KISA ÜRÜN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI SARVAS® 100 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTtTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Losartan potasyum............100 mg
Yardımcı maddeler:
Laktoz monohidrat............130.00 mg
Potasyum...........................8.48 mg
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
C/ 3. FARMASÖTİK FORM
Film kaplı tablet.
Beyaz renkte, gözyaşı damlası şeklinde film kaplı tablet.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonlar
Hipertansiyon
SARVAS hipertansiyon tedavisinde endikedir.
Sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inmeriskindeasalma
SARVAS sol ventrikûl hipertrofisi olan hipertansiyonlu hastalarda inme riskini azaltmada endikedir.
Proteinurisi olan Tip 2 diyabetli hastalarda renal koruma
SARVAS, proteinüriyi azaltma ve ölüm, son evre böbrek hastalığı (diyaliz veya renal transplantasyon gerektiren) veya serum kreatinin seviyesinin iki katma çıkma süresi insidanslan ile ölçülen böbrek yetmezliğinin ilerlemesini geciktirmede endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji:
Hipertansiyon
SARVAS'm başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg'dır. Maksimum antihipertansif etki tedavinin başlamasından sonra 3-6 hafta içerisinde görülür. Bazı hastalar dozun günde 100 mg'a yükseltilmesiyle (sabahlan) ilave yarar görebilirler.
SARVAS diğer antihipertansif ajanlar ve özellikle diüretikler (örn., hidroklorotiyazid) ile birlikte uygulanabilir.
Günde >0.5 g proteinürisi olan hipertansif Tip 2 diyabetli hastalar
SARVAS'm başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg'dır. Tedavi başlangıcından bir ay
1
sonrasından itibaren kan basıncındaki yanıta göre doz günde bir defa 100 mg'a çıkarılabilir. Losartan diğer antihipertansif ajanlarla birlikte (ör., diüretikler, kalsiyum kanal blokörleri, alfa ya da beta blokörler ve merkezi etkili ajanlar) olduğu gibi insülin ve diğer yaygın olarak kullanılan hipoglisemik ajanlarla da kullanılabilir (ör. sülfonilüreler, glitazonlar ve glukozidaz inhibitörleri).
Sol ventrikül hipertrofisi olan hipertansif hastalarda inmeriskinin azaltılması
SARVAS'ın başlangıç dozu genellikle günde bir defa 50 mg'dır. Kan basmcı yanıtına bağlı olarak losartan dozu günde bir defa 100 mg'a çıkarılabilir ve/veya hidroklorotiyazidin düşük bir dozu ilave edilebilir.
Uygulama sıklığı ve süresi:
SARVAS 100 mg film tablet günde bir kez yemekle birlikte veya öğünler arasında alınır.
Uygulama şekli:
Ağızdan kullanım içindir.
SARVAS, yemeklerle birlikte veya öğünler arasında, bütün olarak yeterli miktar su ile yutularak alınmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek yetmezliği:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ve hemodiyaliz hastalarında başlangıç dozunda ayarlama gerekmez.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tedavi deneyimi yoktur. Bu nedenle, losartan ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Pediyatrik popülasyon:
6-18 yaş arası çocuklarda ve adolesanlarda hipertansiyon tedavisinde losartamn etkinlik ve güvenilirliğiyle ilgili veriler sınırlıdır (bkz. bölüm 5.1). Yaşı 1 aydan fazla hipertansif çocuklarda sınırlı farmakokinetik veriler mevcuttur (bkz. bölüm 5.2).
Tabletleri yutma problemi olmayan, >20 - <50 kg arası hastalarda önerilen doz günde bir kez 25 mg'dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 50 mg'a çıkarılabilir. Dozaj kan basmcı yanıtına göre ayarlanmalıdır.
Vücut ağırlığı >50 kg olan hastalarda doz genellikle günde bir kez 50 mg'dır. İstisnai durumlarda doz günde maksimum 100 mg'a çıkarılabilir. Günde 1.4 mg/ kg'ın üzerindeki dozlar (veya günde >100 mg) pediyatrik hastalarda incelenmemiştir.
