PROLEUKIN 18 x 106IU/ml i.v. enjeksiyonluk/infüzyonluk çözelti için toz Damar içine veya deri altına uygulanır.
Steril
Etken Madde
Bir flakon, steril liyofılize toz halinde 18 x 106IU/ml aldeslökin içerir.Yardımcı maddeler
Mannitol, sodyum dodesil sülfat, sodyum dihidrojen fosfat, disodyum hidrojen fosfat.Bu Kullanma Talimatında:
1. PROLEUKIN IV nedir ve ne için kullanılır?
2. PROLEUKIN IV’i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. PROLEUKIN IV nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PROLEUKIN IV’in saklanması
Başlıkları yer almaktadır.
2.PROLEUKIN IV nedir ve ne için kullanılır?
PROLEUKIN flakon, steril liyofılize toz halinde 18 x 106 IU/ml aldeslökin içerir. Vücut tarafından üretilen ve interlökin-2 (IL-2) olarak adlandırılan bir proteine çok benzeyen sentetik bir proteindir. Bu protein bağışıklık (immün) sisteminin bir parçasıdır. IL-2, vücutta lenfosit olarak adlandırılan ve hastalık ve enfeksiyonlara karşı savaşan belli beyaz kan hücrelerini aktive eder. IL-2, vücutta lenfosit üretimini uyarıp, vücudun savunmasını artırır.
PROLEUKIN karton kutu içinde, 1 adet cam flakon halinde piyasaya verilmektedir.
PROLEUKIN, diğer organlara sıçrayan böbrek kanserinin tedavisinde kullanılır (metastatik renal hücreli karsinom olarak da bilinir).
3.PROLEUKIN IV nasıl kullanılır ?
Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar
Doktorunuz veya hemşireniz tarafından size verilen tüm talimatları dikkatlice takip ediniz. Doktorunuz sizin için uygun olan dozu ve uygulama sıklığını belirleyecektir. PROLEUKIN ile tedavi sağlık uzmanın gözetimi altında yapılmalıdır (bu kullanma talimatının sonunda yer alan talimatlara bakınız).
PROLEUKIN tedavinizden önce veya tedavi sırasında, doktorunuz, sizi muayene edip kan hücre sayımlarınızı kontrol etmek üzere, düzenli kan testleri ve göğüs röntgenleri isteyebilir.
Uygulama yolu ve metodu
PROLEUKIN size şu şekillerde verilebilir:
- Toplardamar içine (intravenöz infüzyon). Bu uygulama, hastanede, kanser tedavisi ilaçlarının kullanımında deneyim sahibi bir doktor veya hemşirenin gözetimi altında yürütülmelidir,
- Deri altına doğrudan enjeksiyon (subkütan enjeksiyon). Bu uygulama, bir hastanede, ayakta bir sağlık merkezinde veya evde, bir doktor veya hemşirenin gözetimi altında yapılabilir.
Değişik yaş grupları
Çocuklarda kullanımı
Çocuklar ve 18 yaş altı ergenlerde kullanılması önerilmemektedir.
Yaşlılarda kullanımı
Yaşlı hastalar, PROLEUKIN’in yan etkilerine daha hassas olabilir. Sağlık personelinin, yaşlıları tedavi ederken dikkatli olması gerekmektedir.
Özel kullanım durumları
Böbrek / Karaciğer yetmezliği:
PROLEUKIN verilmesi, karaciğer transaminazlarında yükselme, serum bilirubininde, serum üre ve serum kreatininde geri dönüşümlü olarak (reversibl) yükselmeye neden olur. Daha önceden böbrek veya karaciğer işlev bozukluğu (disfonksiyonu) olan hastalar yakından izlenmelidirler.
Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.
Eğer PROLEUKIN ’in etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var
ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla PROLEUKIN IV kullanırsanız
Eğer kullanmanız gerekenden daha fazla PROLEUKIN kullandıysanız veya kullandığınızı düşünüyorsanız, hemen doktorunuz veya hemşireniz ile iletişime geçiniz. Bölüm 4’te tanımlanan bazı yan etkilere sebep olmuş olabilir.
PROLEUKIN IV'i kullanmayı unuttuysanız
Geçerli değildir.
PROLEUKIN IV ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
PROLEUKIN tedavisi normal olarak uzun süreli bir tedavidir. Bununla birlikte, herhangi bir zamanda doktorunuzun tavsiyesi üzerine tedavi bırakılabilir.
Doktorunuza danışmadan tedavinizi sonlandırmayınız.
4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi PROLEUKIN IV’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Doktorunuz PROLEUKIN’in yan etkilerinin diğer ilaçlarla tedavi edilmesi gerektiğini düşünebilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sınıflandırılmıştır:
Çok yaygın: Yaygın:
Yaygın olmayan: Seyrek:
10 hastanın en az birinde görülebilir.
10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla görülebilir. 1.000 hastanın birinden az görülebilir, 10.000 hastanın birinden fazla
görülebilir.
Çok seyrek: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Bilinmiyor: Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor.
Aşağıdakilerden biri olursa, PROLEUKIN’i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Aşırı duyarlılık reaksiyonları, anaflaksi (ani başlayan ve ölüme neden olabilecek olan ciddi bir alleıjik reaskiyon).
Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir. Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise PROLEUKIN’e karşı ciddi aleıjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.
Çok yaygın:
• Morarma ve kendiliğinden kanama ile kanınızda düşük trombosit düzeyleri (trombositopeni)
• Yorgunluk ve solgun deri gibi semptomlar gösteren düşük alyuvar düzeyleri: kansızlık (anemi)
• Göğüs ağrısı
• Baş dönmesi, bulanık görüş veya sürekli baş ağrısı ile birlikte düşük tansiyon (hipotansiyon)
• Düzensiz kalp ritmi (aritmi)
• Kalp atımının hızlanması (taşikardi)
• Nefes alma ve akciğer problemleri: öksürme
• Nefes darlığı (dispne)
• Böbrek ve idrar ile ilişkili sorunlar: kanda üre ve kreatinin artışı ile birlikte kusma, idrar yapamama, uyku hali, kas tonusunda azalma, solunum güçlüğü ile birlikte idrar üretiminde azalma (oligüri)
• Tiroid aktivitesinde düşme (hipotiroidizm)
• Karıncalanma, uyuşma ve hareket kontrolü kaybının eşlik ettiği merkezi sinir lezyonu (parestezi)
• Kusma ile birlikte tüm vücudu kaplayan akut iltihap (stomatit)
• Diyare (ishal)
• İştahsızlık (Anoreksi)
• Kaygı bozukluğu (Anksiyete)
• Bilinç bulanıklığı (Konfüzyon), uyku hali (somnolans)
• Depresyon, uyuma güçlüğü (İnsomnia)
• Kusma ile birlikte veya tek başına bulantı
• Cilt üzerinde kızarıklık oluşması (eritem), döküntü, kaşıntı, ciltte pullanma veya soyulma (deri eksfoliasyonu)
• Terleme
• Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu*, enjeksiyon bölgesinde ağrı*, enjeksiyon bölgesi iltihabı*
• Titreme ile veya titreme olmadan ateş
• Keyifsizlik, halsizlik ve yorgunluk
• Ağrı
• Sıvı tutulması (Ödem)
• Kilo artışı, kilo kaybı
*Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu, bölgede ağrı ve iltihap sıklığı sürekli intravenöz infüzyon uygulaması sonrasında azalır.
Yaygın:
• Kan bozuklukları: ateş ya da enfeksiyon riskinde artış belirtilerinin eşlik ettiği beyaz kan hücresi (akyuvar) sayısında azalma (lökopeni)
• İltihaplanmaya bağlı kalp ya da akciğer sorunlarına yol açabilecek, eozinofıl adlı beyaz kan hücrelerinin sayısında artma
• Kalp ve dolaşım problemleri: kalp krizi (miyokardiyal iskemi)
• Kalbin anormal veya yetersiz kan pompalaması gibi kalp ve kan damarı hastalıkları (kalp yetmezliği), geçici EKG değişiklikleri
• Normal olmayan bir kalp ritmi hissetme (palpitasyon)
• Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
• Dudaklar, dil ve deride, kandaki oksijen yetersizliği nedeniyle mavileşme (siyanoz)
• Göğüs rahatsızlığı, akciğerlerde su birikmesi (pulmoner ödem, plevral efüzyonlar)
• Organlarda oksijen yetersizliği (hipoksi)
• Öksürükle kan gelmesi (hemoptizi)
• Kanlı idrar (hematüri), idrar yapamama (anüri)
• Yorgunluk, uyku hali, iştah kaybı, kusma ve bacaklarda şişlik ile ilişkili böbrek yetmezliği
• Sindirimle ilgili problemler ve organ problemleri: mide, bağırsak kanaması ve rektal kanama (siyah dışkıyla sonuçlanan), kabızlık, mide rahatsızlığı, hazımsızlık (dispepsi), gastrit
• Kan kusma (hematemez);
• Karında şişme (asit);
• Yutkunmada zorluk (disfaji);
• Karında rahatsızlık hissi gibi karaciğer ve/veya dalak büyümesinin olası belirtileri
• Ani bilinç kaybı veya baygınlık (senkop), konuşma yeteneği kaybı, konuşma bozuklukları
• Tiroid aktivitesinde yükselme (hipertiroidizm)
• Bulantı, kusma veya kabızlık gibi belirtilerin eşlik ettiği yüksek kan kalsiyum düzeyi (hiperkalsemi)
• Nefes darlığı, yorgunluk, kusma, uyku hali kanda laktik asit artışının belirtisi olabilir.
