KISA URUN BILGISI
1.BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI TEXEF 100 mg film tablet
2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Sefpodoksim proksetİl 130,40 mg (100 mg sefpodoksime eşdeğer)
Yardımcı madde(ler):
Kroskarmeiloz Sodyum 39,00 mg
Sodyum Lauril Sülfat 5,00 mg
Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.
3.FARMASÖTİK FORM
Film tablet.
Beyaz, dairesel, bikonveks film tabletler
4.KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyoalar
TEXEF duyarlı mikroorganizmalann neden olduğu özellikle aşağıdaki enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.
• Üst solunum yolu enfeksiyonları:
-Tonsillit, farenjit
-Akut sinüzit
-Akut otitis media (sadece çocuklarda)
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
TEX£F için önerilen dozaj aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Endikasyon Üst solon um yolu enfeksiyonları
| GûniOk doz
| Doz sıklığı
|
Tonsillit, farenjit
| 200 mg
| 12 saatte bir 100 mg
|
Akut sinüzit
| 400 mg
| 12 saatte bir 200 mg
|
Alt solunum yolu enfeksiyonları
|
Akut bronşit
| 200 mg
| 12 saatte bir 100 mg
|
Bakteriyel pnömoni
| 400 mg
| 12 saatte bir 200 mg
|
Kronik obstrüktif akciğer hastalığmm (KOAH) süperinfeksiyonlan
| 400 mg
| 12 saatte bir 200 mg
|
İdrar yolları enfeksiyonları
|
Komplike olmayan alt idrar yolu enfeksiyonu
| 200 mg
| 12 saatte bir 100 mg
|
Komplike olmayan üst idrar yolu enfeksiyonu
| 400 mg
| 12 saatte bir 200 mg
|
Komplike olmayan gonokokal üretrit
| 200 mg
| Tek doz
|
Cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlan
| 400 mg
| 12 saatte bir 200 mg
|
¦Enfeksiyonun şiddetine göre gerekirse doz 12 saatte bir 200 mg'a kadar artırılabilir.
Uygulama şekli:
Ağızdan alınır. Film tablet bir bardak su yardımıyla bütün olarak yutulur.
Oral olarak emilimi artırmak İçin besinlerle birlikte uygulanmalıdır.
özel popOIasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek yetmezliği:
Kreatinin klİrensİ 40 ml7dak. üstündeyse doz ayarlamasına gerek yoktur. Bu değerden düşük olduğunda aşağıdaki tabloya uygun doz ayarlaması gerekir.
12 saatte bir 100 veya 200 mg 24 saatte bir 100 veya 200 mg 48 saatte bir 100 veya 200 mg her diyalizden sonra 100 veya 200 mg
Böbrek vetmezliSi olan çocuklarda:
Kreatinin klirensi 40 ml.dakVl.73 m^'nin altındaysa, doz aralığı aşağıdaki şekilde düzenlenmelidir:
Kreatinin kJirensi 10-39 ml.dak'Vl.73 m^her 24 saatte bir birim doz Kreatinin klirensi <10 ml.dak'Vl .73 m^her48 saatte bir birim doz
Hemodiyaliz hastalarında her diyaliz uygulamasının ardından birim doz uygulanır.
Karaciğer yetmezliği:
Karaciğer yetmezliğinde doz ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popfilasyon;
TEXEF'in çocuklarda kullanılmak üzere üretilen, oral süspansiyon hazırlamak için kuru toz formu bulunmaktadır, önerilen ortalama doz İkiye bölünmüş halde 8 mg/kg/gündür. 200 mg/gün'ün altındaki dozlarda kuru toz formu kullanılmalıdır. Bu dozun üstünde 100 mg tabletler kullanılabilir.
Geriyatrik poptfIasyon:
Böbrek fonksiyonian normal olan yaşlılarda, doz ayarlamasına gerek yoktur.
43 Kontrendikasyonlar
Sefpodoksime ya da sefalosporİnlere karşı aşırı duyarlılık.
