DOLPHİN 500 mg film tablet Ağızdan alınır.
Etken Madde
Her film tablet 500 mg diflunisal içerir.Yardımcı maddeler
Sodyum nişasta glikolat, hidroksipropil selüloz, mikrokristalin selüloz PH 101, magnezyum stearat, titanyum dioksit, hidroksipropil metilselüloz 15 cP, talk, FD&C Yellow No.6 HT.Bu Kullanma Talimatında:
1. DOLPHIN nedir ve ne için kullanılır?
2. DOLPHIN’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. DOLPHIN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. DOLPHIN’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.DOLPHIN nedir ve ne için kullanılır?
• Her film tablet 500 mg diflunisal içerir. Diflunisal, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) olarak adlandırılan bir ilaç grubunda yer alır. NSAİİ'ler ağrı ve inflamasyonun (iltihabın) tedavisinde kullanılmaktadır.
• DOLPHİN, 10 film tablet içeren blister ambalajlarda bulunur.
• DOLPHİN,
- Kas iskelet ağrıları, adet sancısı (dismenore), diş ağrısı, ameliyat sonrası (postoperatif) ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrıların semptomatik tedavisinde,
- Dejeneratif eklem hastalığı (osteoartrit) ve eklem iltihabı ile görülen romatizmal hastalığa (romatoid artrit) eşlik eden ağrı ve iltihabın tedavisinde kullanılır.
3.DOLPHIN nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Kas iskelet ağrıları, dismenore, diş ağrısı, postoperatif ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrılar:
DOLPHİN, 1000 mg'lık başlangıç dozunu takiben günde 2 veya 3 defa 500 mg dozunda uygulanır. Doz hastanın yaş ve kilosuna veya tedaviye alınan cevaba göre ayarlanır. Günde 1.5 g'lık idame dozunun aşılmaması önerilir.
Osteoartrit veya romatoid artrit:
Tavsiye edilen günlük doz 500 mg - 1000 mg'dır. Bu doz günde bir defada veya ikiye bölünmüş dozlar halinde verilebilir. Dozaj ağrının tabiatına ve şiddetine göre ayarlanır.
Uygulama yolu ve metodu
DOLPHİN sadece ağızdan kullanım içindir.
Tabletleri çiğnemeden veya kırmadan yeterli miktarda sıvı ile alınız (örneğin bir bardak su ile).
Çocuklarda kullanımı
12 yaşından küçük çocuklarda DOLPHİN'in kullanılması tavsiye edilmez.
Yaşlılarda kullanımı
DOLPHİN, 65 yaş ve üzerindeki yaşlıların tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.
Özel kullanım durumları
DOLPHİN, böbrek yetmezliğinde dikkatle kullanılmalı ve daha düşük dozlar uygulanmalıdır. DOLPHİN tedavisi sırasında, karaciğer hastalığına işaret eden klinik belirti ve semptomlar gelişirse DOLPHİN kesilmelidir.
Eğer DOLPHIN'in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DOLPHIN kullanırsanız
DOLPHİN'den fazla miktarda yutmanız durumunda, derhal size en yakın hastanenin acil servis bölümüyle veya doktorunuzla temasa geçiniz. Doz aşımı belirtileri şunlardır: Uyuşukluk, kusma, bulantı, ishal, kalp atımının hızlanması, terleme, kulak çınlaması, yönünü şaşırmak ve sersemliktir.
DOLPHIN'den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DOLPHIN'i kullanmayı unuttuysanız
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DOLPHIN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
Eğer DOLPHİN almayı bırakmak isterseniz, doktorunuzla konuşunuz.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi DOLPHIN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, DOLPHİN'i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Mide-bağırsak kanaması
• Bronş spazmı ile birlikte ani aşırı duyarlılık reaksiyonları (alerji sonucu yüz ve boğazda şişme, ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden döküntü, iltihap, deride içi sıvı dolu kabarcıklar)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin DOLPHİN'e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Mide-bağırsak ülseri, gastrit, anormal karaciğer fonksiyonu, sarılık, safra akışının yavaşlaması veya durması, karaciğer iltihabı.
• Hayal görme, zihin karışıklığı,
• Kafada uyuşma hissi
• Bulanık görme dahil olmak üzere geçici görme bozuklukları
• Ağız içinde iltihap
• Pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresi sayısında azalma, beyaz kan hücreleri sayısında azalma, kansızlık
• Ağrılı idrar yapma, böbrek bozukluğu, böbrek iltihabı, idrarda kan tespit edilmesi, idrarda protein tespit edilmesi
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
• Bulantı, kusma, hazımsızlık, mide-bağırsak ağrısı, ishal, kabızlık ve gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik, iştahsızlık
• Uyuklama hali, uykusuzluk, sinirlilik, depresyon
• Sersemlik, baş ağrısı, yorgunluk, kuvvetsizlik, ödem, denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi
• Kulak çınlaması
• Döküntü, kurdeşen, kaşıntı, terleme, ışığa duyarlılık Bunlar DOLPHİN'in hafif yan etkileridir.
Yan etkilerin raporlanması
2.DOLPHIN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
DOLPHIN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
• Diflunisale veya DOLPHİN'in içeriğindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlığınız varsa,
• Aspirin veya diğer NSAİİ kullanımı sonrasında astım, ürtiker veya alerjik tipte reaksiyonlarla karşılaşmış iseniz kullanılmamalıdır.
DOLPHİN, koroner arter bypass ameliyatı geçirenlerde ameliyat öncesi ağrı kesici olarak kullanılmamalıdır.
