gibi yüzeyel kanama bozuklukları rapor edilmiştir. Özellikle oral antikoagülanlar ve platelet işlevini etkilediği bilinen bazı ilaçlarla (örneğin; atipik antipsikotikler ve fenotiyazinler, trisiklik antidepresanların çoğu, asetilsalisilik asit ve non-steroid antienflamatuvar ilaçlar (NSAID), tiklopidin ve dipiridamol) birlikte SSRI kullanan veya kanama bozukluğu öyküsü olan hastalar tarafından kullanılması konusunda dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.4).
Elektrokonvülzif tedavi (EKT)
Elektrokonvülzif tedavi ile sitalopramın kombine kullanımının risk veya yararlarını ortaya koyan klinik çalışma mevcut değildir (bkz. bölüm 4.4).
Alkol
SSRI'lar ile alkol kombinasyonu tavsiye edilmez. Ancak, klinik çalışmalarda sitalopram ile alkol arasında advers farmakodinamik etkileşmelere rastlanmamıştır.
Farmakokinetik etkileşmeleri
Sitalopramın demetilsitaloprama biyotrasformasyonu; sitokrom P450 sistemi izozimleri olan CYP2C19 (yaklaşık % 38), CYP3A4 (yaklaşık % 31) ve CYP2D6 (yaklaşık % 31) tarafından gerçekleştirilir. Sitalopramın birden fazla CYP tarafından metabolize edilmesi; biyotransformasyon inhibisyonu olasılığının daha düşük olduğu ve sitalopramın klinik pratikte diğer ilaçlarla beraber alınmasının, farmakokinetik ilaç etkileşmeleri oluşturma riskinin daha az olduğu anlamına gelir.
Diğer ilaçların sitalopram farmakokinetiği üzerine etkisi
Ketokonazolle (potent CYP3A4 inhibitörü) beraber alınması sitalopramın farmakokinetiğini değiştirmemiştir. Lityum ve sitalopram ile yapılan farmakokinetik etkileşme çalışmasında herhangi bir farmakokinetik etkileşmeye rastlanmamıştır. Simetidin (potent CYP2D6, 3A4 ve 1A2 inhibitörü) sitalopramın ortalama kararlı
durum seviyelerinde orta derecede artışa yol açmıştır. Simetidinle beraber alındığında, genel olarak sitalopram dozunun azaltılması önerilmez.
Sitalopramın diğer ilaçlar üzerine etkileri
Sitalopramla metoprololün (bir CYP2D6 sübstratı) beraber alındığı bir farmakokinetik / farmakodinamik etkileşme çalışması; metoprolol konsantrasyonlarında iki katı artış olduğunu göstermiştir ancak, metoprololün sağlıklı gönüllülerde kan basıncı ve kalp hızı üzerinde olan etkisinde istatistiksel olarak belirgin bir artış gözlenmemiştir. Sitalopram ve demetilsitalopram; belirgin inhibitör etkisi olduğu bilinen diğer SSRI'larla karşılaştırıldığında, CYP2C9, CYP2E1 ve CYP3A4'ün ihmal edilebilir ölçüde inhibitörleri ve sadece CYP1A2, CYP2C19 ve CYP2D6'nın zayıf inhibitörleridir. Bu sebeple; CYP1A2 sübstratlarıyla (klozapin ve teofilin), CYP2C9 (varfarin), CYP2C19 (imipramin ve mefenitoin), CYP2D6 (spartein, imipramin, amitriptilin ve risperidon) ve CYP3A4 (varfarin, karbamazepin ve triazolam) ile sitalopram beraber verildiğinde farmakokinetiğinde değişme görülmemiş veya klinik olarak önemli olmayan çok ufak değişiklikler görülmüştür.
Yapılan bir farmakokinetik çalışmada, sitalopram digoksinin farmakokinetiğinde hiçbir değişime yol açmamıştır; yani, sitalopram P-glikoproteini ne indüklemekte, ne de inhibe etmektedir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon: Etkileşim çalışması yapılmamıştır.
4.6. Gebelik ve Laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar Gebelik dönemi
Hamilelerde kullanımı hakkında klinik tecrübe sınırlıdır. Ancak yararın riskten fazla olduğu durumlarda kullanılmalıdır.
Hamileliğin ileri evrelerinde (özellikle son üç ayında) CIPRAM kullanımı devam ederse, yeni doğanlar gözlemlenmelidir. Hamilelik süresince ilacın aniden kesilmesi önlenmelidir.
Hamileliğin ileri evrelerinde SSRI/SNRI kullanımı sonrası yeni doğanlarda şu etkiler oluşabilir: solunum güçlüğü, siyanoz, apne, nöbetler, ısı dengesizliği, beslenme güçlüğü, kusma, hipoglisemi, hipertoni, hipotoni, hiperrefleksi, tremor, huzursuzluk, aşırı hassasiyet, letarji, sürekli ağlama, uyuklama hali ve uyuma zorluğu. Bu semptomlar, serotojenik etkilerden veya kesilme semptomlarından dolayı olabilir. Örneklerin çoğunda komplikasyonlar ilaç alındıktan sonra hemen veya kısa bir süre içinde (<24 saat) başlamaktadır.
