KIOVIG nedir ve ne için kullanılır?
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta)
İlacın içeriği ve nedir konusu hazırlanıyor.
KIOVIG nedir ve ne işe yarar bölümünden sonra mutlaka KIOVIG kullanmadan önce bölümünü okuyunuz.
KIOVIG nasıl kullanılır?
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta)
Uygun doz ve uygulama sıklığı
KIOVIG Kullanım şekli
Çocuklarda KIOVIG kullanımı
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) prospektüsünde ya da kullanma talimatında çocuklarda kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Yaşlılarda KIOVIG kullanımı
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) prospektüsünde ya da kullanma talimatında yaşlılarda kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Özel durumlarda kullanımı
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) prospektüsünde ya da kullanma talimatında özel durumlara ilişkin kullanımı ile ilgi bir bilgi yok.
Aşırı dozda KIOVIG kullanırsanız
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) prospektüsünde ya da kullanma talimatında kullanılması gerekenden fazla kullanıdığında yapılması gerekenlerle ilgili bilgi yok.
Kullanmayı unuttuysanız
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) kullanmayı unutma durumunda yapılması gerekenlerle ilgili bir bilgi yok.
Bu ilaç tedavisinin sonunda
Bu ilaç için tedavi sonunda ve sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili bir bilgi yok.
KIOVIG yan etkileri
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta)
Yan etkileri konusunda Kısa ürün bilgisinde bilgi bulunmamaktadır. En kısa sürede güncellenerek eklecektir.
KIOVIG son kullanma tarhine kadar güvenle saklayabilmek için KIOVIG saklama önerileri bölümünü okuyunuz. KIOVIG ilacını bozulmadan saklayabilmek için bu prospektüste yer alan saklama şekil ve koşullarına uyunuz.
KIOVIG kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta)
Kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bir bilgi prospektüste yoktur.
KIOVIG kullanmadan önce bu sayfadaki uyarılardan biriyle uyuşan durumunuz varsa doktorunuza danışın. Kullanmadan önce uyarıları sonrası mutlaka KIOVIG yan etkileri bölümünü okuyun. Böylelikle ilacın yol açabileceği olumsuz etkileri engelleminiz mümkün olabilir.
KIOVIG ilacını ne kadar kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız KIOVIG nasıl kullanılır ve KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) doz ve uygulama bölümüne bakınız.
KIOVIG kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta)
Kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bir bilgi prospektüste yoktur.
KIOVIG kullanmadan önce bu sayfadaki uyarılardan biriyle uyuşan durumunuz varsa doktorunuza danışın. Kullanmadan önce uyarıları sonrası mutlaka KIOVIG yan etkileri bölümünü okuyun. Böylelikle ilacın yol açabileceği olumsuz etkileri engelleminiz mümkün olabilir.
KIOVIG ilacını ne kadar kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız KIOVIG nasıl kullanılır ve KIOVIG 20 gr/200 ml IV infüzyon için çözelti içeren flakon (Eczacibasi-Baxalta) doz ve uygulama bölümüne bakınız.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
KIOVIG 20 g / 200 mL I.V. infüzyon için çözelti içeren flakon Steril, Apirojen
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her 1 mL çözelti içinde:
İnsan normal immünglobulini (IVIg): 100 mg
(En az % 98'i IgG içeren insan kaynaklı protein içeriğine karşılık gelir.)
Her 200 mL'lik flakon 20 g insan normal immünglobulini içermektedir.
IgG alt sınıflarının dağılımı (yaklaşık değerler):
IgGx >% 56.9
IgG2 >%26.6
IgG3 >% 3.4
IgG4 >% 1.7
İmmünglobulin A (IgA) içeriği maksimum 140 mikrogram/mL'dir. İnsan donörlerden toplanan plazmadan üretilmiştir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASOTİK FORM
I.V. infüzyon için çözelti
Çözelti berrak ya da hafif bulanık, renksiz veya açık sarı renktedir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1. Terapötik endikasyonlar
- Primer immün yetmezlik sendromlarında
- Ciddi enfeksiyonlarla seyreden ve sekonder hipogamaglobulinemi gelişmiş multiplemyeloma ve kronik lenfositik lösemide
- Allojeneik kemik iliği nakli sürecinde gelişen immün yetmezlik tedavisinde
- AIDS'li çocuklarda tekrarlayan enfeksiyon durumlarında (pediyatrik HIVenfeksiyonunda)
- Guillain-Barre sendromunda
- Primer immün trombositopeni (ITP) hastalarında kanama riskinin yüksek olduğudurumlarda ya da yapılacak cerrahi girişimlerden önce trombosit sayısını düzeltmekamacıyla
- Bulber tutulumu olan Myastenia Gravis'te
- Kawasaki hastalığında
- Multifokal Motor Nöropati'de (MMN)
- Gebeliğe sekonder immün trombositopeni veya gebelik ve ITP beraberliğinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Replasman tedavisi immün yetmezlikler konusunda deneyimli bir hekimin denetiminde başlatılmalı ve izlenmelidir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Pozoloji ve uygulama sıklığı endikasyona göre değişir.
Replasman tedavisinde hastadaki farmakokinetik ve klinik yanıta bağlı olarak dozun bireysel olarak ayarlanması gerekebilir. Bir rehber olarak aşağıdaki doz şemaları verilmektedir.
Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi
Doz, serum IgG düzeyi en az 5-6 g/L olarak sabit kalacak şekilde (bir sonraki infüzyondan önce ölçülen) ayarlanmalıdır. Bu düzeylerin sağlanabilmesi için tedavinin başlangıcındanitibaren 3-6 ay gereklidir. Önerilen başlangıç dozu günde bir defada verilen 0.4-0.8 g/kg veidame dozu her 3-4 haftada bir uygulanan minimum 0.2 g/kg'dır.
5-6 g/L sabit düzeylere ulaşabilmek için gereken idame dozları sırasıyla 0.2 ve 0.8 g/kg/ay'dır. Stabil durum sağlandıktan sonra dozlar arasında bırakılacak süre 3-4 haftaarasında değişir.
Uygulanan dozu ve uygulama sıklığını ayarlamak için iki doz arasındaki serum düzeyleri ölçülmeli ve enfeksiyon sıklığına göre değerlendirilmelidir. Enfeksiyon sıklığını azaltmak içindozu arttırmak ve daha yüksek sabit düzeyler hedeflemek gerekebilir.
Hipogamaglobulinemi gelişmiş ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonları olan kronik lenfositik lösemi hastalarında profilaktik antibiyotik tedavisiyle başarısız olunduğunda;hipogamaglobulinemi gelişmiş ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonları olan plato fazındakimultipl myeloma hastalarında pnömokok immünizasyonuna yanıt alınmadığında ;konjenitalAIDS hastalarında tekrarlayan bakteriyel enfeksiyon durumlarında
Önerilen doz her üç ya da dört haftada bir 0.2-0.4 g/kg'dır.
Allojeneik hematopoetik kök hücre naklinden sonra gelişen hipogamaglobulineminin
tedavisinde
Önerilen doz her üç ila dört haftada bir 0.2-0.4 g/kg'dır. Sabit kan düzeyleri 5g/L üzerinde tutulmalıdır.
Primer immün trombositopeni
İki alternatif doz şeması vardır:
• Birinci gün 0.8-1 g/kg dozunda uygulanır; aynı doz 3 gün içerisinde tekrarlanabilir
2-5 gün süreyle 0.4 g/kg/gün dozunda uygulanır.
Relaps olduğunda tedavi tekrarlanabilir.
Guillain Barre SendromuKawasaki Hastalığı
1.6-2.0 g/kg doz 2-5 gün süreyle bölünmüş dozlar halinde ya da 2.0 g/kg tek doz olarak uygulanmalıdır. Beraberinde hastalara asetil salisilik asit tedavisi verilmelidir.
Multifokal Motor Nöropati (MMN) hastalığında
Başlangıç dozu: 2-5 gün süreyle 2 g/kg/gün.
İdame dozu: 2-4 haftada bir 1 g/kg ya da 4-8 haftada bir 2 g/kg.
