PREDNOL-L 250 mg liyofilize enjektabl ampul
Kas içine ya da damar içine uygulanır.
•
Etken Madde
Her bir ampul, 188.5 mg metilprednisolona eşdeğer 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat içerir.Çözücü ampul, 4 ml enjeksiyonluk su içerir.
• Yardımcı madde:Sodyum fosfat dibazik (anhidr), sodyum klorür.
Bu Kullanma Talimatında:
1. PREDNOL-L nedir ve ne için kullanılır?
2. PREDNOL-L’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. PREDNOL-L nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PREDNOL-L’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.PREDNOL-L nedir ve ne için kullanılır?
• PREDNOL-L enjeksiyon için beyaz toz ve çözücü formundadır. Metilprednisolon sodyum süksinat etkin maddesini içerir. Kortikosteroidler adı verilen bir ilaç sınıfına dahildir. Kortikosteroidler vücudunuzda doğal olarak üretilirler ve birçok vücut fonksiyonu için önemlidirler.
• PREDNOL-L ambalajında beyaz toz kütle içeren 1 adet renksiz cam ampul ve 1 adet eritici ampul ile birlikte sunulmaktadır.
• PREDNOL-L vücudunuzdaki kortikosteroidi arttırarak, cerrahi ameliyat sonrasında (örneğin, organ nakli gibi), multiple skleroz adlı hastalığın belirtilerinin alevlenmesinde veya diğer stres durumlarında yardımcı olabilir. Bu durumlar, vücudun aşağıdaki bölümlerini etkileyen yangı ya da aleıjik reaksiyonlan içerir:
- Beyin (öm. tümör veya beyin zarının yangısı olan menenjit)
- Mide ve bağırsak (örneğin, yangılı bağırsak hastalıkları olan Crohn hastalığı, ülseratif kolit)
- Kan ve kan damarları (örneğin, bir çeşit kan kanseri olan lösemi)
- Göz (örneğin, optik nevrit, üveit, irit adlı sırasıyla göz siniri, gözün çeşitli tabakalarının yangılı hastalıkları)
- Eklemler (örneğin, romatoid artrit, romatizmal ateş)
- Akciğer (astım, ciddi alerji veya aşırı duyarlılık, tüberküloz veya kusma sırasında nefes alma ya da mide içeriğinin sebep olduğu)
- Kas (örneğin, kaslarda inflamasyon (iltihap) ve yıkımla giden; buna bağlı kas güçsüzlüğünün geliştiği dermatomiyozit ve polimiyozit adlı hastalıklar)
- Cilt (örneğin, Stevens-Johnson Sendromu olarak isimlendirilen ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden yangı durumu)
PREDNOL-L yukarıda belirtilen koşullardan başka durumların tedavisinde de kullanılabilir. Bu ilacın size ne için verildiğinden emin değilseniz, doktorunuza danışınız.
3.PREDNOL-L nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Doktorunuz hastalığınıza ve ciddiyetine bağlı olarak enjeksiyon bölgenizi, size ne kadar ilaç verileceğini ve kaç tane enjeksiyon yapılacağını belirleyecektir. Belirtilerinizde etkili bir rahatlama sağlamak için mümkün olan en kısa sürede en düşük dozu size uygulayacaktır.
En az 5 dakika süreyle uygulama yapılacaktır. Yüksek dozlarda bu süre 30 dakika veya daha uzun sürebilir. Yüksek dozlar genelde sadece 2-3 gün için uygulanmalıdır.
Uygulama yolu ve metodu
PREDNOL-L kas içine enjeksiyon yolu ile ya da damar içine infüzyon yolu (damla damla uygulama) ile uygulanır. Acil durumlarda damar içine enjeksiyon yolu ile yavaş bir şekilde uygulama yapılır. İstenilen doz damar içi yolla yavaş bir şekilde (birkaç dakikalık süreler halinde) verilir. Kas içi enjeksiyonların derin olması gerekir.
Değişik yaş grupları
Çocuklarda kullanımı
Kortikosteroidler çocuklarda büyümeyi etkileyebildiğinden, doktorunuz etkili olan en düşük dozu uygulayacaktır.
Yaşlılarda kullanımı
Tedavi genelde yetişkinlerdekine benzerdir ancak doktorunuz ilacın istenmeyen etkilerine karşı sizi düzenli olarak görmek isteyebilir.
Özel kullanım durumları
Böbrek yetmezliği /Karaciğer yetmezliği:
PREDNOL-L karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrol altında tutularak kullanılmalıdır.
Eğer PREDNOL-L ’nin etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla PREDNOL-L kullanırsanız
Kullanmanız gerekenden daha fazla PREDNOL-L kullanırsanız
PREDNOL-L ’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
PREDNOL-L'i kullanmayı unuttuysanız
İlacınız uzman bir sağlık personeli tarafından uygulanacağından böyle bir durumun oluşmaması için gereken önlemler alınacaktır. Ancak size uygulanacak dozun unutulduğunu düşünüyorsanız mümkün olan en kısa sürede, sağlık personelini bilgilendirmeniz gerekir.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz uygulamayınız (almayınız).
PREDNOL-L ile tedavi sonlandınldığındaki oluşabilecek etkiler
Doktorunuz PREDNOL-L ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Kendinizi iyi hissetseniz bile doktorunuza danışmadan tedaviyi erken kesmeyiniz.
Bu ilacın kullanımı ile ilgili başka sorularınız olursa doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi PREDNOL-L’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
PREDNOL-L’nin kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir.
Yaygın görülen yan etkiler (Tedavi edilen 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir):
• Metilprednisolon dahil kortikosteroidler ciddi zihinsel sağlık problemlerine neden olabilir. Bunlar yetişkin ve çocuklarda yaygın görülür. Metilprednisolon benzeri ilaç alan her 100 kişiden yaklaşık 5’ini etkileyebilir.
İntihar düşüncesi de dahil depresyonda (ruhsal çöküntü içerisinde) hissetme.Taşkın veya iniş çıkışlı bir ruh halinde olma.Endişeli olma, uyku problemleri, düşünmede zorluk veya aklın karışması ve hafıza kaybı.Olmayan şeyleri hissetme, görme veya duyma.Tuhaf ve korkutucu düşüncelere sahip olma, farklı davranma veya yalnız kalma hissi.Sıklığı bilinmeyen yan etkiler (Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor):
Deri döküntüsü, yüzün şişmesi veya hırıltılı ve zor nefes alma gibi alerjik reaksiyonlar. Bu tip yan etki seyrek görülür ancak ciddi olabilir.Akut pankreatit (muhtemelen kusma, şok ve bilinç kaybıyla görülen sırtınıza yayılan karın ağrısı)Patlamış veya kanayan ülserler. Belirtileri karın ağrısı (özellikle sırtınıza yayılıyorsa), makattan kan gelmesi, siyah veya kanlı dışkı ve/veya kan kusmadır.Enfeksiyonlar. Bu ilaç bazı enfeksiyonların belirtilerini gizleyebilir veya değiştirebilir ya da sizin enfeksiyona direncinizi düşürebilir, bu sebeple erken tanı koymak zordur. Belirtiler yüksek ateş ve kötü hissetmeyi içerebilir. Önceden geçirilmiş tüberküloz enfeksiyonunun alevlenmesi sonucu belirtiler, göğüs ağrısı ve kanlı öksürme olabilir. Önceden geçirilmiş sıtma enfeksiyonunun belirtileri titreme ve ateş olabilir. PREDNOL-L ciddi bir enfeksiyon geçirmenize neden olabilir.Pulmoner emboli (akciğerde kan pıhtısı). Belirtileri ani keskin göğüs ağrısı, nefes alamama ve kanlı öksürmeyi içerir.Çocuklarda kafa içi basıncın artması (psödotümör serebri). Belirtileri başağrısıyla birlikte kusma, eneıji kaybı ve sersemliktir. Bu yan etki genellikle tedavinin durdurulmasından sonra ortaya çıkar.• Tromboflebit (bacak damarında tromboz veya kan pıhtısı). Belirtileri ağrılı, şişmiş, kırmızı ve hassas damarlardır.
Kalbinizin kan pompalaması ile ilgili problemler (kalp yetmezliği), belirtileri ayakbileklerinin şişmesi, nefes almada zorluk ve düzensiz kalp atımı (kalp atışımnm farkında olma), düzensiz veya çok hızlı ya da yavaş nabızdır.
• Yüksek kan basıncı, belirtileri baş ağrısı veya genellikle kötü hissetmedir.
• Beyaz kan hücrelerinin sayısında artış (lökositoz).
Artan su ve tuz içeriğinin neden olduğu şişlik ve yüksek kan basıncı.Vücudunuzdan potasyum kaybına bağlı olarak kramp ve spazmlar. Bu durum seyrekolarak konjestif kalp yetmezliğine (kalp düzenli kan pompalayamadığı zaman) neden olabilir.
Bulantı (hasta hissetme) veya kusma (hasta olma).Yemek borusunda ülser veya pamukçuk (yutkunurken rahatsızlık).Hazımsızlık.Şişkin karın.Özellikle yüksek doz alındığında uzun süren hıçkırık.Glokom (gözlerde ağrıya ve baş ağrısına neden olan göz içi basıncında artış).Göz sinirlerinin şişmesi (papilloödem, görme bozukluğu ile gözlenen).Göz sinirlerinin hasarı veya katarakt (görüşün bozulması ile gözlenen).Gözün ön bölümündeki saydam kısmın (kornea) veya gözün beyaz kısmının (sklera) incelmesi.Virüs veya mantarların sebep olduğu göz enfeksiyonlarının kötüleşmesi.Göz yuvarlağının ileri doğru çıkması (ekzoftalmi).Bulanık veya çift görme.Bebek, çocuk ve ergenlerde normal büyümede kalıcı olabilen yavaşlama.Bayanlarda düzensiz adet görme veya hiç adet görmeme.Bayanlarda yüzde ve vücutta aşırı kıllanma (hirsutizm).Yuvarlak veya aydede yüz (Cushingoid yüzler)İştah artışı ve kilo alımı.Diyabet (şeker hastalığı) ve var olan diyabetin kötüleşmesi.Uzun süreli tedavi bazı hormon düzeylerinin düşmesine buna bağlı olarak sırasıyla düşükkan basıncı ve baş dönmesine neden olabilir. Bu etki aylarca sürebilir.
Alanin transaminaz, aspartat transaminaz ve alkalin fosfataz gibi ilaçların ve diğermaddelerin parçalanmasında vücuda yardım eden belli kimyasalların (enzimler) miktarı kortikosteriodle tedaviden sonra artabilir. Bu değişiklik genellikle hafiftir ve enzim düzeyleri ilacın vücuttan tamamen temizlenmesinden sonra normale döner. Bu durum gerçekleşirse herhangi bir belirti fark etmeyeceksiniz, ancak eğer bir kan testi yaptırırsanız ortaya çıkacaktır.
Tüberküloz için olan gibi cilt reaksiyonlarına karşı normal reaksiyonları gizleyebilen veya değiştirebilen, enfeksiyonlara karşı artan hassasiyet.Kas zayıflığı veya kaybı.Kolay kırılan kemikler.Kırık kemikler veya çatlaklar.Zayıf kan dolaşımına bağlı olarak kemiğin bozulması, bu durum kalçada ağrıya nedenolur.
Ağrı ve/veya şişmeye neden olan kas tendon yırtılması.Kas krampları veya spazmları.Sivilce• Yaraların iyileşmesinde zayıflık
• Çatlaklarla cildin incelmesi
• Morarma.