DOLPHIN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
• Kan pıhtılaşmasıyla ilgili sorunlarınız varsa,
• Kan basıncınız yüksek (hipertansiyon) ise,
• Kalp yetmezliği ve ödem varsa,
• Önceden geçirmiş olduğunuz peptik ülser hastalığınız varsa,
• Karaciğer ve böbrek hastalığınız varsa,
• Astımınız varsa,
• Yaşınız 65 üzerinde ise,
• Yakın bir zamanda cerrahi bir işlem geçirecekseniz,
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DOLPHIN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
DOLPHİN'i yemeklerle birlikte almalısınız.
Hamilelik
ilacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Eğer hamileyseniz DOLPHİN'i kullanmayınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız. Eğer emziriyorsanız DOLPHİN' i kullanmayınız.
Araç ve makina kullanımı
DOLPHİN'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerine ait herhangi bir veri yoktur.
DOLPHIN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
DOLPHİN her dozunda 23 mg'dan daha az sodyum ihtiva eder. Bu miktar için herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer;
• Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ve anjiyotensin II antagonistleri (yüksek tansiyon ve kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılırlar)
• Asetaminofen (ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır)
• Antasitler (hazımsızlık tedavisinde kullanılır)
• Aspirin (ağrı kesici, kanı sulandırıcı olarak kullanılır)
• Diüretikler (idrar söktürücü olarak kullanılır)
• Lityum (psikiyatride kullanılır)
• Metotreksat (kanser tedavisinde kullanılır)
• Nonsteroid antiinflamatuvar gruba ait diğer ilaçlar
• Antikoagülanlar (kan sulandırıcı ilaçlar)
Kullanıyorsanız doktorunuza haber veriniz. Bu ilaçlar DOLPHİN ile etkileşim gösterirler.
5.DOLPHIN'in saklanması
DOLPHİN'i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. 25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DOLPHIN'i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi: Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Büyükdere Cad. 34398 Maslak - İstanbul
Üretim yeri : Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Çanta 34580 Silivri - İstanbul
PAP
KISA URUN BILGISI 1. BEŞERI TIBBI ÜRÜNÜN ADI
DOLPHİN 500 mg film tablet
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM
Etkin madde:
Her film tablet 500 mg diflunisal içerir.
Yardımcı maddeler:
Sodyum nişasta glikolat 208 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Film tablet
Oranj renkte, oblong şekilli, çentikli film kaplı tabletler
4. KLİNIK ÖZELLIKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
- Kas iskelet ağrıları, dismenore, diş ağrısı, postoperatif ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrıların semptomatik tedavisinde,
- Osteoartrit ve romatoid artrite eşlik eden ağrı ve inflamasyonun tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde;
Kas iskelet ağrıları, dismenore, diş ağrısı, postoperatif ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrılar: 1000 mg'lık başlangıç dozunu takiben günde 2 veya 3 defa 500 mg dozunda uygulanır. Doz hastanın yaş ve kilosuna veya tedaviye alınan cevaba göre ayarlanır.
Günde 1.5 g'lık idame dozunun aşılmaması önerilir.
Osteoartrit veya romatoid artrit:
Tavsiye edilen günlük doz 500 mg - 1000 mg'dır. Bu doz günde bir defada veya ikiye bölünmüş dozlar halinde verilebilir. Dozaj ağrının tabiatına ve şiddetine göre ayarlanır. Maksimum günlük doz 1.5 g'ı geçmemelidir.
Uygulama şekli:
DOLPHİN, sadece ağız yoluyla alınabilir. Tabletler, çiğnenmeden veya kırılmadan yutulmalıdır. Özellikle tok karnına alınması önerilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Diflunisal başlıca böbrekler yoluyla elimine edildiği için renal fonksiyon bozukluğu olan kişilerde dikkatle kullanılmalı, daha düşük dozlar uygulanmalıdır.
DOLPHİN tedavisi sırasında, karaciğer hastalığı ile tutarlı klinik belirti ve semptomlar gelişirse, DOLPHİN kesilmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Diflunisalin 12 yaşından küçük pediyatrik hastalardaki etkililiği ve güvenliliği henüz saptanmamıştır. 12 yaşından küçük pediyatrik hastalarda DOLPHİN'in kullanılması tavsiye edilmez.
Geriyatrik popülasyon:
DOLPHİN, 65 yaş ve üzerindeki yaşlıların tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.
4.3. Kontrendikasyonlar
DOLPHİN, diflunisale veya içeriğindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlığı olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
Diflunisal, aspirin veya diğer nonsteroid antiinflamatuvar ilaçların (NSAİİ) kullanımı sonrasında astım, ürtiker veya alerjik tipte reaksiyonlarla karşılaşmış hastalarda kullanılmamalıdır. Bu tip hastalarda NSAİİ'ye karşı şiddetli, nadiren fatal, aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir.
Diflunisalin koroner arter bypass greft operasyonu geçirenlerde ameliyat öncesi ağrı kesici olarak kullanılması kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Kardiyovasküler etkiler Kardiyovasküler trombotik olaylar
COX-2 seçici ve seçici olmayan NSAİİ ile yapılan klinik çalışmalarda ölümle sonuçlanabilecek ciddi kardiyovasküler trombotik olaylar, miyokard infarktüsü ve inme riski sıklığında artış görülmüştür. Kardiyovasküler hastalığı ya da kardiyovasküler hastalık açısından risk faktörleri olan hastalarda bu risk artabilir. NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda istenmeyen kardiyovasküler olay riskini en aza indirmek için en düşük doz, en kısa süre ile uygulanmalıdır.