Doz önerileri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Endikasyon | Doz | Uygulama sıklığı |
Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi
| Başlangıç dozu: 0.4-0.8 g/kg İdame dozu: 0.2-0.8 g/kg
| En az 5-6 g/L serum IgG düzeyi sağlayana kadar her3-4 haftada bir.
|
Sekonder immün yetmezliklerde replasmantedavisi
| 0.2-0.4 g/kg
| En az 5-6 g/L serum IgG düzeyi sağlayana kadar her3-4 haftada bir
|
Konjenital AIDS
| 0.2-0.4 g/kg
| Her 3-4 haftada bir
|
Allojeneik hematopoietik kök hücre naklinden sonra gelişenhipogamaglobulinemi(<4 g/L)
| 0.2-0.4 g/kg
| Sabit kan düzeyleri 5g/L'nin üzerinde kalacak şekilde 3-4haftada bir
|
İmmün modülasyon:
|
|
|
Primer immün trombositopeni
| 0.8-1 g/kg ya da
| İlk gün; aynı doz üç gün içerisinde tekrarlanabilir.
|
| 0.4 g/kg/gün
| 2-5 gün boyunca
|
Guillain Barre sendromu
| 0.4 g/kg/gün
| 5 gün boyunca
|
Kawasaki Hastalığı
| 1.6-2.0 g/kg ya da
| 2-5 gün süreyle asetilsalisilik asitle birlikte bölünmüşdozlar halinde
|
| 2 g/kg
| asetil salisilik asitle birlikte tek dozda
|
Multifokal Motor Nöropati
| Başlangıç dozu: 2 g/kg
| 2-5 gün
|
(MMN)
|
|
|
| İdame dozu:
|
|
| 1 g/kg
| her 2-4 haftada bir
|
| ya da
|
|
| 2 g/kg
| her 4-8 haftada bir
|
Uygulama şekli:
İntravenöz yoldan uygulanır.
İnsan normal immünglobulini ilk 30 dakikada 0.5 mL/kg/saat hızıyla intravenöz olarak uygulanmalıdır. Hasta tarafından iyi tolere edilirse uygulama hızı kademeli olarak maksimumsaatte 6.0 mL/kg'a kadar arttırılabilir (bkz. Bölüm 4.4). Sınırlı sayıda hastadan elde edilenklinik veriler, yetişkinlerdeki primer immün yetmezlik (PID) hastalarının 8 mL/kg/saat'lik birinfüzyon hızını tolere edebildiklerini göstermiştir. Kullanımla ilgili daha ayrıntılı bilgi içinlütfen Bölüm 4.4'e bakınız.
Eğer infüzyon öncesi seyreltme gerekli olursa KIOVIG, 50 mg/mL'lik son konsantrasyona ulaşana kadar (%5 immünglobulin) %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilebilir. Seyreltmekonusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm 6.6.'ya bakınız.
İnfüzyonla ilişkili advers etki görülmesi durumunda infüzyon hızı azaltılmalı ya da infüzyon durdurulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Böbrek yetmezliği riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızındave dozda kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilişkin ek bir bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıda bahsedilen her durumda pozoloji vücut ağırlığına göre ve klinikte alınan yanıta göre verildiğinden, çocuklarda ve adölesanlarda (0-18 yaş) pozoloji değişmez.
Geriyatrik popülasyon:
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda kişinin 65 yaşın üzerinde olması dahil belirli risk faktörlerinin olduğubildirilmiştir.
Ayrıca IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda tromboembolik olaylar arasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Bu nedenle ileri yaş dahil trombotik olayaçısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken dikkatlihareket edilmeli, uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır (Bkz.Bölüm 4.4).
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık bulunması (bkz. Bölüm 4.4).
İnsan immünglobulinlerine karşı aşırı duyarlılık; özellikle IgA'ya karşı antikor bulunan hastalar.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Belirli ciddi advers etkiler infüzyon hızıyla ilişkili olabilir. “4.2. Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde önerilen infüzyon hızına hassasiyetle uyulmalıdır. İnfüzyon süresince hastalarherhangi bir semptomun gelişmesi açısından monitorize edilmeli ve dikkatle izlenmelidir.
Aşağıdaki durumlarda belirli advers etkiler daha sık görülebilir:
• Yüksek infüzyon hızında uygulama
• İlk kez insan normal immünglobulini uygulanacak hastalar nadiren, kullanılan normalinsan immünglobulin preparatı değiştirilmiş ya da en son uygulamadan sonra uzun birsüre geçmiş hastalar.
Potansiyel komplikasyonlardan korunabilmek için;
• Başlangıçta preparat yavaş infüzyon ile uygulanarak (saatte 0.5 mL/kg), hastaların insannormal immünglobulinine karşı duyarlı olmadıkları garantilenir,
• Hastalarda infüzyon süresince herhangi bir semptom görülüp görülmediği dikkatle takipedilmelidir. Özellikle, daha önce insan normal immünglobulini infüzyonu uygulanmamış,farklı bir IVIg preparatı uygulanmış ya da daha önceki infüzyondan sonra uzun süregeçmiş hastalar, potansiyel istenmeyen etkilerin belirtilerini tesbit etmek için ilk infüzyonsüresince ve infüzyondan sonraki ilk saat boyunca dikkatle izlenmelidir. Diğer tümhastalar da uygulamadan sonra en az 20 dakika süreyle izlenmelidir.
Advers reaksiyon görülmesi halinde, uygulama hızı azaltılmalı ya da uygulama durdurulmalıdır. Uygulanacak tedavi advers reaksiyonun tipine ve şiddetine bağlıdır. Şokdurumunda, standart şok tedavisi uygulanmalıdır.
IVIg uygulanan tüm hastalarda aşağıdaki konular dikkatle değerlendirilmelidir:
• IVIg infüzyonundan önce yeterli hidrasyonun sağlanması
• İdrar miktarının izlenmesi
• Serum kreatinin düzeylerinin izlenmesi
• Beraberinde Loop diüretiklerin kullanımından kaçınılması
Diabetes mellitus hastaları için KIOVIG'in daha düşük konsantrasyonlara seyreltilmesi gerekiyorsa, seyreltme işlemi için %5 glukoz çözeltisi kullanımı konusu tekrardeğerlendirilmelidir.
Aşırı duyarlılık
Gerçek aşırı duyarlılık reaksiyonları nadirdir. Anti-IgA antikoru olan hastalarda görülebilir. IVIg, IgA yetmezliğinin tek anormallik olduğu selektif IgA yetmezliği olan hastalarda endikedeğildir.
Nadiren insan normal immünglobulini, daha önce insan normal immünglobulin tedavisi uygulanmış ve tedaviyi tolere edebilmiş hastalarda bile anafilaktik reaksiyonla birlikte kanbasıncında düşmeye neden olabilmektedir.
Tromboembolizm
IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda immünglobulinin yüksek akış hızı nedeniyle kan viskozitesinde görülen göreceli artışa bağlı olduğu düşünülen miyokart enfarktüsü,serebrovasküler olaylar (inme dahil), pulmoner emboli ve derin ven trombozu gibitromboembolik olaylar arasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Obez hastalardave tromboembolik olay açısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda (ateroskleroz öyküsü,multipl kardiyovasküler risk faktörleri, ileri yaş, bozulmuş kalp debisi, hipertansiyon, diabetesmellitus ve vasküler hastalık ya da trombotik atak öyküsü olan hastalar, edinsel ya da kalıtsaltrombofilik bozukluğu olan hastalar, hiperkoagulabilite bozuklukları olan hastalar, uzunsürelerle immobilize olan hastalar, ağır hipovolemisi bulunan hastalar ve kan viskozitesininartmış olduğu hastalıkları olanlar gibi) IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken dikkatlihareket edilmelidir.
IVIg tedavisi alan hastalarda hiperproteinemi, serum viskozitesinin artması ve bunu izleyen psödohiponatremi oluşabilir. Bu hastalarda gerçek hiponatremi tedavisi başlatılmasının (yaniserumdaki serbest suyun azaltılması) serum viskozitesini daha da arttırabileceğinden ve bunedenle tromboembolik olaylara öncülük edebileceğindendolayı, bu durum hekim tarafındangöz önünde bulundurulmalıdır.
Tromboembolik advers olaylar açısından riskli hastalarda IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.
Akut böbrek yetmezliği
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği olguları bildirilmiştir. Olgular arasında akut böbrek yetmezliği, akut tübüler nekroz, proksimal tübüler nefropati ve ozmotiknefroz bulunmaktadır. Bu olguların çoğunda daha önceden bir böbrek yetmezliği, diabetesmellitus, hipovolemi, aşırı kilo, önceden nefrotoksik ilaç kullanım öyküsü, kişinin 65 yaşınüzerinde olması, sepsis veya paraproteinemi gibi risk faktörlerinin bulunduğu bildirilmiştir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu gelişmesi durumunda IVIg infüzyonunun durdurulması düşünülmelidir. Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da böbrek yetmezliğinin sukroz, glukoz vemaltoz gibi değişik yardımcı maddeler içeren IVIg preparatlarının kullanımıyla ilişkiliolabileceği bildirilmiş olmasına rağmen, olguların çoğundan, stabilizasyon amacıyla sukroziçeren preparatlar sorumlu tutulmaktadır. Risk altındaki hastalarda, bu tür yardımcı maddeleriiçermeyen preparatların kullanımı düşünülmelidir. KIOVIG sukroz, maltoz ya da glukoziçermez.