4.4 Özel kullanım uyarılan ve önlemleri
• Anafi laktik reaksiyonlar
Sefatosporinlerin kullanımından önce hastada aleıjiye eğilimin, özellikle de beta
laktam antibiyotiklere karşı bir aşın duyarlığın bulunup bulunmadığı araştınimalıdır. Bir aşın duyarlılık reaksiyonu ortaya çıktığı takdirde tedavi kesilmelidir.
Ananmezinde sefalosporİnlere karşı erken tipte bir aşın duyarlılık reaksiyonu öyküsü olan hastalarda sefpodoksimin kullanımı kontrendikedir.
Vakaların %5-10'unda penisilinler ve sefalosporinler arasmda çapraz aleıjİ bulunduğundan, penisiline duyarlı kişilerde sefalosporinler çok dikkatli kullanılmalıdır; iik uygulamada yakın bir takip gerekmektedir. Bu iki antibiyotik grubu İle ortaya çıkan aşın duyarlılık reaksiyonları (anafılaksi) ciddi ve hatta öldürücü olabilir.
Psödomembranöz kolitten şüphelen il irse, sefpodoksim proksetil derhal kesilmeli ve gecikmeden uygun bir tedaviye başlanmalıdır.
• Böbrek yetmezliği olan hastalarda, günlük doz kreatinin klirensine göre ayarlanmalıdır.
• Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez”.
4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri
Klinik olarak anlamlı hiçbir ilaç etkileşimi klinik çalışmalar sırasında bildirilmemiştir.
Histamuı-H2 antagonistleri ve antasidler biyoyararlanımmı azaltır. Probenesid sefalosporinlerin atılımını azaltır. Sefalosporinler, kumarinlerin antikoagülan etkisini artırabilir ve östrojenlerin kontraseptif etkisini azaltabilirler.
TEXEF gastrik pH'ı nötralize eden veya asit sekresyonlarmı inhibe eden ilaçlarla ile birlikte almdığında, biyoyararlanımm yaklaşık olarak %30 azaldığı görülmüştür. Bu sebeple gastrik pH'm yükselmesine sebep olan ranitidin gibi mineral tipi antiasitler ve H2 blokörleri TEXEF'in alınmasından 2 veya 3 saat sonra alınmalıdır.
Buna karşın, pentagristin gibi gastrik pH'ı düşüren ilaçlar biyoyararlanımı yükseltecektir. Besinlerle birlikte kullanımı biyoyararlanımmı arttınr.
Sefalosporinler ile tedavi sırasında pozitif Coombs testi bildirilmiştir.
Seipodoksim proksetil ile tedavi edilen hastalarda spesifik olmayan redükleyici ajanlarla yapılan idrar glukoz tayinleri yalancı-pozitif reaksiyon verebilir. Bu durum, glukoz oksidaz spesifik yöntem kullanıldığında görülmez.
4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: B
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar /Doğum kontrolfl (Kontrasepsiyon)
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim İle İlgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.
Gebelik donemi
Çeşitli hayvan türleriyle yapılan çalışmalar seQ)odoksim proksetilin herhangi bir teratojenik ve fbtotoksik etkisini göstermemiştir. Ancak, gebelerde sef^doksim proksetilin güvenirliği saptanmamış olduğundan gebelik sırasında kullanılmaması önerilmektedir.
Laktasyon dönemi
Selpodoksim anne sütü ile atılmaktadır. TEX£F tedavisi sırasında emzirme durdurulmalıdır ya da emziren annede TEXEF tedavisinden kaçınılmalıdır.
Üreme yeteneği / Fertilite
Sıçanlarda ve tavşanlarda yapılan embriyotoksisite araştırmalannda herhangi bir teratojenik potansiyel belirtisi ortaya çıkmamıştır. Sefjx)doksim sıçanlarda fertilite araştırmalannda ve peri-ve postnatal araştırmalarda istenmeyen bir etki oluşturmamıştır. Sıçanlarda plasentadan geçtiği ve sütte aktif madde veya metabolitlerinin görüldüğü saptanmıştır. İnsanlarda gebelikte kullanımı ile ilgili deneyim bulunmamaktadır.