• Düşük vücut sıcaklığı (hipotermi) nedeniyle üşüme hissi
• Olası kas güçsüzlüğü, seğirme ve parmaklarda karıncalanma ile birlikte düşük kalsiyum düzeyi (hipokalsemi)
• Kramplar, anormal kalp ritmi, sersemlik hali ve baş ağrısı ile ilişkili yüksek potasyum düzeyi (hiperkalemi)
• Görüşte bozukluklar (optik nöropati)
• Kanlı tükürük (hemoptizi)
• Bacak ağrısı (miyalji), eklem ağrısı (artralji)
• Kolay kanama başlangıcı ile kan pıhtılaşma bozuklukları (koagülopati)
• Sıklıkla ateş ve beyaz kan hücre sayısında artış ya da azalma (lökopeni)
• Ortalamadan daha düşük vücut ısısı (hipotermi)
• Kan zehirlenmesinin (sepsis) olası belirtileri
• Solunum yolu enfeksiyonu
• Asidoz
• Kan şekeri yükselmesi (hiperglisemi)
• Ağız kuruluğu ve susama hissi gibi belirtilerle su kaybı (dehidratasyon)
• Duyarlılık, alınganlık (irritabilite), huzursuzluk (ajitasyon), halüsinasyonlar
• Uyuşukluk, ağrı (nöropati)
• Tat duyusu kaybı
• Yaşam işlevlerinin çok zayıfladığı çok derin ve sürekli uyku hali (letaıji)
• Göz içi iltihabı (Konjonktivit)
• Damar iltihabı (flebit)
• Burun kanaması (epitaksi)
• Burun tıkanıklığı (nasal konjesyon), burun akıntısı (rinit)
• Dudakta iltihap (keilitis)
• Karaciğer transaminazları ve alkalen fosfatazda yükselme, laktik dehidroj enazda artış, kanda bilirubin değerlerinin artışı (hiperbilirubinemi)
• Saç dökülmesi (alopesi)
• Kızarıklık, kaşıntılı döküntü (ürtiker)
• Enjeksiyon bölgesinde şişlik (nodül)
• Mukoz membranların iltihaplanması (mukozit)
Yaygın olmayan:
• Kan bozuklukları: Ani yüksek ateş, şiddetli boğaz ağrısı ve daha sık enfeksiyonlar belirti ve semptomlarının eşlik ettiği düşük beyaz kan hücresi düzeyleri (agranülositoz veya nötropeni)
• Kan pıhtısı oluşması (tromboz), düşük kan hücresi düzeyleri; kanama (hemoraji), pıhtı oluşması sebebiyle oluşan kan damarı iltihabı (tromboflebit)
• Şiddetli alerjik reaksiyonlar: yüzde ve boğazda şişme ve nefes almada zorluğa neden olan anafılaksi (Quincke ödemi)
• Sırta yayılan şiddetli üst karın ağrısının eşlik ettiği pankreas iltihabı (pankreatit)
• Kabızlık, şişmiş karın, karın ağrısı (bağırsak tıkanması)
• Şiddetli karın ağrısı, bulantı, ateş ve kusmadan oluşan bir grup semptom (gastrointestinal perforasyon)
• Paralizi
• Koma
• Açlık hissi, terleme, sersemlik hissi, kalp çarpıntıları gibi semptomlarla ile ilişkili düşük glukoz düzeyi (hipoglisemi)
• Ateş ya da halsizlik gibi semptomlarla görülen kalp kası bozukluğu (miyokardit)
• Kalp yetersizliğine neden olan kalp kası bozukluğu (kardiyomiyopati)
• Kalp zarında oluşan ödem (perikardiyal efüzyon)
• Bilinç kaybı (ani kalp işlev kaybı, kardiyak arrest)
• Nöbetler (çırpınma ya da ataklar)
• Kol ve bacaklarda veya yüzde felç veya halsizlik (paraliz)
• Kaslarda ağrı ve güçsüzlüğü (miyopati), kas zayıflaması (miyasteni), kas iltihabı (miyozit)
• Aleıjik reaksiyonlar (aşırı duyarlılık reaksiyonları)
• Vitiligo
Seyrek:
• Akciğer sorunları: akciğerde kan pıhtılarına bağlı olarak aniden ortaya çıkan solunum güçlüğü (pulmoner embolizm)
• Aşırı solunum güçlüğü (erişkinlerde solunum sıkıntısı sendromu)
• Yüksek ateş, küçük su toplamalarıyla giden deri döküntüsü, eklem ağrısı ve/veya göz iltihaplanması (Stevens Johnson sendromu)
• Sindirimle ilgili problemler ve organ problemleri: İshal, alt karında ağrı, ateş ve kilo kaybının eşlik ettiği nükseden (şiddetli) bağırsak iltihaplanması (Crohn hastalığı)
• Safra kesesi iltihabı (kolesistit)
• Karın ağrısı, yorgunluk, sarımsı cilt ve göz veya koyu sarı idrar ile karaciğer yetmezliği, ölümle sonuçlanan karaciğer yetmezliği
• Vücutta ani gelişen akyuvar sayısı azalması (agranulositoz)
• Kemik iliğinin yeteri kadar veya hiç yeni hücre üretmemesi (aplastik anemi)
• Kansızlık (hemolitik anemi)
• Beyaz kan hücresi düzeyinin düşmesi ve ani yükselen ateş (nötropenik ateş)
• Aşırı duyarlılık reaksiyonları (anaflaksi)
• Şeker hastalığı (diabetes mellitus)
• Optik nevriti de içeren optik sinir bozuklukları
• Kalp duvarının normalden daha zayıf kasılması (ventriküler hipokinezi)
• Kabarıklıklarla seyreden döküntü (vezikülobüllöz döküntü)
• Enjeksiyon bölgesinde doku ölümü (nekroz)
Bilinmiyor:
• Konuşma güçlüğü (serebrovasküler kanama/serebrovasküler kaza/lökosefalopati)
• Kas sorunları: kas spazmları, ateş ve kırmızı-kahverengi idrarın eşlik ettiği kas bozukluğu belirtileri (rabdomiyoliz)
• Göğüste rahatsızlık hissi ve ağrı (kalp çevresinde anormal sıvı birikimi, kalp tamponadı) Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın:
• İştahsızlık (anoreksi)
• Uyuma güçlüğü (insomnia).
• Sinirlilik; kafa karışıklığı; baş dönmesi; baş ağrısı; uyku hali (somnolans)
• Öksürük
• Kusmanın eşlik ettiği ya da etmediği mide bulantısı; ishal; iltihaplı ağız ağrısı (stomatit)
• Deride kızarıklık (eritem), deri döküntüsü; deride soyulma; kaşıntı, terleme
• Uygulama bölgesinde ağrı ve iltihaplanma gibi reaksiyonlar
• Grip benzeri semptomlar (ateş, üşüme, halsizlik, yorgunluk); ağrı; kilo kaybı; kilo alma
• Sıvı tutulması (ödem)
Bunlardan herhangi biri şiddetlenirse, doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
Yaygın:
• Burun, boğaz ve akciğer enfeksiyonları, burun tıkanıklığı
• Burun kanaması (epistaksi)
• Ağız kuruluğu ve susama hissi gibi belirtilerle su kaybı (dehidratasyon)
• Duygudurum değişiklikleri, örn., kolay öfkelenme, heyecanlılık ve huzursuzluk (ajitasyon), depresyon, gerçekte olmayan şeyleri görme veya duyma (halüsinasyonlar)
• Hareket kontrolü kaybı, el ve ayak parmaklarında sebebi olmayan kaşıntı ve karıncalanma (parestezi, nöropati)
• Tat duyusu kaybı
• Enerji kaybı, yorgunluk ve uykulu olma hali (letaıji)
• Öğünden sonra mide rahatsızlığı (hazımsızlık); kabızlık
• Dudaklarda iltihaplanma (şilit); mide ağrısı ve mide bulantısına neden olan mide iltihabı (gastrit)
• Saç dökülmesi, kaşıntılı döküntü
• Kas ağrısı; eklem ağrısı
• Göz iltihabı (konjonktuvit) sonucu gözde kızarma, kaşıntı ve şişme
• Damar şişmesi ve kızarması (toplardamar iltihabı)
• Mukoz membranların iltihaplanması (mukozit), enjeksiyon bölgesinde yumrulu şişlik (nodüller).
• Aşırı susama, açlık, idrara çıkma veya yorgunluk gibi belirtilerle kan şeker düzeylerinde artış (hiperglisemi)
• Kanda yüksek bilirubin veya karaciğer enzimleri düzeyi gibi karaciğer fonksiyonlarında bir değişikliği gösteren kan testleri.
Bunlardan herhangi biri şiddetlenirse, doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
Yaygın olmayan:
• Göz akıntısına, burun akıntısına, deri döküntüsüne ve deri sorunlarına neden olan aleıjik reaksiyonlar (aşırı duyarlılık)
• Kas zayıflığı
• Deride renk bozukluğu (vitiligo).
Seyrek:• Şeker hastalığı (diyabet)
• İçi sıvı dolu küçük kabarcıklarla birlikte deri döküntüsü (vezikülobüllöz döküntü)
• Enjeksiyon bölgesinde doku hasarı (nekroz) ve reaksiyonlar Sıklığı bilinmeyen:
• Deride, beyinde ve vücudun diğer kısımlarında kan damarları iltihaplanması (vaskulit)
Bu yan etkilerden herhangi biri şiddetlenirse lütfen doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz. Bunlar PROLEUKIN’in hafif etkileridir.
Yan etkilerin raporlanması
2.PROLEUKIN IV kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
PROLEUKIN IV'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamile iseniz, hamile olduğunuzdan şüpheleniyor veya hamile kalmayı planlıyor iseniz tedaviye başlamadan önce doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz gebelik sırasında PROLEUKIN kullanımı ile ilgili riskleri ve faydalan size açıklayacaktır.
Hem kadınlar hem de erkekler PROLEUKIN ile tedavi edilirken gebeliği önlemek üzere etkili doğum kontrol metotlan kullanmalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Ciddi yan etkilerin bebeği etkileme olasılığı nedeniyle PROLEUKIN ile tedavi sırasında emzirmeyiniz.
Araç ve makina kullanımı
PROLEUKIN’in yan etkileri, araç veya makine kullanma yeteneğinizi etkileyebileceğinden, tedaviniz sırasında araç veya makine kullanmayınız.
PROLEUKIN IV'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her flakonda 1 mmol (23 mg)’dan az sodyum ihtiva eder; yani aslında “sodyum içermez”.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanımı
Bazı ilaçlar PROLEUKIN’in etkilerini azaltabilir veya yan etkilerini artırabilir.
• Tamoksifen, interferon alfa, sisplatin, vinblastin ve/veya dakarbazin olarak isimlendirilen, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlan,
• Glukokortikoidler olarak isimlendirilen (bir steroid tipi), enflamatuar reaksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar,
• Beta blokerler olarak isimlendirilen, yüksek kan basıncının tedavisinde kullanılan ilaçlar,
• Kalp, merkezi sinir sistemi, karaciğer, böbrekler ve kemik iliğini etkileyen ilaçlar. Bu ilaçların ne olduğu konusunda şüpheniz varsa doktorunuza danışınız.
• Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramasında kullanılan kontrast sıvıları.
5.PROLEUKIN IV'in saklanması
PROLEUKIN’i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PROLEUKIN IV'i kullanmayınız.
2°C-8°C arasında buzdolabında saklayınız. Dondurmayınız. Işıktan koruyunuz.
Talimatlar uyarınca sulandırıldığı veya sulandırılıp seyreltildiği hallerde buzdolabı ve oda sıcaklığında (2-30°C) saklandığında kimyasal ve fiziksel stabilitesi 48 saate dek gösterilmiştir.
Mikrobiyolojik açıdan, sulandırılmış ürün hemen kullanılmalıdır. Hemen kullanılmaması halinde, kullanım öncesindeki saklama süresi ve koşulları kullanıcı sorumluluğundadır ve bu süre, sulandırma/seyreltme kontrollü ve aseptik koşullarda yapılmadıysa, normal koşullarda 2-8°C’de 24 saatten uzun olmamalıdır.
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PROLEUKIN IV'i kullanmayınız.
Son kullanma tarihi geçmiş veya kullanılmayan ilaçları çöpe atmayınız! Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen toplama sistemine veriniz.
Ruhsat sahibi: Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.
Kavacık / Beykoz / İstanbul
Üretim yeri: Bayer Healthcare Pharmaceuticals Inc.
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR.
PROLEUKIN ‘in hazırlanması ve uygulanması:
Sterilize edilmiş enjeksiyon şırıngası ve enjeksiyon iğnesi kullanılır.
1,2 mİ enjeksiyonluk su, PROLEUKIN flakonuna enjekte edilir. Aşırı köpürmeden kaçınmak üzere enjeksiyonluk su flakonun kenarından akıtılır.
Tozun tamamen çözünmesine izin vermek üzere nazikçe karıştırılır. Çalkalanmamalıdır.
Bu çözelti, mililitrede 18 milyon IU veya 1,1 mg PROLEUKIN (aldeslökin) içerir.
Çözelti, bu aşamadan sonra subkütan uygulama için hazırdır veya intravenöz infüzyon uygulaması için ileri seyreltmeye tabi tutulabilir.
PROLEUKINTn uygun kullanımı için talimatlar:
Subkütan (s.c.) uygulama
- Ürün bir kez sulandırıldıktan sonra, 24 saat içinde kullanılmalıdır.
- Ürün uygulamadan önce oda sıcaklığına getirilip, derhal kullanılmalıdır.