Gebeliğin ileri evrelerinde, SSRI kullanımı sonrası, yeni doğanda kalıcı pulmoner hipertansiyon (PPHN) riskinde artış görülebilir. Ancak, şu andaki durumda ayrı ayrı her bir SSRI için potansiyel risk belirlenememektedir
Laktasyon dönemi
Sitalopram anne sütüne geçer. Emmekte olan bebeğin, annenin aldığı günlük dozun (mg/kg) yaklaşık % 5'ini alacağı tahmin edilmektedir. Yenidoğanlarda hiç etki görülmemiştir veya minör etkiler görülmüştür. Ancak eldeki bilgi çocuklardaki riskin değerlendirilebilmesi için yetersiz olduğundan, emziren annelerde kullanımından sakınılmalıdır.
Ureme yeteneği/Fertilite
Üreme toksisite çalışmalarından (segment I; fertilite ve genel üreme performası, segment II; teratojenite ve segment III; peri-post natal çalışmalar) alınan verilere göre, sitalopramın hamilelik potansiyeli olan kadınlarda kullanımı hakkında özel dikkat gösterilmesi için bir sebep yoktur.
4.7.Araç ve Makine Kullanımı Üzerindeki Etkiler
Sitalopram entellektüel işlev ve psikomotor performansı etkilemez. Ancak, psikotropik ilaç kullanan hastaların genel dikkat ve konsantrasyonlarının bozulması beklenebilir. Bu sebeple, hastaların araba ve makine kullanmamaları önerilir.
4.8.istenmeyen Etkiler
Sitalopramla gözlemlenen advers etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Tedavinin ilk veya ikinci haftalarında daha sık olarak görülürler ve ardından genellikle kaybolurlar. Advers etkiler "MedDRA Tercih Edilen Terim"e göre verilmiştir.
Şu reaksiyonlar için doz yanıt ilişkisi vardır: terleme artışı, ağız kuruluğu, uykusuzluk, uyuklama hali, ishal, bulantı ve yorgunluk.
Aşağıdaki tablo, çift-kör plasebo kontrollü çalışmalarda veya pazarlama sonrasında dönemde hastaların %1'i ve % 1'inden fazlasında görülen ve SSRI'lar ve/veya sitalopramla ilişkilendirilen advers etkilerin yüzdesini göstermektedir. Sıklıklar şu şekilde gruplandırılmaktadır: çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
MedDRA SOC | Sıklık | Advers etki |
Kan ve lenf sistemi bozuklukları
| Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Trombositopeni
|
Bağışıklık sistemi bozuklukları
| Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Hipersensitivite Anafilaktik reaksiyon
|
Endokrin bozuklukları
| Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Uygun olmayan ADH salgısı
|
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| İştah azalması
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| İştah artışı
|
| Seyrek (>1/10000, <1/1000)
| Hiponatremi
|
Psikiyatrik bozukluklar
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Ajitasyon, libido azalması, anksiyete, sinirlilik hali, konfüzyonel durum, orgazm anomalisi (kadın)
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Agresyon, depersonalizasyon, halüsinasyon, mani
|
Seyrek (>1/10000, <1/1000)
| İntiharla ilişkili olaylar (bkz. bölüm 4.4)
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Panik atak, bruksizm, huzursuzluk
|
Sinir sistemi bozuklukları
| Çok yaygın (>1/10)
| Uyuklama hali, uykusuzluk
|
Yaygın (>1/100, <1/10)
| Tremor, parestezi
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Senkop
|
Seyrek (>1/10000, <1/1000)
| Grand mal konvülsiyon, diskinezi
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Konvülsiyon, serotonin sendromu, ekstrapiramidal bozukluk, akatizi, hareket bozukluğu
|
Göz bozuklukları
| Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Midriyazis
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Görme bozukluğu
|
Kulak ve iç kulak bozuklukları
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Çınlama
|
Kardiyak bozukluklar
| Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Bradikardi, taşikardi
|
Vasküler bozukluklar
| Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Ortostatik hipotansiyon
|
Solunum sistemi, göğüs ve mediastinal bozukluklar
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Esneme
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Burun kanaması
|
Gastrointestinal bozukluklar
| Çok yaygın (>1/10)
| Ağız kuruluğu, bulantı
|
Yaygın (>1/100, <1/10)
| İshal, kusma
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Gastrointestinal kanama (rektal kanama dahil)
|
Hepato-bilier bozukluklar
| Seyrek (>1/10000, <1/1000)
| Hepatit
|
Deri ve deri altı doku bozuklukları
| Çok yaygın (>1/10)
| Terleme artışı
|
Yaygın (>1/100, <1/10)
| Kaşıntı
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Ürtiker, alopesi, kızarıklık, purpura
|
| Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Ekimoz, anjiyoödem
|
Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ doku ve kemik bozuklukları
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Miyalji, artralji
|
Böbrek ve idrar yolu bozuklukları
| Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Üriner retansiyon
|
Üreme sistemi ve meme bozuklukları
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| iktidarsızlık, boşalma bozukluğu, boşalma eksikliği
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Kadın: Menoraji
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Kadın: Metroraji Erkek: Priapizm, galaktore
|
Genel ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Yorgunluk
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Ödem
|
Tetkikler
| Yaygın (>1/100, <1/10)
| Kilo azalması
|
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
| Kilo artışı
|
Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)
| Karaciğer işlev testinde anomali
|
Hasta sayısı: Sitalopram/plasebo = 1346/545
Pazarlama sonrası dönemde çoğunlukla önceden kardiyak hastalığı olan hastalarda QT-uzamasına ilişkin vakalar bildirilmiştir.