6 yaşından küçük çocuklarda veriler sınırlı olduğundan, losartamn bu hasta gruplarında kullanımı tavsiye edilmez.
Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklara da önerilmez (bkz. bölüm 4.4).
Geriyatrik popûlasyon:
75 yaşm üzerindeki hastalarda tedaviye 25 mg ile başlanması düşünülmelidir ancak yaşlılarda doz ayarlaması genellikle gerekmez.
Diğer:
İntravasküler hacim azalması olan hastalarda kullanım:
İntravasküler hacim azalması olan hastalarda (örn., yüksek doz diüretiklerle tedavi edilenler) günde 25 mg başlangıç dozu düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.4).
43.
Kontrendikasyonlar
SARVAS, bu ürünün herhangi bir bileşenine, gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde ve şiddetli karaciğer bozukluğunda kontrendikedir.
Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB'ler) veya anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) inhibitörleri ile aliskirenin beraber kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.4 ve 4.5).
4.4. Özel kullanım uyanlan ve önlemleri
Aşın duyarlılık:
Anjiyoödem.
Anjiyoödem (yüz, dudaklar, boğaz ve/veya dilde şişme) öyküsü olan hastalar yalandan takip edilmelidir (bkz. bölüm 4.8).
Hipotansiyon ve elektrolit/sıvı dengesizlikleri:
Aşın diüretik tedavisi, diyetle alman tuzun kısıtlanması, ishal veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azlığı olan hastalarda özellikle ilk dozdan sonra ve doz yükseltildikten sonra semptomatik hipotansiyon ortaya çıkabilir. Bu tip durumlar SARVAS uygulanmadan önce düzeltilmeli veya daha düşük başlangıç dozu kullanılmalıdır (bkz. bölüm 4.2). Bu 6-18 yaş arası çocuklarda da geçerlidir.
Elektrolit dengesizlikleri:
Elektrolit dengesizlikleri diyabetik veya diyabeti olmayan, böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalarda yaygındır ve düzeltilmelidir. Nefropatili tip 2 diyabetli hastalarda yürütülen bir klinik çalışmada hiperkalemi insidansı SARVAS ile tedavi edilen grupta plasebo grubuna göre daha yüksekti (bkz. bölüm 4.8). Buna bağlı olarak plazma potasyum konsantrasyonları ve kreatinin klerens değerleri yakından izlenmelidir; özellikle kalp yetmezliği olan ve kreatinin klerensi 30-50 ml/dak olan hastalar yalandan takip edilmelidir.
Potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri ve potasyumlu tuzların losartan ile eş zamanlı
Karaciğer fonksiyon bozukluğu:
Sirozlu hastalarda plazma losartan konsantrasyonlarında anlamlı artışı gösteren farmakokinetik yenlerine dayanarak, karaciğer fonksiyon bozukluğu öyküsü olan hastalarda daha düşük doz düşünülmelidir. Ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda losartan ile tedavi deneyimi mevcut değildir. Bu nedenle, losartan ciddi karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalara uygulanmamalıdır (bkz. bölüm 4.2,4.3 ve 5.2).
Losartan karaciğer fonksiyon bozukluğu olan çocuklarda kullanılmaz (bkz. bölüm 4.2).
Böbrek fonksiyon bozukluğu:
Böbrek fonksiyon bozukluğu olan pedivatrik hastalarda kullanım
Losartan glomerüler filtrasvon hızı <30 ml/dak/1.73 m2 olan çocuklarda veri olmadığı için tavsiveedilmez (bkz. bölüm 4.2).
I^osartanla tedavi sırasında, renal fonksiyonda bozulma olabileceğinden, renal fonksiyon düzenliolarak kontrol edilmelidir. Bu özellikle losartan ateş, dehidratasvon gibi renal fonksiyonlardabozulmaya neden olacak diğer durumların varlığında gecerlidir.