• Ciltte küçük mor/kırmızı lekeler.
• Cildinizde soluk veya koyu lekeler, veya farklı renklerde olan lekelerin artması.
Yan etkilerin raporlanması
2.PREDNOL-L kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PREDNOL-L'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
• Metilprednisolona, diğer steroid ilaçlara veya PREDNOL-L’nin içerdiği diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlı (aleıjik) iseniz,
- İç organlara yayılmış mantar enfeksiyonunuz varsa,
- Özel bir tedavi uygulanmayan yaygın bir enfeksiyonunuz varsa.
- İntratekal uygulanmamalıdır (beyin-omurilik sıvına uygulama).
PREDNOL-L'i aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
• Uzun süreli steroid tedavisi alıyorsanız (Böbrek üstü bezleriniz kendiliklerinden hormon üretme işlevini azaltacağından veya durduracağından tedaviyi aniden kesmeyiniz)
• Özellikle suçiçeği ve kızamık hastalarıyla temas ettiyseniz (Bağışıklık sistemi baskılanabilir bu nedenle enfeksiyonlara duyarlılık artar. Temas ettiyseniz derhal doktorunuza haber veriniz.),
- Osteoporoz (kemik erimesi) varsa,
- Hipertansiyon (kan basıncının yüksek olması) hastası iseniz
- Şiddetli duygudurum bozukluklarınız (depresyon, önceden bu tür ilaçlar ile ağır ruhsal bozukluk geçirenlerde), psikolojik bozukluğunuz varsa,
- Şeker hastası iseniz veya ailenizde şeker hastası bulunuyorsa,
- Tüberkülozunuz varsa veya geçmişte tüberküloz geçirdiyseniz,
- Glokom (göz içi basıncında artma) hastalığınız veya ailenizde glokom hastası varsa,
- Gözünüzde herpes virüsü kaynaklı bir enfeksiyon varsa,
- Kalp krizi geçirdiyseniz,
- Kalp yetmezliği dahil kalp problemleriniz varsa,
- Hipotiroid (tiroid bezi az çalışması) hastasıysanız,
- Karaciğer veya böbrek yetmezliğiniz varsa,
• Kaposi sarkomu (bir çeşit cilt kanseri) hastalığınız varsa,
• Geçmişte PREDNOL-L benzeri ilaç aldığınızda kas problemleriniz (ağrı veya güçsüzlük) olduysa,
• Myastenia gravis (yorgunluk ve kas güçsüzlüğüne neden olan bir durum) hastalığınız varsa,
• Ülser, peritonit, ülseratif kolit, abse, divertikülit gibi mide ya da bağırsak hastalığınız varsa (kanama ve delinme riski artar),
• Tromboflebitiniz (yüzeyel toplardamar iltihabı) varsa,
• Sara (epilepsi) hastası iseniz.
• Aşı yapılırken dikkatli olunmalıdır. Canlı aşılardan kaçınılmalıdır. Ölü aşıların ise etkinliklerinden emin olunamaz.
• Yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Çocuk hastalarda büyüme geriliği yapabileceği için çocuklar büyüme açısından dikkatle takip edilmelidir.
• Özellikle 6 haftadan uzun süre tedavi gören hastalar, 32 mg’ın üzerinde günlük doz alanlar, tekrarlayan kortikosteroid tedavisi gören hastalar, ilaç dozunu genellikle akşam üzeri alan hastalarda ilacın aniden kesilmesi hastalık bulgularında alevlenme gibi kesme bulguları oluşturabileceği için yavaş kesilmelidir.
• Uzun süredir tedavi görüyorsanız araya giren hastalık, ameliyat veya travma durumları ilaç ihtiyacınızı artırabilir. Doktorunuza danışınız.
• Herhangi bir ameliyata girmeden önce doktorunuza, diş hekiminize veya size anestezi uygulayacak hekime bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
PREDNOL-L'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
PREDNOL-L'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilaç bebeğinizin gelişimini yavaşlatabileceğinden, hamile iseniz, PREDNOL-L tedavisi sırasında hamile kalırsanız ya da yakın gelecekte hamile kalmayı planlıyorsanız, doktorunuzu bu durumdan haberdar ediniz.
PREDNOL-L’yi hamileyken kullanıp kullanamayacağınıza doktorunuz karar verecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
Araç ve makina kullanımı
PREDNOL-L’nin bazı olası yan etkileri konsantrasyon ve hareket yeteneğini bozabildiğinden araç ve makine kullanımı için risk oluşturabilir.
PREDNOL-L'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
PREDNOL-L her dozunda 1 mmol (23 mg)’den az sodyum ihtiva ettiği için sodyuma bağlı herhangi bir etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız PREDNOL-L kullanmadan önce doktorunuza bilgi veriniz:
- Kalp yetmezliği ve/veya düzensiz kalp atımında kulllanılan dijital glikozitleri
- Tansiyon hastalarında kullanılan antihipertansifler ve diüretikler
- Glokom (göz tansiyonu) ve epilepsi (sara) tedavisinde kullanılan asetazolamid
- Mide rahatsızlıklarında kullanılan karbenoksolon ve simetidin
- Şeker hastalarında kullanılan antidiyabetik ilaçlar
- Çeşitli enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotik olan eritromisin
- Şiddetli romatoid artrit, sedef hastalığı veya organ veya kemik iliği naklinden sonra kullanılan siklosporin
- Kanı seyrelten antikoagülan ilaçlar (kumarin türevleri)
- Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin, rifabutin gibi antibiyotikler
- Epilepsi tedavisinde kullanılan karbamazepin, fenitoin ve barbitüratlar
- Kanser tedavisinde kullanılan aminoglutetimid
- Mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan ketokonazol, itrakonazol
- Kalp rahatsızlıklarında veya yüksek kan basıncı durumunda kullanılan diltiazem ve mibefradil
- Miyastenia gravis denilen kas güçsüzlüğü hastalığında kullanılan antikolinesterazlar
- Bazı ameliyat yöntemlerinde kullanılan kas gevşetici ajanlar
- Doğum kontrol ilaçları (östroj enler)
- Asetilsalisilik asit ve nonsteroidal antienflamatuvarlar olarak bilinen ilaçlar
Eğer yakın zamanda aşı olduysanız veya olacaksanız dokturunuza söyleyiniz. Bu ilacı kullanırkan canlı aşı olmamalısınız. Diğer aşılar daha az etkili olabilir.
Eğer size aleıji testi yapılacaksa PREDNOL-L kullandığınızı doktorunuza veya hemşirenize söyleyiniz.
PREDNOL-L’nin kullanımı kalsiyum emilimini azaltır. Bu durumda kafein kullanımı azaltılmalıdır.
PREDNOL-L kullanırken sarı kantaron (diğer isimleri, St John’s wort veya Hypericum perforatum) kedi pençesi (Cat’s claw) ve ekinezya almayınız.
5.PREDNOL-L'in saklanması
PREDNOL-L ’yi çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PREDNOL-L'i kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PREDNOL-L'i kullanmayınız.
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.
Pak İş Merkezi
Prof. Dr. Bülent Tarcan Sok. No: 5/1 34349 Gayrettepe - İstanbul
Üretim yeri:
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.
Çobançesme Mah. Sanayi Cad. No: 13 34196 Yenibosna -İstanbul
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Hayatı tedit edici durumlarda yardımcı tedavi olarak önerilen doz, en az 30 dakika süre içerisinde intravenöz yoldan verilen 30 mg/kg metilprednisolon sodyum süksinattır. Bu doz 48 saate kadar 4-6 saatte bir tekrarlanabilir.
Kortikosteroide yanıt veren hastalıkların kötüleşmesi ve/veya standart tedaviye yanıt vermemesi durumunda yüksek dozlama için önerilen doz programı:
• Romatizmal hastalıklar: 1, 2, 3 veya 4 gün IV 1 g/gün veya 6 ay IV 1 g/ay.
• Sistemik lupus eritematoz: 3 gün IV 1 g/gün.
• Multipl skleroz: 3 gün IV 1 g/gün veya 5 gün IV 1 g/gün.
• Glomerulonefrit, lupus nefriti gibi ödematöz durumlar: 4 gün boyunca her gün IV 30 mg/kg veya 3, 5 ya da 7 gün IV 1 g/gün.
Dozlama en az 30 dakika süreyle yapılmalıdır ve tedaviden sonra bir hafta içerisinde iyileşme görülmezse veya hastanın durumuna göre gerekli görülürse tekrarlanabilir.
Terminal dönemdeki kanser- Yaşam kalitesi
Prospektif kontrollü çalışmalar sekiz haftaya kadar intravenöz yoldan günde 125 mg metilprednisolon sodyum süksinat uygulanmasıyla terminal dönemdeki kanser hastalarının yaşam kalitesinin anlamlı derecede arttığını göstermiştir.
Bulantı ve kusmanın önlenmesi kanser kemoterapi siyi e ilişkilendirilmiştir. Önerilen dozlama: hafiften orta dereceye kadar emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat kemoterapiden 1 saat önce, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan verilmelidir.
Artan etki için metilprednisolon sodyum süksinatın ilk dozu ile birlikte klorine fenotiyazin kullanılabilir. Şiddetli emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan kemoterapiden 1 saat önce metoklopramid veya butifenonun uygun dozlarıyla, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda tek başma verilmelidir.
Akut omurilik hasarı: Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
Hasarın ilk 3 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 23 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
Hasarın 3 ila 8 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 47 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
İnfüzyon pompaları için ayrı intravenöz bölgeler olmalıdır. Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
AİDSTi hastalarda Pneumocystis carinii pnömonisi: Farklı dozlamalar kullanılmıştır. Bir yaklaşıma göre 40 mg metilprednisolon sodyum süksinat maksimum 21 gün veya pnömosistis
Anafılaktik reaksiyonlar: Ani hemodinamik etki için öncelikle adrenalin veya noradrenalin uygulanmalı sonrasında kabul edilen diğer uygulamalarla birlikte PREDNOL-L intravenöz olarak enjekte edilmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonlan: PREDNOL-L 30 dakika ila 2 saat içerisinde rahatlama sağlar. Astımlı hastalara PREDNOL-L intravenöz yoldan 40 mg dozda verilebilir, hastanın yanıtına göre tekrarlanabilir. Bazı astımlı hastalarda birkaç saat boyunca yavaş intravenöz damla şeklinde uygulama avantajlı olabilir.
Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonları: Günlük dozun 1 g’a kadar arttırılması gerekebilir. Graft reddi reaksiyonlannın tedavisinde metilprednisolon sodyum süksinat kullanılan çalışmalarda doz ve protokol değişebilse de, yayınlanmış literatürler bu düzeydeki dozları (akut red için yaygın olarak kullanılan 500 mg- 1 g) desteklemektedir. Genelde yüksek doz kortikosteroid tedavi, hasta stabil bir duruma gelene kadar uygulanmalı ve hiçbir zaman hastanın durumuna göre 48-72 saati aşmamalıdır.
Serebral ödem: Kortikosteroidler beyin tümörleriyle ilişkili serebral ödemlerin azaltılması veya önlenmesinde kullanılır.
Tümöre bağlı ödem olan hastalarda kortikosteroid dozunun giderek azaltılması, intrakranyal basınçta rebound artışın önlenmesi açısından önemlidir. Doz azaldıkça beyinde şişlik görülürse, parenteral olarak verilen daha yüksek ve sık dozlarla tekrar başlanır.