4.7 Araç ve makine kullanımı Özerindeki etkiler
Sersemlik hissi nedeniyle araç ya da makinelerin kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır.
4.8 İsten m^en etkiler
Advers ilaç reaksiyonlan aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:
Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Bilinmiyor; Anjiyoödem, bronkospazm, anafılaktik şok
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Yaygın olmayan: Raş, ürtiker
Bilinmiyor: Kızarıklık, kaşıntı, ürtiker, purpura. Diğer sefalosporinlerle olduğu gibi, izole büllöz erüpsiyon vakalan (eritema multiforme, Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz) bildirilmiştir.
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Bulantı, diyare
Yaygın olmayan: Kusma, abdominal ağrı
Seyrek: Enterokolit
Bilinmiyor: Bütün diğer geniş spektrumlu antibiyotiklerde olduğu gİbİ dİyare, enterokolit'in bir semptomu olabilir ve bazen bu durumda dışkıda kan görülebilir. Antibiyotik kullanımında görülen tipik enterokolit psödomembranöz kolittir (Bkz. bölüm 4.4).
Hepato-biliyer bozukluklar
Yaygın olmayan: Aspartat aminotransferaz artışı, Alanin transferaz artışı, kan alkalin fosfataz artışı
Seyrek: Hiperbilimbinemi
Bu anormal laboratuar bulgulan enfeksiyonlar nedeni ile de oluşabilir, normal üst smır limitinin 2 katmı nadiren aşabilir. Genellikle, kolestatik veya daha sık asemptomatik olarak görülen karaciğer harabiyeti tablosunu sergiler.
KBD VE LENFATIK SISTEM BOZUKLUKTAN
Seyrek: Eozinofili, trombositopeni
Bilinmiyor: Nötropeni, agranûlositoz, hemolitik anemi. Bu nadir olaylar tedavi kesilince normale döner.
Böbrek ve ûriner bozukluklar
Sefpodoksimin de dahil olduğu antibiyotik grubu ile, özellikle aminoglikozidler ve/veya güçlü diüretiklerle birlikte kullanıldıklarında, böbrek fonksiyon değişiklikleri gözlenmiştir.
Sinir sistemi bozuklukları
Yaygın olmayan: Baş ağnsı, sersemlik Seyrek: Parestezi
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Bilinmiyor: Tinnitus
Genel bozukluklar ve uygulama yeri bozukluklan
Yaygın olmayan: Asteni Seyrek: Keyifsizlik
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar
Yaygın: Süperenfeksiyon
Bilinmiyor: Psödomembaronöz kolit, duyarlı olmayan organizmalann aşın büyümesi Diğer antibiyotiklerle olduğu gibi, seQx)doksim proksetil kullanımı, özellikle uzun süreli ise, duyarlı olmayan mikroorganizmalann aşın üremesine yol açabilir. Hastanm durumunun tekrar tekrar değerlendirilmesi gerekir. Tedavi sırasmda süperenfeksiyon ortaya çıkarsa, uygun önlemler alınmalıdır.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Spesifik bir antidotu bulunmadığından doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Bazı sefalosporinlerde, esas olarak enjektabl olanlarda, özellikle böbrek yetmezliği olan hastalarda doz aşımında reversibl ensefalopati riski bildirilmiştir.
S. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1 Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Üçüncü kuşak sefalosporinler ATC Kodu: J01DD13
Sefpodoksim proksetil oral olarak uygulanan geniş spektrumlu, yarı-sentetik üçüncü kuşak sefalosporin sınıfı bir antibiyotiktir. Selipodoksim proksetil bir prodrug olup aktif metaboliti seipodoksimdir.
Seipodoksim birçok gram (+) ve gram (-) bakteriye karşı
in vitro
etkilidir. SefjKMİoksim hücre duvan sentezinin inhibisyonu yoluyla bakterisid etki gösterir; beta-laktamazlara karşı oldukça dayanıklıdır.