- Uygun doz çekilerek, subkütan yolla enjekte edilebilir.
- PROLEUKIN subkütan dokuya enjekte edilmelidir. Enjeksiyon için en uygun bölgeler, eklemler, sinirler, kemikler ve diğer önemli yapılardan uzak, gevşek ve yumuşak (kassız) bölgelerdir.
- PROLEUKIN subkütan uygulanıyorsa, enjeksiyon bölgesi düzenli aralıklarla değiştirilmelidir. Bu işlem, enjeksiyon bölgesinde acı ve kızarıklığı önlemeye yardımcı olur.
Bir tedavi döngüsü genellikle dört hafta sürer. 1.Hafta
1 ila 5. günler: hergün bir 18 milyon IUTuk PROLEUKIN dozu 6 ve 7. günler: PROLEUKIN tedavisi yok
2., 3. ve 4. Haftalar
1 ve 2. günler: hergün bir 18 milyon IUTuk PROLEUKIN dozu 3, 4 ve 5. günler: hergün bir 9 milyon IUTuk PROLEUKIN dozu 6 ve 7. günler: PROLEUKIN tedavisi yok
Bir haftalık PROLEUKIN tedavisi olmadan geçen süreden sonra, ikinci bir 4 haftalık döngü uygulanmalıdır.
Hastanın durumu iyileştiyse veya stabil hale geldiyse, PROLEUKIN ile tedavi ilave bir 4 haftalık döngü ile devam ettirilebilir.
Tedaviye yanıta bağlı olarak, daha yüksek veya düşük dozlar önerilebilir.
İntravenöz (i.v.) uygulama
Steril bir şırınga ile, flakondan, uygun dozda PROLEUKIN çözeltisi çekilir.
1 mg/ml (% 0,1) insan albumini içeren, 50 mg/ml (% 5) infüzyonluk glukoz çözeltisi ile gerektiği gibi 500 ml’ye seyreltilir. İnsan albumini, sulandırılmış aldeslökinin ilavesinden önce glukoz çözeltisi ile karıştırılmalıdır.
- Uygun doz, 5 gün boyunca 24 saatte 18 milyon IU/m2,lik bir günlük doz verilerek, intravenöz olarak uygulanabilir.
Tüm enjeksiyonlarda olduğu gibi, uygulamadan önce çözelti, partikül maddeleri ve renk değişmesi açısından incelenir. Çözeltide partiküller görülürse veya çözelti bulanık veya hafif sandan daha koyu bir renkteyse PROLEUKIN’i kullanmayınız.
Bir tedavi döngüsü genellikle aşağıdakileri içerir:
1 ila 5. günler: sürekli infüzyon şeklinde, 24 saatte, günlük 18 milyon IU/m2 vücut yüzeyi dozunda kateter, tedavi süresince damarda kalacaktır.
Sonraki 2 ila 6. günde: PROLEUKIN tedavisi yok.
Sonrasında, 5 ardışık gün boyunca sürekli infüzyon.
Üç haftalık PROLEUKIN uygulaması olmadan geçen süreden sonra, ikinci bir döngü yukarıda tarif edildiği şekilde yapılamalıdır.
Hastanın durumu iyileştiyse veya stabil hale geldiyse, PROLEUKIN ile tedavi, 4 haftada bir 5 ardışık günde uygulanarak devam ettirilebilir. 4 idame döngüsüne kadar uygulanabilir.
Tedaviye yanıta bağlı olarak, daha yüksek veya düşük dozlar önerilebilir.
Her bir flakon sadece tek seferlik kullanım içindir.
İmha:
Şırınga, iğne ve tüm enjeksiyon malzemeleri tek kullanım için amaçlanmıştır ve enjeksiyondan sonra atılmalıdır. Şırınga ve iğneyi güvenli bir şekilde kapalı bir kap içinde imha ediniz.
KISA URUN BILGISI 1. BEŞERİ TIBBI ÜRÜNÜN ADI
PROLEUKIN 18 x 106 lU/ml i.v. liyofilize toz içeren flakon
2. KALITATIF VE KANTİTATIF BILEŞIM ETKIN MADDE:
Aldeslökin 18 x 106 lU/ml (1.1 mg/ml)
Yardımcı maddeler:
Sodyum dodesil sülfat 0.130-0.230 mg
Sodyum dihidroj en fosfat monohidrat 0.173 mg
Disodyum hidrojen fosfat 0.893 mg
Yardımcı maddeler icin 6.1'e bakınız.
3. FARMASÖTIK FORM
Enjeksiyonluk ya da infüzyonluk çözelti için toz içeren steril flakon Flakonlar, beyaz renkte ve liyofilize toz içerir.
4. KLINIK ÖZELLIKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
PROLEUKIN, metastatik renal hücre karsinomu tedavisinde endikedir. Tedavi yanıtı oranında ve ortalama sağkalımda azalmaya neden olan risk faktörleri şunlardır:
• ECOG'nin (Eastern Cooperative Oncology Group)* performans durumunun 1 veya daha yüksek olması
• Metastatik hastalığın birden fazla organda görülmesi
• Primer tümörün ilk tanısı ile hastanın PROLEUKIN tedavisi için değerlendirildiği zaman arasındaki sürenin 24 aydan daha az olması.
• ECOG (0=normal aktivite, 1=semptom var ancak ayakta, 2=zamanının %50' sinden azını yatakta geçiriyor, 3=zamanının %50' sinden fazlasını yatakta geçiriyor.)
Tedavi yanıtı oranı ve ortalama sağkalım, varolan risk faktörlerinin sayısına bağlı olarak azalır. Her üç risk faktörüne sahip olan hastalara PROLEUKIN tedavisi uygulanmamalıdır.
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/ uygulama sıklığı ve süresi:
Metastatik renal hücre karsinomu olan erişkin hastaların tedavisinde aşağıdaki doz şeması tavsiye edilir.
Sürekli intravenöz infüzyon: 5 gün süreyle sürekli infüzyon şeklinde 24 saatte m2 başına 18 x 106 I.U. (1 mg), bundan sonraki 2-6 gün ilaçsız geçirilir, daha sonra 5 gün daha sürekli infüzyon şeklinde i.v. PROLEUKIN verilir ve ilaçsız 3 haf^a geçirilir. Bu, bir indüksiyon siklusunu oluşturur. Birinci siklusun 3 haftalık bekleme döneminden sonra ikinci bir indüksiyon siklusu verilmelidir.
Idame: Yanıt veren hastalarda veya hastalığı stabilize olan hastalarda, 4 haftalık aralıklarla dört adede kadar idame siklusu (5 gün süreyle sürekli infüzyon şeklinde 24 saatte m2 başına 18 x 106 I.U.) uygulanabilir.
Subkütan enjeksiyon:
5 gün boyunca her gün, subkütan (s.c.) enjeksiyon şeklinde 18 x 106 lU'yu, 2 günlük dinlenme süresi takip eder. Takip eden 3 hafta boyunca, her haftanın 1. ve 2. günlerinde s.c. uygulanan 18 x 106 lU'yu, 3-5. günlerde 9 x 106 lU takip eder. 6 ve 7. günlerde tedavi uygulanmaz. 1 haftalık dinlenmeden sonra, 4 haftalık döngü tekrar edilmelidir.
Idame: Idame döngüleri, yukarıda tarif edildiği şekilde, yanıt veren veya hastalığı stabil hale gelen hastalara uygulanabilir.
Eğer hasta tavsiye edilen doz şemasını tolere edemiyorsa, toksisite azalana kadar doz azaltılmalı veya uygulama kesilmelidir. Doz azaltılmasının tedavi yanıtı oranını ve ortalama sağkalımı ne kadar etkilediği bilinmemektedir.
Uygulama şekli:
PROLEUKIN, sürekli infüzyon veya subkütan enjeksiyon ile intravenöz olarak uygulanmalıdır.
Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde; tedaviye başlamadan önce,
4.3. Kontrendikasyonları ve 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümlerini tekrar dikkatle okuyunuz.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
PROLEUKIN verilmesi, karaciğer transaminazlarında yükselme, serum bilirubininde, serum üre ve serum kreatininde reversibl yükselmeye neden olur. Daha önceden renal veya hepatik disfonksiyonu olan hastalar yakından izlenmelidirler.
Pediyatrik popülasyon:
PROLEUKIN'in çocuklardaki güvenirliği ve etkinliği henüz belirlenmemiştir.
Geriyatrik popülasyon:
Yaşlı hastalar, PROLEUKIN'in yan etkilerine karşı daha duyarlıdırlar ve tedavilerinde dikkat edilmesi gereklidir.
4.3 Kontrendikasyonlar
PROLEUKIN tedavisi aşağıdaki hastalarda kontrendikedir:
- ECOG performans durumu >2 olan hastalar
- ECOG performans durumu 1 veya daha yüksek olan, metastatik hastalığın birden fazla organda görüldüğü ve primer tümörün ilk tanısı ile hastanın PROLEUKIN tedavisi için değerlendirildiği zaman arasındaki sürenin 24 aydan az olması koşullarının aynı anda görüldüğü hastalar
- Ciddi kardiyak hastalıkla ilgili kanıtlar veya anlamlı bir öyküsü bulunan hastalar. Şüpheli vakalarda bir stres testi yapılmalıdır.
- Antibiyotik tedavisi gerektiren ciddi aktif enfeksiyonlu hastalar
- Dinlenme sırasında pO2 <60 mm Hg olan hastalar
- Daha önceden ciddi majör organ disfonksiyonu olan hastalar
- Beyin metastazları başarılı bir şekilde tedavi edilmiş olan (negatif BBT, nörolojik açıdan stabil) hastalar hariç, MSS metastazı veya konvülsiyonları olan hastalar
- Etkin madde veya yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı bulunan hastalar.
Yukarıdaki bilgilere ilaveten, aşağıdaki hastalara da uygulanmaması tavsiye edilir:
- Lökositi <4000/mm3, trombositi 100 000/mm3 ve HCT <%30 olan hastalar
- Serum bilirubini ve kreatinini normalin dışında olan hastalar
- Organ allograftları olan hastalar
- Kortikosteroid gerektirebilecek hastalar
- Daha önceden oto-immün hastalığı olan hastalar.
ECOG: 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümünde 'hastaların taranması'na
bakınız.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
"4.3. Kontrendikasyonları" bölümüne de bakınız.
Hastaların taranması: Klinik araştırmalar, metastatik renal hücre karsinomlu hastaların, PROLEUKIN tedavisinden sonraki sağkalımlarını ve bir ölçüde alınacak yanıtı belirleyen 4 risk grubuna ayrılabileceklerini göstermiştir. 4 risk grubu tedavinin başlangıcında varolan risk faktörlerinin sayısına göre tanımlanmaktadır: çok düşük risk grubunda risk faktörü yoktur, düşük risk faktörü grubunda bir risk faktörü, orta risk grubunda 2 risk faktörünün herhangi bir kombinasyonu ve yüksek risk grubunda 3 risk faktörünün hepsi de aynı zamanda mevcuttur. Tedavi yanıtı oranı ve ortalama sağkalım, varolan risk faktörlerinin sayısı ile azalır. Üç risk faktörünün üçü de bulunan hastalara PROLEUKIN tedavisi uygulanmamalıdır. Risk faktörleri şunlardır:
• ECOG bazal performans durumu 1 veya daha yüksek
• Primer tümörün tanısı ile PROLEUKIN tedavisi için değerlendirildiği tarih arasında 24 aydan daha az bir zaman periyodu.