T .osartanla ADE-inhibitorlerinin biramda kullanımının renal fonksiyonlarda bozulmaya nedenolduihı gösterilmiştir. Bundan dolavı. birarada kullanım önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.5).
Renin-aniivotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:
Duvarlı kişilerde,özellikle bu sistemi etkileyecek kombinasyon kullanımlarında hipotansiyon,senkop.inme,hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikler (akut renal yetmezlik dahil) raporedilmiştir.RAAS'ın dual blokajına vol açtığından ARB veva ACE inhibitörlerinin aliskiren ileberaberkullanımıönerilmemektedir. Aliskirenle kombinasyon divabetes mellitus veva böbrekyetmezliği(GFR<6Qm1/dak/1.73m2)olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3).
Renin-anjiyiotensin-aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda kan üre ve serum kreatinin düzeylerinde artışlar bildirilmiştir; böbrek fonksiyonundaki bu değişiklikler tedavi kesildikten sonra geri dönüşlü olabilmektedir. Losartan çift taraflı renal arter stenozu veya tek böbrekte arter stenozu olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
Böbrek transplantasyonu:
Yakın tarihte böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda deneyim mevcut değildir.
Primer hjperaldosteronizm:
Primer aldosteronizm olan hastalar renin-anj iyotensin sisteminin inhibisyonu aracılığıyla etki
gösteren antihipertansif ilaçlara genel olarak yanıt vermezler. Bu nedenle, losartan tabletlerinin bu hastalarda kullanımı önerilmez.
Koroner kalp hastalısı ve serebrovasküler hastalık:
Diğer antihipertansif ajanlarda olduğu gibi, iskemik kardiyovaskuler ve serebrovasküler hastalığı olan hastalarda aşın kan basmcı düşüşü miyokard enfarktüsü veya inmeye yol açabilir.
Kalp yetmezliği:
Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer ilaçlarda olduğu gibi, kalp yetmezliği olan hastalarda (böbrek fonksiyon bozukluğu ile birlikte veya hariç), ciddi arteryel hipotansiyon ve (genellikle akut) böbrek fonksiyon bozukluğu riski vardır.
Kalp yetmezliği ve eşlik eden ciddi böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, ağır kalp yetmezliği (NYHA sınıf IV) olan hastalarda ve kalp yetmezliğiyle birlikte yaşamı tehdit eden, semptomatik kardiyak aritmileri olan hastalarda losartan ile yeterli tedavi deneyimi yoktur. ^ Dolayısıyla losartan bu hasta gruplarında dikkatli kullanılmalıdır. Losartan ile bir beta-blokörin kombinasyonu dikkatli kullanılmalıdır (bkz. bölüm 5.1).
Aort ve mitral kapak stenozu. obstrıiktif hipertrofik kardivomivopati:
Diğer vazodilatatör ilaçlarda olduğu gibi, aort veya mitral kapak stenozu veya obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatisi olan hastalarda çok dikkatli olunmalıdır.
Gebelik
:
Losartan gebelik döneminde başlanmamalıdır. Losartan tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).
U Gebelik sırasında losartan kullanılmamalıdır. Renin-anjiyotensin sistemi üzerinde doğrudan etkili olan ilaçlar, gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterlerinde kullanıldığında, oluşmakta olan fetusta hasara, hatta ölüme yol açabilir. Gebelik farkedildiğinde SARVAS kullanımına en kısa zamanda son verilmelidir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.6).
Diğer uvanlar ve önlemler:
Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleriyle gözlendiği gibi, losartan ve diğer anjiyiotensin antagonistleri siyah hastalarda kan basmcmı düşürmede belirgin şekilde daha az etkilidir; bunun muhtemel nedeni siyah hipertansif popülasyonda düşük renin düzeylerinin prevalansımn daha yüksek olmasıdır.
Yardımcı maddeler:
Bu tıbbi ürün her dozunda 8.48 mg potasyum içerir. Bu dozda potasyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.
Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği ya da glikoz-galaktoz malabsorpsiyon problemi olan hastalann bu ilacı kullanmamalan gerekir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Diğer antihipertansif ajanlar losartamn hipotansif etkisini güçlendirebilir.