Aşağıdaki mikroorganizmalar sefpodoksime karşı genellikle duyarlıdır:
Streptococcns pneumoniae, Streptococcus spp. (S. pneumoniaePropionibacterium acnes, Corynebacterium diphteriae, Haemophilus influemaeHaemophilus parainfluenzaeMoraxella (Branhamella) catarrhalisNeisseria meningitidis, Neisseria gonorrhoeaeEscherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Klebsiella oxytoca, Proteus mirabiHs, Proteus vulgaris, Citrohacter diversus, Salmonella spp., Providencia spp., Shigelia spp., Pasteurella multocida, Fusobacterium.
Aşağıdaki bakteriler se^Todoksime orta derecede duyarlıdır:
Metisiline duyarlı stafilokoklar,
Yersinia enterocolitica, Aeromonas hydrophila.
Aşağıdaki bakteriler sefpodoksime dirençlidir:
Enterobacter spp., Morganella morganii, Serratia marcescens, Citrobacter freundii, Acinetobacter spp.,Corynebacteria, Listeria monocytogenes, Pseudomonas spp., Acinetobacter spp., Clostridium spp., Bacteroides fragilis
ve benzer türler
5.2 Farmakolunetik özellikler
Emilim:
Oral uygulamayı takiben se^ıodoksim proksetil gastrointestİnal kanaldan emilir. Besinler emilimini artırdığmdan, yemekler sırasında alınması önerilir.
Bivotransformasvon:
Nonspesifık esterazlar tarafından hızla bakterisid etkili se^odoksime hidrolize olur.
DaSiiim:
100 mg ve 200 mg doz uygulamaları için ortalama maksimum plazma konsantrasyonları (Cmax) sırasıyla 1-1.2 mg/1 ve 2.2-2.S mg/l'dir. Pik plazma konsantrasyonuna (Tmax) 2-3 saatte ulaşılır. 100 mg ve 200 mg'm oral uygulamasından 12 saat sonraki rezidüel konsantrasyonlar sırasıyla 0.08 mg/ml ve 0.18 mg/l'dir. Günde 2 defa 14.5 gün süre ile 100 ve 200 mg tabletler kullanıldığmda sef]xxloksimin plazma farmakokinetik parametreleri değişmemiş olarak kalır.
Bu durum etkin maddenin birikim yapmadığım gösterir.
Selpodoksim plazma proteinlerine % 21-29 oranında bağlanır. Doku ve vücut sıvılarında dağılımı:
- Zaman eğrisi konsantrasyonlan bazı hassas mikro-organizmalann MIC değerlerini aşar.
- Tonsillerdeki yaklaşık konsantrasyonlan, 100 mg'iık tek doz alımından 4 saat sonra yaklaşık 0.24 mg/g olup 7 saat sonra yaklaşık 0.1 mg/g'a düşer. 200 mg lık tek doz alımından sonra barsak sıvı konsantrasyonu plazma konsantrasyonunun % 80'idir.
- 200 mg se^odoksim kullanımmda 3-12 saat sonra akciğer doku konsantrasyonu 0.6 fig/g ve 0.2 p.g/g arasmda değişir. Plevra sıvı konsantrasyonları ise 0.6-0.8 mg/1 arası değişir.
- 200 mg se^odoksim kullanımmdan 1-4 saat sonra bronş mukozası konsantrasyonu yaklaşık 1 |j.g/g'dır. (Plazma konsantrasyonun % 40-45'i)
- 200 mg seQx>doksim doz alımından 3-12 saat sonra ortalama böbrek doku konsantrasyonu 0.6 ^g/g-3.1 ^g/g arası değişmektedir.
- 200 mg selpodoksim doz alımından 3-6 saat sonra ortalama prostatik doku konsantrasyonu 0.6 ^g/g-0.2 ng/g arası değişmektedir.