NSAİİ
ile birlikte aspirin kullanımının, NSAİİ'nin yol açtığı kardiyovasküler trombotik olayların gelişme riskini azalttığını gösteren kanıt yoktur. NSAİİ ile birlikte aspirin kullanımı ciddi gastrointestinal sorunların ortaya çıkma riskini artırır.
COX-2 selektif NSAİİ'nin koroner arter bypass greft operasyonunun ilk 10-14 gününde perioperatif ağrı kesici olarak kullanılmasının miyokardial infarktüs ve inme sıklığını artırdığı yapılan klinik çalışmalarda tespit edilmiştir.
Hipertansiyon
Diflunisal dahil olmak üzere NSAİİ hipertansiyonun ortaya çıkmasına ya da var olan hipertansiyonun ağırlaşmasına yol açabilirler. Bu durum kardiyovasküler risk artışına katkıda bulunabilir. Tiyazid grubu ya da kıvrım diüretiği kullanan hastalarda birlikte NSAİİ'nin kullanımı diüretiklerin etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle hipertansiyon hastalarında NSAİİ'nin kullanımı sırasında dikkatli olunmalıdır. NSAİİ ile tedavi başlangıcı ve tedavi süresinde kan basıncı düzenli olarak takip edilmelidir.
Konjestif kalp yetmezliği ve ödem
NSAİİ alan bazı hastalarda sıvı tutulması ve ödem gözlenmiştir. Sıvı tutulması ya da konjestif kalp yetmezliği olan hastalara diflunisal uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Gastrointestinal etkiler - Ülserasyon, kanama ve perforasyon riski Diflunisal dahil olmak üzere NSAİİ'lerle tedavi edilen hastalarda, mide, ince barsak veya kalın barsakta inflamasyon, kanama, ülserasyon veya perforasyon gibi ciddi ve ölümle sonuçlanabilen gastrointestinal (Gİ) istenmeyen etkiler meydana gelebilir. Bu ciddi istenmeyen etkiler herhangi bir zamanda ön belirtiler olsun veya olmasın ortaya çıkabilir. NSAİİ ile tedavisi sırasında üst Gİ sisteme ait ciddi istenmeyen etki ortaya çıkan hastaların sadece % 20'si semptomatiktir. NSAİİ nedeniyle üst Gİ ülser, büyük kanama veya perforasyonlar 3 ila 6 ay süreyle tedavi edilen hastaların yaklaşık %1'inde, bir yıl tedavi gören hastalarınsa yaklaşık %2 ila %4'ünde ortaya çıkmaktadır. Bu eğilimlerin kullanım süreci uzadıkça devam etmesi, hastada tedavinin herhangi bir evresinde ciddi bir Gİ olay gelişme olasılığını artırmaktadır. Ancak, kısa süreli tedavi bile risk taşır. NSAİİ, önceden ülser hastalığı veya Gİ kanama öyküsü olan hastalara reçetelenirken son derece dikkatli olunmalıdır. Önceden geçirilmiş peptik ülser ve/veya Gİ kanama öyküsü olan hastalarda NSAİİ'nin kullanımı sırasında Gİ kanama riski, bu risk faktörlerine sahip olmayan hastalara oranla, 10 kat daha yüksektir. NSAİİ tedavisi uygulanan hastalarda Gİ kanama riskini artıran diğer risk faktörleri oral kortikosteroidler ya da antikoagülanlarla tedavi, uzun süreli NSAİİ tedavisi, sigara kullanımı, alkol tüketimi, ilerlemiş yaş ve genel sağlık durumunun kötü olmasıdır. Ölümle sonuçlanan Gİ olayların çoğu yaşlı ya da düşkün hastalarda görülmektedir; bu nedenle bu tip hastalarda tedavi sırasında özellikle dikkatli olmak gerekir.
NSAİİ ile tedavi edilen hastalarda istenmeyen bir Gİ etki riskini en aza indirmek için, mümkün olan en kısa süreyle en düşük etkili doz kullanılmalıdır. NSAİİ'nin kullanımı sırasında hekimler ve hastalar Gİ ülserasyon ve kanamanın bulgu ve belirtileri konusunda tetikte olmalı ve ciddi bir Gİ olaydan şüphelenildiğinde hızla ek değerlendirme ve tedaviye başlanmalıdır. Bu tip bir şüphe durumunda istenmeyen Gİ olay şüphesi kalkana kadar NSAİİ tedavisi sonlandırılmalıdır. Yüksek risk grubundaki hastalarda, NSAİİ dışı alternatif tedaviler göz önünde bulundurulmalıdır.
Böbrekler üzerine etkiler
NSAİİ ile uzun süreli tedavi renal papiller nekroz ve diğer böbrek hasarlarına yol açmıştır. Renal toksisite ayrıca, renal prostaglandinlerin renal perfüzyonun korunmasında telafi edici bir rol oynadığı hastalarda da görülmüştür. Bu hastalarda NSAİİ uygulanması, prostaglandin oluşumunda ve ikincil olarak renal kan akımında doza bağımlı bir düşmeye neden olarak renal dekompansasyonu tetikleyebilir. Böbrek fonksiyon bozukluğu, kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği, diüretik ve ADE inhibitörü kullanan hastalar ve yaşlı hastalar bu yönden daha büyük risk altındadır. NSAİİ tedavisinin sonlandırılmasından sonra genellikle tedavi öncesindeki duruma geri dönülür.