Trisiklik antidepresanlar, antipsikotikler, baklofen, amifostin gibi hipotansiyonu indükleyen diğer maddeler: İstenmeyen bir reaksiyon olarak kan basmcmı düşürebilen bu ilaçlarla birlikte kullanım hipotansiyon riskini arttırabilir.
Losartan aktif karboksilik asit metabolitine esas olarak sitokrom P450 (CYP) 2C9 ile metabolize edilir. Klinik bir çalışmada flukonazolün (CYP2C9 inhibitörü) aktif metabolite maruz kalımı yaklaşık %50 azalttığı gösterilmiştir. Losartan ve rifampisini (metabolizma enzimlerini indükleyen bir ilaç) içeren kombine tedavide aktif metabolitin plazma konsantrasyonunda %40 azalma olduğu saptanmıştır. Bu etkinin klinik önemi bilinmemektedir. Fluvastatin (CYP2C9'un zayıf bir inhibitörü) ile kombine tedavide maruz kalım bakımından fark sapt
anmamı
ştır.
Anjiyiotensin IFyi veya etkilerini bloke eden diğer ilaçlarda olduğu gibi, potasyum tutan diğer ilaçlar (örn. potasyum tutucu diüretikler: amilorid, triamteren, spironolakton) veya potasyum düzeylerini yükseltebilen ilaçlar (örn. heparin), potasyum takviyeleri veya potasyumlu tuzların eş zamanlı kullanımı serum potasyumunda artışlara neden olabilir. Eş zamanlı uygulama önerilmez.
Lityum ve ADE inhibitörlerinin birlikte uygulanması sırasında serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile çok nadir olgular da bildirilmiştir. Lityum ve losartan eş zamanlı olarak dikkatle uygul
anmalıdı
r. Bu kombinasyonun kullanımı zorunluysa, eş zamanlı kullanım döneminde serum lityum düzeylerinin izlenmesi önerilir.
Anjiyotensin II antagonistleri NSAİİ'ler (antiinflamatuvar dozlarda seçici COX-2 inhibitörleri, asetilsalisilik asit ve seçici olmayan NSAİİ'ler) ile birlikte uygulandığında antihipertansif etkide azalma görülebilir. Anjiyotensin II antagonistleri veya diüretiklerin NSAİİ'ler ile eş zamanlı kullanımı özellikle böbrek fonksiyonu zaten bozulmuş hastalarda serum potasyumunda yükselmeye ve böbrek fonksiyonunda kötüleşme riskinde (muhtemel akut böbrek yetmezliği dahil) artışa yol açabilir. Bu kombinasyon özellikle yaşlılara dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterli şekilde hidrate edilmeli ve eş zamanlı tedaviye başlandıktan sonra ve ardından periyodik olarak böbrek fonksiyonunun takibine dikkat edilmelidir.
İkili blokaj (örneğin bir ADE inhibitörünün bir anjiyotensin II reseptör antagonistine eklenmesiyle) ya da aliskiren kullanımının hipotansiyon, bayılma, hiperkalemi ve renal fonksiyonlarda değişiklikleri (akut renal yetmezlik dahil) ile daha yüksek sıklıkta ilişkili olduğu gösterilmiştir. Kan basmcı, renal fonksiyon, elektrolit seviyeleri, SARVAS tedavisindeki ve renin anjiyotensin aldosteron sistemini etkileyen diğer ilaçlan alan hastalarda yakınen takip edilmelidir. Diyabeti olan hastalarda S ARVAS aliskirenle birlikte kullanılmamalıdır. Renal bozukluğu olan hastalarda aliskiren SARVAS'la birlikte kullanılmamalıdır (GFR<60ml/dak.).
Aliskiren ile kullanım:
ARB ve ACE inhibitörlerinin aliskirenle kullanımı diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 ml/dak/1.73m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Özel popûlasyonlara ilişkin ek bilgiler
Özel popûlasyonlara ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
Pediyatrik popûlasyon:
Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir klinik etkileşim çalışması yürütülmemiştir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi, gebeliğin ilk trimesteri için C, ikinci ve üçüncü trimesteri için D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif antihipertansif tedaviye geçilmelidir.