Akut renal yetmezlik riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.
Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı (Transfusion Related Acute Lung Injury; TRALI)
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda (KIOVIG dahil) nonkardiyojenik pulmoner ödem (Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı; TRALI) olguları bildirilmiştir.
Aseptik menenjit sendromu (AMS)
IVIg tedavisiyle ilişkili olarak aseptik menenjit sendromu oluşabileceği bildirilmiştir. IVIG tedavisinin kesilmesiyle AMS bir kaç günde sekel bırakmaksızın iyileşmiştir. Sendromgenellikle IVIg tedavisinden bir kaç saat sonra ile 2 gün arasında başlamaktadır. Serebrospinalsıvı incelemeleri sıklıkla, özellikle granülositik seride olmak üzere mm 'de bir kaç binhücreye kadar pleositoz ile bir kaç yüz mg/dL'ye kadar protein yükselmesi şeklinde pozitifbulunur.
AMS daha sık olarak yüksek doz (2 g/kg) IVIg tedavisinde oluşabilmektedir.
Hemolitik anemi
IVIg preparatları hemolizin olarak etki gösteren kan grubu antikorları içerebilir ve direkt antiglobulin testinde (Coombs testi) pozitifleşme ile seyrek olarak hemolize yol açacakşekilde eritrositlerin immünglobulinlerle
in vivo
kaplanmasını uyarabilir. IVIg tedavisindensonra artmış eritrosit sekestrasyonuna bağlı hemolitik anemi gelişebilir. IVIg uygulananhastalar hemoliz klinik belirti ve bulgularıaçısından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Serolojik testlerle etkileşim
İnsan normal immünglobulin infüzyonundan sonra pasif olarak transfer edilmiş değişik bir çok antikorun hastanın kanında geçici olarak yükselmesi, serolojik testlerde yanlış pozitifsonuçlara neden olabilir.
A, B, D gibi eritrosit antijenlerine karşı olan antikorların pasif geçişi, direkt antiglobulin testi (DAT; direkt Coombs testi) gibi bazı eritrosit serolojik testleriyle etkileşebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Canlı attenüe virüs aşıları ile etkileşim
İnsan normal immünglobulin uygulaması kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve varisella gibi canlı ve zayıflatılmış aşıların etkinliğini en az 6 hafta olmak üzere 3 aya kadar bozabilir.Preparatın uygulamasından sonra canlı virüs aşısı uygulamak için 3 aylık bir süre geçmesibeklenmelidir. Kızamık için, bu etkilenme durumu 1 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle kızamıkaşısı uygulanan hastalarda antikor düzeyleri kontrol edilmelidir.
Kiovig'in
%
5 Glukoz çözeltisi kullanılarak seyreltilmesi durumunda, kan glukoz düzeyi artış gösterebilir.
Pediyatrik popülasyon
KIOVIG ile pediyatrik popülasyonda gerçekleştirilen bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
IVIg preparatlarının plasentadan geçtikleri ve bu geçişin üçüncü trimesterda giderek arttığı gösterilmiştir. İmmünglobulinlerle olan klinik deneyimlere göre gebelik seyrinde veya fetüsve yenidoğan bebek üzerinde olumsuz etkilerin görülmesi beklenmez.
Ancak KIOVIG'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum /ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Kısım 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Bu nedenle gebe kadınlara verilirkendikkatli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
İmmünglobulinler anne sütüne geçer ve yenidoğanın mukozalarından girebilecek patojenlerden korunmasında yardımcı olabilir.
Ancak KIOVIG'in hamilelerde güvenli kullanımı kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmediğinden emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği / fertilite
Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlarda immünglobulinlerle yaşanan klinik deneyimlere göre fertilite üzerinde zararlı bir etki beklenmez.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı KIOVIG kullanımında görülebilen bazı advers etkiler nedeniyle bozulabilir. Tedavi sırasında advers etki görülen hastalar araç ve makine kullanımı öncesi buetkilerin düzelmesini beklemelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Titreme, başağrısı, baş dönmesi, ateş, kusma, alerjik reaksiyonlar, bulantı, artralji, kan basıncı düşüklüğü ve orta şiddette bel ağrısı ara sıra görülen advers reaksiyonlardır.
Seyrek olarak insan normal immünglobulinleri daha önceki uygulamalarda herhangi bir aşırı duyarlılık görülmemiş olsa bile kan basıncında ani bir düşüşe ve izole vakalarda anafilaktikşoka neden olabilir.
İnsan normal immünglobulinleri kullanımıyla geri dönüşlü aseptik menenjit olguları ve seyrek olarak geçici deri reaksiyonları gözlenmiştir. Özellikle A, B ve AB kan grubundan olanhastalarda olmak üzere hemolitik reaksiyonlar gözlenmiştir. Seyrek olarak yüksek IVIgdozlarından sonra transfüzyon gerektiren hemolitik anemi gelişebilir (bkz. aynı zamandaBölüm 4.4).
Serum kreatinin düzeylerinde artış ve/veya akut böbrek yetmezliği gözlenmiştir.
Çok seyrek olarak miyokart enfarktüsü, inme, pulmoner emboli ve derin ven trombozu olguları bildirilmiştir.
KIOVIG ile primer immün yetmezliği olan hastalarda Avrupa ve ABD'de iki klinik çalışma gerçekleştirilmiştir. Avrupa çalışmasında hipogammaglobulinemisi ve agammaglobulinemisiolan 22 hasta yaklaşık 6 ay süreyle KIOVIG kullanmıştır. ABD çalışmasında ise primerimmün yetmezliği bulunan 61 hasta yaklaşık 12 ay süreyle KIOVIG kullanmıştır. Avrupa'daidiyopatik trombositopenisi (ITP) bulunan 23 hastada ek bir klinik çalışma dahagerçekleştirilmiştir. Çalışmalarda, ABD çalışmasında bir hastada görülen ve muhtemel olarakilaçla ilişkili olabileceği düşünülen iki aseptik menenjit atağı dışında ciddi bir adversreaksiyon gözlenmemiştir. Görülen advers reaksiyonların çoğu hafif-orta şiddetli olmuştur.
Primer immün yetmezlik hastalarında gerçekleştirilen Avrupa ve ABD çalışmalarında infüzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı 0.27 olarak bildirilmiştir. ITPçalışmasındaki infüzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı ise, daha yüksek dozdakullanılması nedeniyle beklendiği gibi daha yüksek (0.49) olarak bulunmuştur; bureaksiyonların %87.5'i hafif şiddetli olmuştur.
Bu üç klinik çalışmada ve pazarlama sonrası deneyimler sırasında bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda topluca verilmektedir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100), seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek(<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın: Bronşit,nazofarenjit
Yaygın olmayan: Kronik sinüzit, mantarenfeksiyonları, enfeksiyon, böbrek enfeksiyonu,
sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bakteriyel idrar yolu enfeksiyonu
Seyrek: Aseptik Menenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın:
| Anemi, lenfadenopati
|
Yaygın olmayan:
| Hemoliz
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktikreaksiyon, aşırı duyarlılık
Endokrin hastalıkları
:Yaygın olmayan: Tiroid bozuklukları
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
:
Çok yaygın:
| Baş ağrısı
|
Yaygın:
| Baş dönmesi, migren
|
Yaygın olmayan:
| Amnezi, yanma hissi, konuşma bozukluğu, tat alma duyusunda değişiklik, uykusuzluk
|
Bilinmiyor:
Göz hastalıkları:
| Geçici iskemik atak, tremor
|
Yaygın olmayan:
| Konjonktivit, gözde ağrı, göz kapaklarında şişme
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın:
| Vertigo
|
Yaygın olmayan:
| Orta kulakta sıvı
|
Kardiyak hastalıklar:
Yaygın: Taşikardi
Vasküler hastalıklar:
Yaygın:
| Ateş basması, hipertansiyon
|
Yaygın olmayan:
| Periferik bölgelerde soğukluk hissi, flebit
|
Bilinmiyor:
| Derin ven trombozu, hipotansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın:
| Öksürük, rinore
|
Yaygın olmayan:
| Astım, nazal konjesyon, orofaringeal ödem, faringolaringeal acı
|
Bilinmiyor: Pulmoner embolizm, pulmoner ödem, dispne
Gastrointestinal hastalıklar
:Yaygın: İshal, bulantı, kusma
Bilinmiyor: Karın ağrısı
Deri ve deri altı doku hastalıkları
:Yaygın: Kaşıntı, döküntü, ürtiker
Anjionörotik ödem, akut ürtiker, soğuk terleme, kontüzyon, dermatit, eritamatöz döküntü, kaşıntılı döküntü
Bilinmiyor: Aşırı terleme
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Yaygın: Sırtağrısı, kas ağrısı, ekstremitelerde ağrı
Yaygın olmayan: Kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yüksek ateş
Yorgunluk, grip benzeri hastalık, infüzyon yerinde ağrı, infüzyon yerinde şişme, sertlik
Uygulama yerinde kaşıntı, göğüste sıkıntı, sıcaklık hissi, infüzyon yerinde filebit, infüzyon yerinde reaksiyon, infüzyon yerinde gerginlik,kırgınlık, periferik ödem, şişme
Bilinmiyor: Göğüs ağrısı, titreme
Ölçülen parametrelere etkisi
:
Yaygın: Vücut ısısında artma
Yaygın olmayan: Kan kolestrolünde artma,kankreatinin düzeylerinin yükselmesi, kan
üre düzeyinin yükselmesi, hematokritte düşme, eritrosit sayısında azalma, solunum hızının artması, lökopeni
Bilinmiyor: Direkt Coombs testinde pozitifleşme, oksijen satürasyonunda azalma
Yaralanma ve zehirlenme:
Bilinmiyor: Transfüzyonla ilişkiliakutakciğer hasarı
Bulaşma etkenleri açısından güvenlikle ilgili olarak '4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri' bölümüne bakınız.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Riskli hasta grubunda (yaşlılar, kalp ya da böbrek yetmezliği olanlar dahil) doz aşımı sıvı yüklenmesi ve hiperviskoziteye neden olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İmmün sera ve immünglobulinler: İmmünglobulin, normal insan, intravasküler uygulama için.