İleri evre böbrek hastalığı
İleri evre böbrek rahatsızlığı olan hastalarda diflunisalin kullanımıyla ilgili olarak yapılan kontrollü klinik çalışmalarda herhangi bir bilgi elde edilmemiştir. Bu nedenle, ileri evre böbrek rahatsızlığı olan bu hastalarda diflunisal ile tedavi tavsiye edilmez. Eğer diflunisal tedavisine başlanması gerekiyorsa, hastanın böbrek fonksiyonunun dikkatle izlenmesi tavsiye edilebilir.
Anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar
Diğer NSAİİ ile olduğu gibi, diflunisal kullanımı sırasında da, önceden böyle bir öyküsü olmayan hastalarda bile, anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Diflunisal aspirin triadı olan hastalara verilmemelidir. Bu semptom kompleksi tipik olarak, aspirin veya diğer NSAİİ aldıktan sonra nazal polipli veya polipsiz rinit ya da şiddetli, ölümle sonuçlanabilen bronkospazm geçiren astımlı hastalarda meydana gelir. Bir anafilaktik/anafilaktoid reaksiyonu ortaya çıkarsa, hastaya derhal acil tedavi uygulanmalıdır.
Deri reaksiyonları
Diflunisal dahil olmak üzere NSAİİ, ölümcül olabilen eksfoliyatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz gibi ciddi deri reaksiyonlarına neden olabilir. Hastalar ciddi deri reaksiyonlarının semptomları hakkında bilgilendirilmelidir. Deri döküntüsü veya herhangi bir aşırı duyarlılık belirtisi görüldüğünde ilaç kullanımına son verilmelidir.
Genel
Diflunisalin kortikosteroidlerin yerine kullanılması ya da kortikosteroid yetmezliğini tedavi etmesi beklenemez. Kortikosteroidlerin aniden kesilmesi hastalığın alevlenmesine yol açabilir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi uygulanan hastalarda tedavinin kesilmesi planlanırsa, tedavi doz azaltılarak sonlandırılmalıdır.
Diflunisalin ateş ve inflamasyon azaltıcı farmakolojik etkisi, enfeksiyon belirtilerini maskeleyebileceğinden, teşhise yönelik bu belirtilerden yararlanmayı engelleyebilir.
Hepatik etkiler
Diflunisal de dahil olmak üzere NSAİİ kullanan hastaların %15 kadarında bir veya daha fazla karaciğer testinde sınır seviyede yükselmeler meydana gelebilir. Bu laboratuvar bozuklukları ilerleyebilir, değişmeden kalabilir veya tedaviye devam edildiğinde kendiliğinden düzelebilir. NSAİİ'lerle yapılan klinik çalışmalarda, hastaların yaklaşık %1'inde ALT ve AST'de anlamlı yükselmeler (normalin üst sınırından yaklaşık üç veya daha fazla kat) bildirilmiştir. Ayrıca, bazıları ölümle sonuçlanan sarılık, fulminant hepatit, karaciğer nekrozu ve karaciğer yetmezliği gibi şiddetli karaciğer reaksiyonları seyrek olarak bildirilmiştir.
Karaciğer yetmezliğine işaret eden belirti ve/veya semptomlar gösteren veya karaciğer test değerleri anormal olan hasta, diflunisal tedavisi sırasında daha şiddetli bir karaciğer reaksiyonun gelişmesine karşı değerlendirilmelidir. Karaciğer hastalığına işaret eden klinik belirti ve semptomların gelişmesi veya sistemik belirtilerin (örneğin, eozinofili, döküntü, vb.) meydana gelmesi halinde, diflunisal kesilmelidir.
Hematolojik etkiler
Diflunisal de dahil olmak üzere NSAİİ alan hastalarda bazen anemi görülür. Bu sıvı retansiyonu, Gİ kan kaybı veya eritropoez üzerindeki tam olarak tanımlanamayan bir etkiye bağlı olabilir. Diflunisal de dahil olmak üzere NSAİİ'lerle uzun süreli tedavi altına giren hastalar, herhangi bir anemi bulgu ya da belirtisi görülmese bile, hemoglobin ve hematokrit seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmelidirler.
NSAİİ'ler trombosit agregasyonunu inhibe ederler ve bazı hastalarda kanama zamanını uzattıkları gösterilmiştir. Aspirinden farklı olarak, bunların trombosit fonksiyonu üzerindeki etkileri kantitatif açıdan daha az, daha kısa süreli ve geri dönüşümlüdür. Diflunisal alan ve trombosit fonksiyonlarındaki değişimlerden etkilenebilecek hastalar (koagülasyon bozuklukları olan ya da antikoagülan kullanan) dikkatle izlenmelidir.
Önceden var olan astım
Astım hastalarında aspirine duyarlı astım olabilir. Aspirine duyarlı astımı olan hastalarda aspirin kullanımı, ölüme yol açabilecek derecede şiddetli bronkospazma yol açabilir. Bu gibi aspirine duyarlı hastalarda, aspirin ve diğer NSAİİ arasında bronkospazm dahil çapraz reaksiyonlar bildirildiği için, aspirine karşı bu tip duyarlılığı olan hastalarda diflunisal kullanılmamalı ve önceden var olan astımı olan hastalarda da dikkatli kullanılmalıdır.
Görme değişiklikleri
Bu sınıftaki ajanlar ile istenmeyen göz bulgularına ait raporlar (görmede bulanıklık ve/veya görmede azalma) sebebiyle, diflunisal ile tedavi sırasında göz şikayetleri ortaya çıkan hastaların göz muayenesinden geçirilmeleri tavsiye edilir.