Metastatik bölgeli birden fazla organ
Özel kullanım uyarıları:
PROLEUKIN uygulaması, vasküler güç kaybı ve plazma proteinleri ile plazma sıvısının ekstravasküler alana ekstravazasyonu ile karakterize kapiller sızıntı sendromu (CLS) ile ilişkilendirilmiştir. CLS hipotansiyon ve azalmış organ perfüzyonu ile sonuçlanmaktadır. Şiddetli CLS vakalarının ölümle sonuçlandığı bildirilmiştir. CLS genellikle PROLEUKIN tedavisinin başlangıcından sonraki saatler içinde görülmeye başlanmaktadır. Bu sendromun görülme sıklığı ve etkisinin şiddeti, deri altına uygulandığında damar içine devamlı infüzyon yoluyla verilmesinden daha düşüktür. Bazı hastalarda hipotansiyon tedaviye gerek olmadan normale dönmektedir, diğerlerinde albumin veya hassas vakalarda düşük doz dopamin gibi intravenöz sıvıların dikkatli kullanımı ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Eğer bu önlemler başarılı olmazsa PROLEUKIN tedavisi kesilebilir.
Eğer i.v. sıvılar verilirse, kapiller sızmaya sekonder olarak oluşan pulmoner ödem riskine karşı intravasküler hacmin genişlemesinin olası yararlarını değerlendirmekte dikkatli olunmalıdır.
PROLEUKIN önceden mevcut otoimmün hastalıkları alevlendirerek, hayati komplikasyonların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Interleukin-2 ile ilişkili otoimmün tabloların geliştiği hastaların tümünde eski bir otoimmün hastalık hikayesi bulunmadığından, tiroid anomalileri ve diğer potansiyel otoimmün tablolar için dikkatli olunması ve hastaların bu açıdan izlenmesi önerilmektedir. Sessiz dönemde Crohn hastalığı bulunan bazı vakalarda PROLEUKIN tedavisini takiben hastalık alevlenmiş ve cerrahi girişim gerekmiştir.
Ağır letarji veya somnolans gelişen hastalarda PROLEUKIN kesilmelidir; ilaca devam edilmesi komaya yol açabilir.
Ral veya solunum hızında artış görülen veya dispneden şikayet eden hastalarda pulmoner fonksiyon yakından izlenmelidir. Bazı hastalarda, geçici solunum yetersizliğinin tedavisi için entübasyon gerekebilir. Entübasyon, sadece intravenöz PROLEUKIN ile tedavi edilen hastalar için bildirilmiştir.
PROLEUKIN alırken hastalarda iritabilite, konfüzyon veya depresyon dahil olmak üzere ruhsal değişiklikler görülebilir. Ilaç uygulaması kesildiğinde genel olarak geri dönüşümlü olmalarına karşın, bu ruhsal durum değişiklikleri birkaç gün devam edebilir. PROLEUKIN hastanın psikomotor ilaçlara yanıtını değiştirebilir. (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
Birlikte verilen ilaçların renal veya hepatik metabolizmaları ya da atılımları PROLEUKIN verilmesiyle değişikliğe uğrayabilir. Bilinen nefrotoksik veya hepatotoksik potansiyeli olan diğer ilaçlar dikkatle kullanılmalıdır. (Bkz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)
PROLEUKIN deri altına uygulandığında diyabet hastalarının glukoz metabolizmasında bozukluklar meydana gelebilmektedir.
Önlemler:
PROLEUKIN, sadece kanser kemoterapisinde kullanılan ilaçlar üzerinde deneyimli olan uzman bir hekimin gözetimi altında kullanılmalıdır. Hastanın gerekli klinik ve laboratuar parametrelerini izleyebilmek için hastaların, bir yoğun bakım ünitesinin olanaklarına sahip olan özel bir servise yatırılması tavsiye edilir. Subkütan tedavi, kalifiye sağlık personeli tarafından ayakta tedavi düzeninde uygulanabilir.
Eğer ciddi yan etkiler ortaya çıkarsa “4.2. Pozoloji ve uygulama şekli bölümünde açıklananlara göre doz ayarlanmalıdır. Yan etkilerin bazen ciddi ve nadiren yaşamı tehdit edecek boyutta olmalarına karşın kontrol edilebilir olmalarının bilinmesi önemlidir ve genellikle, PROLEUKIN tedavisinin kesilmesinden sonraki 1 ile 2 gün içinde düzelirler. Tedaviye tekrar başlama kararı, klinik toksisitenin ciddiyeti ve kapsamına dayanarak verilmelidir.
PROLEUKIN, klinik olarak farkedilmeyen veya tedavi edilmeyen SSS metastazı olan hastalarda, hastalık semptomlarını alevlendirebilir. PROLEUKIN tedavisi uygulamadan önce tüm hastalar SSS metastazları açısından uygun bir şekilde değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidirler.
PROLEUKIN, seröz yüzeylerden efüzyon oluşumunu alevlendirebilir. Bunların PROLEUKIN tedavisine başlamadan önce tedavi edilmesine dikkat edilmelidir; özellikle, eğer efüzyonlar, ilerlemenin majör organların fonksiyonlarında bozulmaya neden olabileceği anatomik bölgelerde yerleşmişlerse (örneğin, perikardiyal efüzyonlar).
Hastaların tedavi öncesi değerlendirmelerinde anamnez ve fizik muayeneye ek olarak, bazal EKG (eğer gerekliyse artı stres testi), performans durumu, vital belirtiler, koroner damar hastalığı için objektif bir değerlendirme ve sigara veya solunum sistemi hastalığı hikayesi olan hastalarda pulmoner fonksiyon testleri ile beraber arteryel kan gazlarına bakılması tavsiye edilir.
PROLEUKIN tedavisine başlamadan önce daha önceden varolan bakteriyel enfeksiyonlar tedavi edilmelidir. PROLEUKIN verilmesine bağlı toksik etkiler birlikte bakteriyel enfeksiyon varsa daha da artabilir.
PROLEUKIN uygulaması, septisemi, bakteriyel endokardit, septik tromboflebit, peritonit, pnömoni ve lokal kateter bölgesi enfeksiyonu gibi bakteriyel enfeksiyonların insidansı ve/veya şiddetinde artışa neden olabilir. Bu durum başlıca intravenöz uygulamadan sonra bildirilmiştir. Escherichia coli' ye bağlı birkaç vaka hariç, neden olan organizmalar Staphylococcus aureus veya Staphylococcus epidermidis'tir. Sürekli intravenöz PROLEUKIN infüzyonu sırasında, artmış bir lokal kateter bölgesi enfeksiyonunu insidansı ve/veya şiddeti bildirilmiştir. Merkezi kateterler takılı olan hastalar profilaktik olarak antibiyotiklerle tedavi edilmelidirler. Subkütan tedavi gören hastalarda, bazen nekrozun eşlik ettiği enjeksiyon bölgesi enfeksiyonları yaygındır. Etkiler, vücut üzerinde enjeksiyon bölgesi değiştirilerek azaltılabilir.
PROLEUKIN verilmesi, tavsiye edilen dozda tedavi edilen hastaların çoğunda ateş ve gastrointestinal yan etkilere neden olur. Ateşi azaltmak için PROLEUKIN verildiği anda, birlikte parasetamol verilmeye de başlanabilir. Ateşe bağlı titremeyi kontrol etmek için petidin eklenebilir. Diğer gastrointestinal yan etkileri tedavi etmek için gerektiğinde antiemetikler ve antidiyareikler kullanılabilir. Kaşıntılı döküntüsü olan bazı hastalara ilaçla birlikte antihistaminik verilmesinden faydalanılır.
Laboratuar ve klinik testler:
Metastatik renal hücreli karsinomlu hastaları izlemek için normal olarak gereken testlere ek olarak, PROLEUKIN tedavisi altındaki tüm hastalarda tedaviye başlamadan önce ve sonra da periyodik olarak aşağıdaki testlerin yapılması tavsiye edilir:
• Standart hematolojik testler-lökosit (lökosit formülü ve trombosit sayımı dahil) PROLEUKIN uygulaması anemi ve trombositopeniye neden olabilir. Bunun sonucunda tüm hastalar, tedavi sırasında hematolojik etkiler açısından izlenmelidirler.
• Kan biyokimyası-elektrolitler (renal ve hepatik fonksiyon testleri dahil)
Sıvı ve elektrolit dengesi tüm hastalarda izlenmelidir, çünkü PROLEUKIN oligüri ile renal disfonksiyona ve hepatik transaminazlar, serum bilirubin,serum üre ve kreatinin değerlerinde geri dönüşümlü artışlara neden olabilir.
• Toraks grafileri
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”. Sodyuma bağlı herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Sisplatin, vinblastin ve dakarbazin ile tedavide kombine olarak kullanıldığında Ölümcül Tümör Lizis Sendromu meydana geldiği bildirilmiştir. Bu nedenle belirtilen etkin maddeler ile aynı anda kullanımı tavsiye edilmemektedir.
PROLEUKIN (intravenöz) ve interferon-alfayı aynı anda alan hastalarda miyokard
enfarktüs, miyokardit ve ventriküler hipokineziyi de kapsayan kalp damar hastalıkları ve şiddetli rabdomiyolizde artış görülmektedir.
Interferon-alfa ve PROLEUKIN'in aynı anda kullanımını takiben orak immünoglobülin A (IgA) glomerülonefrit, okülo-bulber miyastenia gravis, enflamasyonlu artrit, tiroidit, büllöz pemfigus ve Stevens-Johnson sendromu da dahil birtakım bağışıklık sistemi ve
enflamasyon hastalıklarının alevlendiği veya bu rahatsızlıkların söz konusu kombinasyon ile birlikte ilk kez ortaya çıktığı görülmüştür. Önceden otoimmün hastalığı olan hastalara
PROLEUKIN tedavisi uygulanmaması tavsiye olunur. (bkz. Bölüm 4.3
Kontraendikasyonlar)
Birlikte verilen glukokortikosteroidler, PROLEUKIN'in aktivitesini azaltabilirler. Ancak yaşamı tehdit eden belirti ya da semptomlar gelişen hastalar, toksisite kabul edilebilir bir düzeye gerileyene kadar deksametazon ile tedavi edilebilirler.
Hepatotoksik, nefrotoksik, miyelotoksik veya kardiyotoksik etkileri olan ilaçlarla birlikte verildiğinde, PROLEUKIN'in bu sistemler üzerindeki toksisitesi artabilir.
Beta blokerler gibi antihipertansif ajanlar, PROLEUKIN ile beraber görülen hipotansiyonu kuvvetlendirebilmektedir, bu nedenle kan basıncı yakından izlenmelidir.
Eşzamanlı verilen ilaçların renal veya hepatik metabolizması ya da atılımı, PROLEUKIN verilmesi ile değişebilir. Nefrotoksik ve hepatotoksik potansiyele sahip olduğu bilinen diğer ilaçlar da dikkatle kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
PROLEUKIN merkezi sinir sistemi fonksiyonunu etkileyebilir. Bu nedenle merkezi olarak etkili ilaçlar birlikte verildiğinde etkileşim olabilir. PROLEUKIN, hastanın psikojenik tıbbi ürünlere tepkisini değiştirebilir, bu nedenle hastalar yakından izlenmelidir. (bkz. Bölüm
4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).
PROLEUKIN uygulamasından sonra kontrast madde kullanılması, PROLEUKIN uygulamasını takiben görülen toksisite tablosunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Çoğu vakada bu durumun, son PROLEUKIN dozunun uygulanmasını takiben iki hafta içinde gözlendiği bildirilmiştir, fakat bazı vakalarda aylar sonra da görülebilmektedir. Bu nedenle, PROLEUKIN ile tedaviden sonra 2 hafta içinde kontrast madde kullanılmaması önerilmektedir.