ATC kodu: J06BA02
İnsan normal immünglobulini, esas olarak enfeksiyon etkenlerine karşı geniş bir antikor dağılımına sahip immünglobulin G (IgG) içerir.
İnsan normal immünglobulini normal popülasyonda bulunan IgG antikorları içerir. Genellikle 1000 vericiden az olmayan sayıda vericiden toplanan plazma havuzlarından elde edilir. IgGalt sınıflarının dağılımı normal insan plazmasına benzer oranlardadır. Yeterli dozları, düşükimmünglobulin G miktarlarını normal seviyelerine çıkarabilir.
Replasman tedavisi dışında endike olduğu durumlardaki etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir ancak immünmodülatör etkiler içerir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
KIOVIG intravenöz uygulama sonrası kan dolaşımına hemen ve tam olarak geçer. Plazma ve damar dışı sıvılar arasındaki geçişi göreceli olarak hızlıdır; intra ve ekstravaskülerkompartmanlar arasında yaklaşık 3 ila 5 günde eşit düzeylere ulaşır.
KIOVIG'in farmakokinetik özellikleri, Avrupa ve ABD'de primer immün yetmezlikli hastalarda gerçekleştirilen iki klinik çalışmayla belirlenmiştir. Bu araştırmalarda 2 yaşınınüstü toplam 83 kişiye, 6 ila 12 ay boyunca her 21-28 günde bir 300-600 mg/kg dozunda tedaviuygulanmıştır. KIOVIG'in uygulanmasının ardından ortanca IgG yarılanma ömrü medyan32.5 gün olarak bulunmuştur. Bu yarılanma ömrü, özellikle primer immün yetmezlikhastalarında, hastadan hastaya değişiklik göstermiştir.
Ürünün farmakokinetik özellikleri aşağıdaki gösterilmektedir. Özelliklerin tümü, çocuklar (12 yaş altındakiler, 5 hasta), ergenler (13-17 yaş arasındakiler, 10 hasta) ve erişkinler (18 yaşüzerindekiler, 64 hasta) için ayrı analiz edilmiştir. Bu çalışmalarda elde edilen değerler diğerimmünglobulin preparatlarıyla elde edilenlerle karşılaştırılabilir bulunmuştur.
KIOVIG farmakokinetik parametrelerinin özeti |
Parametre | Çocuklar (12 yaş ve altı) | Ergenler (13-17 yaş arası) | Yetişkinler (18 yaş ve üstü) |
Medyan | %95 CI* | Medyan | %95 CI | Medyan | %95 CI |
Terminal yarılanma ömrü(gün)
| 41.3
| 20.2-86.8
| 45.1
| 27.3-89.3
| 31.9
| 29.6-36.1
|
Cmin
| 2.28
| 1.72-2.74
| 2.25
| 1.98-2.64
| 2.24
| 1.92-2.43
|
(mg/dL)/(mg/kg) (çukur seviyesi)
|
|
|
|
|
|
|
Cmax (mg/dL)/(mg/kg) (pik seviyesi)
| 4.44
| 3.30-4.90
| 4.43
| 3.78-5.16
| 4.50
| 3.99-4.78
|
İn-vivo recovery %
| 121
| 87-137
| 99
| 75-121
| 104
| 96-114
|
Artan recovery (mg/dL)/(mg/kg)
| 2.26
| 1.70-2.60
| 2.09
| 1.78-2.65
| 2.17
| 1.99-2.44
|
AUC0-21d (g.h/dL)(eğrialtındaki alan)
| 1.49
| 1.34-1.81
| 1.67
| 1.45-2.19
| 1.62
| 1.50-1.78
|
*CI - Güven aralığı
IgG ve IgG-kompleksleri, retiküloendotelyal sistemin hücrelerinde parçalanır.
Emilim:
İntravenöz uygulama sonrası absorbsiyon tam ve hızlıdır. İntravenöz uygulama sonrası, uygulanan insan normal immünglobulini miktarının tamamı dolaşımda tespit edilebilir.
Dağılım:
Plazma ve ekstravasküler sıvı arasında nispeten hızlı dağıldığından, preparatın miktarı uygulamadan 3-5 gün sonra intravasküler ve ekstravasküler kompartmanlar arasında dengeyeulaşır.
KIOVIG'in maksimum plazma konsantrasyonu (C
max ) 12 yaş ve altı çocuklarda 4.44 mg/dL (%95 güven aralığı 3.30 - 4.90), 13-17 yaş arası gençlerde 4.43 mg/dL (%95 güven aralığı3.78 - 5.16 mg/dL) ve erişkinlerde 4.50 mg/dL (%95 güven aralığı 3.99 - 4.78 mg/dL) olarakbulunmuştur.
EAA
0-2ı
gün (eğri altındaki alan) ise 12 yaş ve altı çocuklarda 1.49 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.34 - 1.81 g.saat/dL), 13-17 yaş arası gençlerde 1.67g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.45- 2.19 g.saat/dL) ve erişkinlerde 1.62 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.50 - 1.78 g.saat/dL)olarak bulunmuştur.
Biyotransformasyon:
IgG ve IgG kompleksleri retikülo-endotelyal sistemde yıkılır.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarı ömrü yaklaşık bir aydır.
KIOVIG'in terminal yarı ömrü 12 yaş ve altı çocuklarda 41.3 gün (%95 güven aralığı 20.286.8 gün), 13-17 yaş arası gençlerde 45.1 gün (%95 güven aralığı 27.3 - 89.3 gün) ve erişkinlerde 31.9 gündür (%95 güven aralığı 29.6 - 36.1 gün).
Metabolitleri inaktiftir.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durumlar:
Eliminasyonu dozla orantılı olarak lineerdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İmmünglobulinler insan vücudunun normal bileşenlerindendir.
KIOVIG'in güvenliliği çeşitli klinik olmayan araştırmalar ile gösterilmiştir. Klinik olmayan veriler, güvenlilik, farmakoloji ve toksisite ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanarakinsanlar için özel bir risk oluşturmadığını göstermiştir.
Heterolog proteinlere karşı gelişen ve etkileşen antikorlar nedeniyle, hayvanlarda tekrarlayan doza bağlı toksisite, genotoksisite ve üreme üzerindeki toksisite çalışmalarının yapılmasıolanaklı değildir. Klinik deneyimde, immünglobulinlerin karsinojenik potansiyeliyle ilgiliherhangi bir kanıt bulunmaması nedeniyle, heterojen türlerde deneysel araştırmalaryapılmamıştır.
6.FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Glisin
Enjeksiyonluk Su
6.2. Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün "6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler" bölümünde belirtilenler dışında başka bir tıbbi ürün ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
Daha düşük konsantrasyonlara seyreltmenin gerekli olması halinde, seyreltme sonrasında hemen kullanılması önerilir. %5 glukoz ile 50 mg/mL immünglobulin çözeltisi oluşturacakşekilde seyreltildikten sonra, KIOVIG'in kullanımdaki stabilitesinin 2°C - 8°C'de ve aynızamanda 28° C - 30°C'de 21 gün boyunca korunduğu gösterilmiştir, ancak bu çalışmalarmikrobiyolojik kontaminasyon ve güvenlilik konularını içermemektedir.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
2°C - 8°C'de buzdolabında saklanmalıdır.