Laboratuvar testleri
Ciddi Gİ sistem ülserasyonu ve kanama uyarıcı belirtiler olmadan ortaya çıkabileceği için, hastalar Gİ kanamanın bulgu veya belirtileri açısından izlenmelidir.
NSAİİ'lerle uzun süreli tedavi gören hastalar kan değerlerini düzenli olarak kontrol ettirmelidirler. Karaciğer ya da böbrek hastalığına işaret eden klinik bulgu ve belirtilerin gelişmesi, sistemik belirtilerin (örneğin, eozinofili, döküntü, vb) ortaya çıkması ya da karaciğer testlerindeki bozulmanın devamı veya kötüleşmesi halinde, diflunisal kesilmelidir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 23 mg'dan daha az sodyum ihtiva eder. Dozu nedeni ile herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II antagonistleri
Çeşitli raporlar, NSAİİ'lerin ADE inhibitörleri ve anjiyotensin II antagonistlerinin antihipertansif etkisini azaltabileceğini bildirmektedir. Bu etkileşimler, NSAİİ'leri ADE inhibitörleriyle veya anjiyotensin II antagonistleriyle birlikte almakta olan hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır. Böbrek fonksiyonları azalmış olan bazı hastalarda, bir ADE inhibitörü veya anjiyotensin II antagonisti ve bir NSAİİ'nin birlikte kullanımı, genellikle geri dönüşümlü olan, olası akut böbrek yetmezliğinin de dahil olduğu böbrek fonksiyon bozukluğu ile sonuçlanabilir.
Asetaminofen
Normal gönüllülerde, diflunisal ve asetaminofenin birlikte uygulanması astaminofenin plazma düzeylerinde yaklaşık % 50 oranında bir artışla sonuçlanmıştır. Asetaminofen diflunisalin plazma düzeylerini etkilememiştir.Yüksek doz asetaminofen hepatotoksisite ile ilişkili olduğu için, diflunisal ve asetaminofenin birlikte uygulanması sırasında hastalar izlenerek dikkatli olunmalıdır.
Antasitler
Antasitlerin diflunisal ile birlikte uygulanması diflunisalin plazma düzeylerini azaltabilir. Bu etki antasitlerin arasıra kullanılması ile önemsizdir, fakat antasitler devamlı kullanıldığında klinik olarak önemli olabilir.
Aspirin
Diflunisal, aspirin ile birlikte uygulandığında, serbest diflunisalin klerensi değişmemesine rağmen proteine bağlanma azalır. Bu etkileşimin klinik anlamı bilinmemekle birlikte, diğer NSAİİ'lerde de olduğu gibi, diflunisal ve aspirinin birlikte uygulanması istenmeyen etkilerin artma potansiyeli nedeni ile genellikle önerilmez.
Normal gönüllülerde, diflunisal ve aspirinin çoklu dozları birlikte uygulandığında diflunisal düzeylerinde küçük bir azalma gözlenmiştir.
Siklosporin
NSAİİ'lerin siklosporin ile birlikte uygulanması renal prostasiklin sentezindeki olası bir azalma nedeniyle, siklosporinin sebep olduğu toksisitede bir artışla ilişkili bulunmuştur. NSAİİ, siklosporin alan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır ve böbrek fonksiyonu dikkatle izlenmelidir.
Diüretikler
Pazarlama sonrası gözlemlerin yanı sıra klinik çalışmalar, diflunisalin bazı hastalarda furosemid ve tiyazidlerin natriüretik etkisini azaltabileceğini göstermiştir. Bu yanıt renal prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlanmıştır.
Normal gönüllülerde, diflunisal ve hidroklorotiyazidin birlikte uygulanması hidroklorotiyazidin plazma düzeylerinde önemli bir artışla sonuçlanmıştır. Diflunisal hidroklorotiyazidin hiperürisemik etkisini azaltmıştır. NSAİİ ile eşzamanlı tedavi sırasında, hasta böbrek yetmezliğinin belirtileri açısından dikkatle gözlenmelidir.
Lityum
NSAİİ plazma lityum düzeylerinde artışa ve renal lityum klerensinde ise azalmaya yol açmıştır. Ortalama en düşük lityum konsantrasyonu % 15 artmıştır ve renal klerens yaklaşık % 20 düşmüştür. Bu etkiler, renal prostaglandin sentezinin NSAİİ tarafından inhibisyonuna bağlanmıştır. Bu nedenle, NSAİİ ve lityum birlikte uygulandığında, hastalar lityum toksisitesine karşı dikkatle izlenmelidir.
Metotreksat
NSAİİ'nin, tavşan böbrek kesitlerinde metotreksat birikimini kompetitif bir şekilde inhibe ettikleri bildirilmiştir. Bu, NSAİİ'nin metotreksatın toksisitesini artırabileceğini gösterebilir. NSAİİ metotreksatla birlikte uygulandığında dikkatli olunmalıdır.
NSAİİ
İndometazin alan normal gönüllülere diflunisalin uygulanması renal klerensi azaltmıştır ve indometazinin plazma düzeylerini önemli derecede artırmıştır. Bazı hastalarda indometazin ve diflunisalin kombine kullanımı fatal Gİ hemoraji ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle, indometazin ve diflunisal birlikte kullanılmamalıdır.
Gİ toksisitedeki olası bir artış nedeniyle diflunisal ve diğer NSAİİ'nin birlikte kullanılması tavsiye edilmez. Aşağıdaki bilgi normal gönüllülerdeki çalışmalardan elde edilmiştir.