SSRI tedavisinin kesilmesiyle görülen çekilme semptomları
Sitalopram tedavisinin özellikle aniden kesilmesi genellikle çekilme semptomlarına neden olur. En yaygın olarak bildirilenler: baş dönmesi, duyusal bozukluklar (parestezi dahil), uyku bozuklukları (insomnia ve şiddetli rüyalar dahil), ajitasyon veya anksiyete, bulantı ve/veya kusma, tremor, konfüzyon, terleme, baş ağrısı, diyare, palpitasyon, duygusal dengesizlik, aşırı hassasiyet ve görme bozuklukları. Bu semptomlar genellikle hafif ve orta şiddette ve kişiye özgüdür fakat bazı hastalarda şiddetli olabilir ve/veya daha uzun sürebilirler. Bundan dolayı sitalopram tedavisi daha fazla gerekli görülmediğinde tedavinin kesilmesi doz azaltılarak yavaş yavaş yapılmalıdır (bkz. bölüm 4.2 ve bölüm 4.4).
4.9. Doz Aşımı ve Tedavisi
Toksisite
Sitalopram doz aşımı konusunda kapsamlı klinik veri sınırlıdır ve birçok vaka bildirimi diğer ilaçlar/alkol ile beraber kullanımındaki doz aşımlarını içermektedir. Sitalopramla tek başına doz aşımında ölüm vakaları bildirilmiştir fakat ölüm vakalarının çoğunluğu beraber kullanıldığı ilaçların doz aşımını içermektedir.
Semptomlar
Sitalopram doz aşımında şu semptomlar bildirilmiştir: konvülsiyon, taşikardi, uyuklama hali, QT uzaması, koma, kusma, tremor, hipotansiyon, kalp durması, bulantı, serotonin sendromu, ajitasyon, bradikardi, baş dönmesi, bundle branch blok, QRS uzaması, hipertansiyon ve midriyazis.
Tedavi
Spesifik bir antidotu bulunmamaktadır. Havayolu açılır ve açık tutulur, yeterli oksijenasyon ve solunum fonsiyonu sağlanır. Gastrik lavaj ve aktif kömür kullanımı dikkate alınmalıdır. Oral yoldan mideye geçiş sonrası hemen gastrik lavaj uygulanmalıdır. Genel semptomatik destekleyici ölçümler ile birlikte kardiyak ve yaşamsal belirtilerin izlenmesi önerilmektedir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik Özellikler
Farmakoterapötik grubu:
antidepresan, selektif serotonin geri alım inhibitörü. ATC kodu: N 06 AB 04
Etki mekanizması
Biyokimyasal çalışmalar ve davranış çalışmaları sitalopramın, serotonin (5-HT)-geri alımının potent bir inhibitörü olduğunu göstermiştir. Uzun dönem sitalopram tedavisi sonucu 5-HT geri alım inhibisyonuna tolerans oluşmaz.
Sitalopram, noradrenalin (NA), dopamin (DA) ve gama aminobutirik asit (GABA) geri alımı üzerinde hiç etkisi olmayan veya minimal etkisi olan çok selektif bir Serotonin Geri Alım İnhibitörü'dür (SSRI). Birçok trisiklik antidepresanın ve bazı yeni SSRI'ların aksine sitalopramın; 5-HTia
, 5-HTin vitroin vivo
testler, reseptör afinitesinin olmadığını doğrulamıştır. Sitalopramın; ağız kuruluğu, mesane ve barsak rahatsızlığı, görme bulanıklığı, uyuklama hali, kardiyotoksisite ve ortostatik hipotansiyon gibi geleneksel yan etkilere neden daha az sebep olduğu, reseptörler üzerinde etkisinin olmaması ile açıklanabilir.