Dondurulmamalıdır.
Flakonu ışıktan korumak için dış karton kutusunun içerisinde saklayınız.
Tıbbi ürünün seyreltmeden sonraki saklama koşulları için Bölüm 6.3'e bakınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Tıpalı (bromobutil) flakon içerisinde (Tip I cam) 200 mL'lik çözelti.
Ambalaj büyüklüğü: 1 flakon
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve di
KISA ÜRÜN BİLGİSİ1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
KIOVIG 20 g / 200 mL I.V. infüzyon için çözelti içeren flakon Steril, Apirojen
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİMEtkin madde:
Her 1 mL çözelti içinde:
İnsan normal immünglobulini (IVIg): 100 mg
(En az % 98'i IgG içeren insan kaynaklı protein içeriğine karşılık gelir.)
Her 200 mL'lik flakon 20 g insan normal immünglobulini içermektedir.
IgG alt sınıflarının dağılımı (yaklaşık değerler):
IgGx >% 56.9
IgG2 >%26.6
IgG3 >% 3.4
IgG4 >% 1.7
İmmünglobulin A (IgA) içeriği maksimum 140 mikrogram/mL'dir. İnsan donörlerden toplanan plazmadan üretilmiştir.
Yardımcı maddeler:
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASOTİK FORM
I.V. infüzyon için çözelti
Çözelti berrak ya da hafif bulanık, renksiz veya açık sarı renktedir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER4.1. Terapötik endikasyonlar
- Primer immün yetmezlik sendromlarında
- Ciddi enfeksiyonlarla seyreden ve sekonder hipogamaglobulinemi gelişmiş multiplemyeloma ve kronik lenfositik lösemide
- Allojeneik kemik iliği nakli sürecinde gelişen immün yetmezlik tedavisinde
- AIDS'li çocuklarda tekrarlayan enfeksiyon durumlarında (pediyatrik HIVenfeksiyonunda)
- Guillain-Barre sendromunda
- Primer immün trombositopeni (ITP) hastalarında kanama riskinin yüksek olduğudurumlarda ya da yapılacak cerrahi girişimlerden önce trombosit sayısını düzeltmekamacıyla
- Bulber tutulumu olan Myastenia Gravis'te
- Kawasaki hastalığında
- Multifokal Motor Nöropati'de (MMN)
- Gebeliğe sekonder immün trombositopeni veya gebelik ve ITP beraberliğinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Replasman tedavisi immün yetmezlikler konusunda deneyimli bir hekimin denetiminde başlatılmalı ve izlenmelidir.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Pozoloji ve uygulama sıklığı endikasyona göre değişir.
Replasman tedavisinde hastadaki farmakokinetik ve klinik yanıta bağlı olarak dozun bireysel olarak ayarlanması gerekebilir. Bir rehber olarak aşağıdaki doz şemaları verilmektedir.
Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi
Doz, serum IgG düzeyi en az 5-6 g/L olarak sabit kalacak şekilde (bir sonraki infüzyondan önce ölçülen) ayarlanmalıdır. Bu düzeylerin sağlanabilmesi için tedavinin başlangıcındanitibaren 3-6 ay gereklidir. Önerilen başlangıç dozu günde bir defada verilen 0.4-0.8 g/kg veidame dozu her 3-4 haftada bir uygulanan minimum 0.2 g/kg'dır.
5-6 g/L sabit düzeylere ulaşabilmek için gereken idame dozları sırasıyla 0.2 ve 0.8 g/kg/ay'dır. Stabil durum sağlandıktan sonra dozlar arasında bırakılacak süre 3-4 haftaarasında değişir.
Uygulanan dozu ve uygulama sıklığını ayarlamak için iki doz arasındaki serum düzeyleri ölçülmeli ve enfeksiyon sıklığına göre değerlendirilmelidir. Enfeksiyon sıklığını azaltmak içindozu arttırmak ve daha yüksek sabit düzeyler hedeflemek gerekebilir.
Hipogamaglobulinemi gelişmiş ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonları olan kronik lenfositik lösemi hastalarında profilaktik antibiyotik tedavisiyle başarısız olunduğunda;hipogamaglobulinemi gelişmiş ve tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonları olan plato fazındakimultipl myeloma hastalarında pnömokok immünizasyonuna yanıt alınmadığında ;konjenitalAIDS hastalarında tekrarlayan bakteriyel enfeksiyon durumlarında
Önerilen doz her üç ya da dört haftada bir 0.2-0.4 g/kg'dır.
Allojeneik hematopoetik kök hücre naklinden sonra gelişen hipogamaglobulineminin
tedavisinde
Önerilen doz her üç ila dört haftada bir 0.2-0.4 g/kg'dır. Sabit kan düzeyleri 5g/L üzerinde tutulmalıdır.
Primer immün trombositopeni
İki alternatif doz şeması vardır:
• Birinci gün 0.8-1 g/kg dozunda uygulanır; aynı doz 3 gün içerisinde tekrarlanabilir
2-5 gün süreyle 0.4 g/kg/gün dozunda uygulanır.
Relaps olduğunda tedavi tekrarlanabilir.
Guillain Barre SendromuKawasaki Hastalığı
1.6-2.0 g/kg doz 2-5 gün süreyle bölünmüş dozlar halinde ya da 2.0 g/kg tek doz olarak uygulanmalıdır. Beraberinde hastalara asetil salisilik asit tedavisi verilmelidir.
Multifokal Motor Nöropati (MMN) hastalığında
Başlangıç dozu: 2-5 gün süreyle 2 g/kg/gün.
İdame dozu: 2-4 haftada bir 1 g/kg ya da 4-8 haftada bir 2 g/kg.
Doz önerileri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Endikasyon | Doz | Uygulama sıklığı |
Primer immün yetmezliklerde replasman tedavisi
| Başlangıç dozu: 0.4-0.8 g/kg İdame dozu: 0.2-0.8 g/kg
| En az 5-6 g/L serum IgG düzeyi sağlayana kadar her3-4 haftada bir.
|
Sekonder immün yetmezliklerde replasmantedavisi
| 0.2-0.4 g/kg
| En az 5-6 g/L serum IgG düzeyi sağlayana kadar her3-4 haftada bir
|
Konjenital AIDS
| 0.2-0.4 g/kg
| Her 3-4 haftada bir
|
Allojeneik hematopoietik kök hücre naklinden sonra gelişenhipogamaglobulinemi(<4 g/L)
| 0.2-0.4 g/kg
| Sabit kan düzeyleri 5g/L'nin üzerinde kalacak şekilde 3-4haftada bir
|
İmmün modülasyon:
|
|
|
Primer immün trombositopeni
| 0.8-1 g/kg ya da
| İlk gün; aynı doz üç gün içerisinde tekrarlanabilir.
|
| 0.4 g/kg/gün
| 2-5 gün boyunca
|
Guillain Barre sendromu
| 0.4 g/kg/gün
| 5 gün boyunca
|
Kawasaki Hastalığı
| 1.6-2.0 g/kg ya da
| 2-5 gün süreyle asetilsalisilik asitle birlikte bölünmüşdozlar halinde
|
| 2 g/kg
| asetil salisilik asitle birlikte tek dozda
|
Multifokal Motor Nöropati
| Başlangıç dozu: 2 g/kg
| 2-5 gün
|
(MMN)
|
|
|
| İdame dozu:
|
|
| 1 g/kg
| her 2-4 haftada bir
|
| ya da
|
|
| 2 g/kg
| her 4-8 haftada bir
|
Uygulama şekli:
İntravenöz yoldan uygulanır.
İnsan normal immünglobulini ilk 30 dakikada 0.5 mL/kg/saat hızıyla intravenöz olarak uygulanmalıdır. Hasta tarafından iyi tolere edilirse uygulama hızı kademeli olarak maksimumsaatte 6.0 mL/kg'a kadar arttırılabilir (bkz. Bölüm 4.4). Sınırlı sayıda hastadan elde edilenklinik veriler, yetişkinlerdeki primer immün yetmezlik (PID) hastalarının 8 mL/kg/saat'lik birinfüzyon hızını tolere edebildiklerini göstermiştir. Kullanımla ilgili daha ayrıntılı bilgi içinlütfen Bölüm 4.4'e bakınız.
Eğer infüzyon öncesi seyreltme gerekli olursa KIOVIG, 50 mg/mL'lik son konsantrasyona ulaşana kadar (%5 immünglobulin) %5 glukoz çözeltisi ile seyreltilebilir. Seyreltmekonusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm 6.6.'ya bakınız.
İnfüzyonla ilişkili advers etki görülmesi durumunda infüzyon hızı azaltılmalı ya da infüzyon durdurulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Böbrek yetmezliği riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızındave dozda kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).