Kombinasyon şeklinde ardışık olarak yüksek dozda PROLEUKIN ve antineoplastik ajan, özellikle dekarbazin, sisplatin, tamoksifen ve interferon-alfa alan hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonları bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar kızarıklık, kaşıntı ve hipotansiyonu kapsamakta ve kemoterapi uygulanmasından sonraki birkaç saat içinde gözlemlenmektedir. Bazı hastalarda bu reaksiyonlar için müdahale edilmesi gerekmiştir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır.
Pediyatrik popülasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin veri bulunmamaktadır.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi C'dir.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (kontrasepsiyon)
PROLEUKIN, etkin bir doğum kontrolü uygulamayan, her iki cinsiyetteki fertil kişilere verilmemelidir.
Gebelik dönemi
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve -veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. (bkz. Bölüm 5.3) İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
PROLEUKIN gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.
Hastaya sağlayacağı potansiyel fayda, fetusa getireceği risklerden daha fazla değilse gebelik süresince PROLEUKIN kullanılmamalıdır.
Laktasyon dönemi
Aldeslökinin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Aldeslökinin süt ile atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da PROLEUKIN tedavisinin durdurulup durdurulmayacağına/ tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve PROLEUKIN tedavisinin emziren anne acısından faydası dikkate alınmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Fertilite, embriyo/fetüs gelişimi ve peri ve postnatal gelişimle ilgili hayvan çalışmaları yeterli değildir. Sıçanlarda PROLEUKIN'in intravanöz uygulaması ile yapılan bir çalışmada, test edilen tüm doz gruplarında (0.5-2 mg/kg/gün) maternal toksisite ve artmış embriyo ölümü görülmüştür.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
PROLEUKIN, araba ve makine kullanma yeteneğini etkileyen istenmeyen etkilere yol açar. Istenmeyen etkiler tamamen kaybolana kadar hastalar araba veya makine kullanmamalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
PROLEUKIN'e karşı oluşan istenmeyen reaksiyonların sıklığı ve şiddetinin genel olarak doz ve uygulama programına bağlı olduğu gösterilmiştir. Istenmeyen reaksiyonların çoğu kendi kendini sınırlar ve her zaman olmamakla beraber genellikle tedavinin kesilmesinden sonraki 1 ile 2 gün içinde gerilerler. Sürekli intravenöz infüzyonu (% 3) ile tedavi gören az sayıda hasta, advers reaksiyonlarla ilişkili olarak tedavi nedeniyle ölmüştür. Subkütan tedavi gören hastaların % 1'inden azı, advers reaksiyonlarla ilişkili olarak tedavi nedeniyle ölmüştür.
Advers ilaç reaksiyonları aşağıda tanımlanan sıklığa göre listelenmiştir:
Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 ile <1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ile <1/100); seyrek (> 1/10.000 ile <1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
PROLEUKIN ile yürütülen klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası deneyim kapsamında aşağıdaki advers ilaç reaksiyonları bildirilmiştir:
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Solunum yolu enfeksiyonu
Kan ve lenf sistemi hastalıkları*
Çok yaygın: Anemi, trombositopeni
Yaygın: Lökopeni, yaygın intravasküler koagülasyonu da içeren koagülasyon
bozuklukları
Seyrek: Agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi Sıklığı Bilinmeyen: Nötropeni, nötropenik ateş, eozinofili
Bağışıklık sistemi hastalıkları
Yaygın olmayan: Aşırı duyarlılık reaksiyonları Seyrek: Anafilaksi
Endokrin hastalıkları
Yaygın olmayan: Hipotiroidizm, hipertiroidizm
Metabolizma ve beslenme hastalıkları
Çok yaygın: Anoreksi
Yaygın: Hiperglisemi, hipokalsemi, hiperkalemi, dehidratasyon Yaygın olmayan: Hiperkalsemi Seyrek: Diabetes mellitus, hipoglisemi
Psikiyatrik hastalıkları
Çok yaygın: Anksiyete, konfüzyon
Yaygın: Mental durum değişikliğini içeren irritabilite, ajitasyon, depresyon, halüsinasyon, insomnia
Sinir sistemi hastalıkları
Çok yaygın: Baş dönmesi, baş ağrısı, somnolans
Yaygın: Merkezi sistem bozukluğu, aksi belirtilmedikçe (parestezi ve nöropati dahil), senkop, konuşma bozuklukları
Yaygın olmayan: Konvülsiyonlar, felç, miyasteni, tat kaybı Seyrek: Letarji, koma, merkezi sinir sistemi lezyonu
Sıklığı bilinmeyen: Intrakranyal/serebral hemoraji, lökoensefalopati (bkz.aşağıda
belirtilen ek bilgiler bölümü)
Göz hastalıkları
Yaygın: Konjonktivit Seyrek: Optik nöropati
Kardiyak hastalıkları
Çok yaygın: Taşikardi, anjina pektoris, göğüs ağrısı Yaygın: Aritmi, siyanoz
Yaygın olmayan: Miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliğini de içeren kardiyovasküler hastalıklar, miyokardit, geçici EKG değişiklikleri, kardiyomiyopati, palpitasyonlar; miyokard iskemisi Seyrek: Ventriküler hipokinezi
Sıklığı Bilinmeyen: Kardiyak arest, perikardiyal efüzyon, kardiyak tamponad
Vasküler hastalıkları
Çok yaygın: Hipotansiyon Yaygın: Flebit, hipertansiyon Yaygın olmayan: Tromboz, hemoraji Seyrek: Tromboflebit
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
Çok yaygın: Dispne, öksürük
Yaygın: Pulmoner ödem, plevral efüzyonlar, hipoksi, nasal konjesyon Yaygın olmayan: Hemoptizi,epitaksi
Seyrek: Pulmoner embolizm, erişkin sıkıntılı solunum sendromu Gastrointestinal hastalıkları
Çok yaygın: Kusma ile birlikte veya tek başına bulantı, diyare, stomatit
Yaygın: Disfaji, dispepsi, kabızlık, gastrointestinal kanama (rektal hemoraji dahil),
hematemez, assit
Yaygın olmayan: Gastrit, keilitis
Seyrek: Sessiz Crohn hastalığının aktivasyonu, pankreatit, intestinal tıkanma Sıklığı bilinmeyen: Nekroz/gangren dahil gastrointestinal perforasyon
Hepato-bilier hastalıkları
Yaygın: Karaciğer transaminazları ve alkalen fosfatazda yükselme, laktik dehidrojenazda artış, hiperbilirubinemi.
Seyrek: Kolesistit, ölümle sonuçlanan karaciğer yetmezliği.
Deri ve deri altı doku hastalıkları
Çok yaygın: Eritem ve döküntü, deri eksfoliasyonu, kaşıntı
Yaygın: Terleme, alopesi
Yaygın olmayan: Vitiligo, Quincke ödemi
Seyrek: Vezikülobüllöz döküntü, Stevens -Johnson sendromu
Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
Yaygın: Miyalji, artralji
Böbrek ve idrar hastalıkları
Çok yaygın: Serum üre ve serum kreatinin değerinde yükselme ile birlikte oligüri Yaygın: Hematüri
Yaygın olmayan: Böbrek yetmezliği
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesi durumları
Çok yaygın: Enjeksiyon bölgesi reaksiyonu*; enjeksiyon bölgesi acısı*; enjeksiyon bölgesi enflamasyonu*; titreme ile veya titreme olmadan ateş; halsizlik ve yorgunluk; ağrı; ödemli kilo artışı, kilo kaybı
Yaygın: Ödem; mukozit; enjeksiyon bölgesi nodülü; hipotermi Seyrek: Enjeksiyon bölgesi nekrozu
Notlar:
*Enjeksiyon bölgesi rekasiyonu, acı ve enflamasyon sıklığı, sürekli intravenöz infüzyon ile uygulamayı takiben daha az görülür.
Kapiler sızıntı sendromu
Kardiyak aritmiler (supraventriküler ve ventriküler), angina pektoris, miyokard infarktüsü, intübasyon gerektiren solunum yetmezliği, gastrointestinal kanama veya infarktüs, böbrek yetmezliği, ödem ve mental durum bozuklukları, kapiler sızıntı sendromu ile ilişkili olabilir (bkz. Bölüm 4.4). Kapiler sızıntı sendromunun sıklığı ve şiddeti, sürekli intravenöz infüzyon ile karşılaştırıldığında subkutan uygulamadan sonra daha düşüktür.
Şiddetli eozinofili belirtileri
Tedavi esnasında çoğu hastada, tedaviyi takip eden 24 - 48 saat içerisinde rebound lenfositoz ile seyreden lenfositopeni ve eozinofili görülür. Bu durum PROLEUKIN'in antitümör etki mekanizmasına bağlı olabilir. Kalp ve akciğer dokularının eozinofilik infiltrasyonu içeren şiddetli eozinofili belirtileri görüldüğü bildirilmiştir.
Serebral vaskülit
Serebral vaskülit hem izole olarak hem de diğer semptomlarla birlikte bildirilmiştir. Kutan ve lökositopastik aşırı duyarlılık vaskuliti bildirilmiştir. Bu vakalardan bazıları kortikosteroidlere yanıt vermektedir.
Eşzamanlı interferon alfa tedavisi ile ilişkili istenmeyen etkiler
Eşzamanlı interferon alfa tedavisi ile ilişkili olarak aşağıdaki istenmeyen etkiler nadiren bildirilmiştir: kresentik IgA glomerülonefrit, okülo-bulber miyasteni gravis, enflamatuar artrit, tiroidit, büllöz pemfigoid, rabdomiyoliz ve Stevens-Johnson sendromu. Şiddetli rabdomiyoliz ve miyokard infarktüsü, miyokardit ve ventriküler hipokinezi gibi miyokard hasarlarının eşzamanlı olarak PROLEUKIN (intravenöz) ve interferon-alfa alan hastalarda artığı görülmüştür (bkz. Bölüm 4.5).
Bakteriyel enfeksiyon
Septisemi, bakteriyel endokardit, septik tromboflebit, peritonit, pnömoni ve lokal kateter bölgesi enfeksiyonun şiddetlenmesi başlıca intravenöz uygulamadan sonra bildirilmiştir (bkz. Bölüm 4.4).
Lökoensefalopati
Literatürde interlökin-2 ile ilişkili olarak bildirilen ender lökoensefalopati vakalarının çoğu, HIV enfeksiyonu tedavisi gören hastalardadır. Interlökin-2'nin bu olayı açıklamada oynadığı rol belirsizliğini korumaktadır. Ancak, fırsatçı enfeksiyonlar, interferonların birlikte kullanılması ve çoklu kemoterapi tedavisi, tedavi uygulanan popülasyonu bu olaya yatkın kılabilecek diğer faktörler arasındadır.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
PROLEUKIN kullanımı ile ortaya çıkan yan etkiler doza bağlıdır. Bu nedenle tavsiye edilen doz aşıldığında hastaların bu olayları abartılı bir şekilde yaşamaları beklenir. Istenmeyen reaksiyonlar ilaç kesilince genelde düzelirler. Semptomlardan herhangi biri devam edecek olursa destekleyici tedavi yapılır.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
PROLEUKIN, parenteral kullanım için olup, aldeslökin içerir. Aldeslökin moleküler ağırlığı yaklaşık 15600 dalton olan bir proteindir. Aldeslökin, insan Interlökin-2 (IL-2) geninin genetik olarak değiştirilmiş modifikasyonunu içeren bir Escherichia coli suşu kullanılarak, rekombinant DNA teknolojisi ile üretilir. Bu değiştirilmiş rekombinant insan IL-2' si aşağıdaki açılardan doğal IL-2' den farklıdır:
a)E. COH'den türetildiği için molekül glikolize değildir.
b)
Molekülün N- ucunda alanin yoktur.
c)
Molekülde 125. pozisyondaki amino asit yerinde sistein yerine serin vardır.