Gebelik dönemi
Losartanm gebeliğin ilk trimestrinde kullanılması önerilmez (bkz. bölüm 4.4). Losartanın gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde kullanımı kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Gebeliğin ilk trimestrinde ADE inhibitörlerine maruz kalımdan sonra teratojenite riskine işaret eden epidemiyolojik kanıtlar kesinlik kazanmamıştır; bununla birlikte riskte küçük bir artış dışlanamaz. Anjiyotensin II Reseptör Inhibitörleri (AIIRA'lar) ile riske dair kontrollü hiçbir epidemiyolojik veri bulunmamasına karşın, bu ilaç sınıfı için benzer riskler mevcut olabilir. AIIRA tedavisine devam edilmesi zorunlu kabul edilmedikçe, gebelik planlayan hastaların gebelikte kullanım açısından belgelenmiş güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçmeleri gerekir. Gebelik saptandığı anda losartan tedavisi derhal bırakılmalı ve uygun ise alternatif tedaviye başlanmalıdır.
Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde AIIRA tedavisine maruz kalınım insanlarda fetotoksisiteyi (böbrek fonksiyonunda azalma, oligohidramnios, kafatası kemiklerinde gelişme geriliği) ve neonatal toksisiteyi (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) indüklediği bilinmektedir (bkz. bölüm 5.3). Gebeliğin ikinci trimestrinde losartana maruz kalınmışsa, böbrek fonksiyonu ve kafatasının ultrasonla kontrolü tavsiye edilir.
Anneleri losartan kullanmış bebekler hipotansiyon yönünden dikkatle gözlemlenmelidir (ayrıca bkz. bölüm 4.3 ve 4.4).
Laktasyon dönemi
Losartanm insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmediğinden, losartan önerilmemektedir. Birçok ilacm anne sütüne geçtiği ve bunun emzirilen bebekte yarattığı istenmeyen etkiler göz önüne
alınarak ilacın anne için önemi saptandıktan sonra emzirmeye veya ilaç k
ullanımına
son verilmesi hakkında bir karar varılmalıdır.
Üreme yeteneği/Fertilite
Klinik veya klinik dışı üreme yeteneği üzerine çalışmalar mevcut değildir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Araç ve makine kullanma becerisine etkileri inceleyen hiçbir çalışma yap
ılmamış
tır. Ancak araç veya makine kullanırken, antihipertansif alımı sırasında ve özellikle de tedaviye başlanırken veya doz arttırıldığında baş dönmesi veya uyuklamanın zaman zaman yaşanabileceği akılda tutulmalıdır.
4.8. İstenmeyen etkiler
Losartanın değerlendirildiği klinik çalışmalarda aşağıdaki gibidir:
• Esansiyel hipertansiyon için, 18 yaş ve üstünde 3000'den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,
• 6-16 yaş arasındaki 177 hipertansif pediyatrik hastanın dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma,
• 55 ila 80 yaş arasındaki 9000'den fazla sol ventriküler hipertrofisi olan hipertansif hastanın dahil olduğu kontrollü klinik çalışma,
• Kronik kalp yetmezliği olan 7700'den fazla yetişkin hastanın dahil olduğu kontrollü
klinik
çalışma,
• 31 yaş ve üstündeki 1500'den fazla proteinürili Tip II diyabet hastasının dahil olduğu bir kontrollü klinik çalışma.
Bu klinik çalışmalarda en yaygın görülen yan etki baş dönmesidir.