Karaciğer yetmezliği olan hastalarla ilişkin ek bir bilgi bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Yukarıda bahsedilen her durumda pozoloji vücut ağırlığına göre ve klinikte alınan yanıta göre verildiğinden, çocuklarda ve adölesanlarda (0-18 yaş) pozoloji değişmez.
Geriyatrik popülasyon:
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği vakaları bildirilmiştir. Bu vakaların çoğunda kişinin 65 yaşın üzerinde olması dahil belirli risk faktörlerinin olduğubildirilmiştir.
Ayrıca IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda tromboembolik olaylar arasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Bu nedenle ileri yaş dahil trombotik olayaçısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken dikkatlihareket edilmeli, uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır (Bkz.Bölüm 4.4).
4.3. Kontrendikasyonlar
Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık bulunması (bkz. Bölüm 4.4).
İnsan immünglobulinlerine karşı aşırı duyarlılık; özellikle IgA'ya karşı antikor bulunan hastalar.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Belirli ciddi advers etkiler infüzyon hızıyla ilişkili olabilir. “4.2. Pozoloji ve uygulama şekli” bölümünde önerilen infüzyon hızına hassasiyetle uyulmalıdır. İnfüzyon süresince hastalarherhangi bir semptomun gelişmesi açısından monitorize edilmeli ve dikkatle izlenmelidir.
Aşağıdaki durumlarda belirli advers etkiler daha sık görülebilir:
• Yüksek infüzyon hızında uygulama
• İlk kez insan normal immünglobulini uygulanacak hastalar nadiren, kullanılan normalinsan immünglobulin preparatı değiştirilmiş ya da en son uygulamadan sonra uzun birsüre geçmiş hastalar.
Potansiyel komplikasyonlardan korunabilmek için;
• Başlangıçta preparat yavaş infüzyon ile uygulanarak (saatte 0.5 mL/kg), hastaların insannormal immünglobulinine karşı duyarlı olmadıkları garantilenir,
• Hastalarda infüzyon süresince herhangi bir semptom görülüp görülmediği dikkatle takipedilmelidir. Özellikle, daha önce insan normal immünglobulini infüzyonu uygulanmamış,farklı bir IVIg preparatı uygulanmış ya da daha önceki infüzyondan sonra uzun süregeçmiş hastalar, potansiyel istenmeyen etkilerin belirtilerini tesbit etmek için ilk infüzyonsüresince ve infüzyondan sonraki ilk saat boyunca dikkatle izlenmelidir. Diğer tümhastalar da uygulamadan sonra en az 20 dakika süreyle izlenmelidir.
Advers reaksiyon görülmesi halinde, uygulama hızı azaltılmalı ya da uygulama durdurulmalıdır. Uygulanacak tedavi advers reaksiyonun tipine ve şiddetine bağlıdır. Şokdurumunda, standart şok tedavisi uygulanmalıdır.
IVIg uygulanan tüm hastalarda aşağıdaki konular dikkatle değerlendirilmelidir:
• IVIg infüzyonundan önce yeterli hidrasyonun sağlanması
• İdrar miktarının izlenmesi
• Serum kreatinin düzeylerinin izlenmesi
• Beraberinde Loop diüretiklerin kullanımından kaçınılması
Diabetes mellitus hastaları için KIOVIG'in daha düşük konsantrasyonlara seyreltilmesi gerekiyorsa, seyreltme işlemi için %5 glukoz çözeltisi kullanımı konusu tekrardeğerlendirilmelidir.
Aşırı duyarlılık
Gerçek aşırı duyarlılık reaksiyonları nadirdir. Anti-IgA antikoru olan hastalarda görülebilir. IVIg, IgA yetmezliğinin tek anormallik olduğu selektif IgA yetmezliği olan hastalarda endikedeğildir.
Nadiren insan normal immünglobulini, daha önce insan normal immünglobulin tedavisi uygulanmış ve tedaviyi tolere edebilmiş hastalarda bile anafilaktik reaksiyonla birlikte kanbasıncında düşmeye neden olabilmektedir.
Tromboembolizm
IVIg uygulaması ile yüksek riskli hastalarda immünglobulinin yüksek akış hızı nedeniyle kan viskozitesinde görülen göreceli artışa bağlı olduğu düşünülen miyokart enfarktüsü,serebrovasküler olaylar (inme dahil), pulmoner emboli ve derin ven trombozu gibitromboembolik olaylar arasında bağlantıyı gösteren klinik kanıtlar mevcuttur. Obez hastalardave tromboembolik olay açısından risk faktörlerini taşıyan hastalarda (ateroskleroz öyküsü,multipl kardiyovasküler risk faktörleri, ileri yaş, bozulmuş kalp debisi, hipertansiyon, diabetesmellitus ve vasküler hastalık ya da trombotik atak öyküsü olan hastalar, edinsel ya da kalıtsaltrombofilik bozukluğu olan hastalar, hiperkoagulabilite bozuklukları olan hastalar, uzunsürelerle immobilize olan hastalar, ağır hipovolemisi bulunan hastalar ve kan viskozitesininartmış olduğu hastalıkları olanlar gibi) IVIg reçetelenip infüzyonu uygulanırken dikkatlihareket edilmelidir.
IVIg tedavisi alan hastalarda hiperproteinemi, serum viskozitesinin artması ve bunu izleyen psödohiponatremi oluşabilir. Bu hastalarda gerçek hiponatremi tedavisi başlatılmasının (yaniserumdaki serbest suyun azaltılması) serum viskozitesini daha da arttırabileceğinden ve bunedenle tromboembolik olaylara öncülük edebileceğindendolayı, bu durum hekim tarafındangöz önünde bulundurulmalıdır.
Tromboembolik advers olaylar açısından riskli hastalarda IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.
Akut böbrek yetmezliği
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği olguları bildirilmiştir. Olgular arasında akut böbrek yetmezliği, akut tübüler nekroz, proksimal tübüler nefropati ve ozmotiknefroz bulunmaktadır. Bu olguların çoğunda daha önceden bir böbrek yetmezliği, diabetesmellitus, hipovolemi, aşırı kilo, önceden nefrotoksik ilaç kullanım öyküsü, kişinin 65 yaşınüzerinde olması, sepsis veya paraproteinemi gibi risk faktörlerinin bulunduğu bildirilmiştir.
Böbrek fonksiyon bozukluğu gelişmesi durumunda IVIg infüzyonunun durdurulması düşünülmelidir. Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da böbrek yetmezliğinin sukroz, glukoz vemaltoz gibi değişik yardımcı maddeler içeren IVIg preparatlarının kullanımıyla ilişkiliolabileceği bildirilmiş olmasına rağmen, olguların çoğundan, stabilizasyon amacıyla sukroziçeren preparatlar sorumlu tutulmaktadır. Risk altındaki hastalarda, bu tür yardımcı maddeleriiçermeyen preparatların kullanımı düşünülmelidir. KIOVIG sukroz, maltoz ya da glukoziçermez.
Akut renal yetmezlik riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.
Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı (Transfusion Related Acute Lung Injury; TRALI)
IVIg tedavisi uygulanan hastalarda (KIOVIG dahil) nonkardiyojenik pulmoner ödem (Transfüzyonla İlişkili Akut Akciğer Hasarı; TRALI) olguları bildirilmiştir.
Aseptik menenjit sendromu (AMS)
IVIg tedavisiyle ilişkili olarak aseptik menenjit sendromu oluşabileceği bildirilmiştir. IVIG tedavisinin kesilmesiyle AMS bir kaç günde sekel bırakmaksızın iyileşmiştir. Sendromgenellikle IVIg tedavisinden bir kaç saat sonra ile 2 gün arasında başlamaktadır. Serebrospinalsıvı incelemeleri sıklıkla, özellikle granülositik seride olmak üzere mm 'de bir kaç binhücreye kadar pleositoz ile bir kaç yüz mg/dL'ye kadar protein yükselmesi şeklinde pozitifbulunur.
AMS daha sık olarak yüksek doz (2 g/kg) IVIg tedavisinde oluşabilmektedir.
Hemolitik anemi
IVIg preparatları hemolizin olarak etki gösteren kan grubu antikorları içerebilir ve direkt antiglobulin testinde (Coombs testi) pozitifleşme ile seyrek olarak hemolize yol açacakşekilde eritrositlerin immünglobulinlerle
in vivo
kaplanmasını uyarabilir. IVIg tedavisindensonra artmış eritrosit sekestrasyonuna bağlı hemolitik anemi gelişebilir. IVIg uygulananhastalar hemoliz klinik belirti ve bulgularıaçısından izlenmelidir (bkz. Bölüm 4.8).
Serolojik testlerle etkileşim
İnsan normal immünglobulin infüzyonundan sonra pasif olarak transfer edilmiş değişik bir çok antikorun hastanın kanında geçici olarak yükselmesi, serolojik testlerde yanlış pozitifsonuçlara neden olabilir.