Sulindak: Normal gönüllülerde diflunisal ve sulindakın birlikte uygulanması aktif sulindak sülfid metabolitinin plazma düzeylerinin azalmasıyla sonuçlanmıştır. Naproksen: Normal gönüllülerde diflunisal ve naproksenin birlikte uygulanması naproksenin plazma düzeylerini etkilememiştir, fakat naproksen ve glukuronid metabolitinin üriner atılımını önemli derecede azaltmıştır. Naproksen diflunisalin plazma düzeylerini etkilememiştir.
Oral antikoagülanlar
Bazı normal gönüllülerde, diflunisal ile varfarin, asenokumarol veya fenprokumonun birlikte uygulanması protrombin zamanının uzamasıyla sonuçlanmıştır. Diflunisal oral antikoagülanlarla birlikte uygulandığında, protrombin zamanı eşzamanlı ilaç uygulaması sırasında ve daha sonra birkaç gün süreyle dikkatle izlenmelidir. Oral antikoagülanların doz ayarlaması gerekebilir. Varfarin ve NSAİİ'nin Gİ kanama üzerindeki etkileri sinerjiktir, her iki ilacı birlikte kullanan hastalarda ciddi Gİ kanama riski, her iki ilaçtan birini kullananlara oranla daha yüksektir.
Tolbutamid
Diflunisal ve tolbutamid alan diyabetik hastalarda, tolbutamid plazma düzeyleri veya açlık kan glukozu üzerinde önemli etkiler görülmemiştir.
Anti -pl atelet aj anlar
NSAİİ
ile birlikte Gİ kanama riskinde artış görülür.
Selektif serotonin reuptake inhibitörleri
NSAİİ ile birlikte Gİ kanama riskinde artış görülür.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorileri C ve D (üçüncü trimester)'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda diflunisalin kullanımıyla ilgili herhangi bir veri yoktur.
Gebelik dönemi
Gebe kadınlar üzerinde yeterli ve kontrollü çalışmalar yapılmamıştır. Ancak, gebeliğin son döneminde alındığında diğer NSAİİ gibi duktus arteriosusun erken kapanmasına neden olabilir. Bu nedenle diflunisal, hasta için beklenen yararlar risklerden daha fazla olmadıkça gebelik sırasında kullanılmamalıdır. Özellikle de son dönemde kullanımdan kaçınılmalıdır.
Laktasyon dönemi
Diflunisal anne sütüne plazma konsantrasyonunun % 2-7'si oranında geçer.
Anne sütüyle beslenen çocuklarda, istenmeyen etkilerin ortaya çıkabileceği düşünülerek ilaç kesilmeli veya çocuğa anne sütü verilmemelidir. İlacın bebeklerde ve çocuklarda kullanımına dair etki ve emniyeti hakkında kesin veriler yoktur.
Üreme yeteneği /Fertilite
Fertilite ve üreme yeteneği üzerine bilinen bir etkisi yoktur.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Diflunisalin araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerine ilişkin herhangi bir veri yoktur.
4.8. İstenmeyen etkiler
Klinik çalışmalarda gözlenen advers reaksiyonlar aşağıdaki sıklık derecesine göre listelenmiştir.
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, gastrointestinal ağrı, diyare, konstipasyon ve gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik.
Yaygın olmayan: Peptik ülser, gastrointestinal kanama, anoreksi, gastrit, anormal karaciğer fonksiyonu, sarılık, kolestaz, hepatit.
Psikiyatrik bozukluklar
Yaygın: Uyuklama hali, uykusuzluk
Yaygın olmayan: Sinirlilik, depresyon, halüsinasyonlar, konfüzyon.
Merkezi sinir sistemi bozuklukları
Yaygın: Sersemlik
Yaygın olmayan: Vertigo, parestezi
Özel duyu bozuklukları
Yaygın: Kulak çınlaması
Yaygın olmayan: Bulanık görme dahil olmak üzere geçici görme bozuklukları
Dermatolojik bozukluklar
Yaygın: Döküntü
Yaygın olmayan: Eritema multiforme, exfoliatif dermatit, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, ürtiker, kaşıntı, terleme, stomatit, ışığa duyarlılık.
Hematolojik bozukluklar
Yaygın olmayan: Trombositopeni, agranülositoz, hemolitik anemi.
Genito-üriner bozukluklar
Yaygın olmayan: Dizüri, böbrek bozukluğu, intersitisyel nefrit, hematüri, proteinüri Aşırı duyarlılık reaksiyonları
Yaygın olmayan: Bronkospazm ile birlikte akut anafilaktik reaksiyon, anjiyoödem, aşırı duyarlılık sendromu.
Diğer bozukluklar
Yaygın: Baş ağrısı, yorgunluk.
Yaygın olmayan: Asteni, ödem
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Aşırı doz alan hastaların çoğu kalıcı rahatsızlıklar olmadan iyileşmişlerdir. Diflunisal aşırı dozunun en yaygın belirti ve semptomları uyuşukluk, kusma, bulantı, diyare, hiperventilasyon, taşikardi, terleme, kulak çınlaması, disoryantasyon ve stüpordur. Aşırı doz durumlarında hasta kusturulmalı veya mide yıkanmalı, semptomatik ve destek tedavileri uygulanmalıdır. Diflunisal yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığı için hemodiyaliz etkili olmayabilir.