Beyin tümörüne bağlı ödem için önerilen doz uygulamaları aşağıdaki şekildedir:
Uygulama A (1) Doz (mg) Uygulama yolu Aralık (saat) Uygulama süresi
Pre-operatif | | IM | 3-6 | |
Operasyon sırasında | 20-40 | IV | 1 | |
Operasyon sonrası | | IM | 3 | 24 saat |
| | im | 3 | 24 saat |
| | im | 3 | 24 saat |
| | im | 3 | 24 saat |
| | im | 3 | 24 saat |
| | im | | 24 saat |
| | im | | 24 saat |
Uygulama B (2) Doz (mg) Uygulama yolu Aralık (saat) Uygulama süresi
Pre-operatif | 40 | IM | | 2-3 |
Operasyon sonrası | 40 | IM | | 3-5 |
| | Oral | | 1 |
| | Oral | | 1 |
| | Oral | | 1 |
| | Oral | | 1 |
| | Oral | | 1 |
Diğer endikasyonlarda başlangıç dozu 10-500 mg arasında değişmektedir. Yüksek dozlar ciddi, akut durumların kısa süreli tedavisinde kullanılır. 250 mg’a kadar olan başlangıç dozları en az 5 dakika, 250 mg’ın üzerinde dozlar ise en az 30 dakika süresinde intravenöz yoldan uygulanmalıdır. 24 saatte bir 0.5 mg/kg’dan az olmamalıdır. Devam eden dozlar hastanın yanıtına ve klinik durumuna bağlı olarak belirlenen aralıklarla intravenöz veya intramüsküler olarak uygulanabilir. Kortiksteroid tedavisi konvansiyonel tedavinin yerine bir tedavi değil, konvansiyonel tedaviye yardımcı bir tedavidir.
Uygulama şekli:
Liyofılize tozu içeren ampul, çözücüsü ile çözüldükten sonra hazırlanan çözelti IM enjeksiyonla veya IV infüzyon yolu ile uygulanabilir. Acil durumlarda tercih edilen uygulama şekli IV enjeksiyondur. İstenilen doz IV yolla yavaş bir şekilde (birkaç dakikalık süreler halinde) verilir. Kas içi enjeksiyonların derin olması gerekir.
Perfüzyon izotonik çözeltilerde yapılmalıdır (serum fizyolojik veya glukoz).
Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
PREDNOL-L böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrol altmda tutularak kullanılmalıdır.
Lupus nefritinde: Yüksek doz genel tedavisi, IV uygulama: 3 gün boyunca günde 1 g verilir. Pediyatrik popülasyon:
Hematolojik, romatizmal veya renal durumlar gibi endikasy onların yüksek doz tedavilerinde, 30 mg/kg/gün’den maksimum 1 g/gün’e kadar olan dozlar önerilmektedir. Bu doz gün içerisinde veya takip eden günlerde üçe bölünerek verilebilir. Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonlarında, 3 güne kadar 10-20 mg/kg/gün’den maksimum 1 g/gün’e kadar olan dozlar önerilmektedir. Astım tedavisinde, 1-4 mg/kg/gün dozu 1-3 gün için önerilmektedir.
PREDNOL-L kullanımıyla büyümede gerileme riski söz konusu olduğundan, çocuklarda zorunlu nedenler olmadıkça kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Özel bir uygulama bulunmamaktadır ancak geriyatrik hastalarda tedavi planlanırken kortikosteroidlerin istenmeyen etkilerinin daha ciddi olarak ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır ve hastalar klinik olarak izlenmelidir.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
PREDNOL-L 250 mg liyofilize enjektabl ampul
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Her bir ampul, 188.5 mg metilprednisolona eşdeğer 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat içerir.
Çözücü ampul, 4 ml enjeksiyonluk su içerir.
Yardımcı madde(ler):
Sodyum fosfat dibazik (anhidr)...............7.0 mg
Sodyum Klorür...................................2.0 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
Enjeksiyon için liyofilize toz içeren ampul.
Renksiz ampul içerisinde beyaz liyofilize kütle.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
PREDNOL-L hızlı ve kuvvetli kortikosteroid etkisi gereken aşağıdaki şu gibi durumların tedavisinde endikedir:
Endokrin hastalıklar: Primer ve sekonder adrenal yetmezlik (hidro-kortizon veya kortizon ilk seçenektir; gerekli hallerde sentetik analoglar mineralortikoidler ile birlikte kullanılabilirler; bebeklerde mineralokortikoid takviyesi özel önem taşır), akut adrenokortikal yetmezlik, konjenital adrenal hiperplazi, kanserle ilişkili hiperkalsemi, nonsüpuratif tiroidit.
Romatizmal hastalıklar: Kısa süre için yardımcı tedavi olarak verilmek üzere (hastanın akut bir olayı veya alevlenmeyi atlatabilmesi için): Romatoid artrit (düşük doz uygulamaları ile jüvenil romatoid artrit dahil), psöriatik artrit, ankilozan spondilit, akut gut artriti, posttravmatik osteoartrit, akut nonspesifik tenosinovit, akut ve subakut bursit ve epikondilit, osteoartrit sinoviti.
Kollajen doku hastalıkları: Bir alevlenme esnasında veya seçilmiş vakalarda idame tedavisi olarak: Sistemik lupus eritematosus, sistemik dermatomiyozit (polimiyozit), akut romatoid kardit.
Deri hastalıkları: Pemfigus, şiddetli eritema multiforme (Stevens-Johnsons sendromu), eksfoliyatif dermatit, büllöz dermatitis herpetiformis, şiddetli psöriyazis, şiddetli seboreik dermatit ve mikozis fungoides.
Alerjik reaksiyonlar: Geleneksel tedavinin yeterli miktarına rağmen geçmeyen şiddetli veya faaliyeti engelleyen alerjik durumları kontrol altına almak için: Bronşiyal astım, kontakt dermatit, atopik dermatit, serum hastalığı, mevsimsel veya perennial alerjik rinit, ilaç aşırı duyarlılık reaksiyonları, ürtikeriyal transfüzyon reaksiyonları ve akut noninfeksiyöz larenks ödemi.
Göz hastalıkları: Göz ve etrafındaki dokuların şiddetli, akut veya kronik, alerjik veya enflamatuvar rahatsızlıkları: Herpes zoster oftalmikus, iritis, iridosiklitis, korioretinitis yaygın posterior uveit ve koroidit, optik nevrit, sempatetik oftalmi, ön segment enflamasyonu, alerjik konjonktivit, alerjik korneal marjinal ülser ve keratit.
Gastrointestinal hastalıklar: Hastanın, hastalığın kritik bir dönemini atlatabilmesi için: Ülseratif kolit (sistemik tedavi) ve rejyonel enterit (sistemik tedavi).
Solunum sistemi hastalıkları: Semptomatik sarkoidoz, berillioz, diğer yöntemlerle tedavi edilemeyen Löffler sendromu, aspirasyon pnömonisi ve gerekli antitüberküloz tedavi ile birlikte fulminan ya da dissemine pulmoner tüberküloz,
Hematolojik hastalıklar: Kazanılmış (otoimmün) hemolitik anemi, yetişkinlerdeki sekonder trombositopeni, eritroblastopeni (kırmızı kan hücresi anemisi), konjenital (eritroid) hipoplastik anemi, yetişkinlerde idiyopatik trombositopenik purpura (sadece IV uygulama, IM uygulama kontrendikedir).
Neoplastik hastalıklar: Palyatif tedaviler için, yetişkinlerde lösemi ve lenfoma, çocukluk çağında akut lösemi.
Ödem durumları: Üremisiz idiyopatik tip veya lupus eritematoz nedeniyle oluşan nefrotik sendromdaki proteinürinin azaltılması veya diürezin arttırılması.
Sinir sistemi hastalıkları: Multipl sklerozun akut alevlenmesi.
Standart akut şok tedavisine cevap vermeyen şoklar: Kardiyojenik şok, septik şok, anafilaktik şok, hipovolemik şok, karışık şok durumları, travma, yanıklar, çeşitli etiyolojik nedenli geç şoklar ve akut spinal kord travmaları.
Diğer: Uygun antitüberküloz kemoterapi ile beraber kullanıldığında, subaraknoid blok ya da gelişmesi muhtemel blok ile tüberküloz menenjiti, nörolojik veya miyokardiyal semptomlar içeren trişinoz.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Hayatı tedit edici durumlarda yardımcı tedavi olarak önerilen doz, en az 30 dakika süre içerisinde intravenöz yoldan verilen 30 mg/kg metilprednisolon sodyum süksinattır. Bu doz 48 saate kadar 4-6 saatte bir tekrarlanabilir.
Kortikosteroide yanıt veren hastalıkların kötüleşmesi ve/veya standart tedaviye yanıt vermemesi durumunda yüksek dozlama için önerilen doz programı aşağıdaki gibidir:
• Romatizmal hastalıklar: 1, 2, 3 veya 4 gün IV 1 g/gün veya 6 ay IV 1 g/ay.
• Sistemik lupus eritematoz: 3 gün IV 1 g/gün.
• Multipl skleroz: 3 gün IV 1 g/gün veya 5 gün IV 1 g/gün.
• Glomerulonefrit, lupus nefriti gibi ödematöz durumlar: 4 gün boyunca her gün IV 30 mg/kg veya 3, 5 ya da 7 gün IV 1 g/gün.
Dozlama en az 30 dakika süreyle yapılmalıdır ve tedaviden sonra bir hafta içerisinde iyileşme görülmezse veya hastanın durumuna göre gerekli görülürse tekrarlanabilir.
Terminal dönemdeki kanser- Yaşam kalitesi
Prospektif kontrollü çalışmalar sekiz haftaya kadar intravenöz yoldan günde 125 mg metilprednisolon sodyum süksinat uygulanmasıyla terminal dönemdeki kanser hastalarının yaşam kalitesinin anlamlı derecede arttığını göstermiştir.
Bulantı ve kusmanın önlenmesi kanser kemoterapisiyle ilişkilendirilmiştir. Önerilen dozlama: hafiften orta dereceye kadar emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat kemoterapiden 1 saat önce, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan verilmelidir.
Artan etki için metilprednisolon sodyum süksinatın ilk dozu ile birlikte klorine fenotiyazin kullanılabilir. Şiddetli emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan kemoterapiden 1 saat önce metoklopramid veya butirofenonun uygun dozlarıyla, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda tek başına verilmelidir.
Akut omurilik hasarı: Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
Hasarın ilk 3 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 23 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
Hasarın 3 ila 8 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 47 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
İnfüzyon pompaları için ayrı intravenöz bölgeler olmalıdır. Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
AİDS'li hastalarda
Pneumocystis carinii
pnömonisi: Farklı dozlamalar kullanılmıştır. Bir yaklaşıma göre 40 mg metilprednisolon sodyum süksinat maksimum 21 gün veya pnömosistis tedavisinin sonuna kadar her 6 ila 12 saatte bir kademeli olarak azalan dozlarda uygulanmalıdır. Tedaviye anti-pnömosistis tedavisinin 72 saati içerisinde başlanmalıdır.
Anafilaktik reaksiyonlar: Ani hemodinamik etki için öncelikle adrenalin veya noradrenalin uygulanmalı sonrasında kabul edilen diğer uygulamalarla birlikte PREDNOL-L intravenöz olarak enjekte edilmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları: PREDNOL-L 30 dakika ila 2 saat içerisinde rahatlama sağlar. Astımlı hastalara PREDNOL-L intravenöz yoldan 40 mg dozda verilebilir, hastanın yanıtına göre tekrarlanabilir. Bazı astımlı hastalarda birkaç saat boyunca yavaş intravenöz damla şeklinde uygulama avantajlı olabilir.
Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonları: Günlük dozun 1 g'a kadar arttırılması gerekebilir. Graft reddi reaksiyonlarının tedavisinde metilprednisolon sodyum süksinat kullanılan çalışmalarda doz ve protokol değişebilse de yayınlanmış literatürler bu düzeydeki dozları (akut red için yaygın olarak kullanılan 500 mg- 1 g) desteklemektedir. Genelde yüksek doz kortikosteroid tedavi, hasta stabil bir duruma gelene kadar uygulanmalı ve hiçbir zaman hastanın durumuna göre 48-72 saati aşmamalıdır.
Serebral ödem: Kortikosteroidler beyin tümörleriyle ilişkili serebral ödemlerin azaltılması veya önlenmesinde kullanılır.
Tümöre bağlı ödem olan hastalarda kortikosteroid dozunun giderek azaltılması, intrakranyal basıncta rebound artışın önlenmesi açısından önemlidir. Doz azaldıkça beyinde şişlik görülürse, parenteral olarak verilen daha yüksek ve sık dozlarla tekrar başlanır.
Beyin tümörüne bağlı ödem için önerilen doz uygulamaları aşağıdaki şekildedir:
Uygulama A (1)
| Doz (mg)
| Uygulama yolu
| Aralık (saat)
| Uygulama si
|
Pre-operatif
| 20
| IM
| 3-6
|
|
Operasyon sırasında
| 20-40
| IV
| 1
|
|
Operasyon sonrası
| 20
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 16
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 12
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 8
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 6
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 12
| 24 saat
|
Uygulama B (2)
| Doz (mg)
| Uygulama yolu
| Aralık (saat)
| Uygulama sü
|
Pre-operatif
| 40
| IM
| 6
| 2-3
|
Operasyon sonrası
| 40
| IM
| 6
| 3-5
|
| 20
| Oral
| 6
| 1
|
| 12
| Oral
| 6
| 1
|
| 8
| Oral
| 8
| 1
|
| 4
| Oral
| 12
| 1
|
| 4
| Oral
|
| 1
|
10 günden sonra tedavi kesilmelidir.
|
|
|
|
Diğer endikasyonlarda başlangıç dozu 10-500 mg arasında değişmektedir. Yüksek dozlar ciddi, akut durumların kısa süreli tedavisinde kullanılır. 250 mg'a kadar olan başlangıç dozları en az 5 dakika, 250 mg'ın üzerinde dozlar ise en az 30 dakika süresinde intravenöz yoldan uygulanmalıdır. 24 saatte bir 0.5 mg/kg'dan az olmamalıdır. Devam eden dozlar hastanın yanıtına ve klinik durumuna bağlı olarak belirlenen aralıklarla intravenöz veya intramüsküler olarak uygulanabilir. Kortiksteroid tedavisi konvansiyonel tedavinin yerine bir tedavi değil, konvansiyonel tedaviye yardımcı bir tedavidir.
Uygulama şekli:
Liyofilize tozu içeren ampul, çözücüsü ile çözüldükten sonra hazırlanan çözelti IM enjeksiyonla veya IV infüzyon yolu ile uygulanabilir. Acil durumlarda tercih edilen uygulama şekli IV enjeksiyondur. İstenilen doz IV yolla yavaş bir şekilde (birkaç dakikalık süreler halinde) verilir. Kas içi enjeksiyonların derin olması gerekir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
PREDNOL-L böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrol altında tutularak kullanılmalıdır.
Lupus nefritinde: Yüksek doz genel tedavisi, IV uygulama: 3 gün boyunca günde 1 g verilir.
Pediyatrik popülasyon:
Hematolojik, romatizmal veya renal durumlar gibi endikasyonların yüksek doz tedavilerinde, 30 mg/kg/gün'den maksimum 1 g/gün'e kadar olan dozlar önerilmektedir. Bu doz gün içerisinde veya takip eden günlerde üçe bölünerek verilebilir. Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonlarında, 3 güne kadar 10-20 mg/kg/gün'den maksimum 1 g/gün'e kadar olan dozlar önerilmektedir. Astım tedavisinde, 1-4 mg/kg/gün dozu 1-3 gün için önerilmektedir.
PREDNOL-L kullanımıyla büyümede gerileme riski söz konusu olduğundan, çocuklarda zorunlu nedenler olmadıkça kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Özel bir uygulama bulunmamaktadır ancak geriyatrik hastalarda tedavi planlanırken kortikosteroidlerin istenmeyen etkilerinin daha ciddi olarak ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır ve hastalar klinik olarak izlenmelidir.
4.3. Kontrendikasyonlar
- Metilprednisolona, diğer glukokortikoidlere veya formülasyondaki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan,
- Sistemik fungal enfeksiyonu olan,
- Belirli bir antiinfektif tedavi uygulanmayan sistemik enfeksiyonu olan hastalarda kullanılmamalıdır.
- İntratekal uygulanması kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
İstenmeyen etkiler en düşük etkin dozun asgari sürede kullanımı ile en aza indirilmelidir.
Uzun süreli steroid tedavisi sırasında adrenal kortikal atrofi gelişebilir ve tedavinin kesilmesinden sonra da uzun yıllar devam edebilir. Sistemik kortikosteroidlerin fizyolojik dozlarından (yaklaşık 6 mg metilprednisolon) daha yüksek dozlarını 3 haftadan uzun süre kullanan hastalarda, ilacın aniden kesilmemesi gerekir. Doz azaltımı sırasında hastalığın relaps riskine bağlı olarak, azaltmanın nasıl gerçekleştirileceği büyük oranda değişir. İlacın kesilmesi sırasında hastalık aktivitesinin izlenmesi gerekir. İlacı keserken relaps olasılığı düşük, fakat hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) baskılanma konusunda şüphe bulunmakta ise, sistemik kortikosteroid dozu hızla fizyolojik dozlara düşürülebilir. Günlük 6 mg metilprednisolon dozuna erişildiğinde, HPA aksın düzelmesine izin vermek için doz azaltılma hızı yavaşlatılır.
3 haftaya kadar sistemik kortikosteroid kullanan hastalarda, eğer hastalık relapsı olasılığı düşükse ilaç aniden kesilebilir. Hastaların büyük çoğunluğunda, 3 haftaya kadar günlük 32 mg metilprednisolon dozlarında kortikosteroid kullanımının HPA-aksı baskılanmasına yol açması beklenmez. Aşağıdaki hasta gruplarında, tedavi süresi 3 hafta veya daha kısa olsa da ilacın kademeli olarak kesilmesi önerilir:
• Tekrarlayan sistemik kortikosteroid kürleri uygulanan hastalar (özellikle 3 haftadan uzun sürmüşse),
• Uzun süreli (aylar veya yıllar) kortikosteroid tedavisini takiben, bir yıl içinde kısa süreli bir kür uygulanması gerekmişse,
• Ekzojen kortikosteroid tedavisi dışında adrenokortikal yetmezlik riski taşıyan hastalar,
• Günde 32 mg metilprednisolondan daha yüksek dozlarda tedavi gören hastalar
• Dozlarını tekrarlayan şekilde akşam üzeri almakta olan hastalar.
Hastalar, ilacın dozunu ve tedavinin süresini açıkça izah eden ve riskleri minimuma indirmek için alınacak önlemleri açıklayan “Steroid Tedavisi” kartlarını taşımalıdırlar.
Tekrarlanan yüksek doz i.v. PREDNOL-L uygulamasını takiben kardiyak aritmi, sirkülasyon kolapsı, kardiyak arest görülen birkaç vakada bildirilmiştir (10 dakikadan daha az bir periyodda 0.5 g'dan fazla). İnfüzyon hızı veya süresinden bağımsız olacak şekilde yüksek doz uygulama sırası ve sonrasında bradikardi bildirilmiştir.
İnflamatuvar yanıtın ve immün fonksiyonun baskılanması, enfeksiyon hassasiyetini ve şiddetini artırır. Klinik görünüm sıklıkla atipiktir; septisemi, tüberküloz gibi ciddi enfeksiyonlar maskelenebilir ve tanı konulmadan önce ileri evrelere ulaşabilir. İlacın kullanımı sırasında yeni enfeksiyon gelişimi olabilir.
Suçiçeği enfeksiyonu, normalde hafif bir hastalık olmasına rağmen, immün sistemi baskılanmış hastalarda ölümcül olabilir. Önceden suçiçeği geçirmemiş hastalar (veya ebeveynler), suçiçeği geçiren veya herpes zoster enfeksiyonu olan kişiler ile temastan kaçınmalı, temas gerçekleşir ise acil tıbbi yardım istemelidirler. Temasta bulunan kişilere Varicella zoster immunglobulini (VZIG) ile pasif immünizasyon düşünülmelidir. Sistemik kortikosteroid alan veya 3 ay içinde kullanmış olan, bu hastalığa bağışıklığı bulunmayan kişilerin, temastan sonra 10 gün içinde aşılanmaları önerilir. Eğer suçiçeği tanısı doğrulanırsa, acil tedavi ve uzman bakımı gerekir. Kortikosteroidler kesilmez hatta dozun artırılması gerekebilir.
Hastalara kızamıktan kaçınmaları ve temas halinde ise acil tıbbi yardım istemeleri konusunda bilgi verilmelidir. Normal immünglobülin ile intramusküler profılaksiye gerek duyulabilir.
İmmün yanıtın baskılandığı kişilere canlı aşılar uygulanmamalıdır. Ölü veya toksoid aşılar verilebilmekle birlikte etkileri düşük olabilir.
Aktif tüberkülozda kortikosteroid kullanımı sadece fulminan veya dissemine tüberkülozda sistemik antitüberküloz rejimi ile birlikte kullanılabilir. Eğer latent tüberkülozu olan veya tüberkülin reaktivitesi bulunan hastalarda kortikosteroidlerin kullanılması gerekirse, hastalık reaktive olabileceği için yakından izlem gerekmektedir. Uzun süreli kortikosteroid tedavisi alması gereken bu hastalarda kemoproflaksi uygulanmalıdır.
Parenteral tedavi ile seyrek olarak anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir. Özellikle ilaç alerjisi geçmişi olan hastalarda ilaç uygulanmadan önce uygun önleyici tedbirler alınmalıdır.
Steroidle indüklenen eletrolit bozukluğu/potasyum kaybı sebebiyle digoksin gibi kardiyoaktif ilaç alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.
Kafa travması ve inme tedavisinde yarardan çok hasar oluşturabileceğinden kortikosteroidler kullanılmamalıdır.
Aşağıdaki durumlarda sistemik kortikosteroidlerin kullanımında özel dikkat gerekmektedir ve hastaların sık izlenmesi gerekir:
• Osteoporoz (özellikle postmenopozal kadınlar risk altındadır).
• Hipertansiyon veya konj estif kalp yetmezliği.
• Var olan veya önceki şiddetli affektif bozukluklar (özellikle geçmişteki steroid psikozu öyküsü).
• Diyabetes mellitus (veya diyabet için aile öyküsü) (Şeker hastalarında metabolizma durumu kontrol edilmeli ve gerekirse antidiyabetik tedavi yeniden ayarlanmalıdır.).
• Önceden geçirilmiş tüberküloz öyküsü veya göğüs filminde tipik görüntünün bulunması.
• Lens bulanıklığı veya glokom (veya ailede glokom öyküsü).