Sitalopramın ana metabolitlerinin, potens ve selektivite oranları sitalopramdan daha düşük olmasına rağmen SSRI özelliğini taşırlar. Ancak, metabolitlerin selektivite oranları birçok yeni SSRI'nınkinden daha yüksektir. Metabolitler genel antidepresan etkisine katkıda bulunmazlar.
Farmakodinamik etkileri
Hızlı göz hareketi (REM) uykusunun önlenmesi, antidepresan aktivitenin habercisi olarak kabul edilir. Sitalopram; trisiklik antidepresanlar, diğer SSRI'lar ve monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri gibi REM uykusunu önler ve derin yavaş dalga uykusunu arttırır.
Sitalopram opioid reseptörlere bağlanmasa da, bilinen opioid analjeziklerin antinosiseptif etkisini kuvvetlendirir.
İnsanlarda sitalopram kognitif (entellektüel işlev) ve psikomotor performansı düşürmez. Tek başına alındığında veya alkolle beraber kullanılsa da, sedatif özellikleri yoktur veya minimaldir.
Gönüllülerde yapılan tek doz çalışmasında, sitalopramın tükürük salgılamayı azaltmadığı görülmüştür. Sağlıklı gönüllülerde yapılan hiç bir çalışmada, sitalopramın kardiyovasküler parametreler üzerinde belirgin etkisi görülmemiştir. Sitalopramın büyüme hormonu serum seviyeleri üzerinde etkisi yoktur. Sitalopram serotoninin proklaktin uyarıcı etkisine sekonder olarak diğer SSRI'lar gibi plazma prolaktin düzeylerini artırabilir. Ancak bunun klinik bir anlamlılığı görülmemiştir.
5.2. Farmakokinetik Özellikler Genel özellikler
Emilim:
Emilim hemen hemen tamdır ve besin alımından bağımsızdır (T
mak
s ortalama 3 saat). Oral biyoyararlanım yaklaşık % 80'dir.
Dağılım:
Görünür dağılım hacmi (V
d)p yaklaşık 12-17 L/kg'dır. Sitalopram ve ana metabolitleri için plazma protein bağlanması % 80'in altındadır.
Biyotransformasyon:
Sitalopram; aktif demetilsitalopram, didemetilsitalopram, sitalopram-N-oksit ve aktif olmayan bir deamine propiyonik asit türevine metabolize olur. Ana maddeden daha zayıf olmalarına rağmen, tüm aktif metabolitler de SSRI'dır. Değişmeden kalan sitalopram plazmadaki baskın maddedir. Demetilsitalopram ve didemetilsitalopram konsantrasyonları genellikle, sitalopram konsantrasyonunun sırasıyla % 30-50 ve % 5-10'udur. Sitalopramın demetilsitaloprama biyotrasformasyonu; CYP2C19 (yaklaşık % 38), CYP3A4 (yaklaşık % 31) ve CYP2D6 (yaklaşık % 31) tarafından gerçekleştirilir.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarı ömrü (T
1/2) yaklaşık gündür. Sistem
KULLANMA TALİMATI
CIPRAM® 20 mg Film Tablet
Sitalopram
Ağızdan alınır
•Etkin madde:
20 mg sitalopram (hidrobromür olarak).
•Yardımcı maddeler:
Mısır nişastası, laktoz monohidrat, mikrokristalin selüloz, kopovidon, gliserol (%85), kroskarmeloz sodyum, magnezyum stearat, hipromelloz 5, makrogol 400, titanyum dioksit (E171).
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
•Bu kullanma talimatını .saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde bu ilacı kullandığınızı doktorunuza söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1.CIPRAM nedir ve ne için kullanılır?
2.CIPRAM'ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3.CIPRAM nasıl kullanılır?
4.Olası yan etkiler nelerdir?
5.CIPRAM'ın saklanması
başlıkları yer almaktadır. 1. CIPRAM nedir ve ne için kullanılır?
CIPRAM film tabletlerin her biri 20 mg sitalopram içerir.
CIPRAM 28 tabletlik ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır. Oval, beyaz, çentikli, "C" ve "N" baskılı film kaplı tabletlerdir.
CIPRAM selektif serotonin geri alım inhibitörüdür (SSRI) ve antidepresanlar olarak bilinen bir ilaç grubuna aittir. Bu ilaçlar hastalığınızın belirtilerine neden olan beyindeki bazı kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye yardımcı olurlar.
CIPRAM depresyon tedavisinde ve kendinizi daha iyi hissettiğinizde bu belirtilerin tekrarlanmasını önlemede yardımcı olmak için kullanılır.
Ayrıca, CIPRAM tekrarlayan depresyonu olan hastalarda yeni depresif nöbetlerin oluşumunu önlemek üzere uzun dönem tedavide kullanılır.
CIPRAM, panik atak eğilimi olan hastalarda ve obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan hastalarda belirtilerin hafifletilmesinde yararlıdır.