5. FARMAKOLOJIK ÖZELLIKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Analjezik ve antipiretik ATC kodu: N02BA11
Diflunisal, periferal etkili, narkotik olmayan nonsteroid bir analjeziktir. Salisilik asitin difluorofenil türevi olan diflunisal kimyasal olarak asetilsalisilik asit'ten farklıdır. Diflunisal salisilik asite metabolize olmaz. Analjezik, antiinflamatuvar ve antipiretik etkilere sahip olan diflunisalin kesin etki mekanizması tam olarak bilinmemekle beraber, etkisini periferal hücrelerde prostaglandinlerin sentezini siklooksijenaz enzim seviyesinde inhibe ederek gösterdiği düşünülmektedir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim:
Diflunisal oral yoldan alındıktan sonra süratle ve tamama yakın oranda gastrointestinal sistemden absorbe edilerek 2-3 saatte doruk plazma konsantrasyonlarına ulaşır. Uzun etkili bir analjezik olan diflunisalin analjezik etkisi oral yoldan alınmasını takiben 1 saat içinde ortaya çıkar ve 2-3 saatte maksimum düzeye ulaşır.
Uzun yarılanma ömrü (8-12 saat) ve doğrusal olmayan farmakokinetik özelliklerinden dolayı, çoklu dozlar sonrasında denge düzeyi plazma konsantrasyonlarına ulaşmak için birkaç gün gereklidir. Bu nedenle tedavi başlangıcında bu süreyi kısaltmak için bir yükleme dozu (500 mg veya 1000 mg) verilmesi önerilmektedir.
Dağılım:
Diflunisal % 99'dan fazla plazma proteinlerine bağlı olarak bulunur. Biyotransformasyon:
Salisilik asitin difluorofenil türevi olan diflunisal, salisilik asite metabolize olmaz. Eliminasyon:
Verilen dozun yaklaşık % 90'ı glukuronid konjügatları halinde idrarla, geri kalanı feçesle vücuttan atılır.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durum:
Diflunisal, doğrusal olmayan farmakokinetik göstermektedir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Diflunisal ile yapılan hayvansal çalışmalar, herhangi bir mutajenik etkinin oluşmadığını göstermiştir. Sıçan ve fareler üzerinde yapılan uzun süreli çalışmalarda ise, günde 40 veya 80 mg/kg dozlara kadar uygulanan diflunisal neoplasia'nın tipini veya şiddetini etkilememiştir.
6. FARMASÖTIK ÖZELLIKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Sodyum nişasta glikolat Hidroksipropil selüloz Mikrokristalin selüloz PH 101 Magnezyum stearat Titanyum dioksit Hidroksipropil metilselüloz 15 cP Talk
FD&C Yellow No.6 HT
6.2. Geçimsizlikler
Bilinen bir geçimsizlik yoktur.
6.3. Raf ömrü
60 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
10 film tablet içeren PVC/Al blister ve karton kutu ambalaj
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBI
SANOVEL İLAÇ SAN. VE TİC. AŞ. Büyükdere Cad. 34398 Maslak - İstanbul (212) 285 26 70 (212) 285 01 81
8. RUHSAT NUMARASI
171/52
9. İLK RUHSAT TARIHI/RUHSAT YENILEME TARIHI
İlk ruhsat tarihi: 28.11.1994 Ruhsat yenileme tarihi: 28.11.2009
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHI
KULLANMA TALİMATI DOLPHİN 500 mg film tablet Ağızdan alınır.
• Etkin madde:
Her film tablet 500 mg diflunisal içerir.
•Yardımcı maddeler:
Sodyum nişasta glikolat, hidroksipropil selüloz, mikrokristalin selüloz PH 101, magnezyum stearat, titanyum dioksit, hidroksipropil metilselüloz 15 cP, talk, FD&C Yellow No.6 HT.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihti-yaç duyabilirsiniz.
•Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
•Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
•Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
•Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. DOLPHİN nedir ve ne için kullanılır?
2. DOLPHİN'i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. DOLPHİN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. DOLPHİN'in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
1. DOLPHİN nedir ve ne için kullanılır?
•
Her film tablet 500 mg diflunisal içerir. Diflunisal, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) olarak adlandırılan bir ilaç grubunda yer alır. NSAİİ'ler ağrı ve inflamasyonun (iltihabın) tedavisinde kullanılmaktadır.
•
DOLPHİN, 10 film tablet içeren blister ambalajlarda bulunur.
• DOLPHİN,
-
Kas iskelet ağrıları, adet sancısı (dismenore), diş ağrısı, ameliyat sonrası (postoperatif) ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrıların semptomatik tedavisinde,
-
Dejeneratif eklem hastalığı (osteoartrit) ve eklem iltihabı ile görülen romatizmal hastalığa (romatoid artrit) eşlik eden ağrı ve iltihabın tedavisinde kullanılır.
2. DOLPHİN'i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
DOLPHİN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
•
Diflunisale veya DOLPHİN'in içeriğindeki herhangi bir yardımcı maddeye karşı aşırı duyarlığınız varsa,
• Aspirin veya diğer NSAİİ kullanımı sonrasında astım, ürtiker veya alerjik tipte reaksiyonlarla karşılaşmış iseniz kullanılmamalıdır.
DOLPHİN, koroner arter bypass ameliyatı geçirenlerde ameliyat öncesi ağrı kesici olarak kullanılmamalıdır.
DOLPHİN'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
•
Kan pıhtılaşmasıyla ilgili sorunlarınız varsa,
•
Kan basıncınız yüksek (hipertansiyon) ise,
•
Kalp yetmezliği ve ödem varsa,
•
Önceden geçirmiş olduğunuz peptik ülser hastalığınız varsa,
•
Karaciğer ve böbrek hastalığınız varsa,
•
Astımınız varsa,
• Yaşınız 65 üzerinde ise,
• Yakın bir zamanda cerrahi bir işlem geçirecekseniz,
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
DOLPHİN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
DOLPHİN'i yemeklerle birlikte almalısınız.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer hamileyseniz DOLPHİN'i kullanmayınız.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Eğer emziriyorsanız DOLPHİN'i kullanmayınız.