Iki amino asit değişikliği daha homojen bir IL-2 ürünü sağlamaktadır. Aldeslökinin ve bir lenfokin olan insan IL-2' nin biyolojik etkinlikleri birbirine benzer: her ikisi de immün cevabını düzenlerler.
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Immünostimülanlar, sitokinler ve immünomodülatörler,
interlökinler, aldeslökin ATC kodu: L03AC01
PROLEUKIN, immün cevabının düzenleyicisi olarak görev yapar. Aldeslökinin ve doğal olarak oluşan bir lenfokin olan doğal insan IL-2'sinin biyolojik aktivitesi benzerdir. Murin tümör modellerinde aldeslökin uygulamasının, tümör büyümesini ve sıçramasını azalttığı gösterilmiştir. Aldeslökin ile sağlanan immünostimulasyonun kesin olarak hangi mekanizma ile antitümör etkinliği sağladığı henüz bilinmemektedir.
5.2. Farmakokinetik özellikler Genel özellikler
Emilim:
İnsanlarda aldeslökinin i.v. bolus olarak verildikten sonra serumdaki yarı-ömür eğrisi bieksponensiyal olarak açıklanabilir. T^ a 13 dakika, T^ p 85 dakikadır. a fazı bolus şeklindeki bir enjeksiyonun %87' sinin klerensinden sorumludur. Gözlenen serum düzeyleri aldeslökinin dozu ile orantılıdır.
Deri altı kinetiği, tek odacıklı model ile tanımlanabilir. IL-2 emilim yarı ömrü 45 dakikadır, eliminasyon yarıömrü ise 5.3 saattir. Intravenöz uygulamanın sonucuna kıyasla daha uzun yarı ömür tahmini, plazma eliminasyon fazı esnasında derialtı enjeksiyon bölgesinden devam eden IL-2 emilimine bağlıdır. Mutlak biyoyararlanım % 35-47 arasında değişir.
Dağılım:
Yaygın dağılım gösterir; intravenöz uygulamadan sonra dozun yalnızca yaklaşık %30'u plazmada saptanır.Dağılım yarı ömrü 13 dakikadır.
Biyotransformasyon:
Uygulanan dozun %80'inden fazlası böbreklerin proksimal sarmal tübülleri tarafından aminoasitlere metabolize edilir.
Eliminasyon:
Hayvanlarda böbrek rekombinant IL-2 (rIL-2)'nin esas atılım yoludur ve enjekte edilen dozun çoğu idrarda biyolojik olarak aktif aldesleukin görülmeden böbrekte metabolize olmaktadır. Ikincil eliminasyon yolu ise reseptörle sağlanan alımdır. Bu aktif süreç kronik dozlardan sonra indüklenmektedir. Doz tekrarları arasında aldesleukinsiz bir süreçten sonra, IL-2'nin klerensi orjinal değerine geri dönmektedir.
Insanlarda kısa intravenöz infüzyon (15 dakika) ve 24 saat devamlı infüzyondan sonra gözlemlenen klerens oranları renal glomerular filtrasyonu belirler ve 140-300 ml/dakika değerleri arasında değişir.
Doğrusallık/doğrusal olmayan durum:
Veri bulunmamaktadır.
5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri
Fertilite, embriyo/fetüs gelişimi ve peri ve postnatal gelişimle ilgili hayvan çalışmaları yeterli değildir. Sıçanlarda PROLEUKIN'in intravanöz uygulaması ile yapılan bir çalışmada, test edilen tüm doz gruplarında (0.5-2 mg/kg/gün) maternal toksisite ve artmış embriyo ölümü görülmüştür.
6. FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Mannitol 50 mg
Sodyum dodesil sülfat 0.130-0.230 mg
Sodyum dihidrojen fosfat monohidrat 0.173 mg
Disodyum hidrojen fosfat 0.893 mg
6.2. Geçimsizlikler
Tavsiye edilenin dışındaki sulandırma ve seyreltme işlemleri biyoaktivitenin yetersiz olmasına ve/veya biyolojik olarak inaktif protein oluşumuna neden olabilir. Enjeksiyon için bakteriyostatik su veya %0.9'luk sodyum klorür enjeksiyonunun kullanılmasından, agregasyon artışı nedeniyle kaçınılmalıdır. PROLEUKIN diğer ilaçlarla karıştırılmamalıdır. (Bkz Bölüm 6.6.) PROLEUKIN verilirken set içi filtreler bulunan uygulama setleri veya
araçlarının kullanılmaması tavsiye edilir. Biyolojik tayinler, filtreler kullanıldığında aldeslökinde anlamlı bir kayıp olduğunu göstermişlerdir.
6.3. Raf ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
2oC-8oC arasında buzdolabında saklayınız. Dondurmayınız. Işıktan koruyunuz. Sulandırıldıktan sonra 24 saat, infüzyon çözeltisi içinde verildikten sonra ise 48 saat içinde kullanılmalıdır (infüzyon süresi dahil).
Not:
Ürünümüz antimikrobiyal koruyucu içermez.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Liyofilize toz içeren cam flakon, 1 adet.
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler
Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi ürünlerin kontrolü yönetmeliği” ve “Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmelik”lerine uygun olarak imha edilmelidir.
Kullanma Talimatı:
PROLEUKIN enjeksiyonluk veya infüzyonluk çözelti tozunun sulandırılması:
PROLEUKIN flakon (22 milyon lU aldeslökin içeren), 1.2 mL enjeksiyonluk su ile sulandırılmalıdır. Sulandırmadan sonra, elde edilen çözelti mililitre başına 18 milyon lU aldeslökin içerir. Sulandırılan çözelti, 7.5 değerinde pH'ya sahiptir (aralık 7.2-7.8).
Sterilize edilmiş enjeksiyon şırıngası ve enjeksiyon iğnesi kullanılarak, 1.2 ml enjeksiyonluk su, PROLEUKIN flakonuna enjekte edilir. Çözücü, aşırı köpürmeden kaçınmak için flakonun kenarından akıtılmalıdır. Tozun tamamen çözünmesini sağlamak üzere yavaşça karıştırılır. Çalkalanmamalıdır.
Uygun doz, steril enjeksiyon şırıngası ile çekilip subkutan olarak enjekte edilebilir veya sürekli intravenöz infüzyon için seyreltilebilir.
Tüm parenteral tıbbi ürünlerde olduğu gibi, uygulamadan önce sulandırılan çözelti, partiküllü maddeler ve renk değişimi açısından gözle incelenmelidir. Çözelti hafif sarı renkte olabilir.
Ürün, uygulamadan önce oda sıcaklığına getirilmelidir.
Sürekli intravenöz infüzyon için seyreltme talimatları:
Sulandırılan aldeslökinin toplam günlük dozu, infüzyon 1 mg/ml (% 0.1) insan albümini içeren, 50 mg/ml (% 5) enjeksiyonluk glukoz çözeltisi ile gerektiği gibi 500 ml'ye kadar seyreltilmeli ve 24 saatlik süre içinde infüzyon yapılmalıdır.
Ilave
KULLANMA TALİMATI
PROLEUKİN 18 x 106
• Etkin madde:
Bir flakon, steril liyofilize toz halinde 18 x 106 I.U/ml aldeslökin içerir.
• Yardımcı maddeler:
Mannitol, sodyum dodesil sülfat, sodyum dihidrojen fosfat monohidrat, disodyum hidrojen fosfat.
Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
• Bu kullanma talimatını saklayınız. Daha sonra tekrar okumaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
• Eğer ilave sorularınız olursa, lütfen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
• Bu ilaç kişisel olarak sizin için reçete edilmiştir, başkalarına vermeyiniz.
• Bu ilacın kullanımı sırasında doktora veya hastaneye gittiğinizde doktorunuza bu ilacı kullandığınızı söyleyiniz.
• Bu talimatta yazılanlara aynen uyunuz. İlaç hakkında size önerilen dozun dışında yüksek veya düşük doz kullanmayınız.
Bu Kullanma Talimatında:
1. PROLEUKİN nedir ve ne için kullanılır?
2. PROLEUKİN kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
3. PROLEUKİN nasıl kullanılır?
4. Olası yan etkiler nelerdir?
5. PROLEUKİN'in saklanması
Başlıkları yer almaktadır. 1. PROLEUKİN nedir ve ne için kullanılır?
PROLEUKİN flakon, steril liyofilize toz halinde 18 x 106 I.U./ml aldeslökin içerir. Vücut tarafından üretilen ve interlökin-2 (IL-2) olarak adlandırılan bir proteine çok benzeyen sentetik bir proteindir. Bu protein bağışıklık (immün) sisteminin bir parçasıdır. IL-2, vücutta lenfosit olarak adlandırılan ve hastalık ve enfeksiyonlara karşı savaşan belli beyaz kan hücrelerini aktive eder. IL-2, vücutta lenfosit üretimini uyarıp, vücudun savunmasını artırır.
PROLEUKİN karton kutu içinde, 1 adet cam flakon halinde piyasaya verilmektedir.
PROLEUKİN, diğer organlara sıçrayan böbrek kanserinin tedavisinde kullanılır (metastatik renal hücreli karsinom olarak da bilinir).
2. PROLEUKİN'i kullanmadan önce dikkat edilmesi gerekenler
Doktorunuzun tüm talimatlarına dikkatlice uyunuz.
Doktorunuz, PROLEUKİN ile tedavinizden önce testler yapmak isteyebilir. Doktorunuz, düzenli aralıklarla tedaviye olan yanıtınızı kontrol edip, gerekli işlemleri yapacaktır.
PROLEUKIN'i aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
Eğer,
• Adeslökin veya PROLEUKİN'in içindeki yardımcı maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlı (alerjik) iseniz
• Günün yarısından fazlasında yatağa bağımlı iseniz
• Kanser diğer organlara sıçramış olsa bile,
böbrek kanseri teşhisiniz konulalı 24 saatten az olmuşsa ve kanser semptomlarına sahip iseniz
• Bir kalp hastalığı öykünüz var ise
• Antibiyotik kullandığınız bir enfeksiyonunuz var ise
• Kanınızda oksijen yetmezliği var ise
• Karaciğer, böbrekler ve diğer organlarınızda ciddi problemleriniz var ise
• Nöbetler geçiriyor iseniz (konvülsiyonlar veya krizler) veya iyi tedavi edilmemiş beyin kanseriniz var ise
• Organ nakli yapıldı ise
• Son zamanlarda enflamatuvar reaksiyonları tedavi etmek için kortikosteroid olarak adlandırılan ilaçları kullanıyor iseniz veya PROLEUKİN tedavisi sırasında bu ilaçlara gereksiniminiz var ise
• Eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan devamlı bir hastalığınız (romatoid artrit), Crohn hastalığı veya kendi bağışıklık (immün) sisteminizin neden olduğu herhangi bir diğer hastalığınız var ise
Bunlardan herhangi biri sizin durumunuza uyuyor ise, doktorunuza danışınız. Bu durumda
PROLEUKİN kullanmamalısınız.