• Kortikosteroidle ortaya çıkan miyopati öyküsü.
• Karaciğer yetmezliği veya siroz.
• Böbrek yetmezliği.
• Epilepsi.
• Peptik ülser (Prednisolon tedavisine başlamadan önce, hastada gastrointestinal ülser olup olmadığı saptanmalı ve uygulanacak doz kişiye göre belirlenmelidir.).
• Bağırsakta yeni oluşturulmuş anastomoz.
• Tromboflebite yatkınlık.
• Peritonit.
• Abse ve diğer piyojenik enfeksiyonlar.
• Ülseratif kolit.
• Divertikülit.
• Miyastenia gravis (Miyastenia gravisli hastalarda, özellikle yüksek doz glukokortikoid kullananlarda hastalık kötüleşebilir ve miyastenik krizler oluşabilir. Kötüye gidiş genellikle tedaviye başladıktan sonra ilk iki hafta içinde oluşur. Bu sebeple, bu hastalar için başlangıç dozu düşük olmalı ve tedavi süresince dereceli olarak artırılmalıdır.).
• Oküler herpes simpleks, korneal perforasyon olasılığı için.
• Hipotiroidizm.
• Yakın zamanda geçirilmiş miyokard enfarktüsü (miyokard rüptürü bildirilmiştir).
Özellikle yüksek dozla uzun süreli tedaviden sonra sodyum ve sıvı tutulması, hipokalemi eğilimi göz önünde bulundurulmalıdır. Böyle vakalarda yeterli potasyum alımının sağlanması, sodyum alımının kısıtlanması ve serum potasyum düzeylerinin izlenmesi gereklidir.
Kortikosteroid tedavisi alan hastalarda Kaposi sarkomu görülmüştür. Kortikosteroid tedavisinin kesilmesi ile remisyon meydana gelebilir.
Hastalar ve/veya hasta yakınları sistemik kortikosteroid tedavisi ile görülebilecek ciddi psikiyatrik advers reaksiyonlar konusunda uyarılmalıdırlar. Semptomlar tedavinin başlangıcından sonra birkaç gün ila birkaç hafta içinde ortaya çıkabilirler. Daha yüksek sistemik maruziyetten sonra, bu tür bir risk daha fazladır. Advers reaksiyonların büyük çoğunluğu, doz azaltılmasına veya ilacın kesilmesine yanıt verirse de özgün tedavi uygulanması gerekebilir. Özellikle depresyon veya intihar düşüncesi gibi bulguların varlığında hastalar ve/veya hasta yakınları, yardım istenmesi konusunda uyarılmalıdırlar. Ayrıca nadir de olsa bu tür reaksiyonların ilaç tedavisi sırasında olduğu gibi, ilacın doz azaltılması veya ilaç kesimini takiben kısa süre içinde de gelişebileceği konusunda da uyarıda bulunulmalıdır.
Kendilerinde veya birinci dereceden akrabalarında şiddetli affektif bozukluk öyküsü bulunan hastalarda özellikle dikkat edilmesi gerekir. Bu bozukluklar depresif veya manik-depresif hastalığı ve önceki steroid psikozunu içerir.
Çocuklarda kullanımı
Özellikle çocuklara uygulanan her uzun süreli prednisolon tedavisinde bu hastalar büyüme ve gelişme açısından dikkatle monitörize edilmelidir. Kortikosteroidler bebeklik, çocukluk ve adolesan dönemde büyüme geriliğine yol açabilirler ve bu etki geriye dönüşlü olmayabilir. Hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) aksının minimum baskılanması ve büyüme geriliğinin en aza indirgenmesi için tedavi, olası en düşük doz ve en kısa süre ile sınırlandırılmalıdır.
Yaşlılarda kullanımı
Artan yaşla birlikte sistemik kortikosteroidlerin yan etkileri özellikle osteoporoz, hipertansiyon, hipokalemi, diyabet, enfeksiyona duyarlılık ve deri incelmesi gibi durumlar daha şiddetli ortaya çıkabilir. Yakın klinik izlem, hayatı tehdit eden reaksiyonlardan kaçınmak için gereklidir.
PREDNOL-L her dozunda 1 mmol (23 mg)'den az sodyum ihtiva eder; sodyuma bağlı herhangi bir etki beklenmez.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşimler
Dijital glikozidleri: Potansiyel hipokalemi nedeniyle glikozidlerin etkisi artabilir.
Antihipertansif ve diüretikler: Kortikosteroidler, antihipertansif ve diüretiklerin istenen etkilerini antagonize edebilir.
Asetazolamid, kıvrım diüretikleri, tiazid grubu diüretikler ve karbenoksolonun hipokalemik etkileri artabilir.
Antidiyabetik ajanlar: Kan şekerini düşürücü etki azalabilir.
Kumarin türevleri: Antikoagülan etki hafifleyebilir.
Rifampisin, rifabutin, karbamazepin, aminoglutetimid, fenitoin ve barbitüratlar gibi karaciğer enzimlerini indükleyen ilaçlar: Kortikosteroid etki azalabilir.
Simetidin, eritromisin, ketokonazol, itrakonazol, diltiazem ve mibefradil gibi CYP3A4 enzimini inhibe eden ilaçlar: Kortikosteriodlerin metabolizma hızı azalabilir ve serum konsantrasyonu artabilir.
Antikolinesterazlar: Steroidler miyastenia graviste antikolinesterazların etkisini azaltabilir.
Non-depolarizan kas gevşeticiler: Relaksasyon yapıcı etki uzayabilir.
Östrojenler (örneğin, kontraseptif ürünler): Kortikosteroid ihtiyacı azalabilir. Östrojenlerin beraber kullanımında, metilprednisolonu da içeren kortikosteroidlerin metabolizması bozulabilir.
Nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar (örneğin asetilsalisilik asit, indometazin): Gastrointestinal kanama riski artar.
Salisilatların klerensi kortikosteroidlerle artar ve bu durum, salisilat toksisitesine neden olabilir. Hipotrombinemisi olan hastalarda salisilatlar ve nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar kortikosteroidlerle beraber kullanılacaksa dikkatli olunmalıdır.
Siklosporin: Karşılıklı metabolizma inhibisyonu; serebral konvülsiyon riski artar.
Cilt testleri: Cilt testlerine karşı reaksiyonlar baskılanabilir.
Aşılar: Uzun süreli kortikosteroid tedavisi gören hastalarda antikor yanıtının inhibisyonuna bağlı olarak toksoid ve canlı veya inaktive aşılara karşı yanıt azalabilir. Kortikosteroidler ayrıca canlı zayıflatılmış aşılarda bulunan bazı organizmaların replikasyonunu arttırabilir. Aşı veya toksikoid uygulaması mümkünse kortikosteroid tedavisi kesilene kadar ertelenmelidir.
Alkol/Beslenme/Bitki etkileşimleri:
Alkol: Alkol ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (gastrik mukozal irritasyonu arttırabilir).
Besin: Metilprednisolon kalsiyum absorpsiyonunu engeller. Kafein kısıtlanmalıdır.
Bitkisel ürünler: St. John's wort (sarı kantaron), metilprednisolon düzeylerini düşürebilir. Cat's claw ve ekinezya ile birlikte kullanımından kaçınılmalıdır (immünostimulan etkileri vardır).
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye:
Gebelik kategorisi: C.
Çocuk doğurma potansiyel bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):
Bazı vaka raporlarında, rahim içi araç kullanan kadınlarda kortikosteroidlerle tedavi ile kontrasepsiyonun azaldığı bildirilmiştir.
Gebelik dönemi:
Metilprednisolon plasental bariyeri geçer. Kortikostreoidlerin gebe hayvanlara uygulanması yarık damak dahil fötal gelişim anomalilerine, rahim içi gelişimde geriliğe ve beynin büyüme ve gelişmesi üzerinde etkilere neden olabilir. Kortikosteroidlerin insanlarda konjenital anomali görülme sıklığında artışa sebep olduklarına yönelik veri yoktur ancak gebelik döneminde uzun dönem veya tekrarlanan kullanımlarda kortikosteroidler rahim içi büyüme geriliği riskini arttırabilirler. Metilprednisolonun gebelikte kullanımı ve güvenilirliğine ait sadece sınırlı deneyim mevcuttur. Bu nedenle gebelikte veya gebeliğin engellenemediği durumlarda PREDNOL-L ancak kesin bir tıbbi gereksinim varsa kullanılmalıdır.
Laktasyon dönemi:
Metilprednisolon düşük miktarda anne sütüne geçer. Günlük 40 mg'a kadar olan metilprednisolon kullanımı bebekte sistemik etkilere neden olmaz. Klinik nedenlerle yüksek dozlar gerekirse, bebeğin anne sütüyle birlikte metilprednisolon almasını önlemek için emzirmeden kaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite:
Steroidler, bazı hastalarda sperm sayısında ve hareket yeteneğinde artışa veya azalmaya neden olabilir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Bazı istenmeyen etkiler (lens bulanıklığı ya da göz içi basınçta artıştan dolayı görmede azalma, baş dönmesi, baş ağrısı gibi) hastanın konsantrasyon ve reaksiyon kabiliyetini bozabilir. Bu nedenle araba veya makine kullanımı için risk oluşturabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Advers olaylar sistem organ sınıfı ve sıklığa göre şu yaklaşımla sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Bilinmiyor: Enfeksiyonlara duyarlılığın ve enfeksiyon şiddetinin artışı, ciddi enfeksiyon bulgularının maskelenmesi, fırsatçı enfeksiyonlar, latent tüberkülozun reküransı.
Kan ve lenf sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Lökositoz, tromboembolizm.
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Bilinmiyor: Anafilaksi dahil aşırı duyarlılık reaksiyonları, bronkospazm.
Endokrin hastalıkları
Bilinmiyor: Hipotalamus-hipofiz-adrenal eksenin baskılanması, bebek, çocuk ve adolesanlarda büyümenin baskılanması, menstrüel düzensizlik, amenore. Cushingoid yüz (aydede yüz), hirsutizm.
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Bilinmiyor: Sodyum ve su tutulması, potasyum kaybı, hipotansiyon veya hipertansiyon, hipokalemik alkaloz, duyarlı hastalarda konjestif kalp yetmezliği, kilo alımı, antidiyabetik tedavi için gereksimini artan bozulmuş karbonhidrat toleransı, negatif azot ve kalsiyum dengesi, iştah artışı.
Psikiyatrik hastalıkları
Yaygın: Bütün kortikosteroidler için efektif bozuklar dahil geniş kapsamlı psikiyatrik reaksiyonlar (sinirli, öforik, deprese ve değişken duygudurum psikolojik bağımlılığı ve intihar düşünceleri gibi), psikotik reaksiyonlar (mani, delüsyon, halüsinasyon ve şizofreninin alevlenmesi dahil), davranış bozuklukları, sinirlilik, anksiyete, uyku bozuklukları, nöbetler ve konfüzyon ve amnezi dahil kongnitif fonksiyon bozuklukları.
Kortikosteroidlerin geri çekilmesiyle psikolojik etkiler bildirilmiştir, sıklık bilinmemektedir. Genellikle metilprednisolon tedavisinin geri çekilmesinden sonra çocuklarda papilloödemle birlikte intrakranyal basıncın arttığı (psödotümör serebri) bildirilmiştir.
Göz hastalıkları
Bilinmiyor: Göz içi basıncının artması, glokom, göz sinirlerine olası hasarla birlikte papilloödem, katarakt, korneal veya skleral incelme, oftamik viral veya fungal hastalığın alevlenmesi.