Araç ve makine kullanımı
DOLPHİN'in araç ve makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerine ait herhangi bir veri yoktur.
DOLPHİN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
DOLPHİN her dozunda 23 mg'dan daha az sodyum ihtiva eder. Bu miktar için herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer;
• Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri ve anjiyotensin II antagonistleri (yüksek tansiyon ve kalp yetmezliğinin tedavisinde kullanılırlar)
• Asetaminofen (ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılır)
• Antasitler (hazımsızlık tedavisinde kullanılır)
• Aspirin (ağrı kesici, kanı sulandırıcı olarak kullanılır)
• Diüretikler (idrar söktürücü olarak kullanılır)
• Lityum (psikiyatride kullanılır)
• Metotreksat (kanser tedavisinde kullanılır)
• Nonsteroid antiinflamatuvar gruba ait diğer ilaçlar
• Antikoagülanlar (kan sulandırıcı ilaçlar)
Kullanıyorsanız doktorunuza haber veriniz. Bu ilaçlar DOLPHİN ile etkileşim gösterirler.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bi^ ilacı şu anda kullanıyorsanız v^-ya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
3. DOLPHİN nasıl kullanılır?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Kas iskelet ağrıları, dismenore, diş ağrısı, postoperatif ağrı gibi hafif ve orta şiddetteki ağrılar:
DOLPHİN, 1000 mg'lık başlangıç dozunu takiben günde 2 veya 3 defa 500 mg dozunda uygulanır. Doz hastanın yaş ve kilosuna veya tedaviye alınan cevaba göre ayarlanır. Günde 1.5 g'lık idame dozunun aşılmaması önerilir.
Osteoartrit veya romatoid artrit:
Tavsiye edilen günlük doz 500 mg - 1000 mg'dır. Bu doz günde bir defada veya ikiye bölünmüş dozlar halinde verilebilir. Dozaj ağrının tabiatına ve şiddetine göre ayarlanır.
Uygulama yolu ve metodu:
DOLPHİN sadece ağızdan kullanım içindir.
Tabletleri çiğnemeden veya kırmadan yeterli miktarda sıvı ile alınız (örneğin bir bardak su ile).
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
12 yaşından küçük çocuklarda DOLPHİN'in kullanılması tavsiye edilmez.
Yaşlılarda kullanımı:
DOLPHİN, 65 yaş ve üzerindeki yaşlıların tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.
Özel kullanım durumları:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
DOLPHİN, böbrek yetmezliğinde dikkatle kullanılmalı ve daha düşük dozlar uygulanmalıdır. DOLPHİN tedavisi sırasında, karaciğer hastalığına işaret eden klinik belirti ve semptomlar gelişirse DOLPHİN kesilmelidir.
Eğer DOLPHİN'in etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla DOLPHİN kullandıysanız:
DOLPHİN'den fazla miktarda yutmanız durumunda, derhal size en yakın hastanenin acil servis bölümüyle veya doktorunuzla temasa geçiniz. Doz aşımı belirtileri şunlardır: Uyuşukluk, kusma, bulantı, ishal, kalp atımının hızlanması, terleme, kulak çınlaması, yönünü şaşırmak ve sersemliktir.
DOLPHİN'den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
DOLPHİN'i kullanmayı unutursanız:
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.
DOLPHİN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler:
Eğer DOLPHİN almayı bırakmak isterseniz, doktorunuzla konuşunuz.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi, DOLPHİN'in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, DOLPHİN'i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Mide-bağırsak kanaması
• Bronş spazmı ile birlikte ani aşırı duyarlılık reaksiyonları (alerji sonucu yüz ve boğazda şişme, ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden döküntü, iltihap, deride içi sıvı dolu kabarcıklar)
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin DOLPHİN'e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, hemen doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
• Mide-bağırsak ülseri, gastrit, anormal karaciğer fonksiyonu, sarılık, safra akışının yavaşlaması veya durması, karaciğer iltihabı.
•
Hayal görme, zihin karışıklığı,
•
Kafada uyuşma hissi
•
Bulanık görme dahil olmak üzere geçici görme bozuklukları
•
Ağız içinde iltihap
•
Pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresi sayısında azalma, beyaz kan hücreleri sayısında azalma, kansızlık
• Ağrılı idrar yapma, böbrek bozukluğu, böbrek iltihabı, idrarda kan tespit edilmesi, idrarda protein tespit edilmesi
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir. Acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
•
Bulantı, kusma, hazımsızlık, mide-bağırsak ağrısı, ishal, kabızlık ve gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik, iştahsızlık
•
Uyuklama hali, uykusuzluk, sinirlilik, depresyon
•
Sersemlik, baş ağrısı, yorgunluk, kuvvetsizlik, ödem, denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi
•
Kulak çınlaması
•
Döküntü, kurdeşen, kaşıntı, terleme, ışığa duyarlılık Bunlar DOLPHİN'in hafif yan etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. DOLPHİN'in saklanması
DOLPHİN'i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25 °C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra DOLPHİN'i kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Büyükdere Cad. 34398 Maslak - İstanbul
Üretim yeri :
Sanovel İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Çanta 34580 Silivri - İstanbul
Bu kullanma talimatıtarihinde onaylanmıştır.