Ayrıca, kan testleriniz şu sonuçları verdiğinde PROLEUKİN kullanmamalısınız:
• Düşük akyuvar (lökosit), trombosit veya alyuvar düzeyine sahip iseniz
• Kreatinin veya bilirubin düzeyleriniz normal aralığın dışındaysa
PROLEUKiN'in aşağıdaki durumlarda dIkKATLE KULLANINIZ
Eğer,
• Göğüs ağrınız veya düzensiz kalp atışınız varsa. Bazı hastalarda, düzenli aralıklarla elektrokardiyogram (ECG) çekilmesi gerekebilir.
• Nefes darlığınız varsa veya tedavi sırasında nefes almanız hızlanıyorsa,
• Bilincinizi kaybettiğinizin bir göstergesi olabileceğinden, aşırı yorgun veya uykulu hissediyor iseniz,
Yukarıda listelenen semptomlardan herhangi birine sahipseniz, derhal doktorunuza söyleyiniz.
Ayrıca şu durumlarda dikkatli olunmalıdır:
• Ateş, üşüme, titreme, bulantı ve/veya ishaliniz (diyare) varsa,
• Baş dönmesi hissediyorsanız. Bu durum PROLEUKİN uygulamasına başladıktan sonra 2 ila 12 saat içinde sıklıkla görülen düşük kan basıncının bir belirtisi olabilir.
• PROLEUKİN tedavisi sizi bakteri enfeksiyonu açısından daha yüksek bir riske soktuğundan, bakteriyel bir enfeksiyonunuz var ise,
• Ruh hali değişiklikleri yaşıyor iseniz, bu durum tedavinin durdurulmasından sonra genellikle normale dönmektedir.
• Şeker hastalığınız (diyabetiniz) varsa, kan şekeri düzeyleriniz, normalden daha yüksek veya daha düşük olabilir.
• PROLEUKİN ile tedavi sırasında çok kaşınan kırmızı döküntünüz varsa veya cildiniz aşırı derecede kuruyor ise,
Yukarıda listelenen semptomlardan herhangi biri şiddetlenirse, doktorunuza bildiriniz.
Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.
PROLEUKİN'in yiyecek ve içecek ile kullanılması
Uygulama yolu nedeniyle geçerli değildir.
Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamile iseniz, hamile olduğunuzdan şüpheleniyor iseniz veya hamile kalmayı planlıyor iseniz tedaviye başlamadan önce doktorunuza bildiriniz. Doktorunuz gebelik sırasında PROLEUKİN kullanımı ile ilgili riskleri ve faydaları size açıklayacaktır.
Hem kadınlar hem de erkekler PROLEUKİN ile tedavi edilirken gebeliği önlemek üzere etkili doğum kontrol metotları kullanmalıdır.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz, hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Ciddi yan etkilerin bebeği etkileme olasılığı nedeniyle PROLEUKİN ile tedavi sırasında emzirmeyiniz.
Araç ve makine kullanımı
PROLEUKİN'in yan etkileri bu aktiviteleri yürütme yeteneğinizi etkileyebileceğinden, araç veya makine kullanmayınız.
PROLEUKİN'in içeriğinde bulunan bazı yardımcı maddeler hakkında önemli bilgiler
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”. Sodyuma bağlı herhangi bir uyarı gerekmemektedir.
Diğer ilaçlar ile birlikte kullanım
Bazı ilaçlar PROLEUKİN'in etkilerini azaltabilir veya yan etkilerini artırabilir.
• Tamoksifen, interferon alfa, cisplatin, vinblastin ve/veya dakarbazin olarak isimlendirilen, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları,
• Glukokortikoidler olarak isimlendirilen (bir steroid tipi), enflamatuar reaksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar,
• Beta blokerler olarak isimlendirilen, yüksek kan basıncının tedavisinde kullanılan ilaçlar,
• Kalp, merkezi sinir sistemi, karaciğer, böbrekler ve kemik iliğini etkileyen ilaçlar. Bu ilaçların ne olduğu konusunda şüpheniz varsa doktorunuza danışınız.
• Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramasında kullanılan kontrast sıvıları.
Eğer reçeteli ya da reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise, lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.
• Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Doktorunuz veya hemşireniz tarafından size verilen tüm talimatları dikkatlice takip ediniz. Doktorunuz sizin için uygun olan dozu ve uygulama sıklığını belirleyecektir. PROLEUKİN ile tedavi sağlık uzmanın gözetimi altında yapılmalıdır (bu kullanma talimatının sonunda yer alan talimatlara bakınız).
PROLEUKİN tedavinizden önce veya tedavi sırasında, doktorunuz, sizi muayene edip kan hücre sayımlarınızı kontrol etmek üzere, düzenli kan testleri ve göğüs röntgenleri isteyebilir.
• Uygulama yolu ve metodu:
PROLEUKİN size şu şekillerde verilebilir:
-toplardamar içine (intravenöz infüzyon). Bu uygulama, hastanede, kanser tedavisi ilaçlarının kullanımında deneyim sahibi bir doktor veya hemşirenin gözetimi altında yürütülmelidir,
-deri altına doğrudan enjeksiyon (subkütan enjeksiyon). Bu uygulama, bir hastanede, ayakta bir sağlık merkezinde veya evde, bir doktor veya hemşirenin gözetimi altında yapılabilir.
Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
Çocuklar ve 18 yaş altı ergenlerde kullanılması önerilmemektedir.
Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalar, PROLEUKİN etkilerine daha hassas olabilir. Sağlık personelinin, yaşlıları tedavi ederken dikkatli olması gerekmektedir.
Özel kullanım durumları:
Böbrek /Karaciğer yetmezliği:
PROLEUKİN verilmesi, karaciğer transaminazlarında yükselme, serum bilirubininde, serum üre ve serum kreatininde geri dönüşümlü olarak (reversibl) yükselmeye neden olur. Daha önceden böbrek veya karaciğer işlev bozukluğu (disfonksiyonu) olan hastalar yakından izlenmelidirler.
Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.
Eğer PROLEUKİN'in etkisinin çok güçlü ya da çok zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.
Kullanmanız gerekenden daha fazla PROLEUKİN kullandıysanız
Geçerli değildir.
PROLEUKİN'i kullanmayı unutursanız
Geçerli değildir.
PROLEUKİN ile tedavi sonlandırıldığında oluşabilecek etkiler
PROLEUKİN tedavisi normal olarak uzun süreli bir tedavidir. Bununla birlikte, herhangi bir zamanda doktorunuzun tavsiyesi üzerine tedavi bırakılabilir.
Doktorunuza danışmadan tedavinizi sonlandırmayınız.
4. Olası yan etkiler nelerdir?
Tüm ilaçlar gibi PROLEUKİN'in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir. PROLEUKİN'in yan etkileri genellikle, tedavinin durdurulmasından sonra iki gün içinde ortadan kaybolur.
Doktorunuz PROLEUKİN'in yan etkilerinin diğer ilaçlarla tedavi edilmesi gerektiğini düşünebilir.
Aşağıdakilerden biri olursa, PROLEUKİN'i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:
Çok yaygınyaygın
(10 hastanın 1'inden az, fakat 100 hastanın 1'inden fazla görülebilir):
• Kan bozuklukları: ateş veya artmış enfeksiyon riski semptomları ile beyaz kan hücresi (akyuvar) sayısında azalma (lökopeni); morarma ve kendiliğinden kanama ile kanınızda düşük trombosit düzeyleri (trombositopeni); yorgunluk ve solgun deri gibi semptomlar gösteren düşük alyuvar düzeyleri: kansızlık (anemi); ani nefes darlığı, kanlı tükürük, bacak ağrısı veya kolay kanama başlangıcı ile kan pıhtılaşma bozuklukları
• Sinir sistemi hastalıkları: ani bilinç kaybı veya bayılma (senkop); konuşma yeteneği kaybı
• Kalp ve dolaşım problemleri: şiddetli göğüs ağrısı (angina); baş dönmesi, bulanık görüş veya sürekli baş ağrısı ile birlikte düşük tansiyon (hipotansiyon) veya yüksek kan basıncı; yüksek tansiyon (hipertansiyon); kalp atım düzensizliği (aritmi); kalp atımının hızlanması (taşikardi); dudaklar, dil ve deride, kandaki oksijen yetersizliği nedeniyle mavileşme (siyanoz)
• Nefes alma ve akciğer problemleri: öksürme; nefes darlığı (dispne) veya göğüs rahatsızlığı
• Sindirimle ilgili problemler ve organ problemleri: mide, bağırsak kanaması ve rektal kanama (siyah dışkıyla sonuçlanan); kan kusma (hematemez); karında şişme (assit); yutkunmada zorluk (disfaji)
• Böbrek ve idrar problemleri: kusma, uykulu olma, zayıf kas gücü veya nefes almada zorluk gibi semptomlarla kanda yüksek üre ve kreatinin düzeyleri ile birlikte düşük idrar üretimi (oligüri); idrarda kan tespit edilmesi (hematüri)
• Düşük vücut sıcaklığı nedeniyle üşüme hissi (hipotermi); olası kas zayıflığı, parmaklarda seyirme veya karıncalanma ile düşük kalsiyum düzeyi (hipokalsemi); kramplar, anormal kalp ritmi, baş dönmesi ve baş ağrısı ile ilişkili kan potasyum düzeyinin normalin üstüne yükselmesi (hiperkalemi)
Yaygın olmayanSeyrek
(1000 hastanın 1'inden az, fakat 10.000 hastanın 1'inden fazla görülebilir):
• Kan bozuklukları: Ani yüksek ateş, şiddetli boğaz ağrısı ve daha sık görülen enfeksiyon (agranülosit) belirti ve semptomları ile düşük akyuvar (lökosit) düzeyleri; kanın damarda ya da kalpte pıhtılaşması (tromboz); kanama (hemoraji), eozinofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin kandaki oranının yükselmesi enflamasyona bağlı olarak kalp veya akciğer problemlerine yol açabilir.
• Sinir problemleri: Nöbetler (konvülsiyonlar veya krizler); felç; koma; görüş bozuklukları (optik nöropati:sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar- duyu kaybı); karıncalanma, uyuşma (parestezi) veya hareket kontrolünün kaybı ile merkezi sinir lezyonu: uvuzlarda veya yüzde zayıflık veya felç, konuşmada zorluk (serebrovasküler kanama (beyin damarlarında kanama)/lökoensefalopati)
• Kalp problemleri: Kalp krizi (miyokard enfarktüsü, miyokard iskemisi); kalbin anormal veya yetersiz pompalama gücü (kalp yetmezliği) gibi kalp ve damar bozuklukları; düzensiz kalp atışı; göğüs ağrısı, ateş veya halsizlik gibi semptomlarla kalp hastalığı; anormal kalp atışı farktm
e (palpitasyonlar), bilinç kaybı (kalp fonksiyonlarında ani düşüş), göğüste rahatsızlık hissi veya ağrı (kalbin çevresindeki sıvının anormal birikimi sonucu)
• Akciğer problemleri: Akciğerdeki kan pıhtıları nedeniyle ani nefes darlığı başlangıcı (pulmoner embolizm); nefes almada aşırı zorluk (yetişkin respiratuar distres sendromu); kan tükürme (hemoptisis)
• Şiddetli alerjik reaksiyonlar: yüzde ve boğazda şişmeye ve nefes almada zorluğa yol açan vücudun alerji oluşturan maddelere karşı verdiği çok şiddetli yanıt, ani aşırı duyarlılık (anafilaksi) (Quincke ödemi); yüksek ateş, küçük kabarcıklı deri döküntüsü, eklem ağrısı ve/veya göz iltihabı (enflamasyonu) (Stevens Johnson sendromu)
• Sindirimle ilgili problemler ve organ problemleri: ishal (diyare), alt karında ağrı, ateş ve kilo kaybının eşlik ettiği nükseden (şiddetli) bağırsak iltihabı (Crohn hastalığı); sırta yayılan şiddetli üst karın ağrısının eşlik ettiği pankreas iltihabı (pankreatit); kabızlık, şişmiş karın, karın ağrısı (intestinal tıkanma); safra kesesi iltihabı (kolesistit); karın ağrısı, yorgunluk, sarımsı cilt ve göz veya koyu sarı idrar ile karaciğer yetmezliği, ciddi karın ağrısı, bulantı, ateş ve kusmayı içeren belirtiler (gastrointestinal perforasyon)
• Yorgunluk, uykulu olma, iştah kaybı, kusma veya şişmiş ayaklar ile birlikte böbrek yetmezliği
• Kilo artışı, kilo kaybı, terleme veya saç kaybı gibi semptomlar ile azalmış veya artmış tiroid aktivitesi (hipo veya hipertiroidizm); açlık hissi, terleme, baş dönmesi, kalp palpitasyonları gibi semptomlarla birlikte düşük glukoz düzeyi (hipoglisemi); bulantı, kusma veya kabızlık gibi semptomlarla yüksek kan kalsiyum düzeyi (hiperkalsemi)
Bunların hepsi ciddi yan etkilerdir.
Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek
olabilir.
Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz, doktorunuza söyleyiniz:
Çok yaygın (
10 hastanın en az 1'inde görülebilir.):
• İştahsızlık (anoreksi)
• Sinirlilik; kafa karışıklığı; baş dönmesi; baş ağrısı; sersemlik (somnolans)
• Öksürük
• Kusma ile veya kusma olmaksızın bulantı; ishal (diyare); ağız içi iltihap (stomatit)
• Deri üzerinde oluşan kızarıklık (eritem), deri döküntüsü; soyulma; kaşıntı
• Acı ve iltihap (enflamasyon) gibi enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
• Grip benzeri semptomlar (ateş, titremeler, halsizlik, yorgunluk); ağrı; kilo kaybı, kilo artışı Bunlardan herhangi biri şiddetlenirse, doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
Yaygın
(10 hastanın 1'inden az, fakat 100 hastanın 1'inden fazla görülebilir.):
• Burun, boğaz enfeksiyonları ve akciğer (pulmoner) enfeksiyonları; burun tıkanıklığı (nazal konjesyon)
• Ağız kuruluğu ve susama hissi gibi belirtilerle su kaybı (dehidratasyon)
• Asabiyet, heyecanlılık ve huzursuzluk (ajitasyon), depresyon, orada olmayan nesneleri gözleme (halüsinasyon) gibi ruh hali değişiklikleri; uyuma zorluğu (insomni)
• Hareket kontrolünün kaybı, sebepsiz el ve ayak parmağı kaşınması ve karıncalanması gözlemi; uyuşma (parestezi), sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar duyu kaybı (nöropati)
• Öğünden sonra mide rahatsızlığı (hazımsızlık, sindirim bozukluğu=dispepsi); kabızlık
• Terleme; saç dökülmesi (alopesi)
• Kas ağrısı; eklem ağrısı
• Kaşıntı, kızarıklık ve şişme ile göz iltihabı (konjonktivit)
• Damar şişmesi ve kızarması (toplardamar iltihabı (flebit))
• Sıvı birikimi (ödem); müköz membranların enflamasyonu (mukosit); enjeksiyon bölgesinde bezeler (nodüller) şişme.
• Aşırı susama, açlık, idrara çıkma veya yorgunluk gibi belirtilerle kan şeker düzeylerinde artış (hiperglisemi)
• Kanda yüksek bilirubin düzeyi (hiperbilirubinemi) veya karaciğer enzimleri (karaciğer transaminazları, alkalin fosfataz ve laktat dehidrojenaz) gibi karaciğer fonksiyonlarında bir değişikliği gösteren kan testleri.
Bunlardan herhangi biri şiddetlenirse,
doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
Yaygın olmayan
(100 hastanın 1'inden az, fakat 1000 hastanın 1'inden fazla görülebilir):
• Göz akıntısı, burun akıntısı, deri döküntüsü ve distrese yol açan alerji reaksiyonları (aşırı duyarlılık)
• Kas zayıflığı (miyasteni)
• Tat kaybı
• Burun kanaması (epistaksi)
• Dudaklarda iltihabı (kilitis); mide ağrısı ve mide bulantısına neden olan mide enflamasyonu (gastrit)
• Deri renginin değişmesi (vitiligo)
Seyrek
(1000 hastanın 1'inden az, fakat 10.000 hastanın 1'inden fazla görülebilir):
• Şeker hastalığı (diyabet)
• Enerji eksikliği, yorgunluk ve uykulu hissetme belirtileri ile halsizlik (letarji)
• Suyla dolu küçük kabarcıklarla deri döküntüsü (vesikülobülloz döküntü)
• Enjeksiyon bölgesinde doku hasarı (nekroz)
Ayrıca, deride, beyinde ve vücudun geri kalanında, kan damarları enflamasyonu (vaskülit) bildirilmiştir.
Bu yan etkilerden herhangi biri şiddetlenirse lütfen doktorunuza veya eczacınıza bildiriniz.
Bunlar PROLEUKİN'in hafif etkileridir.
Eğer bu kullanma talimatında bahsi geçmeyen herhangi bir yan etki ile karşılaşırsanız, doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz.
5. PROLEUKİN'in Saklanması
PROLEUKİN'i çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Son kullanma tarihiyle uyumlu olarak kullanınız
Ambalajdaki son kullanma tarihinden sonra PROLEUKİN'i kullanmayınız.
2oC-8oC arasında buzdolabında saklayınız. Dondurmayınız. Işıktan koruyunuz.
Sulandırıldıktan sonra 24 saat, infüzyon çözeltisi içinde verildikten sonra ise 48 saat içinde kullanılmalıdır (infüzyon süresi dahil).
Eğer üründe ve/veya ambalajında bozukluklar fark ederseniz PROLEUKİN'i kullanmayınız.
Çevreyi korumak amacıyla, kullanmadığınız PROLEUKİN'i şehir suyuna veya çöpe atmayınız. Bu konuda eczacınıza danışınız.
Ruhsat Sahibi:
Novartis Ürünleri
34912 Kurtköy-İstanbul
Üretim yeri:
Bayer HealthCare Pharmaceutical Inc., 5650 Hollis Street, Emeryville,
California 94608, ABD'de üretilip, Novartis Pharmaceuticals UK Ltd,
İngiltere'den serbest bırakılmaktadır.
Bu kullanma talimatıtarihinde onaylanmıştır.
AŞAĞIDAKİ BİLGİLER BU İLACI UYGULAYACAK SAĞLIK PERSONELİ İÇİNDİR. PROLEUKİN 'in hazırlanması ve uygulanması:
- Sterilize edilmiş enjeksiyon şırıngası ve enjeksiyon iğnesi kullanılır.
- 1.2 ml enjeksiyonluk su, PROLEUKİN flakonuna enjekte edilir. Aşırı köpürmeden kaçınmak
üzere enjeksiyonluk su flakonun kenarından akıtılır.
- Tozun tamamen çözünmesine izin vermek üzere nazikçe karıştırılır. Çalkalanmamalıdır.
- Bu çözelti, mililitrede 18 milyon lU veya 1.1 mg PROLEUKİN (aldeslökin) içerir.
Çözelti, bu aşamadan sonra subkütan uygulama için hazırdır veya intravenöz infüzyon uygulaması için ileri seyreltmeye tabi tutulabilir.
PROLEUKİN'in uygun kullanımı için talimatlar:
Subkütan (s.c.) uygulama
- Ürün bir kez sulandırıldıktan sonra, 24 saat içinde kullanılmalıdır.
- Ürün uygulamadan önce oda sıcaklığına getirilip, derhal kullanılmalıdır.
- Uygun doz çekilerek, subkütan yolla enjekte edilebilir.
- PROLEUKİN subkütan dokuya enjekte edilmelidir. Enjeksiyon için en uygun bölgeler, eklemler, sinirler, kemikler ve diğer önemli yapılardan uzak, gevşek ve yumuşak (kassız) bölgelerdir.
- PROLEUKİN subkütan uygulanıyorsa, enjeksiyon bölgesi düzenli aralıklarla değiştirilmelidir. Bu işlem, enjeksiyon bölgesinde acı ve kızarıklığı önlemeye yardımcı olur.
Bir tedavi döngüsü genellikle dört hafta sürer.
- l.Hafta
1 ila 5. günler: hergün bir 18 milyon lU'luk PROLEUKİN dozu 6 ve 7. günler: PROLEUKİN tedavisi yok
- 2., 3. ve 4. Haftalar
1 ve 2. günler: hergün bir 18 milyon lU'luk PROLEUKİN dozu 3, 4 ve 5. günler: hergün bir 9 milyon lU'luk PROLEUKİN dozu 6 ve 7. günler: PROLEUKİN tedavisi yok
Bir haftalık PROLEUKİN tedavisi olmadan geçen süreden sonra, ikinci bir 4 haftalık döngü uygulanmalıdır.
Hastanın durumu iyileştiyse veya stabil hale geldiyse, PROLEUKİN ile tedavi ilave bir 4 haftalık döngü ile devam ettirilebilir.
Tedaviye yanıta bağlı olarak, daha yüksek veya düşük dozlar önerilebilir.
İntravenöz (i.v.) uygulama
- Steril bir şırınga ile, flakondan, uygun dozda PROLEUKİN çözeltisi çekilir.
- 1 mg/ml (% 0.1) insan albumini içeren, 50 mg/ml (% 5) infüzyonluk glukoz çözeltisi ile gerektiği gibi 500 ml'ye seyreltilir. İnsan albumini, sulandırılmış aldeslökinin ilavesinden önce glukoz çözeltisi ile karıştırılmalıdır.
- Uygun doz, 5 gün boyunca 24 saatte 18 milyon IU/m2'lik bir günlük doz verilerek, intravenöz olarak uygulanabilir.
Tüm enjeksiyonlarda olduğu gibi, uygulamadan önce çözelti, partikül maddeleri ve renk değişmesi açısından incelenir. Çözeltide partiküller görülürse veya çözelti bulanık veya hafif sarıdan daha koyu bir renkteyse PROLEUKİN'i kullanmayınız.
Bir tedavi döngüsü genellikle aşağıdakileri içerir:
- 1 ila 5. günler: sürekli infüzyon şeklinde, 24 saatte, günlük 18 milyon lU/m vücut yüzeyi dozunda kateter, tedavi süresince damarda kalacaktır.
- Sonraki 2 ila 6. günde: PROLEUKİN tedavisi yok.
- Sonrasında, 5 ardışık gün boyunca sürekli infüzyon.
Üç haftalık PROLEUKİN uygulaması olmadan geçen süreden sonra, ikinci bir döngü yukarıda tarif edildiği şekilde yapılamalıdır.
Hastanın durumu iyileştiyse veya stabil hale geldiyse, PROLEUKİN ile tedavi, 4 haftada bir 5 ardışık günde uygulanarak devam ettirilebilir. 4 idame döngüsüne kadar uygulanabilir.
Tedaviye yanıta bağlı olarak, daha yüksek veya düşük dozlar önerilebilir.
Her bir flakon sadece tek seferlik kullanım içindir.
İmha:
Şırınga, iğne ve tüm enjeksiyon malzemeleri tek kullanım için amaçlanmıştır ve enjeksiyondan sonra atılmalıdır. Şırınga ve iğneyi güvenli bir şekilde kapalı bir kap içinde imha ediniz.