Doktorunuz CIPRAM'ı başka bir amaçla da reçetelendirmiş olabilir. CIPRAM'ın size neden reçetelendirildiğine dair herhangi bir sorunuz var ise doktorunuza sorunuz.
2. CIPRAM'ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
CIPRAM'ı aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
•Sitalopram veya CIPRAM'ın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine alerjiniz (aşırı hassasiyetiniz) var ise.
•Aynı zamanda monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) olarak bilinen ilaçlardan kullanıyorsanız.
•Aynı zamanda pimozid kullanıyorsanız.
Monoamin oksidaz inhibitörleri; fenelzin, iproniyazid, izokarboksazid, nialamid, tiranilsipromin ve moklobemid gibi depresyon tedavisinde de kullanılan ilaçları kapsamaktadır.
Fenelzin, iproniyazid, izokarboksazid, nialamid veya tiranilsipromin adlı monoamin oksidaz inhibitörlerinden birini kullanmayı bitirmişseniz, CIPRAM tedavisine başlamadan önce 2 hafta beklemeniz gerekecektir.
Moklobemid kullanmayı bıraktığınızda CIPRAM tedavisine başlamadan mutlaka bir gün geçmelidir.
CIPRAM'ı kestikten sonra herhangi bir monoamin oksidaz inhibitörü kullanmaya başlamadan önce 1 hafta beklemelisiniz.
CIPRAM'ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLE KULLANINIZ
Eğer,
•Mani veya panik bozukluk nöbetiniz varsa,
•Şiddetli bir karaciğer hastalığınız varsa,
•Şiddetli bir böbrek hastalığınız varsa,
•Diyabetiniz varsa (antidiyabetik tedavinizin ayarlanması gerekebilir),
•Epilepsi veya nöbet hikayeniz varsa,
•Bir tür kanama bozukluğunuz varsa,
•Kanınızdaki sodyum seviyesi azalmışsa,
•Elektrokonvülsif tedavi alıyorsanız,
•Aşırı huzursuzluk ve/veya çoğu zaman hareket etme ihtiyacı (akatizi) hissediyorsanız,
•Glokom hastalığınız varsa.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
İntihar düşüncesi, depresyon ve anksiyete bozukluğunda kötüleşme:
Eğer depresyondaysanız ve/veya anksiyete bozukluğunuz varsa, bazen kendinize zarar verme veya kendinizi öldürme düşünceleriniz olabilir. Bu belirtiler antidepresan ilk kullanılmaya başlandığında artabilir. Çünkü bu ilaçların etkisini göstermeye başlaması, genellikle yaklaşık 2 hafta, fakat bazen daha uzun bir zaman alabilir. Bu olasılık aşağıdaki durumlarda daha fazladır:
•Eğer daha önce intihar veya kendinize zarar verme düşünceniz olmuşsa.
•Eğer genç bir yetişkinseniz. Klinik araştırmalardan elde edilen bilgiler, antidepresan ile tedavi edilen psikiyatrik bozukluğu olan 25 yaşın altındaki yetişkinlerde intihar davranışı riskinin artabileceğini göstermiştir.
Çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanımı
CIPRAM genel olarak çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda kullanılmamalıdır. Ayrıca bilmelisiniz ki; 18 yaşın altındaki hastalar bu sınıf ilaçları kullandıklarında intihar girişimi, intihar düşüncesi ve düşmanlık (çoğunlukla saldırganlık, zıtlaşma davranışı ve sinirlilik) gibi yan etkilerin riski yüksektir. Buna karşın doktorunuz hasta için en yararlısı olduğunu düşünerek 18 yaşın altındaki hastalara CIPRAM reçete edebilir. Doktorunuz 18 yaşın altındaki bir hastaya CIPRAM reçete etmişse ve siz bunu görüşmek istiyorsanız lütfen doktorunuzla temasa geçiniz. 18 yaşın altındaki bir hasta CIPRAM kullanırken yukarıda yer alan belirtilerden herhangi biri gelişirse veya daha da kötüleşirse doktorunuza haber vermelisiniz.
Hastalığınıza ilişkin özel bilgi:
Depresyon veya ilgili hastalıkların tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarda da olduğu gibi iyileşme hemen sağlanamaz. CIPRAM tedavisine başladıktan sonra herhangi bir iyileşme hissetmeniz birkaç hafta alabilir.
Panik bozukluk tedavisinde herhangi bir iyileşmenin görülmesi genellikle 2-4 hafta alır. Tedavinin başında bazı hastalar artan anksiyete (devam eden tedavi sırasında kaybolur) hissedebilir. Bundan dolayı doktorunuzun talimatlarını tam olarak takip etmeniz ve doktorunuza danışmadan tedaviyi durdurmamanız veya dozu değiştirmemeniz çok önemlidir.