İstenmeyen olaylar aşağıda sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Sıklıklar şu şekilde t
anımlanmı
ştır:
Çok yaygm (> 1/10), Yaygın (> 1/100 ila <1/10), Yaygın olmayan (> 1/1.000 ila <1/100), Seyrek(> 1/10.000 ila <1/1.000), Çok seyrek (<1/10.000), Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Tablo 1 .Plasebo-kontrollü klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası kullanımda belirlenen reaksiyonların sıklığı
istenmeyenetkiler | istenmeyen etkilerin endikasyona göre sıklığı | Pazarlamasonrasıdeneyim |
| Hipertansiyon | Solventrikülerhipertrofilihipertansifhastalar | Kronikkalpyetmezliği | Hipertansiyon ve böbrek hastalıklarıyla tip 2 diyabet |
Kan ve lenf sistemi hastalıkları |
Anemi
|
|
| Yaygın
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Trombositopeni
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Bağışıklık sistem | hastalıkları |
Aşın duyarlılık reaksiyonları, anjiyoödem* ve vaskülit**
|
|
|
|
| Seyrek
|
Endokrin hastalıklar |
Erektil disfonksiyon ve impotans
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Psikiyatrik hastalıklar |
Depresyon
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Sinir sistemi hasi | alıklan |
Baş dönmesi
| Yaygın
| Yaygın
| Yaygm
| Yaygm
|
|
Uyku hali
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Baş ağrısı
| Yaygın olmayan
|
| Yaygm olmayan
|
|
|
Uyku bozukluğu
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Parestezi
|
|
| Seyrek
|
|
|
Migren
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Disgüzi
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları |
Vertigo
| Yaygın
| Yaygın
|
|
|
|
Kulak çınlaması
|
|
|
|
| Sıklığı bilinmiyor
|
Kardiyak hastalıklar |
Çarpıntı
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Anjina pektoris
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Bayılma
|
|
| Seyrek
|
|
|
Atrial fibrilasyon
|
|
| Seyrek
|
|
|
Serebrovasküler olay
|
|
| Seyrek
|
|
|
Vaskûler hastalıklar |
(Ortostatik) Hipotansiyon (Doza bağlı ortostatik etkileri içeren) II
| Yaygın olmayan
|
| Yaygm
| Yaygm
|
|
Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıkları |
Dispne
|
|
| Yaygm olmayan
|
|
|
Öksürük
|
|
| Yaygm olmayan
|
| Bilinmiyor
|
Gastrointestinal | hastalıklar |
Abdominal ağrı
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Kabızlık
| Yaygın olmayan
|
|
|
|
|
Diyare
|
|
| Yaygm olmayan
|
| Bilinmiyor
|
Bulantı
|
|
| Yaygm olmayan
|
|
|
Kusma
|
|
| Yaygm olmayan
|
|
|
Hepato-bilier hastalıklar |
Pankreatit
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Hepatit
|
|
|
|
| Seyrek
|
Karaciğer fonksiyon bozuklukları
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları |
Urtiker
|
|
| Yaygm olmayan
|
| Bilinmiyor
|
Kaşıntı
|
|
| Yaygm olmayan
|
| Bilinmiyor
|
Döküntü
| Yaygm olmayan
|
| Yaygm olmayan
|
| Bilinmiyor
|
Işığa karşı hassasiyet
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Kas-iskelet, bağ doku ve kemik hastalıkları |
Miyalji
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Artralji
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Rabdomiyoliz
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Böbrek ve idrar | hastalıkları |
Böbrek fonksiyonunda bozukluk
|
|
| Yaygm
|
|
|
Böbrek yetmezliği
|
|
| Yaygm
|
|
|
Genel bozukluklar ve uygulama yeri koşullan |
Asteni
| Yaygm olmayan
| Yaygm
| Yaygm olmayan
| Yaygın
|
|
Yorgunluk
| Yaygm olmayan
| Yaygm
| Yaygm olmayan
| Yaygm
|
|
Odem
| Yaygm olmayan
|
|
|
|
|
Kendini iyi hissetmeme
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Araştırmalar
|
Hiperkalemi
| Yaygm
|
| Yaygm olmayanf
| YaygınJ
|
|
Alanin aminotransferaz-da artış (ALT) §
| Seyrek
|
|
|
|
|
Kan üre, serum kreatmin ve serum potasyumunda artış
|
|
| Yaygm
|
|
|
Hiponatremi
|
|
|
|
| Bilinmiyor
|
Hipoglisemi
|
|
|
| Yaygm
|
|
*Larenks, küçük dil, yüz, dudaklar, farenks ve/veya dilde (havayolu tık
anıklığın
a neden olan) şişme; anjiyoödem görülen bazı hastalar, geçmişte ACE inhibitörleri dahil diğer ilaçlann bir arada kullanılmasının sonucuyla ilişkilendirilmiştir.