Eliminasvon:
Eliminasyon yanlanma ömrü ortalama 2.4 saattir. Sefix>doksim proksetilin emilimini takiben salınan sefpodoksimin %80'i değişmemiş olarak idrarla atılır.
53 Klinik öncesi gfivenlilik verileri
Sefpodoksim proksetil rölatif olarak toksisİte göstermeyen bir bileşiktir. Yürütülen toksisite çalışmalarında, insanda oral antibiyotik olarak kullanımını kısıtlayacak hiçbir bulguya rastlanmamıştır.
Akut toksisite (oral uygul^a)
LD50, farelerde 8 g/kg'ın ve sıçanlarda 4 g/kg'm üzerinde bulunmuştur. Fisher sıçanlannda, 1 g/kg ve daha yüksek dozlardan sonra feçes kıvammda ve vücut ağırlığında geçici istenmeyen etkiler ortaya çıkmıştır. Köpeklerde 800 mg/kg'lık tek dozun toksik olmadığı gösterilmiştir.
Kronik toksisite (oral uygulama)
Kronik toksisite araştırmalan sıçanlarda 12 ay ve köpeklerde 6 ay süreyle gerçekleştirilmiştir. Maksimal günlük dozlar, Wistar sıçanlarında 1000 mg/kg ve köpeklerde 400 mg/kg, yani terapötik dozun (3-6 mg/kg) çok üzerinde olmuştur. Wistar sıçanlanna 12 ay boyunca oral yolla verilen 250, 500 ve 1000 mg/kg İle mortalite görülmemiştir. Sadece 1000 mg/kg'ın Üzerindeki bir dozla istenmeyen gastrointestinal etkiler gözlenmiştir; bunlar başlıca feçesin yumuşaklaşması ve çekumda dilatasyondur.
Fisher sıçanlannda daha belirgin olan intestinal yan etkiler, sefjx)doksimin antibakteriyel etkisinin ve bunun sonucu ortaya çıkan intestinal flora değişikliklerinin sonucunda oluşmuştur. Köpeklerde 6 ay süreyle oral yolla günde O, 25, 100 ve 400 mg/kg kullanılması ile mortalite görülmemiştir. Değişime uğramamış madde sadece feçeste saptanmıştu-.
üreme toksikolojisi:
Sıçanlarda ve tavşanlarda yapılan embriyotoksisite araştırmalarında herhangi bir teratojenik potansiyel belirtisi ortaya çıkmamıştır. Se^odoksim sıçanlarda fertilite araştırmalarında ve periye postnatal araştırmalarda istenmeyen bir etki oluşturmamıştır. Sıçanlarda plasentadan geçtiği ve sütte aktif madde veya metabolitlerinin görüldüğü saptanmıştır, insanlarda gebelikte kullanımı ile ilgili deneyim bulunmamaktadır.
Mutajenite:
Çeşitli sistemlerdeki kapsamlı mutajenite araştırmalan negatif sonuçlar vermiştir.
Kanserojenite:
Kanserojenik potansiyel araştırmaları bildirilmemiştir.
Tüm Preklinik {Toksikolojik -Farmakolojik) çalışma verilerini kapsayan ve büyükler için sunulmuş olan geniş dosya bilgileri arasından, çocuklara uygulama ile ilgili olan bölümler aşağıda özetlenmiştir:
Akut ve tekrarlayan doz toksisitesi:
Süre
| Türier
| Yaş
| Doz (mg/kg p.o)
|
akut
| rat
| 4, 7,14 veya 23 gün
| 4000
|
2Sgün
| rat
| 3 hafta
| 60,250, 1000
|
28 gün
| köpek
| 3 hafta
| 100, 200
|
28 gün
| köpek
| 3 hafta
| 400
|
Akut çalışmada uygulamaya karşı hiçbir reaksiyon görülmemiştir. Sıçanlarda tekrarlanan doz çalışmalarında büyüklerdekine benzer bulgulara (üst dozda, minör hematolojik ve klinik kimya değişikliği ile birlikte karaciğer ağırlığında azalma ve çekumda genişleme) rastlanmıştır. Köpeklerde, büyük hayvanlarla yapılan çalışmalardan elde edilen verilerde de olduğu gibi 400 mg/kg/gün doz uygulanan hayvanda görülen karaciğer değişikliğinin dışında, 1 hayvanda hafif hipertrofı gözlenmiştir. Bu glikojen birikimine bağh olarak ortaya çıkmaktadır ve dejenerasyon gözlenmez. Bütün bu değişikliklerin hafif olduğu yorumuna varılmıştır.
Çoğalma çalışmaları:
500mg/kg/gün p.o'a kadar olan dozlar kullanılmıştır, ancak tavşanliuın barsak florasında sefalosporin uygulamasından sonra oluşan değişiklikler nedeniyle bu tür İçİn, özel protokol uyarlanmıştır. Bu türlerde olası embriyotoksik ve teratojenik etkileri araştırmayı mümkün kılmak için 10 ve 30 mg/kg/gün dozlar ayn hayvan gruplarına 3 günlük periyotlarla uygulanmıştır (6-8, 9-11, 12-14 ve 15-17. günlerde). Bu çalışmaların hiçbirinde advers etkiye rastlanmamıştır. Bu veriyi desteklemek üzere, olası embriyotoksik ve teratojenik etki için ek bir çalışma farelerle yürütülmüştür. 40, 200 ve 1000 mg/kg/gün p.o. dozlar, hamileliğin 6-15. günlerinde uygulanmış, hiçbir matemotoksik, embriyotoksik veya teratojenik etkiye rastlanmamıştır.
Sonuç olarak, seipodoksim proksetil pek çok çalışma ile küçük (çocuk) sıçan ve köpeklerde ve ayrıca çoğalma üzerine etkisi bakımından da incelenmiştir. Hiçbir advers etkiye rastlanmamıştır ve sonuçlar sefpodoksimin çocuklarda klinik kullanımını onaylamaktadır.
6. FARMASÖTtK ÖZELLİKLER
6.L Yardımcı maddelerin lUitesi Kroskarmelloz Sodyum Nişasta
Sodyum Lauril Sülfat Mikrokristalin Selüloz Talk
Kolloidal Silikondioksit Magnezyum Stearat Titanyum dioksit (E 171)
6.2. Geçimsizlikler
Bildirilmemiştir.
6.3. Raf Ömrü
24 ay
6.4. Saklamaya yönelik özel tedbirler
25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
20 film tablet içeren, Al/Al folyo blister ve karton kutu ambalaj
6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarmm Kontrolü Yönetme! iği”ne uygun olarak imha edilmelidir.
7. RUHSAT SAHİBİ
Mentis ilaç San. Tic. Ltd. Şti.
Florya Asfaltı, Florya İş Merkezi
BBlokNo:88/6
Bakırköy, İstanbul
Tel: O 212 481 79 52
Faks: O 212 481 79 52
e-mail:
8. RUHSAT NUMARASI(LARI)
231/31
9. İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
İlk ruhsat tarihi: 27.04.2010 Ruhsat yenileme tarihi;
10. KÜB'ÜN YENİLENME TARİHİ
Alt solunum yolu enfeksiyonlan:
-Akut bronşit
-Pnömoni
-Kronik obstrüktif akciğer hastalığının süperinfeksiyonlan
• Komplike olmayan alt ve üst idrar yollan enfeksiyonlan
• Komplike olmayan gonokokal üretrit
• Cilt ve yumuşak doku enfeksiyonlan
Clostridium difficiie
ile ilişkili hastalıklar (ör: Psödomembranöz kolit)
Çeşitli antibiyotiklerle, özellikle geniş spektrumlularla tedavi sırasında veya takip eden ilk haftalarda şiddetli ve inatçı bir diyare ortaya çıkarsa, bu durum
Clostridium difficiie
ile ilişkili ağır bir hastalık şekli olan psödomembranöz kolitin bir semptomu olabilir.