Kardiyak hastalıklar
Bilinmiyor: Miyokard enfarktüsünü takiben miyokard rüptürü, kardiyak arrest, kardiyak aritmi.
Gastrointestinal hastalıklar
Bilinmiyor: Dispepsi, perforasyon ve hemoraji ile birlikte peptik ülser, abdominal şişkinlik, ösofajiyal ülser, ösofajiyal kandidiyaz, akut pankreatit, bağırsak delinmesi, gastrik hemoraji. Özellikle hızlı uygulama ile bulantı, kusma ve ağızda kötü tat görülebilir.
Kortikosteroid tedavisini takiben alanin transaminaz (ALT, SGPT), aspartat transaminaz (AST, SGOT) ve alkalin fosfatazda artış gözlenmiştir. Bu değişiklikler genellikle küçüktür ve klinik sendromla ilişkili değildir; tedavi durdurulunca geri döner.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Bilinmiyor: Bozulmuş onarım, peteşi, ekimoz, ciltte atrofi, morarma, çatlaklar, telenjektazi, akne, hipopigmentasyon veya hiperpigmentasyon. Kortikosteroid tedavisi alan hastalarda Kaposi sarkomunun oluştuğu bildirilmiştir. Kortikosteroidlerin kesilmesi klinik remisyonla sonuçlanabilir.
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Bilinmiyor: Proksimal miyopati, osteoporoz, omurga ve uzun kemik fraktürleri, avasküler osteonekrozu, tendon yırtılması.
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar
Bilinmiyor: Hıçkırık.
Geri çekilme semptomları: Uzun süreli tedaviden sonra kortikosteroid dozunun çok hızlı bir şekilde azaltılması akut böbrek yetmezliği, hipotansiyon ve ölüme neden olabilir. Ancak bu, daha çok devamlı tedavinin uygulandığı durumlarda geçerlidir.
Geri çekilme sendromunda ayrıca ateş, miyalji, artralji, rinit, konjonktivit, ağrılı kaşıntılı deri nodülleri ve kilo kaybı ortaya çıkabilir.
4.9. Doz Aşımı ve Tedavisi
PREDNOL-L'nin akut doz aşımının klinik sendorumu yoktur. Tedavi semptomatik ve destekleyici olmalıdır. Metilprednisolon diyalize edilebilir. Kronik doz aşımını takiben adrenal süpresyon olasılığına karşı doz belli bir sürede kademeli olarak azaltılmalıdır. Böyle bir durumda hastanın başka bir stres atağı sırasında desteklenmesi gerekebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Glukokortikoidler ATC Kodu: H02AB04
Metilprednisolon sentetik ve fluorsuz bir kortikosteroiddir. Metilprednisolonun antienflamatuar etkinliği, prednisolonunkinden daha güçlüdür. Vücutta su ve tuz tutulumunu indükleyici etkisi ise prednisolonunkinden daha azdır.
Metilprednisolon sodyum süksinat, metilprednisolon ile aynı metabolik ve antienflamatuar etkilere sahiptir. Parenteral yoldan eşdeğer dozlarda uygulandıklarında, her iki bileşiğin biyolojik etkinlikleri eşdeğerdir. İntravenöz uygulama sonrası eozinofil sayısının baskılanması gösterge olarak alındığında metilprednisolon sodyum süksinatın, hidrokortizon sodyum süksinata göre potensi en az 4 kat daha fazladır. Bu veri metilprednisolon ve hidrokortizonun oral uygulama sonrası göreceli potensi ile tutarlılık göstermektedir.
Glukokortikoidler güçlü ve çok çeşitli metabolik etkilere sahiptirler. Buna ek olarak değişik uyaranlara karşı vücudun bağışıklık cevabını da hafifletirler.
Doğal kortikosteroidlerin (hidrokortizon ve kortizon), tuz tutucu özellikleri de bulunmakla birlikte, adrenokortikal yetmezlik durumunda replasman tedavisi amacıyla kullanılmaktadırlar. Doğal kortikosteroidlerin sentetik analogları ise güçlü antienflamatuvar etkinlikleri nedeniyle birçok organ sistemi bozukluklarında kullanılmaktadırlar.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel Özellikler
Emilim:
Metilprednisolon sodyum süksinatın intravenöz infüzyonundan sonra (20 dakika süreyle 30 mg/kg veya 30-60 dakika süreyle 1 g), yaklaşık 20 |ig/ml doruk metilprednisolon konsantrasyonuna ulaşmıştır. Altı yetişkin gönüllüye yapılan tek 40 mg IV bolus enjeksiyonun ardından doruk metilprednisolon düzeyleri 42-47 |ig/100 ml olarak bildirilmiştir. IM enjeksiyonla IV enjeksiyondan daha düşük doruk düzeyler elde edilse de, plazma düzeyleri metilprednisolon absorpsiyonun oranı diğer uygulama yoluyla eşdeğer olduğundan uzun süre devam etmektedir. Metilprednisolonun 40 mg dozda 22 erkek yetişkine IM enjeksiyonundan sonra 2 saat içerisinde 33.67 |ig/100 ml doruk plazma konsantrasyonuna ulaşılmıştır.
Dağılım:
Metilprednisolon başta globulin daha az albumin olmak üzere büyük oranda plazma proteinlerine bağlanır. Metilprednisolon iki kompartmanlı modelle vücuda geniş oranda dağılır. Otuzdört yetişkin gönüllüde ortalama dağılım hacminin 41-61.5 arasında olduğu bildirilmiştir.
Biyotransformasyon:
Metilprednisolon karaciğerde inaktif metabo
KULLANMA TALİMATI
PREDNOL-L 250 mg liyofilize enjektabl ampul Kas içine ya da damar içine uygulanır.
• Etkin madde:
Her bir ampul, 188.5 mg metilprednisolona eşdeğer 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat içerir.
Çözücü ampul, 4 ml enjeksiyonluk su içerir.
• Yardımcı madde:
Sodyum fosfat dibazik (anhidr), sodyum klorür.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında, doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışındayüksek veya düşükdoz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. PREDNOL-L nedir ve ne için kullanılır?
2. PREDNOL-L'yi kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. PREDNOL-L nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PREDNOL-L'nin saklanması
Başlıkları yer almaktadır. 1. PREDNOL-L nedir ve ne için kullanılır?
• PREDNOL-L enjeksiyon için beyaz toz ve çözücü formundadır. Metilprednisolon sodyum süksinat etkin maddesini içerir. Kortikosteroidler adı verilen bir ilaç sınıfına dahildir. Kortikosteroidler vücudunuzda doğal olarak üretilirler ve birçok vücut fonksiyonu için önemlidirler.
• PREDNOL-L ambalajında beyaz toz kütle içeren 1 adet renksiz cam ampul ve 1 adet eritici ampul ile birlikte sunulmaktadır.
• PREDNOL-L vücudunuzdaki kortikosteroidi arttırarak, cerrahi ameliyat sonrasında (örneğin, organ nakli gibi), multiple skleroz adlı hastalığın belirtilerinin alevlenmesinde veya diğer stres durumlarında yardımcı olabilir. Bu durumlar, vücudun aşağıdaki bölümlerini etkileyen yangı ya da alerjik reaksiyonları içerir:
- Beyin (örn. tümör veya beyin zarının yangısı olan menenjit)
- Mide ve bağırsak (örneğin, yangılı bağırsak hastalıkları olan Crohn hastalığı, ülseratif kolit)
- Kan ve kan damarları (örneğin, bir çeşit kan kanseri olan lösemi)
- Göz (örneğin, optik nevrit, üveit, irit adlı sırasıyla göz siniri, gözün çeşitli tabakalarının yangılı hastalıkları)
- Eklemler (örneğin, romatoid artrit, romatizmal ateş)
- Akciğer (astım, ciddi alerji veya aşırı duyarlılık, tüberküloz veya kusma sırasında nefes alma ya da mide içeriğinin sebep olduğu)
- Kas (örneğin, kaslarda inflamasyon (iltihap) ve yıkımla giden; buna bağlı kas güçsüzlüğünün geliştiği dermatomiyozit ve polimiyozit adlı hastalıklar)
- Cilt (örneğin, Stevens-Johnson Sendromu olarak isimlendirilen ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden yangı durumu)
PREDNOL-L yukarıda belirtilen koşullardan başka durumların tedavisinde de kullanılabilir. Bu ilacın size ne için verildiğinden emin değilseniz, doktorunuza danışınız.
2. PREDNOL-L'yi kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler PREDNOL-L'yi aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer;
• Metilprednisolona, diğer steroid ilaçlara veya PREDNOL-L'nin içerdiği diğer yardımcı maddelere karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz,
• İç organlara yayılmış mantar enfeksiyonunuz varsa,
• Özel bir tedavi uygulanmayan yaygın bir enfeksiyonunuz varsa.
• İntratekal uygulanmamalıdır (beyin-omurilik sıvına uygulama).
PREDNOL-L'yi aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ
Eğer;
• Uzun süreli steroid tedavisi alıyorsanız (Böbrek üstü bezleriniz kendiliklerinden hormon üretme işlevini azaltacağından veya durduracağından tedaviyi aniden kesmeyiniz)
• Özellikle suçiçeği ve kızamık hastalarıyla temas ettiyseniz (Bağışıklık sistemi baskılanabilir bu nedenle enfeksiyonlara duyarlılık artar. Temas ettiyseniz derhal doktorunuza haber veriniz.),
• Osteoporoz (kemik erimesi) varsa,
• Hipertansiyon (kan basıncının yüksek olması) hastası iseniz
• Şiddetli duygudurum bozukluklarınız (depresyon, önceden bu tür ilaçlar ile ağır ruhsal bozukluk geçirenlerde), psikolojik bozukluğunuz varsa,
• Şeker hastası iseniz veya ailenizde şeker hastası bulunuyorsa,
• Tüberkülozunuz varsa veya geçmişte tüberküloz geçirdiyseniz,
• Glokom (göz içi basıncında artma) hastalığınız veya ailenizde glokom hastası varsa,
• Gözünüzde herpes virüsü kaynaklı bir enfeksiyon varsa,
• Kalp krizi geçirdiyseniz,
• Kalp yetmezliği dahil kalp problemleriniz varsa,
• Hipotiroid (tiroid bezi az çalışması) hastasıysanız,
• Karaciğer veya böbrek yetmezliğiniz varsa,
• Kaposi sarkomu (bir çeşit cilt kanseri) hastalığınız varsa,
• Geçmişte PREDNOL-L benzeri ilaç aldığınızda kas problemleriniz (ağrı veya güçsüzlük) olduysa,
• Myastenia gravis (yorgunluk ve kas güçsüzlüğüne neden olan bir durum) hastalığınız varsa,
• Ülser, peritonit, ülseratif kolit, abse, divertikülit gibi mide ya da bağırsak hastalığınız varsa (kanama ve delinme riski artar),
• Tromboflebitiniz (yüzeyel toplardamar iltihabı) varsa,
• Sara (epilepsi) hastası iseniz.
• Aşı yapılırken dikkatli olunmalıdır. Canlı aşılardan kaçınılmalıdır. Ölü aşıların ise etkinliklerinden emin olunamaz.
• Yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.
• Çocuk hastalarda büyüme geriliği yapabileceği için çocuklar büyüme açısından dikkatle takip edilmelidir.