A, B, D gibi eritrosit antijenlerine karşı olan antikorların pasif geçişi, direkt antiglobulin testi (DAT; direkt Coombs testi) gibi bazı eritrosit serolojik testleriyle etkileşebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Canlı attenüe virüs aşıları ile etkileşim
İnsan normal immünglobulin uygulaması kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve varisella gibi canlı ve zayıflatılmış aşıların etkinliğini en az 6 hafta olmak üzere 3 aya kadar bozabilir.Preparatın uygulamasından sonra canlı virüs aşısı uygulamak için 3 aylık bir süre geçmesibeklenmelidir. Kızamık için, bu etkilenme durumu 1 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle kızamıkaşısı uygulanan hastalarda antikor düzeyleri kontrol edilmelidir.
Kiovig'in
%
5 Glukoz çözeltisi kullanılarak seyreltilmesi durumunda, kan glukoz düzeyi artış gösterebilir.
Pediyatrik popülasyon
KIOVIG ile pediyatrik popülasyonda gerçekleştirilen bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.
4.6. Gebelik ve laktasyonGenel tavsiye
Gebelik kategorisi: C
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
Bilinen olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır.
Gebelik dönemi
IVIg preparatlarının plasentadan geçtikleri ve bu geçişin üçüncü trimesterda giderek arttığı gösterilmiştir. İmmünglobulinlerle olan klinik deneyimlere göre gebelik seyrinde veya fetüsve yenidoğan bebek üzerinde olumsuz etkilerin görülmesi beklenmez.
Ancak KIOVIG'in gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / ve-veya / embriyonal / fetal gelişim / ve-veya / doğum /ve-veya / doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. Kısım 5.3).İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Bu nedenle gebe kadınlara verilirkendikkatli olunmalıdır.
Laktasyon dönemi
İmmünglobulinler anne sütüne geçer ve yenidoğanın mukozalarından girebilecek patojenlerden korunmasında yardımcı olabilir.
Ancak KIOVIG'in hamilelerde güvenli kullanımı kontrollü klinik çalışmalarla değerlendirilmediğinden emziren annelerde dikkatli kullanılmalıdır.
Üreme yeteneği / fertilite
Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlarda immünglobulinlerle yaşanan klinik deneyimlere göre fertilite üzerinde zararlı bir etki beklenmez.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanımı KIOVIG kullanımında görülebilen bazı advers etkiler nedeniyle bozulabilir. Tedavi sırasında advers etki görülen hastalar araç ve makine kullanımı öncesi buetkilerin düzelmesini beklemelidir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Titreme, başağrısı, baş dönmesi, ateş, kusma, alerjik reaksiyonlar, bulantı, artralji, kan basıncı düşüklüğü ve orta şiddette bel ağrısı ara sıra görülen advers reaksiyonlardır.
Seyrek olarak insan normal immünglobulinleri daha önceki uygulamalarda herhangi bir aşırı duyarlılık görülmemiş olsa bile kan basıncında ani bir düşüşe ve izole vakalarda anafilaktikşoka neden olabilir.
İnsan normal immünglobulinleri kullanımıyla geri dönüşlü aseptik menenjit olguları ve seyrek olarak geçici deri reaksiyonları gözlenmiştir. Özellikle A, B ve AB kan grubundan olanhastalarda olmak üzere hemolitik reaksiyonlar gözlenmiştir. Seyrek olarak yüksek IVIgdozlarından sonra transfüzyon gerektiren hemolitik anemi gelişebilir (bkz. aynı zamandaBölüm 4.4).
Serum kreatinin düzeylerinde artış ve/veya akut böbrek yetmezliği gözlenmiştir.
Çok seyrek olarak miyokart enfarktüsü, inme, pulmoner emboli ve derin ven trombozu olguları bildirilmiştir.
KIOVIG ile primer immün yetmezliği olan hastalarda Avrupa ve ABD'de iki klinik çalışma gerçekleştirilmiştir. Avrupa çalışmasında hipogammaglobulinemisi ve agammaglobulinemisiolan 22 hasta yaklaşık 6 ay süreyle KIOVIG kullanmıştır. ABD çalışmasında ise primerimmün yetmezliği bulunan 61 hasta yaklaşık 12 ay süreyle KIOVIG kullanmıştır. Avrupa'daidiyopatik trombositopenisi (ITP) bulunan 23 hastada ek bir klinik çalışma dahagerçekleştirilmiştir. Çalışmalarda, ABD çalışmasında bir hastada görülen ve muhtemel olarakilaçla ilişkili olabileceği düşünülen iki aseptik menenjit atağı dışında ciddi bir adversreaksiyon gözlenmemiştir. Görülen advers reaksiyonların çoğu hafif-orta şiddetli olmuştur.
Primer immün yetmezlik hastalarında gerçekleştirilen Avrupa ve ABD çalışmalarında infüzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı 0.27 olarak bildirilmiştir. ITPçalışmasındaki infüzyon başına advers reaksiyon görülme sıklığı ise, daha yüksek dozdakullanılması nedeniyle beklendiği gibi daha yüksek (0.49) olarak bulunmuştur; bureaksiyonların %87.5'i hafif şiddetli olmuştur.
Bu üç klinik çalışmada ve pazarlama sonrası deneyimler sırasında bildirilen advers reaksiyonlar aşağıda topluca verilmektedir.
Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10), yaygın (>1/100 ila <1/10), yaygın olmayan (>1/1,000 ila <1/100), seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek(<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:
Yaygın: Bronşit,nazofarenjit
Yaygın olmayan: Kronik sinüzit, mantarenfeksiyonları, enfeksiyon, böbrek enfeksiyonu,
sinüzit, üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, bakteriyel idrar yolu enfeksiyonu
Seyrek: Aseptik Menenjit
Kan ve lenf sistemi hastalıkları:
Yaygın:
| Anemi, lenfadenopati
|
Yaygın olmayan:
| Hemoliz
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları:
Bilinmiyor: Anafilaktik şok, anafilaktikreaksiyon, aşırı duyarlılık
Endokrin hastalıkları
:Yaygın olmayan: Tiroid bozuklukları
Psikiyatrik hastalıklar:
Yaygın olmayan: Anksiyete
Sinir sistemi hastalıkları
:
Çok yaygın:
| Baş ağrısı
|
Yaygın:
| Baş dönmesi, migren
|
Yaygın olmayan:
| Amnezi, yanma hissi, konuşma bozukluğu, tat alma duyusunda değişiklik, uykusuzluk
|
Bilinmiyor:
Göz hastalıkları:
| Geçici iskemik atak, tremor
|
Yaygın olmayan:
| Konjonktivit, gözde ağrı, göz kapaklarında şişme
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları:
Yaygın:
| Vertigo
|
Yaygın olmayan:
| Orta kulakta sıvı
|
Kardiyak hastalıklar:
Yaygın: Taşikardi
Vasküler hastalıklar:
Yaygın:
| Ateş basması, hipertansiyon
|
Yaygın olmayan:
| Periferik bölgelerde soğukluk hissi, flebit
|
Bilinmiyor:
| Derin ven trombozu, hipotansiyon
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Yaygın:
| Öksürük, rinore
|
Yaygın olmayan:
| Astım, nazal konjesyon, orofaringeal ödem, faringolaringeal acı
|
Bilinmiyor: Pulmoner embolizm, pulmoner ödem, dispne
Gastrointestinal hastalıklar
:Yaygın: İshal, bulantı, kusma
Bilinmiyor: Karın ağrısı
Deri ve deri altı doku hastalıkları
:Yaygın: Kaşıntı, döküntü, ürtiker
Anjionörotik ödem, akut ürtiker, soğuk terleme, kontüzyon, dermatit, eritamatöz döküntü, kaşıntılı döküntü
Bilinmiyor: Aşırı terleme
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:
Yaygın: Sırtağrısı, kas ağrısı, ekstremitelerde ağrı
Yaygın olmayan: Kas spazmları
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:
Yüksek ateş
Yorgunluk, grip benzeri hastalık, infüzyon yerinde ağrı, infüzyon yerinde şişme, sertlik
Uygulama yerinde kaşıntı, göğüste sıkıntı, sıcaklık hissi, infüzyon yerinde filebit, infüzyon yerinde reaksiyon, infüzyon yerinde gerginlik,kırgınlık, periferik ödem, şişme
Bilinmiyor: Göğüs ağrısı, titreme
Ölçülen parametrelere etkisi
:
Yaygın: Vücut ısısında artma
Yaygın olmayan: Kan kolestrolünde artma,kankreatinin düzeylerinin yükselmesi, kan
üre düzeyinin yükselmesi, hematokritte düşme, eritrosit sayısında azalma, solunum hızının artması, lökopeni
Bilinmiyor: Direkt Coombs testinde pozitifleşme, oksijen satürasyonunda azalma
Yaralanma ve zehirlenme:
Bilinmiyor: Transfüzyonla ilişkiliakutakciğer hasarı
Bulaşma etkenleri açısından güvenlikle ilgili olarak '4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri' bölümüne bakınız.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Riskli hasta grubunda (yaşlılar, kalp ya da böbrek yetmezliği olanlar dahil) doz aşımı sıvı yüklenmesi ve hiperviskoziteye neden olabilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: İmmün sera ve immünglobulinler: İmmünglobulin, normal insan, intravasküler uygulama için.