**Henoch-Schönlein purpura dahil
II Özellikle intravasküler azalması olan hastalarda (örneğin şiddetli kalp yetmezliği olan ya da yüksek doz diüretik tedavisinde olan hastalarda)
150 mg losartan yerine 150 mg losartan alan hastalarda yaygındır.
t
Tip II diyabeti ve nefropatisi olan hastalarda yapılan klinik çalışmada, losartan tabletle tedavi edilen hastaların %9.9'unda >5.5 mmol/1 ve plaseboyla tedavi edilen hastaların %3.4'ünde hiperkalemi gelişmiştir.
§ Tedavinin bırakılmasıyla geri döner.
Sırt ağrısı, üriner sistem infeksiyonu ve flu-benzeri belirtiler, plaseboya gore losartan alan hastalarda daha sık (sıklığı bilinmiyor) görülmüştür.
Böbrek ve idrar hastalıkları:
Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin inhibisyonu sonucu, renal yetmezlik dahil renal fonksiyonda değişiklikler yüksek risk altındaki hastalarda daha sık görülmüştür; bu değişiklikler tedavinin bırakılmasıyla geri dönüşümlü olabilir (bkz. bölüm 4.4).
Pediyatrik hastalardaki istenmeyen olay profili erişkin hastalardakiyle benzer görünmektedir. Pediyatrik popülasyonda veriler sınırlıdır.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
İntoksikasyon semptomları
İnsanlarda doz aşımına ilişkin sınırlı veriler mevcuttur. Doz aş
ımının
en muhtemel semptomları hipotansiyon ve taşikardidir. Bradikardi parasempatik (vagal) stimülasyondan kaynaklanabilir.
İntoksikasyon tedavisi
Semptomatik hipotansiyon meydana geldiğinde destekleyici tedavi verilmelidir. Önlemler ilacın
alındığı zamana ve semptomların tipi ve şiddetine bağlıdır. Kardiyovasküler sistemin stabilizasyonuna öncelik verilmelidir. Oral alımmdan sonra yeterli dozda aktif kömür uygulanması endikedir. Ardından, yaşamsal parametrelerin yakın takibi yapılmalıdır. Gerekirse yaşamsal parametreler düzeltilmelidir. Ne losartan ne de aktif metaboliti hemodiyalizle uzaklaştınlamaz.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Anjiyotensin II antagonistleri (losartan)
ATC Kodu: C09 CA01
Losartan sentetik yolla üretilen oral bir anjiyotensin-II reseptör (tip ATı) antagonistidir. Güçlü bir vazokonstriktör olan anjiyotensin n, renin-anjiyotensin sisteminin primer aktif hormonudur ve hipertansiyon patofizyolojisinin önemli bir belirleyicisidir. Anjiyotensin II, birçok dokuda bulunan (örn., damar düz kası, adrenal bez, böbrekler ve kalp) ATı reseptörüne bağlanır ve vazokonstriksiyon ile aldosteron saliminim da içeren pek çok önemli biyolojik etkilere neden olur. Anjiyotensin II düz kas hücre proliferasyonunu da uyarır.
Losartan seçici olarak ATı reseptörünü bloke eder.
İn vitroin vivo
losartan ve onun farmakolojik yönden aktif karboksilik asit metaboliti E-3174 kaynağından veya sentez yolundan bağımsız olarak anjiyotensin IFnin tüm önemli fizyolojik etkilerini bloke eder.