• Özellikle 6 haftadan uzun süre tedavi gören hastalar, 32 mg'ın üzerinde günlük doz alanlar, tekrarlayan kortikosteroid tedavisi gören hastalar, ilaç dozunu genellikle akşam üzeri alan hastalarda ilacın aniden kesilmesi hastalık bulgularında alevlenme gibi kesme bulguları oluşturabileceği için yavaş kesilmelidir.
• Uzun süredir tedavi görüyorsanız araya giren hastalık, ameliyat veya travma durumları ilaç ihtiyacınızı artırabilir. Doktorunuza danışınız.
• Herhangi bir ameliyata girmeden önce doktorunuza, diş hekiminize veya size anestezi uygulayacak hekime bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
Bu uyarılar, geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
PREDNOL-L'nin yiyecek ve içecek ile kullanılması
Uygulama yöntemi açısından yiyecek ve içeceklerle etkileşimi yoktur.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ilaç bebeğinizin gelişimini yavaşlatabileceğinden, hamile iseniz, PREDNOL-L tedavisi sırasında hamile kalırsanız ya da yakın gelecekte hamile kalmayı planlıyorsanız, doktorunuzu bu durumdan haberdar ediniz.
PREDNOL-L'yi hamileyken kullanıp kullanamayacağınıza doktorunuz karar verecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
PREDNOL-L'nin etkin maddesi anne sütüne geçmektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da PREDNOL-L tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına ilişkin doktorunuz tarafından karar verilecektir. Karar verilirken emzirmenin çocuk açısından faydası ve PREDNOL-L tedavisinin emziren anne açısından faydası dikkate alınacaktır.
Araç ve makine kullanımı
PREDNOL-L'nin bazı olası yan etkileri konsantrasyon ve hareket yeteneğini bozabildiğinden araç ve makine kullanımı için risk oluşturabilir.
PREDNOL-L'nin içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
PREDNOL-L her dozunda 1 mmol (23 mg)'den az sodyum ihtiva ettiği için sodyuma bağlı herhangi bir etki beklenmez.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
Eğer aşağıdaki ilaçlardan herhangi birini kullanıyorsanız PREDNOL-L kullanmadan önce doktorunuza bilgi veriniz:
- Kalp yetmezliği ve/veya düzensiz kalp atımında kulllanılan dijital glikozitleri
- Tansiyon hastalarında kullanılan antihipertansifler ve diüretikler
- Glokom (göz tansiyonu) ve epilepsi (sara) tedavisinde kullanılan asetazolamid
- Mide rahatsızlıklarında kullanılan karbenoksolon ve simetidin
- Şeker hastalarında kullanılan antidiyabetik ilaçlar
- Çeşitli enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antibiyotik olan eritromisin
- Şiddetli romatoid artrit, sedef hastalığı veya organ veya kemik iliği naklinden sonra kullanılan siklosporin
- Kanı seyrelten antikoagülan ilaçlar (kumarin türevleri)
- Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin, rifabutin gibi antibiyotikler
- Epilepsi tedavisinde kullanılan karbamazepin, fenitoin ve barbitüratlar
- Kanser tedavisinde kullanılan aminoglutetimid
- Mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan ketokonazol, itrakonazol
- Kalp rahatsızlıklarında veya yüksek kan basıncı durumunda kullanılan diltiazem ve mibefradil
- Miyastenia gravis denilen kas güçsüzlüğü hastalığında kullanılan antikolinesterazlar
- Bazı ameliyat yöntemlerinde kullanılan kas gevşetici ajanlar
- Doğum kontrol ilaçları (östrojenler)
- Asetilsalisilik asit ve nonsteroidal antienflamatuvarlar olarak bilinen ilaçlar
Eğer yakın zamanda aşı olduysanız veya olacaksanız dokturunuza söyleyiniz. Bu ilacı kullanırkan canlı aşı olmamalısınız. Diğer aşılar daha az etkili olabilir.
Eğer size alerji testi yapılacaksa PREDNOL-L kullandığınızı doktorunuza veya hemşirenize söyleyiniz.
Midede tahrişi arttırabileceğinden alkol ile birlikte kullanmayınız.
PREDNOL-L'nin kullanımı kalsiyum emilimini azaltır. Bu durumda kafein kullanımı azaltılmalıdır.
PREDNOL-L kullanırken sarı kantaron (diğer isimleri, St John's wort veya Hypericum perforatum) kedi pençesi (Cat's claw) ve ekinezya almayınız.
3. PREDNOL-L nasıl kullanılır? Uygun kullanım ve doz / uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz hastalığınıza ve ciddiyetine bağlı olarak enjeksiyon bölgenizi, size ne kadar ilaç verileceğini ve kaç tane enjeksiyon yapılacağını belirleyecektir. Belirtilerinizde etkili bir rahatlama sağlamak için mümkün olan en kısa sürede en düşük dozu size uygulayacaktır.
En az 5 dakika süreyle uygulama yapılacaktır. Yüksek dozlarda bu süre 30 dakika veya daha uzun sürebilir. Yüksek dozlar genelde sadece 2-3 gün için uygulanmalıdır.
Uygulama yolu ve metodu:
PREDNOL-L kas içine enjeksiyon yolu ile ya da damar içine infüzyon yolu (damla damla uygulama) ile uygulanır. Acil durumlarda damar içine enjeksiyon yolu ile yavaş bir şekilde uygulama yapılır. İstenilen doz damar içi yolla yavaş bir şekilde (birkaç dakikalık süreler halinde) verilir. Kas içi enjeksiyonların derin olması gerekir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Kortikosteroidler çocuklarda büyümeyi etkileyebildiğinden, doktorunuz etkili olan en düşük dozu uygulayacaktır.
Yaşlılarda kullanım:
Tedavi genelde yetişkinlerdekine benzerdir ancak doktorunuz ilacın istenmeyen etkilerine karşı sizi düzenli olarak görmek isteyebilir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği /Karaciğer yetmezliği:
PREDNOL-L karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrol altında tutularak kullanılmalıdır.
Eğer PREDNOL-L 'nin etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla PREDNOL-L kullandıysanız:
Bu ilaç uzman bir sağlık personeli tarafından uygulanacağından kullanmanız gerekenden daha fazla PREDNOL-L kullanımı beklenmez. Ancak size fazla doz uygulandığını düşünüyorsanız mümkün olan en kısa sürede, sağlık personelini bilgilendirmeniz gerekir.
PREDNOL-L 'den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.
PREDNOL-L'yi kullanmayı unutursanız:
İlacınız uzman bir sağlık personeli tarafından uygulanacağından böyle bir durumun oluşmaması için gereken önlemler alınacaktır. Ancak size uygulanacak dozun unutulduğunu düşünüyorsanız mümkün olan en kısa sürede, sağlık personelini bilgilendirmeniz gerekir.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz uygulamayınız (almayınız).
PREDNOL-L ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Doktorunuz PREDNOL-L ile tedavinizin ne kadar süreceğini size bildirecektir. Kendinizi iyi hissetseniz bile doktorunuza danışmadan tedaviyi erken kesmeyiniz.
Bu ilacın kullanımı ile ilgili başka sorularınız olursa doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi PREDNOL-L'nin içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
PREDNOL-L'nin kullanılması sonucunda aşağıda belirtilen yan etkiler ortaya çıkabilir.
Yaygın görülen yan etkiler (Tedavi edilen 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir):
• Metilprednisolon dahil kortikosteroidler ciddi zihinsel sağlık problemlerine neden olabilir. Bunlar yetişkin ve çocuklarda yaygın görülür. Metilprednisolon benzeri ilaç alan her 100 kişiden yaklaşık 5'ini etkileyebilir.
• İntihar düşüncesi de dahil depresyonda (ruhsal çöküntü içerisinde) hissetme.
• Taşkın veya iniş çıkışlı bir ruh halinde olma.
• Endişeli olma, uyku problemleri, düşünmede zorluk veya aklın karışması ve hafıza kaybı.
• Olmayan şeyleri hissetme, görme veya duyma.
• Tuhaf ve korkutucu düşüncelere sahip olma, farklı davranma veya yalnız kalma hissi.
Sıklığı bilinmeyen yan etkiler (Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor):
• Deri döküntüsü, yüzün şişmesi veya hırıltılı ve zor nefes alma gibi alerjik reaksiyonlar. Bu tip yan etki seyrek görülür ancak ciddi olabilir.
• Akut pankreatit (muhtemelen kusma, şok ve bilinç kaybıyla görülen sırtınıza yayılan karın ağrısı)
• Patlamış veya kanayan ülserler. Belirtileri karın ağrısı (özellikle sırtınıza yayılıyorsa), makattan kan gelmesi, siyah veya kanlı dışkı ve/veya kan kusmadır.
• Enfeksiyonlar. Bu ilaç bazı enfeksiyonların belirtilerini gizleyebilir veya değiştirebilir ya da sizin enfeksiyona direncinizi düşürebilir, bu sebeple erken tanı koymak zordur. Belirtiler yüksek ateş ve kötü hissetmeyi içerebilir. Önceden geçirilmiş tüberküloz enfeksiyonunun alevlenmesi sonucu belirtiler, göğüs ağrısı ve kanlı öksürme olabilir. Önceden geçirilmiş sıtma enfeksiyonunun belirtileri titreme ve ateş olabilir. PREDNOL-L ciddi bir enfeksiyon geçirmenize neden olabilir.
• Pulmoner emboli (akciğerde kan pıhtısı). Belirtileri ani keskin göğüs ağrısı, nefes alamama ve kanlı öksürmeyi içerir.
• Çocuklarda kafa içi basıncın artması (psödotümör serebri). Belirtileri başağrısıyla birlikte kusma, enerji kaybı ve sersemliktir. Bu yan etki genellikle tedavinin durdurulmasından sonra ortaya çıkar.
• Tromboflebit (bacak damarında tromboz veya kan pıhtısı). Belirtileri ağrılı, şişmiş, kırmızı ve hassas damarlardır.
• Kalbinizin kan pompalaması ile ilgili problemler (kalp yetmezliği), belirtileri ayak bileklerinin şişmesi, nefes almada zorluk ve düzensiz kalp atımı (kalp atışınının farkında olma), düzensiz veya çok hızlı ya da yavaş nabızdır.
• Yüksek kan basıncı, belirtileri baş ağrısı veya genellikle kötü hissetmedir.
• Beyaz kan hücrelerinin sayısında artış (lökositoz).
• Artan su ve tuz içeriğinin neden olduğu şişlik ve yüksek kan basıncı.
• Vücudunuzdan potasyum kaybına bağlı olarak kramp ve spazmlar. Bu durum seyrek olarak konjestif kalp yetmezliğine (kalp düzenli kan pompalayamadığı zaman) neden olabilir.
• Bulantı (hasta hissetme) veya kusma (hasta olma).
• Yemek borusunda ülser veya pamukçuk (yutkunurken rahatsızlık).
• Hazımsızlık.
• Şişkin karın.
• Özellikle yüksek doz alındığında uzun süren hıçkırık.
• Glokom (gözlerde ağrıya ve baş ağrısına neden olan göz içi basıncında artış).
• Göz sinirlerinin şişmesi (papilloödem, görme bozukluğu ile gözlenen).
• Göz sinirlerinin hasarı veya katarakt (görüşün bozulması ile gözlenen).
• Gözün ön bölümündeki saydam kısmın (kornea) veya gözün beyaz kısmının (sklera) incelmesi.
• Virüs veya mantarların sebep olduğu göz enfeksiyonlarının kötüleşmesi.
• Göz yuvarlağının ileri doğru çıkması (ekzoftalmi).