Bazen depresyon veya panik bozukluk belirtileri intihar veya kendine zarar verme düşünceleri içerebilir. İlacın antidepresan etkisi tam olarak ortaya çıkıncaya kadar bu belirtilerin devam etmesi veya kötüleşmesi mümkündür. Eğer genç bir erişkinseniz (örn. 30 yaşın altındaysanız) ve daha önce antidepresan ilaçlar kullanmadıysanız bunun oluşması daha olasıdır.
Manik depresif hastalığı olan bazı hastalar manik döneme girebilirler. Bu durum olağandışı ve hızla değişen düşünceler, anlamsız mutluluk veya aşırı fiziksel aktivite ile karakterizedir. Eğer böyle hissediyorsanız doktorunuzla temasa geçiniz.
Tedavinin ilk haftalarında aşırı huzursuzluk veya oturma veya hareketsiz durma güçlüğü gibi semptomlar oluşabilir. Bu semptomları yaşıyorsanız hemen doktorunuza bildiriniz. Bazen yukarıda bahsedilen belirtilerin farkında olmayabilirsiniz ve dolayısıyla bir arkadaşınızdan davranışınızdaki değişikliğin olası belirtilerini gözlemlemede size yardımcı olmasını istemeyi faydalı bulabilirsiniz.
Eğer tedavi sırasında sıkıntılı düşünceleriniz veya tecrübeleriniz olursa veya yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi biri oluşursa hemen doktorunuza iletiniz veya en yakın hastane ile temasa geçiniz.
CIPRAM'ın yiyecek ve içecek ile kullanılması
CIPRAM aç veya tok karnına alınabilir.
CIPRAM'ın alkolün etkilerini arttırmadığı görülmüştür. Yine de CIPRAM tedavisi sırasında alkol kullanılmaması tavsiye edilir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamile kadınlar genellikle CIPRAM kullanmamalıdır.
Bu grup ilaçlardan (antidepresanlar) birini hamileliğinizin son üç ayında ve doğuma kadar kullanırsanız, yeni doğan bebeğinizde şu etkilerin görülebileceğinin farkında olmalısınız: nefes alıp verme güçlüğü, mavimsi bir cilt, krizler, vücut ısısı değişiklikleri, besleme güçlüğü, kusma, düşük kan şekeri, sert veya gevşek kaslar, canlı refleksler, titreme, sinirlilik, aşırı hassasiyet, uyuşukluk hali, sürekli ağlama, uykulu olma ve uyuma güçlükleri. Yeni doğan bebeğinizde bu belirtilerden biri görülürse lütfen hemen doktorunuz ile temasa geçiniz.
Gebeliğin ileri evrelerinde, SSRI kullanımı sonrası, yeni doğanda kalıcı pulmoner hipertansiyon (PPHN) riskinde artış görülebilir. Ancak, şu andaki durumda ayrı ayrı her bir SSRI için potansiyel risk belirlenememektedir.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Anneler bu ilacı kullanırken bebeklerini emzirmemelidir.
Araç ve makine kullanımı
CIPRAM genel olarak sersemlik haline neden olmaz fakat yine de bu ilacı almaya başladığınızda baş dönmesi veya uyku hali hissederseniz bu etkiler geçinceye kadar araç kullanmayınız veya herhangi bir alet veya makina çalıştırmayınız.
CIPRAM'ın içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Eğer daha önceden doktorunuz tarafından bazı şekerlere karşı intoleransınız olduğu söylenmişse bu ilacı almadan önce doktorunuzla temasa geçiniz.
Diğer ilaçlar ile CIPRAM'ın birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar bir diğerinin etkisini etkileyebilir ve bu durum bazen ciddi yan etkilere neden olabilir.
Aşağıdaki ilaçlar ile birlikte CIPRAM kullanırken dikkatli olunmalıdır:
•lityum (manik depresif bozukluk profilaksisi ve tedavisinde kullanılır) ve triptofan: yüksek ateşiniz ve ani kas kasılmanız varsa, heyecanlı ve zihin bulanıklığı hissediyorsanız hemen doktorunuzu görmelisiniz.
•selejilin (Parkinson hastalığında kullanılır): selejilin dozu günde 10 mg'yi geçmemelidir.
•metoprolol (yüksek kan basıncı ve/veya kalp hastalığı için kullanılır): metoprolol kan seviyeleri artar fakat bu artışa bağlı belirtiler veya metoprolol yan etkileri kaydedilmemiştir.
•sumatriptan ve benzer ilaçlar (migren tedavisinde kullanılır): yan etki riski; bu kombinasyonu kullanırken olağan olmayan bir semptom ile karşılaşırsanız doktorunuzu görmelisiniz.
•simetidin, yüksek
dozlarda kullanıldığında (mide ülseri tedavisinde kullanılır): CIPRAM kan seviyeleri artabilir fakat CIPRAM'ın artmış yan etkileri kaydedilmemiştir.