Losartan kardiyovasküler regülasyonda önemli olan iyon kanallarım veya diğer hormon reseptörlerini bloke etmez ya da bunlar üzerinde agonist etkisi yoktur. Ayrıca, losartan bradikinini degrade eden ADE (kininaz II) enzimini inhibe etmez. Buna bağlı olarak bradikinine bağlı istenmeyen etkilerde artış olmaz.
Losartan uygulaması sırasında, anjiyotensin H'nin renin sekresyonu üzerindeki negatif feedback etkisinin kaybolması plazma-renin aktivitesinde (PRA) artışa yol açar. PRA'daki artış plazmadaki anjiyotensin II düzeylerinde artışa neden olur. Bu artışlara karşın, antihipertansif aktivite ve plazma aldosteron konsantrasyonunun baskılanması devam eder ve bu, anjiyotensin II reseptörünün etkin blokajım gösterir. Losartan kesildikten sonra, PRA ve anjiyotensin II değerleri 3 gün içerisinde başlangıç değerlerine geri döner.
Hem losartan hem de ana aktif metabolitinin ATı reseptörüne afmitesi AT
2 reseptörüne göre çok daha fazladır. Aktif metabolit ağırlık temelinde losartandan 10-40 kat daha aktiftir.
Hipertansiyon çalışmaları
Kontrollü klinik çalışmalarda losartanın hafıf-orta derecede esansiyel hipertansiyonu olan hastalara günde bir kez uygulanması sistolik ve diyastolik kan basmcmda istatistiksel olarak anlamlı azalmalar sağlamıştır. Dozdan 5-6 saat sonra yapılan ölçümlere kıyasla, dozdan 24 saat sonra yapılan kan basmcı ölçümleri kan basmcı düşüklüğünün 24 saat devam ettiğini göstermiştir.
Losartan erkekler ile kadınlarda ve genç (65 yaşın altı) ile yaşlı hipertansif hastalarda eşit
12
derecede etkilidir.
LIFE çalışması
Hipertansiyonda Son Nokta Azaltımı için Losartan Tedavisi (LIFE) çalışması EKG ile belgelenmiş sol ventrikül hipertrofisi olan 55-80 yaş arası 9193 hipertansif hastada yürütülen randomize, üç-kör, aktif- kontrollü bir çalışmadır.
Ortalama takip süresi 4.8 yıldır.
Primer sonlanım noktası kardiyovasküler morbidite ve mortalitenin bileşimiydi ve kardiyovasküler ölüm, inme ve miyokard infarktüsünün kombine insidansında azalmayla ölçülmüştür. Kan basmcı iki grupta benzer düzeylerde anlamlı olarak azalmıştır. Losartan tedavisi primer kombine sonlanım noktasına ulaşan hastalarda atenolole göre %13 risk azaltımı sağlanmıştır (p=0.021, %95 güven aralığı 0.77-0.98). Bu azalma esas olarak inme insidansında azalmaya bağlıydı. Losartan tedavisi
inm
e riskini atenolole göre %25 azaltmıştır (p=0.001, %95 güven aralığı 0.63-0.89). C/ Kardiyovasküler ölüm ve miyokard enfarktüsü oranlan tedavi gruplarında anlamlı olarak farklı değildir.
RENAAL çalışması
Tip II Diabetes mellitusta anjiyotensin II Reseptör Antagonisti Losartan ile Son Noktaların Azaltımı (RENAAL) çalışması hipertansiyonun eşlik ettiği veya etmediği proteinürisi olan 1513 tip 2 diyabetli hastada tüm dünyada yürütülen kontrollü bir klinik çalışmaydı. Çalışmanın amacı kan basıncını düşürme yararının ötesinde ve buna ek olarak losartan potasyumun böbrekleri koruyucu etkisini göstermektir.
Hastalar 4.6 yıla kadar izlendi (ortalama 3.4 yıl).
Çalışmanın primer sonlanım noktası serum kreatinin düzeyinde iki kat artış, son evre böbrek yetmezliği (diyaliz veya transplantasyon ihtiyacı) veya ölümü içeren birleşik sonlamm noktasıdır.
^ Sonuçlar losartan