• Bulanık veya çift görme.
• Bebek, çocuk ve ergenlerde normal büyümede kalıcı olabilen yavaşlama.
• Bayanlarda düzensiz adet görme veya hiç adet görmeme.
• Bayanlarda yüzde ve vücutta aşırı kıllanma (hirsutizm).
• Yuvarlak veya aydede yüz (Cushingoid yüzler)
• İştah artışı ve kilo alımı.
• Diyabet (şeker hastalığı) ve var olan diyabetin kötüleşmesi.
• Uzun süreli tedavi bazı hormon düzeylerinin düşmesine buna bağlı olarak sırasıyla düşük kan basıncı ve baş dönmesine neden olabilir. Bu etki aylarca sürebilir.
• Alanin transaminaz, aspartat transaminaz ve alkalin fosfataz gibi ilaçların ve diğer maddelerin parçalanmasında vücuda yardım eden belli kimyasalların (enzimler) miktarı kortikosteriodle tedaviden sonra artabilir. Bu değişiklik genellikle hafiftir ve enzim düzeyleri ilacın vücuttan tamamen temizlenmesinden sonra normale döner. Bu durum gerçekleşirse herhangi bir belirti fark etmeyeceksiniz, ancak eğer bir kan testi yaptırırsanız ortaya çıkacaktır.
• Tüberküloz için olan gibi cilt reaksiyonlarına karşı normal reaksiyonları gizleyebilen veya değiştirebilen, enfeksiyonlara karşı artan hassasiyet.
• Kas zayıflığı veya kaybı.
• Kolay kırılan kemikler.
• Kırık kemikler veya çatlaklar.
• Zayıf kan dolaşımına bağlı olarak kemiğin bozulması, bu durum kalçada ağrıya neden olur.
• Ağrı ve/veya şişmeye neden olan kas tendon yırtılması.
• Kas krampları veya spazmları.
• Sivilce
• Yaraların iyileşmesinde zayıflık
• Çatlaklarla cildin incelmesi
• Morarma.
• Ciltte küçük mor/kırmızı lekeler.
• Cildinizde soluk veya koyu lekeler, veya farklı renklerde olan lekelerin artması.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. PREDNOL-L'nin saklanması
PREDNOL-L 'yi çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız.
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PREDNOL-L 'yi kullanmayınız.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PREDNOL-L'yi kullanmayınız.
Ruhsat sahibi:
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.
Pak İş Merkezi
Prof. Dr. Bülent Tarcan Sok. No: 5/1 34349 Gayrettepe - İstanbul
Üretim yeri:
Mustafa Nevzat İlaç Sanayii A.Ş.
Çobançesme Mah. Sanayi Cad. No:13 34196 Yenibosna -İstanbul
Bu kullanma talimatı 02/07/2013 tarihinde onaylanmıştır.
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR
Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi:
Hayatı tedit edici durumlarda yardımcı tedavi olarak önerilen doz, en az 30 dakika süre içerisinde intravenöz yoldan verilen 30 mg/kg metilprednisolon sodyum süksinattır. Bu doz 48 saate kadar 4-6 saatte bir tekrarlanabilir.
Kortikosteroide yanıt veren hastalıkların kötüleşmesi ve/veya standart tedaviye yanıt vermemesi durumunda yüksek dozlama için önerilen doz programı:
• Romatizmal hastalıklar: 1, 2, 3 veya 4 gün IV 1 g/gün veya 6 ay IV 1 g/ay.
• Sistemik lupus eritematoz: 3 gün IV 1 g/gün.
• Multipl skleroz: 3 gün IV 1 g/gün veya 5 gün IV 1 g/gün.
• Glomerulonefrit, lupus nefriti gibi ödematöz durumlar: 4 gün boyunca her gün IV 30 mg/kg veya 3, 5 ya da 7 gün IV 1 g/gün.
Dozlama en az 30 dakika süreyle yapılmalıdır ve tedaviden sonra bir hafta içerisinde iyileşme görülmezse veya hastanın durumuna göre gerekli görülürse tekrarlanabilir.
Terminal dönemdeki kanser- Yaşam kalitesi
Prospektif kontrollü çalışmalar sekiz haftaya kadar intravenöz yoldan günde 125 mg metilprednisolon sodyum süksinat uygulanmasıyla terminal dönemdeki kanser hastalarının yaşam kalitesinin anlamlı derecede arttığını göstermiştir.
Bulantı ve kusmanın önlenmesi kanser kemoterapisiyle ilişkilendirilmiştir. Önerilen dozlama: hafiften orta dereceye kadar emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat kemoterapiden 1 saat önce, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan verilmelidir.
Artan etki için metilprednisolon sodyum süksinatın ilk dozu ile birlikte klorine fenotiyazin kullanılabilir. Şiddetli emetojenik kemoterapi: 250 mg metilprednisolon sodyum süksinat en az 5 dakika süreyle intravenöz yoldan kemoterapiden 1 saat önce metoklopramid veya butifenonun uygun dozlarıyla, kemotrapinin başlangıcında ve sonunda tek başına verilmelidir.
Akut omurilik hasarı: Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
Hasarın ilk 3 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 23 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
Hasarın 3 ila 8 saati içerisinde tedaviye başlanan hastalar: 15 dakika süreyle IV bolus enjeksiyonla 30 mg/kg uygulanmalıdır, 45 dakika ara verilmelidir ve 47 saat süreyle devam eden IV infüzyonla 5.4 mg/kg/saat verilmelidir.
İnfüzyon pompaları için ayrı intravenöz bölgeler olmalıdır. Tedaviye hasarın ilk 8 saati içerisinde başlanmalıdır.
AİDS'li hastalarda
Pneumocystis carinii
pnömonisi: Farklı dozlamalar kullanılmıştır. Bir yaklaşıma göre 40 mg metilprednisolon sodyum süksinat maksimum 21 gün veya pnömosistis tedavisinin sonuna kadar her 6 ila 12 saatte bir kademeli olarak azalan dozlarda uygulanmalıdır. Tedaviye anti-pnömosistis tedavisinin 72 saati içerisinde başlanmalıdır.
Anafilaktik reaksiyonlar: Ani hemodinamik etki için öncelikle adrenalin veya noradrenalin uygulanmalı sonrasında kabul edilen diğer uygulamalarla birlikte PREDNOL-L intravenöz olarak enjekte edilmelidir.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları: PREDNOL-L 30 dakika ila 2 saat içerisinde rahatlama sağlar. Astımlı hastalara PREDNOL-L intravenöz yoldan 40 mg dozda verilebilir, hastanın yanıtına göre tekrarlanabilir. Bazı astımlı hastalarda birkaç saat boyunca yavaş intravenöz damla şeklinde uygulama avantajlı olabilir.
Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonları: Günlük dozun 1 g'a kadar arttırılması gerekebilir. Graft reddi reaksiyonlarının tedavisinde metilprednisolon sodyum süksinat kullanılan çalışmalarda doz ve protokol değişebilse de, yayınlanmış literatürler bu düzeydeki dozları (akut red için yaygın olarak kullanılan 500 mg- 1 g) desteklemektedir. Genelde yüksek doz kortikosteroid tedavi, hasta stabil bir duruma gelene kadar uygulanmalı ve hiçbir zaman hastanın durumuna göre 48-72 saati aşmamalıdır.
Serebral ödem: Kortikosteroidler beyin tümörleriyle ilişkili serebral ödemlerin azaltılması veya önlenmesinde kullanılır.
Tümöre bağlı ödem olan hastalarda kortikosteroid dozunun giderek azaltılması, intrakranyal basıncta rebound artışın önlenmesi açısından önemlidir. Doz azaldıkça beyinde şişlik görülürse, parenteral olarak verilen daha yüksek ve sık dozlarla tekrar başlanır.
Beyin tümörüne bağlı ödem için önerilen doz uygulamaları aşağıdaki şekildedir:
Uygulama A (1)
| Doz (mg)
| Uygulama yolu
| Aralık (saat)
| Uygulama süresi
|
Pre-operatif
| 20
| IM
| 3-6
|
|
Operasyon sırasında
| 20-40
| IV
| 1
|
|
Operasyon sonrası
| 20
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 16
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 12
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 8
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 3
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 6
| 24 saat
|
| 4
| IM
| 12
| 24 saat
|
Uygulama B (2)
| Doz (mg)
| Uygulama yolu
| Aralık (saat)
| Uygulama süresi
|
Pre-operatif
| 40
| IM
| 6
| 2-3
|
Operasyon sonrası
| 40
| IM
| 6
| 3-5
|
| 20
| Oral
| 6
| 1
|
| 12
| Oral
| 6
| 1
|
| 8
| Oral
| 8
| 1
|
| 4
| Oral
| 12
| 1
|
| 4
| Oral
|
| 1
|
10 günden sonra tedavi kesilmelidir.
Diğer endikasyonlarda başlangıç dozu 10-500 mg arasında değişmektedir. Yüksek dozlar ciddi, akut durumların kısa süreli tedavisinde kullanılır. 250 mg'a kadar olan başlangıç dozları en az 5 dakika, 250 mg'ın üzerinde dozlar ise en az 30 dakika süresinde intravenöz yoldan uygulanmalıdır. 24 saatte bir 0.5 mg/kg'dan az olmamalıdır. Devam eden dozlar hastanın yanıtına ve klinik durumuna bağlı olarak belirlenen aralıklarla intravenöz veya intramüsküler olarak uygulanabilir. Kortiksteroid tedavisi konvansiyonel tedavinin yerine bir tedavi değil, konvansiyonel tedaviye yardımcı bir tedavidir.
Uygulama şekli:
Liyofilize tozu içeren ampul, çözücüsü ile çözüldükten sonra hazırlanan çözelti IM enjeksiyonla veya IV infüzyon yolu ile uygulanabilir. Acil durumlarda tercih edilen uygulama şekli IV enjeksiyondur. İstenilen doz IV yolla yavaş bir şekilde (birkaç dakikalık süreler halinde) verilir. Kas içi enjeksiyonların derin olması gerekir.
Perfüzyon izotonik çözeltilerde yapılmalıdır (serum fizyolojik veya glukoz).
Sulandırıldıktan sonra bekletilmeden kullanılmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek/ Karaciğer yetmezliği:
PREDNOL-L böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrol altında tutularak kullanılmalıdır.
Lupus nefritinde: Yüksek doz genel tedavisi, IV uygulama: 3 gün boyunca günde 1 g verilir.
Pediyatrik popülasyon:
Hematolojik, romatizmal veya renal durumlar gibi endikasyonların yüksek doz tedavilerinde, 30 mg/kg/gün'den maksimum 1 g/gün'e kadar olan dozlar önerilmektedir. Bu doz gün içerisinde veya takip eden günlerde üçe bölünerek verilebilir. Transplantasyon sonrası graft reddi reaksiyonlarında, 3 güne kadar 10-20 mg/kg/gün'den maksimum 1 g/gün'e kadar olan dozlar önerilmektedir. Astım tedavisinde, 1 -4 mg/kg/gün dozu 1 -3 gün için önerilmektedir.
PREDNOL-L kullanımıyla büyümede gerileme riski söz konusu olduğundan, çocuklarda zorunlu nedenler olmadıkça kullanılmamalıdır.
Geriyatrik popülasyon:
Özel bir uygulama bulunmamaktadır ancak geriyatrik hastalarda tedavi planlanırken kortikosteroidlerin istenmeyen etkilerinin daha ciddi olarak ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır ve hastalar klinik olarak izlenmelidir.
11