•trombosit fonksiyonunu etkilediği bilinen ilaçlar (örn. bazı antipsikotik ilaçlar, trisiklik antidepresanlar, asetilsalisilik asit (ağrı kesici olarak kullanılır), non
steroid antienflamatuvar ilaçlar (artrit için kullanılır)); kanama riskinin hafifçe artması.
• St John Wort; Sarı kantaron (hypericum perforatum)-CIPRAM ile beraber kullanılması yan etki riskini arttırabilir.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. CIPRAM nasıl kullanılır?
•Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz ayrı bir tavsiyede bulunmadıkça, bu talimatları takip ediniz. CIPRAM ı her zaman doktorunuzun belirttiği şekilde kullanınız.
Emin değilseniz veya daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa doktorunuz veya eczacınız ile konuşmalısınız.
Erişkinler
Depresyon
Normal doz günde 20 mg'dır. Bu doz doktorunuz tarafından günde maksimum 60 mg'a kadar arttırılabilir.
Panik bozukluğu
Dozu günde 20-30 mg'a arttırmadan önce ilk hafta için başlangıç dozu günde 10 mg'dır. Bu doz doktorunuz tarafından günde maksimum 60 mg'a kadar arttırılabilir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
Başlangıç dozu günde 20 mg'dır. Bu doz doktorunuz tarafından günde maksimum 60 mg'a kadar arttırılabilir.
•Uygulama yolu ve metodu:
CIPRAM hergün, günde tek doz olarak kullanılır.
CIPRAM günün herhangi bir zamanında yemeklerle veya tek başına kullanılabilir. Tabletler, su ile içilerek yutulur. Tabletleri çiğnemeyiniz (tabletlerin acı bir tadı vardır).
•Değişik yaş grupları:
Çocuklarda ve adolesanlarda (<18 yaş) kullanımı:
ClPRAM çocuklara veya adolesanlara verilmemelidir. Daha fazla bilgi için lütfen'2. CIPRAM'ı kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler'
bölümüne bakınız.
Yaşlılarda kullanımı (65 yaş üstü):
Yaşlı hastalar genel olarak günde 40 mg'dan fazla kullanmamalıdır.
•Özel kullanım durumları:
Karaciğer ile ilgili yakınmaları olan hastalar günde 30 mg'dan fazla kullanmamalıdır. Tedavinin süresi:
Depresyon, panik bozukluk ve OKB için kullanılan diğer ilaçlarda da olduğu gibi bir iyileşme hissetmeniz birkaç hafta sürebilir.
Doktorunuzla konuşmadan önce ilacın dozunu kesinlikle değiştirmeyiniz.
Tedavi süresi kişiden kişiye değişir, genellikle en az 6 ay'dır. Doktorunuz tavsiye ettiği sürece tabletleri kullanmaya devam ediniz. Kendinizi iyi hissetmeye başlasanız bile doktorunuz
tarafından yapılması söylenmeden tabletleri kullanmayı bırakmayınız. Altta yatan hastalık uzun bir süre devam edebilir ve siz tedaviyi kestikten sonra çok yakın bir süre içinde belirtileriniz tekrarlayabilir.
Tekrarlayan depresyonu olan hastalar yeni depresif nöbetlerin oluşumunu önlemek için devam eden tedavilerden (bazen birkaç yıl) yararlanmaktadır.
Kullanmanız gerekenden daha fazla CIPRAM kullandıysanız:
CIPRAM'dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız, hemen doktorunuz veya size en yakın hastanenin acil bölümü ile temasa geçiniz. Bir rahatsızlık veya zehirlenme belirtisi olmasa da bunu yapınız. Bir doktor veya hastaneye giderseniz CIPRAM kutusunu yanınıza alınız.
Doz aşımı semptomları şunlar olabilir:
•Kalp ritminde değişiklik / aritmi
•Sersemlik hali
•Titreme
•Düşük kan basıncı
•Yüksek kan basıncı
•Bulantı
•Serotonin sendromu (bkz. "2. Olası yan etkiler nelerdir?")
•Aşırı huzursuzluk
•Baş dönmesi
•Gözbebeğinin büyümesi
CIPRAM'ı kullanmayı unutursanız:
Bir doz almayı unutursanız, bir sonraki dozu normal zamanında alınız. Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
CIPRAM ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
İlacın aniden kesilmesi; baş dönmesi, uyuşma veya karıncalanma hissi, uyku rahatsızlıkları (gerçek gibi rüyalar, kabuslar, uyuyamama), endişeli hissetmek, baş ağrıları, bulantı, kusma, terleme, aşırı huzursuz veya heyecanlı hissetme, titreme, zihin bulanıklığı veya şaşkınlık, duygusal veya aşırı hassas hissetme, ishal (yumuşak dışkılama), görmeyle ilgili sorunlar, çarpıntı veya hızlı kalp atışı (palpitasyon) gibi hafif şiddetli ve geçici kesilme semptomlarına yol açabilir. Bundan dolayı, tedaviniz tamamlandığında CIPRAM'ın aniden kesilmesi yerine birkaç haftada yavaş yavaş azaltılarak bırakılması tavsiye edilir.
Bu ürünün kullanımı ile ilgili daha fazla sorunuz var ise doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, CIPRAM'ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Tüm ilaçlar gibi, herkeste görünmese de CIPRAM yan etkilere neden olabilir.
Bazı hastalar aşağıdaki ciddi yan etkileri bildirmiştir:
Aşağıdakilerden biri olursa, CIPRAM almayı durdurunuz ve hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Yüksek ateş, aşırı huzursuzluk, zihin bulanıklığı, titreme ve ani kas kasılması:
bu durum, değişik antidepresanların birlikte kullanımı ile bildirilen ve serotonin sendromu adı verilen ve nadiren görülen bir durumun işareti olabilir.
•Eğer ciltte, dilde, dudaklarda veya yüzde şişkinlik veya nefes alıp verme veya yutma güçlüğü (allerjik reaksiyon) hissediyorsanız.
•Olağandışı kanamalar (gastrointestinal kanamalar dahil)
Seyrek fakat ciddi yan etkiler (>1/10000, <1/1000)
Aşağıdakilerden biri olursa, CIPRAM almayı durdurunuz ve hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
•Hasta ve güçsüz kaslarla seyreden bir rahatsızlık veya zihin bulanıklığı hissediyorsanız;
bu durum, özellikle yaşlı bayan hastalarda bu tip antidepresanlar (SSRI) ile gelişebilen ve hiponatremi (kandaki anormal düşük sodyum seviyesi) adı verilen ve nadiren görülen bir durumun işareti olabilir.
Aşağıdaki yan etkiler çoğu kez hafiftir ve genellikle birkaç günlük tedaviden sonra kaybolur. Ayrıca aşağıda belirtilen etkilerden bazıları hastalığınızın semptomları olabilir ve bundan dolayı siz iyileşmeye başladıkça azalır.
Eğer yan etkiler rahatsız ediciyse veya birkaç günden daha fazla sürerse doktorunuza bildiriniz.
Ağız kuruluğu diş çürümesi riskini arttırır. Bundan dolayı dişlerinizi normalden daha sık fırçalamalısınız.
Çok yaygın yan etkiler (>1/10)
Uykulu hissetme
Uykusuzluk
Terleme artışı
Ağız kuruluğu
Bulantı
Yaygın yan etkiler (>1/100, <10/100):
İştah azalması
Aşırı huzursuzluk
Cinsel dürtü azalması
Kaygı
Sinirlilik
Zihin bulanıklığı durumu Titreme
Kulaklarda çınlama
Esneme
İshal
Kusma
Kaşıntı
Kas ve eklemlerde ağrı
Erkekler boşalma ve ereksiyon sorunları yaşayabilir
Kadınlar için orgazm olamama
Yorgunluk
Ciltte batma hissi
Kilo azalması
Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100)
Ciltte kanama bozuklukları (kolay morarma)
İştah artışı
Saldırganlık
Depersonalizasyon
Halüsinasyon
Mani
Baygınlık
Genişlemiş gözbebekleri
Hızlı kalp atışı
Yavaş kalp atışı
Ürtiker
Saç dökülmesi
İsilik
İşemede güçlük Vajinal kanama Kol veya ayaklarda şişme Kilo artışı
Seyrek (>1/10000, <1/1000)
Nöbet
İstemsiz hareketler Hepatit
Bazı hastalarda aşağıdakiler bildirilmiştir (sıklık bilinmemektedir):
Cilt ve mukoza kanaması ve düşük kan trombosit seviyesi
Aşırı duyarlılık(isilik)
İdrar miktarında artış
Panik atak
Diş gıcırdatma
Aşırı huzursuzluk
Olağandışı kas hareketleri veya kas sertliği Akatizi (kasların istemdışı hareketi) Cilt veya mukozanın aniden şişmesi Ağrılı ereksiyon
Emzirmeyen kadınlarda süt akışı Karaciğer fonksiyon testlerinde anomali
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. CIPRAM'ın Saklanması
CIPRAM'ı çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C'nin altındaki oda sıcaklıklığında saklayınız.
CIPRAM'ı ambalajındaki son kullanma tarihinden sonra kullanmayınız. Son kullanma tarihi ayın son gününe atıfta bulunur.
Ruhsat sahibi: Lundbeck İlaç Tic. Ltd. Şti.
Rüzgarlıbahçe Mad. Cumhuriyet Cad. No:22
Gülsan Plaza 34829
Kavacık/İstanbul
Üretim yeri: H. Lundbeck A/S Ottiliavej 9 2500 Valby, Kopenhag/Danimarka Bu kullanma talimatı................................tarihinde onaylanmıştır.