ATC kodu: J06BA02
İnsan normal immünglobulini, esas olarak enfeksiyon etkenlerine karşı geniş bir antikor dağılımına sahip immünglobulin G (IgG) içerir.
İnsan normal immünglobulini normal popülasyonda bulunan IgG antikorları içerir. Genellikle 1000 vericiden az olmayan sayıda vericiden toplanan plazma havuzlarından elde edilir. IgGalt sınıflarının dağılımı normal insan plazmasına benzer oranlardadır. Yeterli dozları, düşükimmünglobulin G miktarlarını normal seviyelerine çıkarabilir.
Replasman tedavisi dışında endike olduğu durumlardaki etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir ancak immünmodülatör etkiler içerir.
5.2. Farmakokinetik özelliklerGenel özellikler
KIOVIG intravenöz uygulama sonrası kan dolaşımına hemen ve tam olarak geçer. Plazma ve damar dışı sıvılar arasındaki geçişi göreceli olarak hızlıdır; intra ve ekstravaskülerkompartmanlar arasında yaklaşık 3 ila 5 günde eşit düzeylere ulaşır.
KIOVIG'in farmakokinetik özellikleri, Avrupa ve ABD'de primer immün yetmezlikli hastalarda gerçekleştirilen iki klinik çalışmayla belirlenmiştir. Bu araştırmalarda 2 yaşınınüstü toplam 83 kişiye, 6 ila 12 ay boyunca her 21-28 günde bir 300-600 mg/kg dozunda tedaviuygulanmıştır. KIOVIG'in uygulanmasının ardından ortanca IgG yarılanma ömrü medyan32.5 gün olarak bulunmuştur. Bu yarılanma ömrü, özellikle primer immün yetmezlikhastalarında, hastadan hastaya değişiklik göstermiştir.
Ürünün farmakokinetik özellikleri aşağıdaki gösterilmektedir. Özelliklerin tümü, çocuklar (12 yaş altındakiler, 5 hasta), ergenler (13-17 yaş arasındakiler, 10 hasta) ve erişkinler (18 yaşüzerindekiler, 64 hasta) için ayrı analiz edilmiştir. Bu çalışmalarda elde edilen değerler diğerimmünglobulin preparatlarıyla elde edilenlerle karşılaştırılabilir bulunmuştur.
KIOVIG farmakokinetik parametrelerinin özeti |
Parametre | Çocuklar (12 yaş ve altı) | Ergenler (13-17 yaş arası) | Yetişkinler (18 yaş ve üstü) |
Medyan | %95 CI* | Medyan | %95 CI | Medyan | %95 CI |
Terminal yarılanma ömrü(gün)
| 41.3
| 20.2-86.8
| 45.1
| 27.3-89.3
| 31.9
| 29.6-36.1
|
Cmin
| 2.28
| 1.72-2.74
| 2.25
| 1.98-2.64
| 2.24
| 1.92-2.43
|
(mg/dL)/(mg/kg) (çukur seviyesi)
|
|
|
|
|
|
|
Cmax (mg/dL)/(mg/kg) (pik seviyesi)
| 4.44
| 3.30-4.90
| 4.43
| 3.78-5.16
| 4.50
| 3.99-4.78
|
İn-vivo recovery %
| 121
| 87-137
| 99
| 75-121
| 104
| 96-114
|
Artan recovery (mg/dL)/(mg/kg)
| 2.26
| 1.70-2.60
| 2.09
| 1.78-2.65
| 2.17
| 1.99-2.44
|
AUC0-21d (g.h/dL)(eğrialtındaki alan)
| 1.49
| 1.34-1.81
| 1.67
| 1.45-2.19
| 1.62
| 1.50-1.78
|
*CI - Güven aralığı
IgG ve IgG-kompleksleri, retiküloendotelyal sistemin hücrelerinde parçalanır.
Emilim:
İntravenöz uygulama sonrası absorbsiyon tam ve hızlıdır. İntravenöz uygulama sonrası, uygulanan insan normal immünglobulini miktarının tamamı dolaşımda tespit edilebilir.
Dağılım:
Plazma ve ekstravasküler sıvı arasında nispeten hızlı dağıldığından, preparatın miktarı uygulamadan 3-5 gün sonra intravasküler ve ekstravasküler kompartmanlar arasında dengeyeulaşır.
KIOVIG'in maksimum plazma konsantrasyonu (C
max ) 12 yaş ve altı çocuklarda 4.44 mg/dL (%95 güven aralığı 3.30 - 4.90), 13-17 yaş arası gençlerde 4.43 mg/dL (%95 güven aralığı3.78 - 5.16 mg/dL) ve erişkinlerde 4.50 mg/dL (%95 güven aralığı 3.99 - 4.78 mg/dL) olarakbulunmuştur.
EAA
0-2ı
gün (eğri altındaki alan) ise 12 yaş ve altı çocuklarda 1.49 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.34 - 1.81 g.saat/dL), 13-17 yaş arası gençlerde 1.67g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.45- 2.19 g.saat/dL) ve erişkinlerde 1.62 g.saat/dL (%95 güven aralığı 1.50 - 1.78 g.saat/dL)olarak bulunmuştur.
Biyotransformasyon:
IgG ve IgG kompleksleri retikülo-endotelyal sistemde yıkılır.
Eliminasyon:
Eliminasyon yarı ömrü yaklaşık bir aydır.
KIOVIG'in terminal yarı ömrü 12 yaş ve altı çocuklarda 41.3 gün (%95 güven aralığı 20.286.8 gün), 13-17 yaş arası gençlerde 45.1 gün (%95 güven aralığı 27.3 - 89.3 gün) ve erişkinlerde 31.9 gündür (%95 güven aralığı 29.6 - 36.1 gün).
Metabolitleri inaktiftir.
Doğrusallık / Doğrusal olmayan durumlar:
Eliminasyonu dozla orantılı olarak lineerdir.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
İmmünglobulinler insan vücudunun normal bileşenlerindendir.
KIOVIG'in güvenliliği çeşitli klinik olmayan araştırmalar ile gösterilmiştir. Klinik olmayan veriler, güvenlilik, farmakoloji ve toksisite ile ilgili konvansiyonel çalışmalara dayanarakinsanlar için özel bir risk oluşturmadığını göstermiştir.
Heterolog proteinlere karşı gelişen ve etkileşen antikorlar nedeniyle, hayvanlarda tekrarlayan doza bağlı toksisite, genotoksisite ve üreme üzerindeki toksisite çalışmalarının yapılmasıolanaklı değildir. Klinik deneyimde, immünglobulinlerin karsinojenik potansiyeliyle ilgiliherhangi bir kanıt bulunmaması nedeniyle, heterojen türlerde deneysel araştırmalaryapılmamıştır.
6.FARMASOTIK ÖZELLİKLER6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Glisin
Enjeksiyonluk Su
6.2. Geçimsizlikler
Bu tıbbi ürün "6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler" bölümünde belirtilenler dışında başka bir tıbbi ürün ile karıştırılmamalıdır.
6.3. Raf ömrü
24 aydır.
Daha düşük konsantrasyonlara seyreltmenin gerekli olması halinde, seyreltme sonrasında hemen kullanılması önerilir. %5 glukoz ile 50 mg/mL immünglobulin çözeltisi oluşturacakşekilde seyreltildikten sonra, KIOVIG'in kullanımdaki stabilitesinin 2°C - 8°C'de ve aynızamanda 28° C - 30°C'de 21 gün boyunca korunduğu gösterilmiştir, ancak bu çalışmalarmikrobiyolojik kontaminasyon ve güvenlilik konularını içermemektedir.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
2°C - 8°C'de buzdolabında saklanmalıdır.
Dondurulmamalıdır.
Flakonu ışıktan korumak için dış karton kutusunun içerisinde saklayınız.
Tıbbi ürünün seyreltmeden sonraki saklama koşulları için Bölüm 6.3'e bakınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Tıpalı (bromobutil) flakon içerisinde (Tip I cam) 200 mL'lik çözelti.
Ambalaj büyüklüğü: 1 flakon
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve di