4.Olası yan etkiler nelerdir ?
Tüm ilaçlar gibi ZOLOPOROZ’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler aşağıdaki kategorilerde gösterildiği şekilde sıralanmıştır:
10 hastanm en az 1 'inde görülebilir.
Çok yaygın Yaygın
Yaygın olmayan Seyrek
Çok seyrek
10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanm birinden fazla görüle 100 hastanm birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazla gt
bilir, clrülebilir. en fazla
: 1.000 hastanm birinden az, fakat 10.000 hastanın birind görülebilir.
: 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Sıklığı bilinmeyen : Eldeki veriler ile belirlenemeyecek kadar az hastada görülebiliı
İlk infüzyonla ilgili yan etkiler çok sık görülmekte (Hastalann % 30’undan fazlasıncj; daha sonraki infıizyonlarda daha az sıklıkta ortaya çıkmaktadır. Ateş, titreme, kas vc ağnsı ve baş ağrısı gibi yan etkilerin çoğunluğu ZOLOPOROZ verilişinden sonraki i içinde meydana gelmektedir. Semptomlar genellikle hafif ila orta şiddette olmakta içinde kaybolmaktadır. Doktorunuz bu yan etkileri azaltmak için ibuprofen ya da p gibi hafif bir ağn kesici önerebilir. Bu yan etkilerin görülme olasılığı dahi ZOLOPOROZ dozlanyla birlikte azalmaktadır.
a), ancak ya eklem üç gün üç gün arasetamol
ilk
ve
sonraki
Çok yaygın:
Ateş.
Baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal, kas ağrısı, kemik ve/veya eklem ağrısı, sırt, kol ve bacak ağrısı, grip benzeri belirtiler (yorgunluk, titreme, kemik ve/veya eklem ağnsı) titreme, yorgunluk hissi, dikkat bozukluğu, güçsüzlük, ağn, iyi hissetmeme, infüzyon bölgesinde kızanklık, şişme ve/veya ağn gibi deri reaksiyonlan
Paget hastalığı olan hastalarda: kandaki kalsiyum düzeyinin düşük olmasına bağlı
semptomlar; örneğin kas spazmları, ya da uyuşukluk veya özellikle ağız kanncalanma hissi.
cenannda
ZOLOPOROZ kullanımı ile postmenopozal osteoporoz hastalannda düzensiz Malp ritmi (atriyal fibrilasyon) görülmüştür. Kalp ritmindeki bu düzensizliğe ZOLOPOROZ’un neden olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir; ancak ZOLOPOROZ aldıktan sonra ıphatsızlık hissederseniz doktorunuza haber veriniz.
Yaygın olmayan:
Grip, üst solunum yolu enfeksiyonu, kırmızı kan hücrelerinin sayısında azalma, iştah kaybı, uykusuzluk, bilinç ve dikkat azalmasını içeren uyuklama, iğne batma hissi veya karıacalanma hissi, çok yorgun hissetme, titreme, geçici bilinç kaybı, gözde enfeksiyon veya tahriş veya ağn, kızanklık, ışığa duyarlılık, başta dönme hissi, kan basıncına artış, hararet, öksüük, nefes darlığı, mide rahatsızlığı, kaşıntı, ciltte kızanklık, boyun ağnsı, kas, kemik ya da eklem katılığı, eklem şişmesi, kas spazmı, omuz ağnsı, göğüs kaslarında ve göğüs kafesinde ağn, eklem iltihabı, kas güçsüzlüğü, normal olmayan böbrek testi sonuçlan, düzensii sıklıkta idrara çıkma, elde, bileklerde ve ayaklarda şişme, susama, diş ağrısı, tat bozukluğu.
Sıklığı bilinmeyen:
Baş dönmesi ve solunum güçlüğü dahil ciddi aleıjik reaksiyonlar, özellikle yüzde şişme, kan basıncında düşüş; ağızda, dişlerde ve çenede ağrı, ağzın içinde şişme ya d çenede uyuşma ya da ağırlık hissi veya diş kaybı, böbrek bozukluğu (az idrara çı‘ ateş, kusma ve ishal gibi doz sonrası belirtilere bağlı gelişebilen vücut sıvısında azal
boğazda a yaralar, kma gibi), ma.
V
Özellikle osteoporoz için uzun süredir tedavi görmekte olan hastalarda seyrek ol (uyluk) kemiğinde olağandışı kınklar meydana gelebilir. Eğer kalçanızda, uyluğun ve kalça arasında) ya da kasığınızda ağn, güçsüzlük ya da rahatsızlık hiss doktorunuzla konuşunuz; çünkü bu, kalça kınğının erken bir belirtisi olabilir.
Yan etkilerin raporlanması
KISA URUN BİLGİSİ
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI
ZOLOPOROZ 5 mg/100 mL IV in füzyon çözeltisi içeren flakon
2. KALİTATİF VE KANTİFATİF BİLEŞİM Etkin madde:
Zoledronik asit monohidrat eşdeğer bazda)
Yardımcı maddeler:
Sodyum sitrat dihidrat Mannitol
Sodyum hidroksit çözeltisi Fosforik asit Enjeksiyonluk su
Yardımcı maddeler için 6.1 'e bakınız.
3. FARMASÖTİK FORM
İnfuzyon çözeltisi
Çözelti, steril, berrak ve renksizdir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1. Terapötik endikasyonları
ZOLOPOROZ;
• Osteoporozu olan, postmenopozal kadınlarda ve erkeklerde vertebra ve vert kırıkların önlenmesinde,
• Kadınlarda ve erkeklerde osteoporoza bağlı kalça kırığı sonrası yeni klinik önlenmesinde,
• Günde 7.5 mg prednizolon veya eşdeğeri sistemik glukokortikoid tedavisine veya tedavisi devam eden ve tedavinin 12 aydan daha uzun süre devam etmesi kadın ve erkeklerde glukokortikoide bağlı osteoporozun tedavisinde,
• Kadın ve erkeklerde kemikteki Paget hastalığının tedavisinde endikedir.
4.2. Pozoloji ve uygulama şekli
Pozoloji:
Postmenopozal osteoporoz, erkeklerde osteoporoz tedavisi ve uzun süren glukok tedavisine bağlı osteoporoz tedavisi için önerilen doz, yılda bir kez uygulan
£in
intravenöz ZOLOPOROZ infüzyonudur.
Yakın zamanda düşük travmaya bağlı kalça kırığı meydana gelmiş olan hastalarda, ZOLOPOROZ infuzyonunun kalça kırığının onanmından iki hafta ya da daha uzun bir süre sonra uygulanması önerilir (bkz. Bölüm 5.1).
ZOLOPOROZ, Paget hastalığının tedavisi için, sadece kemikteki Paget hastalığının tedavisi konusunda deneyim sahibi hekimler tarafından reçete edilmelidir. Önerilen doz, 5 rşg'lık tek bir intravenöz ZOLOPOROZ infüzyonudur.
Paget hastalığı tedavisinin tekrarlanması: Paget hastalığında ZOLOPOROZ ile başlangıç tedavisinden sonra tedaviye cevap veren hastalarda, uzun bir remisyon dönemi gözlemlenir. Yeniden tedavi, nüksün olduğu hastalarda başlangıç tedavisini takiben bir yıl ya da bir aralık sonrasında ilave bir intravenöz infüzyon yoluyla 5 mg ZOLÖ uygulamasından oluşmaktadır. Paget hastalığının yeniden tedavisi ile ilgili s bulunmaktadır (bkz. Bölüm 5.1).
Kalsiyum ve D vitamininin diyetle aliminin yetersiz olduğu osteoporozlu kadınlarda yeterli kalsiyum ve D vitamini desteği verilmesi Önemlidir (bkz Bölüm 4.4 Özel kullanım] uyarılan ve önlemleri).
Uygulama şekli:
ZOLOPOROZ 5 mg/100 mL infüzyon çözeltisi, delikli bir infüzyon seti intravenöz yoldan ve sabit bir infüzyon hızında uygulanır. İnfüzyon süresi 15 dakik kısa olmamalıdır. ZOLOPOROZ infüzyonu ile ilgili bilgi için, bkz. Bölüm 6.6.
ara
Hastalar, ZOLOPOROZ verilmeden önce, gereken şekilde hidrate edilmiş olmalıdırlar. Bu, özellikle yaşlılarda ve diüretik tedavisi gören hastalarda önemlidir.
ZOLOPOROZ uygulandıktan sonraki üç gün içinde ortaya çıkan doz sonrası bblirtilerin insidansı, ZOLOPOROZ uygulandıktan kısa süre sonra, parasetamol veya ibuprofen uygulanarak azaltılabilir.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Kreatinin klerensi <35 mL/dakika olan ZOLOPOROZ kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).
Kreatinin klerensi >35 mL/dakika olan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. Bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler).
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda ve 18 yaşın altındaki erişkinlerde güveni ilik ve etkililikle ilgili verilerin olmaması nedeniyle bu yaş gruplarında ZOLOPOROZ kullanılması önerilmez.
Geriyatrik Popülasyon (>65 yaş)
: Yaşlılardaki biyoyararlanım, dağılım ve atılımın yetişkinlerinkine benzer olması sebebiyle doz ayarlamasına gerek yoktur.
4.3. Kontrendikasyonlar
• Etkin maddeye, herhangi bir bifosfonata ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine karşı aşın duyarlılıkta,
• Hipokalsemisi bulunan hastalarda (bkz. Bölüm 4.4),
• Kreatinin klerensi <35 mL/dakika olan hastalarda ve akut böbrek bozukluğu kanıtı olanlarda (bkz. Bölüm 4.4),
• Gebelik ve laktasyonda (bkz. Bölüm 4.6) kontrendikedir.
4.4. Özel kullanım uyarılarıönlemleri
Böbrek bozukluğu:
Şiddetli böbrek bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi <35 mLdakika) ZOLOPOROZ kullanımı, bu popülasyondaki artmış böbrek yetmezliği riskine bağlı olarak kontrendikedir.
Özellikle daha önceden böbrek rahatsızlığı olan veya ileri yaş, eş zamanlı nefroteksik ilaç kullanan, eş zamanlı diüretik tedavisi alan ya da zoledronik asit uygulamasından sonra dehidratasyon oluşumu dahil diğer risk faktörlerini taşıyan hastalarda zoledronik asit uygulamasını takiben böbrek fonksiyonunda bozukluk gözlenmiştir. Hastalarda tek bir zoledronik asit uygulamasından sonra böbrek bozukluğu gözlenmiştir. Önceden böbrek bozukluğu olan ya da yukarıda tanımlanan risk faktörlerinden herhangi birim taşıyan hastalarda nadir olarak diyaliz gerektiren ya da ölüm ile sonuçlanan böbrek yetmezliği meydana gelmiştir.
Renal yan etki riskini en aza indirmek için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:
• Her ZOLOPOROZ dozundan önce kreatinin klerensi hesaplanmalıdır (Örneğin; Cockcroft-Gault formülü ile). Önceden böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda serum kreatinin düzeyindeki geçici artış daha fazla olabilir; risk altında olan hastalarda serum kreatinin düzeyinin ara kontrolü düşünülmelidir.
ZOLOPOROZ, böbrek fonksiyonunu etkileyebilecek diğer tıbbi ürünler ile verildiğinde dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).
Hastalar, özellikle yaşlı ve diüretik tedavisi alanlar, ZOLOPOROZ uygulamasından önce uygun şekilde hidrate edilmelidir.
Tek bir ZOLOPOROZ dozu 5 mg'ı aşmamalıdır ve infüzyon süresi en az 1
olmalıdır (Bkz. Bölüm 4.2).
Önceden var olan hipokalsemi:
ZOLOPOROZ tedavisine başlanmadan önce yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı ile önceden var olan hipokalsemi tedavi edilmelidir (bkz. Bölüm 4.3). Diğer mineral metabolizma bozuklukları da (Örn. paratiroid rezervi yetersizliği, ince bağırsaklarda kalsiyum emilim bozukluğu) etkin biçimde tedavi edilmelidir. Hekimler, bu hastaların klinik gözetimini yapmayı göz önünde bulundurmalıdır.
Paget'de hipokalsemi:
Kemik döngüsünün (tumover) artmış olması kemikteki Paget hastalığının tipik bir özelliğidir. Zoledronik asitin kemik döngüsü üzerindeki kısa etki başlama süresi yüzünden, bazen semptomatik olabilen, geçici hipokalsemi gelişebilir ve bu durum ZOLOPOROZ infüzyonundan sonraki ilk 10 gün içerisinde maksimum düzeydedir (bkz. Bölüm 4.8),
ZOLOPOROZ uygulaması ile birlikte yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alım|ı Ayrıca Paget hastalığı bulunan hastalarda, günde iki kez alınan en az 500 mg kalsiyuma karşılık gelen yeter miktardaki kalsiyum takviyesinin, ZOL(j) uygulandıktan sonraki 10 gün süreyle sürdürülmesi özellikle tavsiye edilir (bkz. Böl Hastalar, hipokalseminin belirtileri hakkında bilgilendirilmeli ve risk altında olun boyunca yeterli klinik gözetim altında tutulmalıdırlar. Paget hastalığı bulunan ZOLOPOROZ infuzyonu öncesinde hastalann serum kalsiyum düzeylerinin ölçülmesi önerilir.
Zoledronik asit dahil bifosfonat alan hastalarda, şiddetli ve bazen iş göremezliğe kemik, eklem ve/veya kas ağrısı seyrek olarak bildirilmiştir.
Çene osteonekrozu (ONJ):
Zoledronik asit dahil olmak üzere bifosfonat tedavisi sırasında çene osteonekrozıi olguları bildirilmiştir. Bu olguları esas olarak bifosfonat tedavisi alan kanser hastalan oluşturmaktadır. Bu hastalann pek çoğu aynı zamanda kemoterapi ve kortikosteroid de almaktadır. Bildirilen olguların büyük çoğunluğu, örneğin diş çekilmesi gibi dental işlemler ile ilişkilend irilmiştir. Pek çoğunda osteomiyelit dahil lokal enfeksiyon bulgulan vardır. Eşlik eden risk faktörlerine (Örn., kanser, kemoterapi, kortikosteroid, kötü ağız hijyeni) sahip hastalar, bifosfonatlar ile tedavi edilmeden önce diş sağlığını koruyucu uygun bir önlem olarak diş muayenesinden geçmelidirler. Tedavi sırasında bu kişilerde mümkünse invazif dental prosedürler uygulanmamalıdır. Bifosfonat tedavisi sırasında çene osteonekrozu gelişen hastalarda, diş cerrahisi uygulanması durumun alevlenmesine neden olabilir. Dental prosedür gereken hastalar için bifosfonat tedavisini bırakmanın çene osteonekrozu riskini azalttığını ya da azaltmadığını düşündürecek herhangi bir veri yoktur. Her hasta için tedavi planı, tedaviyi yapan hekimin klinik karanna göre ve kişisel yarar/risk değerlendirmesine dayanarak yönlendirilmelidir.
ZOLOPOROZ, onkoloji hastalıklarında kullanılan Zoledronik asit 4 mg/5 mL çözelti ile aynı etkin maddeyi içermektedir. Zoledronik asit 4 mg/5 mL konsantre tedavi görmekte olan bir hasta, ZOLOPOROZ ile tedavi görmemelidir.
Atipik femur kırıklan:
Bifosfonat tedavisi ile öncelikle osteoporoz için uzun süreli tedavi gören hastalarda atipik subtrokanterik ve femur şaft kırıkları bildirilmiştir. Bu transvers veya kısa oblik kınklar, femur boyunca küçük trokanterin alt kısmından suprakondiler çanın üst kısmına kadar herhangi bir yerde meydana gelebilir. Bu kırıklar minimal travma sonrasında ya da travma olmaksızın meydana gelir ve bazı hastalar tam femur kırığı ile başvurmadan önce haftalar ila aylar boyunca uyluk veya kasık ağrısı yaşar. Kınklar sıklıkla iki taraflıdır; bu nedenle femur şaft kınğı yaşayan bifosfonat ile tedavi edilen hastalarda kontralateral femur muayene edilmelidir. Bu kınklann iyileşmesinin kötü olduğu da bildirilmiştir. Atipik fernur kırığı şüphesi olan hastalarda bireysel risk/yarar analizine dayalı olarak hasta değerlendirmesi yapılana kadar bifosfonat tedavisinin bırakılması düşünülmelidir. Bu kınklar aynı zamanda bifosfonatlarla tedavi edilmeyen osteoporotik hastalarda da meydana geldiğinden nedensellik belirlenememiştir.
Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)'dan daha az sodyum ihtiva eder; yani esasında sodyum içermediği kabul edilebilir.
4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Zoledronik aside spesifik olarak ilaç-ilaç etkileşim çalışmalan yapılmamıştır. Zoledronik asit, sistemik olarak metabolize olmaz ve insan sitokrom P450 enzimlerini
in vitro% 43-55
bağlıdır) ve bu nedenle proteine yüksek oranda bağlanan ilaçlarda görülen yer değiştirme etkileşimleri olası değildir.
Zoledronik asit, böbrek yoluyla atılır. ZOLOPOROZ böbrek fonksiyonunu önemli derecede etkileyebilecek ilaçlar (Örn. aminoglikozidler ya da dehidratasyona neden olan diüre|tikler) ile birlikte uygulanırken dikkatli olunmalıdır.
Böbrek bozukluğu olan hastalarda öncelikli olarak böbreklerden atılan eş zamanlı ilaç kullanımına sistemik maruziyet artabilir.
4.6. Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye
Gebelik kategorisi:
D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon^
ZOLOPOROZ çocuk doğurma potansiyeli olan kadınlarda önerilmez ve tedavi süresince etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.
Zoledronik asidin gebelerde kullanılmasına ilişkin yeterli veri yoktur. Deney hayvanlarında yapılan çalışmalarda doğum kusurları dahil üreme üzerinde toksikolojik etkiler gözlenmiştir.
ZOLOPOROZ, gebelik döneminde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Laktasyon dönemi
Zoledronik asitin insan sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. ZOLOPOROZ, döneminde kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).
Üreme yeteneği/Fertilite
Hayvanlarda yapılan çalışmalarda doğum kusurları dahil üreme üzerinde toksikolo gözlenmiştir (bkz. Bölüm 5.3.). İnsanlardaki potansiyel risk bilinmemektedir.
4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
ZOLOPOROZ'un araç veya makine kullanma yeteneği üzerindeki etkilerini herhangi bir çalışma yapılmamış olsa da, baş dönmesi gibi yan etkileri araç v kullanımı üzerine etkili olabilir.
4.8. İstenmeyen etkiler
Zoledronik asidin birinci, ikinci ve üçüncü infuzyonu ardından doz sonrası belirtilerin görüldüğü genel hasta yüzdesi sırasıyla % 44.7, % 16.7 ve
%(%
benzeri belirtiler (% 6.7), eklem ağrısı (% 4.8), baş ağrısı (% 5.1). Bu belirtileri zoledronik asit uygulandıktan sonraki 3 gün içinde ortaya çıkmıştır. Bu belirtilerin orta derecede etkilidir ve olay başladıktan sonraki 3 gün içinde ortadan kaybolmujş sonrası semptomlar yaşayan hastaların yüzdesi, daha az sayıdaki bir çalışma grub düşük bulunmuştur (İlk, ikinci ve üçüncü infüzyondan sonra sırasıyla % 19.5, %
10.7).
ZOLOPOROZ uygulandıktan sonraki 3 gün içinde ortaya çıkan doz sonrası insidansı, ZOLOPOROZ uygulandıktan kısa süre sonra parasetamol veya uygulanarak azaltılabilir (bkz. Bölüm 4.2).
HORIZON -Pivotal Kırık Çalışması [PFT] (bkz. Bölüm 5.1), zoledronik asit ve plasebo alan hastalarda atriyal fibrilasyonun genel sıklığı sırasıyla % 2.5 (3.862 hastadan 96'sı) ve
%%%
2.1). Atriyal fıbrilasyon ciddi advers olayları için toplu insidans, zoledronik asit için % 1.3, plasebo için % 0.8 olmuştur.
Zoledronik asit ile ilişkili olduğundan şüphe duyulan advers reaksiyonlar; ço
(>1/10); yaygın (>1/100, <1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, <1/100); seyrek (> 1/1000, <1/10,000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor) olarak
Tablo
l'de gösterilmiştir.
Her sıklık grubu içinde advers reaksiyonlar azalan ciddiyet sırasıyla dizilmiştir.
Tablo 1*
Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar | Yaygın olmayan
| Influenza, nazofarenjit
|
|
Kan ve lenf sistemi hastalıkları | Yaygın olmayan
| Anemi
|
|
Bağışıklık sistemi hastalıkları | Bilinmiyor**
| Nadir görülen bronkokonstriksiyon, ürti anjiyoödem vakaları ve çok nadir anafilaktik reaksiyon/şok dahil olmak üzc duyarlılık reaksiyonları
| ker ve görülen re aşın
|
Metabolizma vebeslenmebozuklukları | Yaygın
| Hipokalsemi*
|
|
Yaygın olmayan
| Anoreksi, iştah azalması
|
|
Psikiyatrikhastalıklar | Yaygın olmayan
| Uykusuzluk
|
|
Sinir sistemi hastalıkları | Yaygın
| Baş ağnsı, baş dönmesi
|
|
Yaygın olmayan
| Letarji, pare s tezi, somnolans (uyku hali), senkop, tat bozukluğu
| tremor,
|
Göz hastalıkları | Yaygın
| Göz kızarıklığı
|
|
Yaygın olmayan
| Konjuktivit, göz ağnsı
|
|
Seyrek
| Uveİt, episklerit, iritis
|
|
Bilinmiyor**
| Sklerit ve orbital iltihap
|
|
Kulak ve iç kulak hastalıkları | Yaygın olmayan
| Vertigo
|
|
Kardiyakhastalıkları | Yaygın
| Atriyal fıbrilasyon
|
|
Yaygın olmayan
| Çarpıntı
|
|
Vaskülerhastalıkları | Yaygın olmayan
| Hipertansiyon, flushing
|
|
Bilinmiyor**
| Hipotansiyon (risk faktörü taşıyan bazı hasta
| larda)
|
Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları | Yaygın olmayan
| Öksürük, dispne
|
|
Gastrointestinalhastalıkları | Yaygın
| Bulantı, kusma, ishal
|
|
Yaygın olmayan
| Dispepsi, üst karın ağnsı, kann ağns kuruluğu, özofajit, kabızlık, diş gastroözofajiyal reflü hastalığı, gastrit#
| ı, ağız ağnsı,
|
Deri ve deri altı doku hastalıkları | Yaygın olmayan
| Döküntü, hiperhidrozis, kaşıntı, eritem
|
|
Kas-iskelet bozukluklar, bağ | Yaygın
| Kas ağnsı, eklem ağrısı, kemik ağnsı, be ekstremite ağnsı
| ağnsı,
|
Yaygın
| Boyun ağnsı, kas-iskelet tutulması, eklem
| ;işmesi,
|
doku ve kemik hastalıkları | olmayan
| omuz ağrısı, kas spazmları, kas güçsüzlüğt katılığı, kas-iskelet ağrısı, kas ve iskele göğüs ağnsı, artrit
| i,eklem te bağlı
|
Bilinmiyor**
| Çene osteonekrozu
|
|
Böbrek ve idrar bozuklukları | Yaygın olmayan
| Kan kreatinin artışı, pollaküri, proteinüri
|
|
Bilinmiyor**
| Renal bozukluk (Özellikle daha önceden rahatsızlığı olan veya eş zamanlı nefrotok kullanan, eş zamanlı diüretik tedavisi alaı zoledronik asit uygulamasından sonra dehidi oluşumu dahil ilave risk faktörleri taşıyan, gerektiren böbrek yetmezliği dahil nadir bozukluğu vakaları kaydedilmiştir)
| böbrek sik ilaç ı ya da ¦atasyon diyaliz böbrek
|
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları | Çok yaygın
| Ateş
|
|
Yaygın
| Grip benzeri belirtiler, titreme, yorgunluk, ağrı, keyifsizlik, infuzyon bölgesinde reaksiy
| asteni, on
|
Yaygın olmayan
| Periferik ödem, susuzluk, akut faz re; kardiyak kökenli olmayan göğüs ağrısı
| ıksiyon,
|
Bilinmiyor**
| Kusma, ateş ve diyare gibi doz sonrası be ikincil dehidratasyon
| lirtilerle
|
Laboratuvar bulgulan
| Yaygın
| C-reaktif protein artması
|
|
Yaygın olmayan
| Kanda kalsiyum azalması
|
|
¦Yalnızca Paget hastalığında yaygın. Hipokalsemi için ayrıca aşağıdaki metne bakınız.
** Pazarlama sonrası raporlara dayanmaktadır. Bu raporlar belirsiz büyüklükteki bir popülasyondan alınmış olduğundan ve karıştırıcı faktörlere tabi olduğundan, bunların sıklığının güvenilir bir şekilde hesaplanması ya da tıbbi ürüne maruziyetle nedensel bir ilişkinin kurulması mümkün değildir.
# Glukokortikoidlerle birlikte kullanan hastalarda gözlendi.
Sınıf etkileri (İlacın ait olduğu gruba bağlı etkiler):
Böbrek bozukluğu:
Zoledronik asit de dahil intravenöz bifosfonatlar böbrek fonksiyonundaki azalma (yzmi serum kreatinin artışı) olarak belirti veren böbrek bozukluğu ve seyrek olgularda akut böbrek yetmezliği ile ilişkili bulunmuştur. Özellikle daha önceden böbrek sorunları olan veya ilave risk faktörleri taşıyan (Örn. ileri yaş, kemoterapi alan onkoloji hastaları, birlikte kullanılan nefrotoksik ilaçlar, eş zamanlı diüretik tedavi, şiddetli dehidratasyon) çoğunluğu her 3-4 haftada bir 4 mg zoledronik asit dozu alan hastalarda zoledronik asit uygulamasını takiben böbrek fonksiyonunda bozukluk gözlenmiştir. Ancak tek doz uygulamasından sonra da bu durum gözlenmiştir.
Geniş kapsamlı bir klinik çalışmada, kreatinin klerensindeki değişiklik (doz uygulamasından önce yıllık olarak ölçülen) ve böbrek yetmezliği ile bozukluğunun insidansı 3 yıl süreyle zoledronik asit ve plasebo tedavi grupları için birbirine yakın bulunmuştur. Zoledronik asit ile tedavi edilenlerin % 1.8 ve plasebo ile tedavi edilenlerin
%
0.8'inde, uygulamadan sonraki 10
Hipokalsemi:
Geniş kapsamlı bir klinik çalışmada, hastaların yaklaşık
%
0.2'sinde zoledi uygulamasını takiben serum kalsiyum düzeylerinde azalma (1.87 mmol/L'dan görülmüştür. Semptomatik hipokalsemi olgusu hiç gözlenmemiştir.
yaklaşık hastaların % l'inde semptomatik hipokalsemi
Laboratuvar değerlendirmelerine göre, Paget hastalığına ait klinik çalışmalarda zoledronik asit ile tedavi edilen hastaların % 21'inde, geniş kapsamlı bir klinik çalışmada ise, zolecironik asit ile tedavi edilen hastaların % 2.3'ünde, normal referans aralığının (2.10 mmol/L'dan daha az) altında geçici asemptomatik kalsiyum düzeyleri gelişmiştir.
Yaygın olmamakla birlikte, zoledronik asit dahil bifosfonatlar ile tedavi edilen çoğunlukla da kanser hastalarında osteonekroz olguları (başlıca çenede) bildirilmiştir. Bu hastaların çoğu osteomiyelit dahil lokal enfeksiyon bulgularına sahipti ve bildirilen raporların bir çoğu diş çekimi veya diğer dental cerrahi işlem uygulanan kanser hastalarına aitti. Çene osteonekrozu; kanser tanısı, birlikte uygulanan tedaviler (Örn. kemoterapi, radyoterapi, kortikosteroidler) ve eşlik eden durumlar (Örn. anemi, pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyon, önceden var olan diş hastalığı) gibi iyi dokümante edilmiş çoğul risk faktörlerine sahiptir. Nedensellik ilişkisi saptanamamış olmasına karşın, iyileşme süreci uzun sürebileceğinden dental cerrahiden sakınılması akıllıca bir davranış olacaktır (bkz. Bölüm 4.4). Geniş kapsamlı bir klinik çalışmada, 7736 hastadan zoledronik asit ile tedavi edilen bir hastada ve plasebo verilen bir hastada çene osteonekrozu bildirilmiştir. Her iki olgu da iyileşmiştir.
4.9. Doz aşımı ve tedavisi
Zoledronik asit ile doz aşımı vakası henüz bildirilmemiştir. Önerilen dozun üzerinde hastalar dikkatle izlenmelidirler. Klinik olarak anlamlı hipokalsemiye yol açan durumunda, oral kalsiyum ve/veya intravenöz kalsiyum glukonat infüzyonu takviye durum düzeltilebilir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
5.1. Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup: Bifosfonatlar ATC Kodu: M05B A08
Etki mekanizması:
Zoledronik asit, azot içeren bifosfonatlar grubundandır ve öncelikli olarak kemik üzerinde etkilidir. Osteoklastın aracılık ettiği kemik rezorpsiyonunu inhibe eder.
Farmakodinamik etkiler:
Kemik üzerinde bifosfonatların seçici etkisi, mineralize kemiğe olan yüksek afi nitelerine bağlıdır.
Osteoklastdaki zoledronik asidin asıl moleküler hedefi, enzim famesil pirofosfat sentezidir. Zoledronik asidin uzun süren etkisi, onun famesil pirofasfat sentezinin aktif bölümüne olan yüksek bağlanma afinitesine dayandırılabilir.
Zoledronik asit tedavisi sonrasında kemik döngüsü (tumover) hızı, yüksek olan post-menopozal düzeylerden hızla azalarak kemik yıkım belirteçleri 7. günde ve kemik yapım belirteçleri 12. haftada en düşük noktasına ulaşır. Daha sonra kemik belirteçleri, menopoz öncesi değer aralığı içerisinde değişmeden kalır. Yinelenen yıllık dozlar sonrasında kemik döngüsü belirteçlerinde progresif bir azalma gözlenmemiştir.
Post-menopozal osteoporoz tedavisinin klinik etkililiği (PFT (Pivotal Fracture Trial /Ana
kırık çalışması):
Morfometrik vertebra kırıkları üzerindeki etki:
Zoledronik asit, ilk yıldan itibaren yeni vertebra kınğı insidansım azaltmıştır (bkz. Ta(blo 2).
Tablo
2 12 ay, 24 ay ve 36 ayda vertebra kırıklarındaki etkililiğin özeti
En az bir yeni vertebra kırığı (0-1 yıl)
| 1.5
| 3.7
| 2.2 (1.4, 3.1)
| 60 (43,
| 72T^
|
En az bir yeni vertebra kırığı (0-2 yıl)
| 2.2
| 7.7
| 5.5 (4.4, 6.6)
| 71 (62,
| 78)2
|
En az bir yeni vertebra kırığı (0-3 yıl)
| 3.3
| 10.9
| 7.6 (6.3,9.0)
| 70 (62,'
| 16f
|
Kalça kırığı üzerindeki etki:
Zoledronik asit, 3 yıl içinde kalça kırığı riskini % 41 azaltmıştır (% 95 GA, % 17 ila % 58). Kalça kırığı oranı, zoledronik asit ile tedavi edilen hastalarda % 1.44 plasebo grubunda %
2.49 olmuştur.
Tüm kırıklar üzerindeki etki:
Tüm kınklar, radyografık ve/veya klinik kanıt temelinde doğrulanmış olup bulgular
Tablo
3'te özetlenmiştir.
Tablo 3
3yıl içinde temel kırık değişkenleri insidansının, gruplar arası karşılaştırması
Herhangi bir kınk(1)
| 8.4
| 12.8
| 4.4 (3.0, 5.8)
| 33 (23, A
| 2)**
|
Vertebral kınk,2)
| 0.5
| 2.6
| 2.1 (1.5, 2.7)
| 11 (63, 8
| 6)**
|
Vertebra dışı kınk(1)
| 8.0
| 10.7
| 2.7 (1.4, 4.0)
| 25(13,:
| \6)*
|
- *p-değeri <0.001, **p-değeri <0.0001
(1) Parmak, ayak baş parmağı ve yüz kırıkları hariç
(2) Klinik torasik ve klinik lomber vertebra kırıklarını içerir
Kemik mineral yoğunluğu (KMY) üzerindeki etki:
Zoledronik asit, lomber omur, kalça ve distal radius KMY değerini (6, 12, 24 ve 36 ay) plaseboya göre anlamlı derecede artırmıştır. Zoledronik asit ile tedavi sonucunda plaseboya göre 3 yıl sonunda KMY, lomber omurda
%%
6.0, femur boynunda %
5.1 ve distal radiusta % 3.2 artmıştır.
Üçüncü yıllık dozdan bir yıl sonra zoledronik asit (N=82) ya da plasebo (N=70) grubundaki 152 post-menopozal hastaya yapılan iliak krest biyopsisinin histomorfometrik analizinde, kemik döngüsünde (tumover)
%
63'lük azalma gösterilmiştir. Mikrobilgisayarlı tomografi (fiC T) analizi, zoledronik asit ile tedavi edilen hastalarda plasebo grubuna kıyasla trabeküler kemik hacminin arttığı trabeküler kemik yapısının korunduğunu göstermiştir.
Kemik döngüsü (turnover) belirteçleri:
Kemiğe özgü alkalen fosfataz (BSAP), tip I kolaj en serum N-terminal propeptidi ( serum beta-C-telopeptid (b-CTx) alt grup analizi ile (517 ila 1246 hastada) değerlendi 12 ayda zoledronik asit ile başlangıca göre BSAP'ta
%%
sağlanmış olup; 36. aydaki azalma oranlan sırasıyla % 28, % 52 ve % 55 bulunmu^t belirteçler, menopoz öncesi düzey aralığı içerisinde kalmıştır.
Boy üzerindeki etki:
3 yıllık osteoporoz çalışmasında zoledronik asit grubunda plaseboya göre yaklaşık 2,5 mm daha az boy kaybı görülmüştür [(% 95 GA, 1.6 mm, 3.5 mm), (p<0.0001)].
İş göremezlik günleri:
Zoledronik asit, sırt ağnsı ve kınk nedeniyle aktivitenin kısıtlandığı veya yatak gerektiren gün sayılannı plaseboya göre anlamlı olarak azaltmıştır (tümünde p <0.01
Paget kemik hastalığı tedavisinde klinik etkililik:
Zoledronik asit 30 yaş üzeri, tanıları radyolojik olarak doğrulanmış, hafıf-orta Pag» hastalığı olan, ort. kemik alkalen fosfataz düzeyi, çalışmaya girişte yaşa özgü refer aralığı üst sınınnm 2.6 - 3.0 katı düzeyinde olan hastalarda incelenmiştir.
6 aylık iki karşılaştırmalı çalışmada, 2 ay süreyle günlük alman 30 mg risedronat dozu ile bir
kez uygulanan 5 mg zoledronik asit infüzyonunun etkililiği karşılaştınlmıştır. 6
zoledronik asit ile yanıt ve serum alkelen fosfataz (SAP) normalleşmesi oranlan sırasıyla %
96 (169/176) ve % 89 (156/176); risedronat ile % 74 (127/171) ve % 58 (99/171) (tümünde p<0.001). Her iki tedavi ile 6 ay sonunda ağrı şiddeti ve ağrının enge skorlarında benzer bir azalma gözlenmiştir.
Tedaviye yanıt veren ve uzatılmış gözlem çalışmasına dahil edilen 153'ü zoledronik asit, 115'i risedronat ile tedavi edilen hastalardan dozun uygulanmasından itibaren ortalama 3.8 yıllık takip süresinin sonunda yeniden tedavi gereksinimi (klinik değerlendirme) nedeniyle Uzatılmış Gözlem Dönemi sonlandırılanlann oranı risedronat için (48 hasta ya da
%%
7.2) daha yüksek bulunmuştur. Başlangıç dozundan yeniden tedavi gereksinimi nedeniyle Uzatılmış Gözlem Döneminin sonlandınİmasına kadar geçen ortalama süre, zoledronik asit için (7.7 yıl) risedronattan (5.1 yıl) daha uzun olmuştur.
5 mg zoledronik asit ile tedavi edildikten 6 ay sonra Paget hastalığı bulunan 7 kişid histolojisi değerlendirilmiştir. Kemik biyopsisi bulgulan kemik kalitesinin normal göstermiş ve kemikte “remodeling” ve mineralizasyon kusuruna dair herhangi
Yakın zamanda meydana gelen bir kalça kırığından sonra artan kınk riski al
tlında olan
i amıı ^anıaıma meyuaııa ucıcıı uıı naıca Kirmınuan sonra anan KiriK nsKi aııhastalarda osteoporoz tedavisindeki klinik etkililik (RİT: Yinelenen kırık çalışması)
Vertebra, vertebra dışı ve kalça kırıklan dahil kırıkların insidansı, yakın zamand a içinde) travmaya bağlı kalça kırığı meydana gelmiş olan 50-95 yaş grubundaki (ort 74.5) 2127 hastada değerlendirilmiş ve hastalar ortalama 2 yıl takip edilmiştir. Ha£ 95'ine infuzyon kalça kırığının onanmından iki hafta ya da daha uzun bir uygulanmış ve inftizyonun medyan zamanlaması kalça kırığının onanmından altı olmuştur.
Tüm kırıklar üzerindeki etki
Önemli klinik kınk değişkenlerinin insidans oranlan Tablo 4'te sunulmuştur.
Tablo 4
Önemli kınk değişkenlerinin insidansı açısından tedaviler arası karşılaştırma
Herhangi bir kmk(1)
| 8.6
| 13.9
| 5.3 (2,3, 8.3)
| 35(16,
| 50)**
|
Vertebral kınk(2)
| 1.7
| 3.8
| 2.1 (0.5, 3.7)
| 46 (8,
| 58)*
|
Vertebra dışı kınk(,)
| 7.6
| 10.7
| 3.1 (0.3, 5.9)
| 27 (2,
| 45)*
|
- *p-değeri <0.05, **p-değeri <0.01
(1) Parmak, ayak baş parmağı ve yüz kırıkları hariç
(2) Klinik torasik ve klinik lomber vertebra kınkları dahil
Çalışma kalça kınklanndaki anlamlı farklılıkları ölçecek şekilde tasarlanmamıştır, apcak yeni kalça kırıklannda azalmaya yönelik bir eğilim gözlenmiştir.
Herhangi bir nedene bağlı mortalite zoledronik asit tedavisi alan grupta % 10 plasebo grubunda ise % 13 (141 hasta) olmuştur. Bu değerler, herhangi bir ncd£ mortalite riskinde
%
28 azalmaya karşılık gelmektedir (p=0.01).
(10
Kalça kırığı iyileşmesinin gecikme insidansı zoledronik asit (34 [% 3.2]) ve plasebo
2.7]) gruplarında benzer bulunmuştur.
Kemik mineral yoğunluğu (KMY) üzerindeki etki
HORIZON-RFT çalışmasında, zoledronik asit tedavisi total kalça ve femur KMY'yi plaseboya göre anlamlı düzeyde artırmıştır. 24. ayda zoledronik asit tedav kalçada % 5.4'lük, femur boynunda ise % 4.3'lük KMY artışı sağlamıştır.
Erkeklerde klinik etkililik
HORIZON-RFT çalışmasında, randomize edilen 508 erkek hastanın 185'inin KN^Y'si 24.
ayda değerlendirilmiş ve zoledronik asit ile tedavi edilen hastalarda total kalça Kİ^Y'sinde, anlamlı artış (% 3.6) gözlenmiştir.
CZOL446M2308 çalışmasında da, yıllık zoledronik asit infıizyonu ve haftada bir ıjıygulanan alendronatın 24. aydaki lomber omur KMY'sine etkisi benzer bulunmuştur.
Glukokortikoid kaynaklı osteoporozun tedavisi ve önlenmesi:
Zoledronik asidin glukokortikoid kaynaklı osteoporozun tedavisi ve önlenmesindek i etkililiği ve güvenliliği >7.5 mg/gün oral prednizolon (veya eşdeğeri) ile tedavi edilen 18-85 yaşlarında (ortalama yaş 54.4) 833 erkek ve kadın üzerinde yapılan randomize (yılda bir kez zoledronik asit veya günde bir kez oral risedronat), çok merkezli, çift kör, aktif kontrollü, 1 yıl süreli bir çalışmada araştırılmıştır. Tüm katılımcılara her gün 1000 mg element kalsiyum ve 400 ila 1000 IU D vitamini desteği verilmiştir. Zoledronik asidin ve risedronatın 12. aydaki lomber omur KMY'sine etkisi benzer bulunmuştur.
Kemik Mineral Yoğunluğuna (KMY) Etkisi: 12 ay sonunda zoledronik asidin lomber omur, femur boynu, total kalça, trokanter ve distal radius gibi tüm alanlarda KMY'yi risedronattan daha fazla artırmıştır (tümünde p<0.03). Randomizasyon öncesi 3 aydan daha ıızun süre glukokortikoid alan alt grupta, lomber omur KMY's